Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi 81 vilayeti, 85 milyon vatandaşıyla bir bütün olarak kucakladık. Ne siyasetimizde ne dilimizde ne hizmet ve eserlerimizde hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta idrak edilen Kurban Bayramı’nı kutladı, Allah’tan daha nice bayramlara sağlık ve afiyet içerisinde kavuşturmasını niyaz etti.
İslam’ın beş şartından biri olan Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara giden vatandaşların ibadetlerinin de Allah katında kabul ve makbul olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dini bayramların, Müslümanların, ebedi ve ezeli kardeşliğini hatırladığı; dünyadaki varlık gayelerinin sırrına erdiği; paylaşmayı, dayanışmayı, şefkat ve merhamet medeniyetinin kadim değerlerini yücelttiği istisnai günler olduğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her ne kadar Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda yaşanan zulümler sebebiyle biraz buruk geçirsek de Kurban Bayramı’nın sevincini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak, bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. Biz de Kurban Bayramı süresince İslam dünyasının önde gelen ülkelerinin liderleriyle görüşerek hem milletimiz adına onların bayramlarını tebrik ettik hem de Filistin, Lübnan, Sudan ve diğer yerlerdeki kanayan yaralarımıza derman bulmaya çalıştık. İsrail, daha önceki bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da kan dökmeye, çocukların ve sivillerin üzerine bomba yağdırmaya devam etti. İsrail’in insanlık dışı saldırıları sebebiyle çadırlarda ve enkaza dönmüş binalarda hayata tutunma mücadelesi veren yüzlerce Filistinli kardeşimiz şehit oldu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail barbarlığının kurbanı olan 38 bini aşkın Filistinli şehidi bir kez daha rahmetle andı, yaralılara acil şifalar diledi.
“ÇOK DAHA FAZLA ÜLKENİN FİLİSTİN’İ TANIMASI İÇİN TEMASLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yiyecek bir lokma ekmek bulamadığı için derisi sırtına yapışan Gazzeli çocukların fotoğrafının, modern dünyanın utanç defterine yazıldığını dile getirerek, “Bu fotoğraf, sadece küresel sistemin iflasının değil, aynı zamanda İslam âleminin acizliğinin de bir sembolü olarak acıyla hatırlanacaktır” diye konuştu.
Ecdad tarih boyunca Filistin’e nasıl sahip çıktıysa, Yavuz Sultan Selim, Sultan Abdülhamid Filistin’e nasıl sahip çıktıysa, kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti nasıl Filistin’e sahip çıktıysa, kendilerinin de aynı ruh, aynı kararlılık ve aynı cesaretle Filistin’e sahip çıktıklarını ve çıkacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri Türkiye’de farklı, siyasi kariyerlerinin icazet kapısı olarak gördükleri Avrupa’da farklı konuşabilir; birileri, batılı ağababalarından aferin almak, onlara şirin gözükmek, onların gözüne girmek için Filistin direnişine çamur atma peşinde koşabilir. Ama biz içeride ve dışarıda hakkı konuşacak, hakikati savunacak, masumların yanında, katillerin ise dimdik karşısında duracağız. Kimse bizden küresel siyonist şebekenin baskılarına boyun eğmemizi, zalimler karşısında düğme iliklememizi beklemesin” değerlendirmelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı’nın hemen arifesinde gerçekleştirdiği İspanya ve İtalya ziyaretlerinde Gazzelilere yönelik zulmü gündeme getirdiğini; Filistin’de işgal ve katliam politikası devam ettikçe, dünyanın hiçbir yerinin güvende olmayacağını açıkça ifade ettiğini; İsrail’in şımarıklığına ve hukuk tanımazlığına verilecek en etkili cevabın, Filistin devletinin tanınması olduğunu vurguladığını anlattı.
