Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti milletvekilleriyle gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma kararımızdan asla geri adım atmayacağız. Bu hedefi, milletimizin yeni kızılelması olarak görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde 27. Dönem Milletvekilleri ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, Ramazanın hayırlar getirmesini diledi. Son iki yıldır Ramazanı salgın sebebiyle kısıtlamaların gölgesinde geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu Ramazana da Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı siyasi, ekonomik ve insani trajedilerin burukluğu içinde girdiklerini söyledi.
Dünyanın çok da iyi bir imtihan veremediği salgın sürecinin birçok bakımdan Türkiye’nin imkânlarını ve kapasitesini görmelerine vesile olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık hizmetleri yanında kamu düzeni, istihdam, üretim, ihracat gibi alanlarda gösterdiğimiz güçlü performansla ülkemizi küresel kriz ikliminden ayrıştırdık. Gelişmiş ülkelerin dahi ciddi sarsıntılar yaşadığı, yalpaladığı bir dönemden Türkiye’nin bu şekilde güçlenerek çıkması çok çok önemli bir başarıdır” diye konuştu.
Salgın tehdidini büyük ölçüde geride bıraktıklarını ve çok yakında kalan tüm izlerini de sileceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yılın son aylarında ekonomimiz döviz kurundaki rasyonel hiçbir gerekçesi olmayan yükselişin yol açtığı bir sarsıntıya maruz kaldı. Aldığımız önlemlerle 20 Aralık’tan itibaren piyasaları yeniden istikrara kavuşturduk, bu sıkıntının da üstesinden geldik. Salgın döneminde artmaya başlayan küresel emtia fiyatlarının ülkemize yansımaları, döviz kurundaki artışın da etkisiyle bir hayli ağır oldu. Karadeniz’in kuzeyinde başlayan savaş ise küresel piyasalardaki dengesizliği iyice artırdı.”
“KÜRESEL DÜZEYDE YAŞANAN HER GELİŞME BİZİ DE YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin özellikle bölgesel durum itibarıyla tüm dünyayla entegre bir ekonomiye sahip bir ülke olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Dolayısıyla küresel düzeyde yaşanan her gelişme bizi de yakından ilgilendiriyor. Bir de buna gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıları eklediğimizde milletimiz markette, pazarda, mağazada alışık olmadığımız derecede yüksek fiyatlarla karşılaşmaktadır. Elbette yüksek enflasyon ve fahiş fiyat artışları sadece bizim sorunumuz değildir, elbette Avrupa ülkelerinin çoğu bizden daha vahim tablolarla karşı karşıyadır, elbette en gelişmiş ülkelerin yöneticileri bile vatandaşlarına refah seviyelerinin düşeceğini söylemektedir. Ama tüm bunlar bizim milletimize karşı sorumluluğumuzu ortadan kaldıran bahaneler değildir, olamaz.”
“EKONOMİMİZİ YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM, İHRACAT, CARİ FAZLA YOLUYLA BÜYÜTECEK YENİ BİR PROGRAMI HAYATA GEÇİRDİK”
Türkiye ekonomisine yönelik saldırıların aleni tehdit hâlini alması sonrasında durum değerlendirmesi yaptıklarını ve karşılarındaki tabloya bakarak tarihî bir karar verdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ya ekonomimizi klasik anlayışa uygun şekilde faiz-enflasyon sarmalına sokup yatırımları ve harcamaları kısarak işsizliği artıracaktık ya da yeni bir paradigmayı uygulamaya koyacaktık. Biz tüm risklerine rağmen ikincisini tercih ettik. Ülkemiz tarihinde ilk defa faiz-enflasyon denklemini bir kenara bırakarak, ekonomimizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyütecek yeni bir programı hayata geçirdik. Önceliğimizi insanlarımızın mevcut işlerinin korunmasına, onun da ötesinde yeni istihdam alanları açılmasına verdik. Bu ülkenin hiçbir bireyinin çalışacak iş, yaşayacak konut, evine götürecek ekmek derdi olmasın istedik.”
Salgınla birlikte yeniden yapılanan küresel üretim sisteminde Türkiye’yi önde gelen merkezlerden biri hâline getirmek için harekete geçtiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sanayimizin, yolların ve limanların harıl harıl çalışıyor olması, ihracatımızın her ay rekorlar kırarak artmayı sürdürmesi hedeflerimize doğru ilerlediğimizin işaretidir. Salgının zirveye çıktığı 2020 yılından bugüne kadar 2,6 milyon kişinin istihdama dâhil olması, insanımızın işini ve aşını koruma hassasiyetimizin gayesine ulaştığını gösteriyor. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum; bu gerçekler, vatandaşlarımızın günlük hayatlarında yaşadığı sıkıntılara bigâne kaldığımız anlamına asla gelmiyor. Sizler de takdir edeceksiniz ki arka planda işleyen bir üretim ve ticaret sistemi olmadan insanlara geleceklerine güvenle bakabilmelerini sağlayacak imkânlar sunabilmek de mümkün değildir. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma kararımızdan asla geri adım atmadık, atmayacağız. Bu hedefi milletimizin yeni kızılelması olarak görüyoruz.”
“HEM VATANDAŞLARIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEYECEK HEM DE BİZİ HEDEFLERİMİZDEN UZAKLAŞTIRMAYACAK BİR YÖNTEMLE İŞİN İÇİNDEN ÇIKACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Salgın dönemindeki ara hedefimize, yani istihdamı koruma ve geliştirme gayemize ulaştığımıza göre şimdi yeni bir safhaya geçiyoruz. Bu safhadaki ara hedefimiz insanlarımızın fahiş fiyat artışları ve yüksek enflasyon sebebiyle gerileyen alım güçlerini eskisinin de üzerine çıkartmaktır. Aslında asgari ücrette işçi ve memur maaşlarında yılbaşında yaptığımız artışlarla bu telafiyi bir nebze gerçekleştirmiştik. Aynı şekilde enerji ve kimi gıda ürünleri başta olmak üzere pek çok kalemde küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza mümkün olduğu kadar geç ve kademeli yansıtmaya çalıştık. Ancak Ukrayna-Rusya krizinin enerji ve gıda başta olmak üzere, küresel emtia fiyatlarını yeniden yükselişe geçirmesinin ardından yaşanan gelişmeler yeni olumsuzlukları da beraberinde getirdi. Türkiye ekonomisi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeye hazırlanırken hesapsız, kitapsız adımlarla bu fırsatı heba etmeyeceğimizi defaatle dile getirdik. Allah’ın izniyle hem vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek hem de bizi ekonomideki hedeflerimizden uzaklaştırmayacak bir yöntemle bu işin içinden çıkacağız. Eskiler ‘sabırla koruk helva olur’ derler. Biz de milletimizle birlikte sabredecek, azmedecek, mücadele edecek ve mutlaka neticeye ulaşacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte dünyada siyasi ve ekonomik güç dağılımları yeniden yapılırken, Türkiye’nin çeşitli senaryolar, oyunlar ve tuzaklarla hep bu süreçlerin dışında tutulduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bu defa aynı tezgâha düşmeyeceğiz. Vesayetle, terör örgütleriyle, darbeyle elde edemedikleri neticeyi ekonomi üzerinden devşirmeye çalışanların 2023 hesaplarını bozmak hepimizin namus borcudur. Milletimiz, asırlardır beklediği yere ulaşmaya bir el uzatımı uzaklıkta olduğunu görüyor, biliyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin, bölgesinin ve dünyanın lider ülkesi olmaya hiç olmadığı kadar yakın bulunduğuna inandıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimize sözümüz var, Türkiye’nin bu tarihî fırsatı kaçırmasına izin vermeyeceğiz. Hep birlikte çok çalışacağız, çok mücadele edeceğiz. Kazanmadık gönül bırakmayarak 2023 seçimlerinden zaferle çıkıp, ülkemizi hak ettiği yere, Allah’ın izniyle ulaştıracağız” değerlendirmesini yaptı.