Norveç, İrlanda ve Slovenya’nın sergilediği vicdanlı tavrın Avrupa’nın tamamına örnek olmasını temenni ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakan Sayın Paşinyan’ın liderliğinde Ermenistan’ın da Filistin devletini tanıma kararından memnuniyet duyuyoruz. Alınan ve açıklanan son kararlarla özellikle 149’a yükselen tanıma adımlarının çok değerli, önemli olduğunu ifade ediyorum. İnşallah çok daha fazla sayıda ülkenin Filistin’i tanıması için temaslarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’yi yakıp yıkan İsrail’in, şimdi de gözünü Lübnan’a diktiğinin anlaşıldığı ikazında bulunarak, şunları kaydetti: “Batılı güçlerin, kameralar önünde farklı konuşsalar da, perde arkasında İsrail’in sırtını sıvazladıklarını, hatta desteklediklerini görüyoruz. Lafa gelince özgürlükten, insan hakları ve adaletten dem vuran devletlerin, Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları, son derece vahimdir, zavallılıktır. Netanyahu’nun, batının da rızasıyla savaşı bölgeye yayma planları, açık söylüyorum, büyük bir felakete yol açacaktır. Bu kanlı planlara karşı batıdan önce İslam âlemi ve Orta Doğu’daki kardeş ülkelerin tepki göstermesi gerekir. Fakat İslam dünyasının, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket ettiğini üzülerek müşahede ediyoruz. Buna fırsat vermememiz lazım. Türkiye, kardeş Lübnan halkının ve devletinin yanındadır. Bölgedeki diğer ülkeleri de Lübnan’la dayanışma içinde olmaya davet ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı tatilinin dokuz gün olmasıyla birlikte vatandaşların memleketlerine ve tatil bölgelerine seyahat ettiğini belirterek, sadece şehirlerarası otobüs seferlerinin sayısının 108 bini bulduğunu, bu seferler sayesinde 3 milyon 782 bin vatandaşın sevdikleriyle buluştuğunu anlattı.
Demir yollarıyla seyahat edenlerin sayısının 7 milyon 520 bine yaklaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyolları kullanan araç sayısının 21 milyonun üzerine çıktığını, Asya ve Avrupa’yı birleştiren Avrasya Tüneli’nden Bayram’ın son günü 94 bin 454 araç geçişi olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul, Antalya ve diğer pek çok uluslararası havalimanımız, bayram tatili boyunca yolcu ve uçak seferi itibarıyla yeni rekorlar kırdı. Aynı başarı Yavuz Sultan Selim, Orhangazi Köprüsü gibi diğer projelerimiz için de geçerlidir. Uzakları yakınlaştırmak, sevenleri buluşturmak, vatandaşlarımıza güvenli, huzurlu ve konforlu seyahat imkânı sunmak amacıyla hizmete verdiğimiz ulaştırma yatırımlarımızın karşılığını katbekat fazlasıyla aldık, alıyoruz. Bundan sonra da ‘Millet yol mu yiyecek’ diyerek yatırım düşmanlığı yapan çapsızlara kulak asmayacağız. Ülkemizin dört bir köşesini demir ağlarla, yollarla, otobanlarla, viyadük, köprü, tünel, alt geçit ve üst geçitlerle örmeye devam edeceğiz.”
Aldıkları önlemlere ve yaptıkları devasa yatırımlara rağmen kazaların önünü tamamen kesemediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kurban Bayramı tatilinde meydana gelen 7 bin 216 trafik kazasında 72 insanımız hayatını kaybederken, 12 bin 474 kişi de yaralandı. Kazalarda vefat eden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor; yaralılara Mevla’dan acil şifalar niyaz ediyorum” dedi.