“TÜRKİYE’NİN TEMEL ALTYAPI İHTİYAÇLARI KONUSUNDA KAYDA DEĞER BİR EKSİĞİ KALMAMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere dünyada ve bölgede yaşanan gelişmelerin verdiği mesajların doğru anlanarak herkese anlatılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “AK Parti olarak ülkemizi 20 yıldır en ileri demokrasi ve kalkınma seviyesine çıkarmak için çalışırken birkaç alanın üzerinde bilhassa durduk, adeta üzerinde titredik. Bunlardan ilki, köylerinden ilçe ve il merkezlerine kadar ülkemizin her karışında izleri görülen geri kalmışlığı, altyapı eksikliğini, sefaleti ortadan kaldıracak bir yatırım seferberliğidir. Bugün televizyonlarda izledim. Edirne’de bütün buğday tarlalarını katran-zift bürümüş. Belki sizler de izlediniz. Şimdi değerli arkadaşlar. Bunu anlatmayacak mıyız? Eğer biz anlatmazsak bilin ki kimse bunu anlatmayacaktır. Yaptıklarımızı anlatmayacak mıyız? 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nü bırakın ülkemize, dünyaya mal etmeyecek miyiz? Aynı şekilde, daha yeni Tokat Havalimanı’nı açtık. Bütün bunlarla beraber Türkiye genelinde bakın şu an itibarıyla havalimanlarımızın sayısı 57’ye çıktı ve inşallah bu yılsonuna kadar bu sayı 60’ı bulacak. Bütün bunları bizim halkımıza mal etmemiz lazım. ‘Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.’ Anlatırsak bunu kalplere, gönüllere kazırsak, vatandaş da ‘doğru ya bunlar hakikaten varmış’ demeye başlar.”
Okul, üniversite, spor tesisi, yol, köprü, tünel, baraj, elektrik, doğal gaz, yapı kalitesi, kentsel dönüşüm ve sosyal desteklerle Türkiye’ye, her vatandaşın hayatına dokunan eser ve hizmetler kazandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun artık Türkiye’nin temel altyapı ihtiyaçları konusunda kayda değer bir eksiği kalmamıştır. Üzerinde durduğumuz ikinci husus, demokrasimizi güçlendirmek, hak ve özgürlükleri genişletmek, tek parti faşizmi devrinden beri bu ülkenin insanlarının yaşadığı tüm mağduriyetleri ortadan kaldırmak olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa Çankaya Köşkü’nden geldiğini belirterek, şunları kaydetti: “Şurada Ankara’da, şimdi Çankaya’dan geliyorum. Gelirken yolda çukurlardan geçilmiyor. Hani çukur-çamur diyorduk aynen şu anda Ankara bunu yaşıyor. İstanbul farklı mı? Hayır. Bizim üçlümüz vardı, çöp-çukur-çamur, göreve geldiğimiz zaman İstanbul’u böyle almıştık. Aynen şu anda yeniden eski Türkiye geri geliyor. Arkadaşlar bunları milletimize anlatmaya mecburuz. Anlatacağız, anlatacağız ki milletimiz de buradan hareketle bunların notunu versin. Adına ‘sessiz devrimler’ dediğimiz o büyük dönüşümü başarıyla tamamlamış olmaktan gurur duyuyoruz. Demokraside kat ettiğimiz mesafe, aynı zamanda millî iradenin üstünlüğü ilkesini de güçlendirmiş, milletimizin istiklaline ve istikbaline sahip çıkma azmini bilemiştir.”
Üzerine titredikleri alanlardan birinin de savunma sanayii olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, can ve mal güvenlikleri emniyette olmayan, yarınını göremeyen, geleceğinden umudunu kesmiş insanların yaşadığı bir ülkede, demokrasinin de kalkınmanın da gerçek manada tesisinin mümkün olmayacağına vurgu yaptı.