20 Haziran Perşembe günü Diyarbakır Çınar ve Mardin Mazıdağı’nda çıkan anız yangınının milletçe herkesin yüreğini yaktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, rüzgârın da etkisiyle çok kısa sürede geniş bir bölgeye yayılan yangında hayatını kaybeden vatandaşlara da Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mardinli ve Diyarbakırlı kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Devletimizin ilgili tüm kurumları ilk andan itibaren yangını söndürmek için seferber olmuş, yangına müdahale noktasında gereken neyse yapılmıştır. Yangına müdahale öncelikle büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olmasına, bunlar görevlerini yapmamalarına rağmen, Bakanlığımız ve il valilerimiz olaya süratle vaziyet etmişlerdir. Yaraların sarılması, oluşan zararın telafi edilmesiyle ilgili gerekli süreçler devam etmektedir. Acil Yardım Ödeneği ile devletimiz maddi destek sağlamaya başlamıştır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adli ve idari tahkikat neticesinde yangının çıkış nedenlerinin, hiçbir soru işaretine mahal bırakmayacak şekilde ortaya konacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hâl böyleyken 15 insanımızı kaybettiğimiz bir felaket üzerinde tepinenleri Allah’a ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Öyle bir siyasi fırsatçılıkla karşı karşıyayız ki, inanın biz bunları konuşmaya hicap ediyoruz. Bir tarafta devletimiz, tüm kurumlarıyla, hava ve kara araçlarıyla yangını söndürmek için adeta canını dişine takarak çalışıyor; diğer tarafta, bakıyorsunuz, bir avuç kefen hırsızı, ahlaksızca selden kütük kapma yarışına giriyor. Kimse kusura bakmasın, ama bunun adı siyasi nebbaşlıktır; milletin acısını, sıkıntısını, yürek yangınını istismar etmektir. Mardin’deki taziye evinde DEM Parti’li provokatörlerin sergilediği kepazelik ise bunların milletin değerlerinden nasıl yoksun olduğunu göstermiştir. Mardin Valimizin ve yangında yakınlarını yitiren ev sahiplerinin basiretli ve soğukkanlı tavrı, çok çirkin bir provokasyonun önüne geçmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların aslında kimin vekili olduğunun, sadece başlarına gelen felaketlerde değil, aynı zamanda milletçe birleşilen spor müsabakalarında da ortaya çıktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “85 milyonun kenetlendiği Avrupa Futbol Şampiyonası’nda, Portekiz maçı sonrasında bu zihniyete mensup kansızların milletin sinir uçlarıyla oynama girişimleri asla masum değildir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, milletimizin birliğini bozamayacaklar. Ne kadar çirkefleşseler de, toplumsal barışımıza kast edemeyecekler. AK Parti olarak, Kandil’in ayak takımına, azılı ve kadrolu militanlarına meydanı bırakmadık, Allah’ın izniyle, bundan sonra da bırakmayacağız. Türkiye’nin başarıları karşısında karalar bağlayan müptezellere, yeni hezimetler yaşatmayı sürdüreceğiz.”
A Millî Futbol Takımı’nın, Gürcistan’ı yenerek turnuvaya çok iyi bir başlangıç yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Portekiz karşısında maalesef hiç hak etmediğimiz bir sonuç aldık. Millilerimizin, bu akşam Çekya karşısında inşallah 85 milyonu gururlandıracak tarihi bir zafere imza atacaklarına inanıyorum. Aslanlarımıza Çekya maçında şimdiden başarılar diliyor, Rabbim ayaklarına taş değdirmesin diyorum. İnşallah bu akşam 85 milyon tek yürek olarak, dualarımızla A Millî Futbol Takımı’mızın yanında olacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak yaklaşık 23 senedir Türkiye’ye ve millete siyaset yoluyla hizmet etmenin mücadelesini verdiklerini söyledi.
Türkiye büyüsün, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olsun diye çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mazlum gönüllere huzur veren, bağımsızlığın remzi ay yıldızlı al bayrağı gururla dalgalandırmak için ter döktüklerini belirtti.
85 milyonun her bir ferdini kardeş, yoldaş, kader ortağı olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti, kurulduğu günden itibaren bugüne kadar kutuplaşmanın, kamplaşmanın tarafında hiç olmadı, asla ve asla gerilim siyaseti gütmedi. Türkiye’yi 81 vilayeti, 85 milyon vatandaşıyla bir bütün olarak kucakladık. Ne siyasetimizde ne dilimizde ne hizmet ve eserlerimizde hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Bizim için doğunun batıdan, kuzeyin güneyden farkı yoktur. Biz, milletten aldığımız yetkiyle hizmet üretirken, vatandaşımızın diline, rengine, inancına, kökenine, yaşam tarzına bakmadık. Biz, ülkemizin her köşesine hizmet götürürken, yatırım götürürken, bize oy verip vermediklerini kesinlikle umursamadık” diye konuştu.
İnsan odaklı bir siyaset yürüttüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, Kasım 2002’den bu yana her seçimde milletin yoğun teveccühüne mazhar olmasının, birleştirici siyasetinin, kardeşlik siyasetinin, hizmet ve eser siyasetinin bir neticesi olduğunu belirtti.
Gerilim siyasetiyle, kutuplaştırmayla, ayrıştırmayla değil bütünleştirmeyle, birleştirmeyle, yakınlaştırmayla milletten ilgi gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, Türkiye’de kutuplaştırıcı, kamplaştırıcı, ayrıştırıcı siyasetin her zaman hedefi ve mağduru olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Darbe senaryolarını bize karşı yazdılar. 27 Nisan’da muhtırayı bize, AK Parti’ye vermek istediler. Cumhuriyet mitinglerinde bizi hedef yaptılar. Gezi vandalizminin hedefi yine bizdik. 17-25 Aralık’ta bize yargı darbesi yapmak istediler. 15 Temmuz’da doğrudan doğruya bizi hedef aldılar. Bölücü terörün de FETÖ’nün de hedefinde daima biz olduk. Son 22 yılda daha bunlar gibi nice ihanet, nice darbe ve vesayet girişimi yaşadık. Tüm bu saldırılarda, ana muhalefet partisi, bırakın bizim yanımızda durmayı; hukukun, demokrasinin, hatta siyasetin yanında bile yer almadı.
Geriye dönüp bakın. Ana muhalefetin, AK Parti’ye yönelik her saldırının yanında durduğunu, arkasında durduğunu, hatta kışkırttığını görürsünüz. Türkiye’yi kamplara, kutuplara bölerek, ayakta kalma mücadelesi içinde olduklarını görürsünüz. FETÖ’cü hainlerden Gezici vandallara kadar demokrasi düşmanlarının hepsine siyasi himaye sağladıklarını görürsünüz. 14-28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi siyasi çıkarları uğruna toplumun fay hatlarıyla oynamaktan çekinmediklerini görürsünüz.”
“İKTİDAR VE ANA MUHALEFET ARASINDAKİ İTTİFAK, SİYASETİN FITRATINA AYKIRI”
Siyasette normalleşme tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim; siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle ‘normalleşme’ çabamız, aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır” dedi.
Sıkılı yumrukları açacak olanın muhalefet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hançerleri kınına koyacak olanın, dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olanın, yumuşaması, normalleşmesi gerekenin muhalefet olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bizim, son bir yılda üst üste yaşanan üç seçim sebebiyle artan siyasi tansiyonu düşürmek için attığımız adımları kimse yanlış anlamasın. İktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur ama ittifak olmaz. Zira iktidar ve ana muhalefet arasındaki ittifak, siyasetin de demokrasinin de çok partili sistemin de fıtratına aykırıdır. Biz de zaten böyle çaba içinde değiliz.
Biz, günlük siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğine inandığımız; ülkemize, milletimize ve devletimizin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz. Sivil ve özgürlükçü anayasa, terörle mücadele ve dış politika gibi millî meselelerde iç cepheyi sağlamlaştırmanın gayretindeyiz. Biz, durduğumuz yerde duruyoruz; muhalefetten ise bizim durduğumuz yere, yani hoşgörüye, yani birleştirici dile, yani kucaklaştırıcı siyasete, yani devleti ve milleti önceleyen politikalara yaklaşmasını bekliyoruz.”