“HELİKOPTER İHRAÇ EDER HÂLE GELDİK”
“Bunun için sınırlarımızı koruyacak güçlü bir orduya, içeride huzuru sağlayacak güçlü bir polis ve jandarma teşkilatına, sizi sürekli ve vaktinde bilgilendirecek donanımlı bir istihbarat teşkilatına ihtiyaç vardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, işe önce terörle mücadeleyle başladıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin ayağında bir pranga hâline dönüşen terör meselesini daha fazla kan dökülmeden, daha çok yürekler yanmadan, suhuletle çözmek için kimsenin cesaret edemediği riskleri alarak adımları attık. Kamuoyunda ‘Çözüm Süreci’ diye bilinen girişimi de işte bu samimi niyetle biz başlattık. Baktık ki terör örgütü bu dilden anlamıyor ve başka ajandalar peşinde koşuyor, öyleyse dedik ‘biz bunların anladıkları dilden konuşacağız.’ Kahraman askerlerimizin, polislerimizin, jandarmalarımızın, güvenlik korucularımızın gayretleriyle terörü sınırlarımız içinde tamamen bitirme noktasına getirdik. Bununla da kalmadık, bataklığın kaynağına inerek, sınırlarımızın ötesinde kalıcı bir güvenlik koridoru oluşturduk. Peki, bu noktaya nasıl geldik? Malum olduğu üzere Türkiye, yıllardır devam eden terörle mücadelesinde sadece siyasi değil, aynı zamanda savunma sanayi alanında da ciddi bir ambargoya maruz kalmıştır. Hükûmete geldiğimizde bu tabloyu gördüğümüz için savunma sanayini bizzat kendi himayemize alarak adım adım geliştirdik, büyüttük, güçlendirdik. Vatanımızın bütünlüğüne ve milletimizin birliğine göz dikenler sınırlarımızın içinde ve ötesinde harekete geçtiklerinde savunma sanayimiz artık emekleme dönemini atlatıp ayağa kalkmış bir hâldeydi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye verilmeyen araç gereçleri, mühimmatı, elektronik sistemleri, yazılımları ihtiyaçları karşılayacak düzeyde yapabilir hâle geldiklerini vurgulayarak, şu bilgileri verdi: “İşte dün Filipinler’e ATAK helikopter teslimine arkadaşlarımız gittiler. Düşünün, şimdi biz helikopter ihraç eder hâle geldik. Terörle mücadelemizde ve sınır ötesi harekâtlarımızda kimseye eyvallah etmedik. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarları neyi gerektiriyorsa o şekilde hareket ettik. Hamdolsun başlattığımız her harekâtı da zaferle neticelendirdik. Bu süreçte kendini ispat eden savunma sanayi ürünlerimiz, dünya pazarının da gözdeleri hâline gelmiştir. SİHA’larımızın sembolü hâline geldiği bu büyük atılımın, yüzlerce, binlerce somut olarak çıktısı vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık konvansiyonel sistemlerin ötesine geçip uzayın da çalışma alanına dâhil edildiği bir safhada olunduğunu söyledi.
“Bugün Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada itibarı yüksek, sözü dinlenen, müdahale ettiğinde netice alabilen bir konumda bulunmasını, demokrasi ve kalkınma programlarımızı, savunma sanayimizi güçlendirmiş olmamıza borçluyuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette hâlâ çözmemiz gereken sıkıntılarımız, tamamlamamız gereken projelerimiz var. Ama artık o kritik aşamayı geride bıraktığımıza emin olabilirsiniz. Bundan sonrası sadece vakit ve kaynak meselesidir” ifadelerini kullandı.
“İÇİNDE MİLLETİN OLMADIĞI SİYASETİ YAPAN PARTİLER HEP OLMUŞTUR VE OLACAKTIR”
AK Parti’nin millet tarafından kurulmuş, millet tarafından iktidara getirilmiş, her zorlu mücadelesini milletin desteğiyle kazanmış, millete hizmet etmekten başka gayesi olmayan bir parti olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için AK Parti’nin, genel başkanından sandık müşahidine kadar tüm mensupları, kurulları ve teşkilatlarıyla milletin emrinde ve hizmetinde olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Partimizin gücü, milletimizle arasındaki gönül bağının gücüyle orantılıdır. Bu ülkede içinde milletin olmadığı siyaseti yapan partiler hep olmuştur ve olacaktır. Ama dikkat ediniz, dışarıdan ve içeriden hangi destekleri alırlarsa alsınlar milletimiz bunlara ülkenin ve kendisinin kaderini, geleceğini teslim etmiyor ve Allah’ın izniyle de etmeyecektir. Milletimiz, rahmetli Menderes’ten beri kendi medeniyet, kültür, inanç değerlerine sahip çıkarak, ülkeye hizmet edenleri baş tacı yapıyor. Buna karşılık, ideolojik saplantılarını kamu gücünün arkasına saklayan bir kesim her fırsatta millete de milletin temsilcilerine de çelme takmaktan geri durmamıştır. Ülkemizin her kritik döneminde milletin tercihlerinin ve hayallerinin hilafına dayatmalarla rotası değiştirilen Türkiye dönemi AK Parti ile özellikle artık geride kalmıştır.”