Samimiyetlerine ve iyi niyetlerine rağmen, muhalefetin çabalarının nasıl karşılık verdiğini bütün milletin gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ülkemizin, milletimizin çıkarları için yapıcı davranmaya çalışırken; CHP Genel Başkanı’nın, nezaket üslubunu da aşarak, siyaseti nasıl gerilime sürüklemeye çalıştığını bütün milletimiz yakından izliyor. İadeyi ziyaretimizin üzerinden daha iki gün bile geçmeden yapılan ve daha sonra dozu sürekli artırılan ‘çiğlikleri’ herkes takip ediyor. Karşımızdakilerin ciddi bir ‘hazım problemi’ yaşadıkları anlaşılıyor” diye konuştu.
22 yıldır, kimi zaman yalnız kimi zaman da samimi dostlarıyla yürüdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu 22 yıl boyunca CHP’den hoşgörü de nezaket de görmediklerini, bundan dolayı da hiçbir şey kaybetmediklerini söyledi. Bugün de siyasi bir kazanç peşinde olmadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İstiyoruz ki CHP gerilim siyasetini artık bıraksın, normalleşsin, millî iradeyle barışsın ve bundan da milletimiz ve demokrasimiz kazançlı çıksın. Diyaloğa şans tanıma arzumuz; partimize, hükûmetimize ve Cumhur İttifakı’na yönelik hadsizlikleri kabulleneceğiz manasına gelmez. Edepli olmamız, edepsizliğe göz yumacağımız anlamına asla gelmez. Yumuşak başlıyız ama kimse unutmasın, boynu çekilecek uysal koyun da değiliz. Şimdi çıkmışlar, sabah-akşam sürekli ‘suç ortaklığından’ bahsediyorlar.
Suç ortağı arayanlar, kendilerini fazla yormasın, nereden geldiğini ve hâlen nereye gittiğini tam olarak açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar. Suç ortağı arayanlar, bize laf söylemeden, bize çamur atmadan evvel, sözde ‘kent uzlaşısında’ kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar.”
“BAŞARI HİKÂYEMİZE ORTAK ETMEYİZ”
Ülkeye ve millete hiçbir hayrı olmayan bu tür ikili münakaşalara girmemeye özellikle itina gösterdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetten de yapıcı davranmalarını, asgari siyasi nezakete uymalarını, eski alışkanlıklarını terk ederek normalleşmelerini beklediklerini ifade etti.
“Diyalog süreci, parti içi iktidar kavgasına kurban edilmemelidir.” diyen Erdoğan, muhalefetten gelecek her türlü müspet eleştiriye de açık olduklarını belirtti. Eleştiri sınırlarını aşan yakışıksız ifadeleri sineye çekmeyeceklerini, cevabını misliyle vermekten geri durmayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tabii birilerinin ortaklık arayışı, şayet AK Parti’nin 22 yıllık başarı ve rekorlarla dolu hizmet, eser, yatırım ve reform destanından pay kapmaksa, kusura bakmasınlar ama kimseyi ‘başarı hikâyemize’ ortak etmeyiz. Biz yasakları kaldırırken, iptali için Anayasa Mahkemesine koşanlara, her devasa projemize karşı çıkmak için absürt bahaneler üretenlere, Türkiye’de parmakla gösterecekleri tek bir dikili taşları dahi olmayanlara, darbeden sokak olaylarına millî iradeyi hedef alan her türlü girişime çanak tutanlara, son 22 yıldır AK Parti’nin hizmet ve reform siyasetine sürekli takoz koymaya çalışanlara, öyle kolay yoldan prim kazandırmayız. Bunlar iki fotoğraf karesiyle hazıra konulacak başarılar değildir; her birinin gerisinde 22 yıllık emek, mücadele ve dökülmüş alın teri vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişimine karşı şehitlerimizin fedakârlıkları üzerinde yükselen Cumhur İttifakı, Türkiye’nin bekasının teminatı olmuştur” diye konuştu.
Son sekiz yıldır ülkeye hizmet mücadelesini, aynı hissiyatı taşıdıkları, ülke ve millet adına aynı duyguları paylaştıkları ittifak ortağı MHP ile omuz omuza yürüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı, her ne kadar farklı siyasi partilerin bir araya gelmesinden teşekkül etmiş olsa bile Türkiye adına, milletimiz adına birdir, tek yürektir, tek ruh, tek vücuttur. Cumhur İttifakı’nın herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan doğruya Cumhur İttifakı’nın birliğine, bütünlüğüne, insicamına yapılmıştır. Biz bu saldırılara eyvallah demeyiz. Bu saldırılara müsamaha göstermeyiz, geçit vermeyiz. Oynanan oyunun da farkındayız” ifadelerini kullandı.
“CUMHUR İTTİFAKI SAPASAĞLAM AYAKTADIR, BÜTÜNDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “İtibar suikastlarıyla, haysiyet cellatlarıyla, affedersiniz bitleri kanlanan FETÖ’nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Gerek Sayın Devlet Bahçeli gerekse şahsım; yapılan saldırıları, fitne çabalarını, o saldırıların arkasındaki aklı, maksadı ve karanlık odaları gayet net biçimde görüyoruz. Şunu açık açık ifade etmek isterim ki bunların meselesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nden ziyade Türkiye’nin güvencesi olan Cumhur İttifakı’dır. Allah’ın izniyle bu tuzağa düşmeyeceğiz, milletimizi de düşürmeyeceğiz. Şunu herkes görsün, anlasın ve zihnine adeta mıh gibi kazısın. 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır, birdir, bütündür ve ülkemizin, milletimizin selameti adına, sarsılmadan ayakta kalacaktır.”
Etrafı ateş çemberiyle kuşatılmış olan Türkiye’yi karşılaştığı risklerden koruyan en güçlü kalkanın Cumhur İttifakı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bekasına yönelik tüm tehditlerden, sahil-i selamete çıkaracak olanın da yine Cumhur İttifakı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz arzu ve temenni ediyoruz ki, ittifaka katılamaz ama ana muhalefet de bu riskleri görsün, bu tehditleri anlasın, Türkiye’nin geleceği adına daha makul, daha yerli ve millî bir zeminde dursun. En azından demokrasimizi, ülkemizin bekasını, millî çıkarlarımızı savunma konusunda eski kötü alışkanlıklarından vazgeçsinler. Bunu ister yaparlar isterlerse yapmazlar, elbette kendileri bilir” diye konuştu.
Cumhur İttifakı’nın sarsılmadan yoluna devam edeceğini, Türkiye’nin ve Türk milletinin umudu olmayı uzun seneler boyunca sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, “Müttefikimiz MHP ile Sayın Devlet Bahçeli ile hem Türkiye’ye ve milletimize yönelik saldırılara hem de tek tek partililerimize yönelik saldırılara, sinsi planlara, fitne hareketlerine bütün bunlara karşı bir olmaya, diri olmaya, tüm saldırılara birlikte göğüs germeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde görüşerek gündemdeki konuları detaylıca ele alacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın hangi badireleri aşarak bugünlere geldiğini anlatan bir videoyu partililere izletti.
Partisinin son grup toplantısının ardından çok geniş bir heyetle Kızılcahamam’da 31’inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nı başarıyla gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda ekonomiden dış politikaya, güvenlikten eğitime, siyasetten seçim sonuçlarına farklı alanlarda kabine üyeleri ve parti yöneticilerinin sunum yaptıklarını anlattı.