En şanlı zaferi 15 Temmuz olan bu yeni dönemde Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç hâline gelme hızının nasıl arttığına hep birlikte şahit olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’ün aynı zamanda AK Parti’nin kalkınma programlarının da dönüm noktası olduğuna dikkati çekti.
Gelecek yılı önemli kılan bir başka hususun da 2023 Haziranı’nda yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu seçim öylesine önemlidir ki normal şartlarda sokakta rastlaşsalar selam vermeyecek olanları aynı masa etrafında bir araya getirebilmiştir. Altılı, aynısı Macaristan’da oldu bak orada da bir altılı çıktı. Bunların koordinatörlerinin kimler olduğunu da biliyorsunuz. Aynı merci, aynı odak Macaristan’da da koordinatör oldu. Unutmayın, aynı hesap burada da devam ediyor. Bunlara karşı çok gayret edip, gereken dersi de inşallah şu kalan süre içinde mahalle mahalle dolaşmak suretiyle kadın kollarımız, aynı şekilde kapı kapı dolaşarak, 2023 Haziranı’nı Cumhur İttifakı olarak Allah’ın izniyle istediğimiz hedefe kavuşurcasına gerçekleştirmemiz lazım. Ortada üzerinde uzlaştıkları bir program yok. Üzerinde uzlaştıkları bir cumhurbaşkanı adayı yok. Üzerinde uzlaştıkları bir kalkınma projesi yok. Üzerinde uzlaştıkları bir demokrasi adımı da yok. Program diye ortaya çıkardıkları metin, yurt dışında hazırlanıp ellerine tutuşturulmuş bir rapordan ibarettir.
Cumhurbaşkanı adaylığı meselesinde dışarıya karşı renk vermeseler de arka planda saç saça baş başa bir kavga yaşandığı anlaşılıyor. Kalkınma adına tek söyledikleri bizim 20 yılda yaptığımız her şeyi yıkacakları, bozacakları, imha edecekleridir. İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık yıkacaklardı, Marmaray’ı yıkacaklardı, Avrasya’yı yıkacaklardı, Osman Gazi’yi yıkacaklardı, Nissibi’yi yıkacaklardı. Şimdi geldik 18 Mart Çanakkale’ye. Hadi yıkın. Bu millet artık bunlara bu fırsatı asla vermeyecek. Demokrasi babında kürsüde ettikleri fiyakalı lafları, çeşitli vesilelerle ele verdikleri gerçek düşünceleri, gerçek niyetleri, sırıtan suratların gerisindeki kin ve nefret sızıntıları zaten boşa çıkartıyor. Geriye ne kaldı? Geriye kala kala masada oturma düzenini, koridorda yürüme sırasını sağlamayı bile beceremeyen yarım düzine muhteris kaldı. Hiçbir konuda ortada gözükmeyen bir program olduğu gibi yapacakları hiçbir şey büyükşehirlerinden tutunuz kendilerine varıncaya kadar ortada yok. Şimdi bizim ülkenin ve milletin hayrına olan hiçbir konuda bir adım atamayan bu zavallılara Haziran 2023’te vereceğimiz ders kaldı. Bunun için siz milletvekili arkadaşlarımız olarak çok daha yoğun bir şekilde gayret, çok daha yoğun bir şekilde çalışmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grubu ve Cumhur İttifakı olarak Meclisin en verimli, en sağlıklı çalışmasından sorumlu olduklarını dile getirdi.
Muhalefetin her alanda olduğu gibi yasama faaliyetlerinde de doğru ve hayırlı işlere katkı sağlamak gibi bir derdi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yerine çoğunlukla süreci yavaşlatma yönünde gayret ortaya koyan muhalefet anlayışının, siyasetin eskiden beri var olan hastalığı olduğunu ifade etti.
Buna rağmen Meclis’in tarihinin en verimli yasama dönemlerinden birini geçirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî iradenin temsilcileri olarak size tevdi edilen vazifeleri hakkıyla yerine getirme konusundaki gayretiniz ve fedakârlığınız için her birinize teşekkür ediyorum. Tabii hiç unutmayacağımız bir şey var. O da tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından milletvekilleriyle iftar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.