Kızılcahamam toplantısında hem seçim sonuçlarının adeta MR’ını çektiklerini hem de gelecek döneme dair yol haritasını şekillendirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki hafta başında, 1-2 Temmuz tarihlerinde bu sefer belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. İnşallah bu toplantımızı da icra ettikten sonra artık tam kapasite ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hizmet etmeye odaklanacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Hayat pahalılığı ve enflasyon kaynaklı sorunların toplumda, bilhassa sabit ücretle çalışanlarda oluşturduğu yükün farkındayız. Bu sorunu, ülkeye ve millete hiçbir faydası olmayan, hatta zararı dokunan popülist politikalarla değil, kalıcı refah artışını sağlayarak çözeceğiz. Önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun ateşinin düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Şimdi artık Parlamento’nun kapanışıyla birlikte inşallah bu yaz mevsimini çok yoğun bir çalışmayla sürdüreceğiz. Durmak yok yola devam. Ekonomide tüm bu adımları atarken, milletimizin sandıkta verdiği karnenin ışığında partimizdeki yenilenme sürecini hayata geçireceğiz. Siyasette en büyük kriterimiz, milletimizin beklentileri ve verdiği nottur. Ne yapıyorsak, milletin aynasındaki aksimize bakarak yapıyoruz.”
Önceki günkü Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bazı illerde nöbet değişimine gittiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi takvimimiz ve harekât planımız çerçevesinde başka tasarruflarda da bulunacağız. Sabırla, kararlılıkla ve basiretle yöneteceğimiz süreç neticesinde inşallah milletimizin bizden beklediği değişimi gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
AK Parti’nin, siyasi partilerden bir parti olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, kökü mazide, gözü atide olan bir dava hareketiyiz. Başkaları gibi kırarak, dökerek, dışlayarak, tüm faturayı birilerine keserek siyasette yol yürümek bize yakışmaz. AK Parti davasına inanmış, bu partiye emek vermiş, gönül vermiş her bir kardeşimizin katkısına ihtiyacımız var. Birilerinin, adeta dört gözle AK Parti’den tuğla koparmayı beklediklerini çok iyi biliyoruz. Allah’ın izniyle bunlara umdukları o fırsatı vermeyeceğiz. Siyasetin bir bayrak yarışı olduğunu aklımızdan çıkarmadan, daha çok çalışarak ülkemizi ve partimizi aydınlık yarınlara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı, ‘terörsüz Türkiye’ hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağız. Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu, her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hayri Gür Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Trabzon’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin Trabzon’a, Türkiye’ye, millete ve demokrasiye hayırlar getirmesini temenni etti.
“SON NEFESİMİZE KADAR TRABZON’A HİZMET EDECEĞİZ”
Kongrede görevini devredenlere teşekkür eden, bayrağı devralanlara muvaffakiyetler dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Konuşmamın hemen başında Trabzon’a olan şükran borcumuzu ödemek arzusundayım. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden önce 17 Şubat tarihinde şehrimize gelmiş ve Meydan Parkı’nda mitingimizi gerçekleştirmiştik. Mitingde Trabzon’dan Cumhur İttifakı’nın adaylarına destek istemiştim. Trabzon tercihini bir kez daha Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullanarak, bize verdiği sözü tuttu. Ahdinize sadık kaldınız. Size olan güvenimizi boşa çıkarmadınız. Ben de işte bu salonda tekrar söylüyorum, Allah ömür verdikçe, son nefesimize kadar Trabzon’a hizmet edecek, Trabzon için canla başla çalışacağız. Şunu da açıkça ifade etmek isterim, AK Parti kurulduğu günden beri hizmet siyaseti yapan, iktidara geldiği günden beri hizmet üreten, eserleriyle temayüz ve tebarüz eden bir parti olmuştur. Biz hep icraatlarımızla yatırımlarımızla konuştuk. Her zaman şunu söyledim, biz bulunduğumuz görevlere millete efendilik etmeye değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. Trabzon için çalışmaya, Trabzon için üretmeye, Trabzon’u Türkiye Yüzyılı’nın yıldızlarından biri hâline getirmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, refahı, huzuru, umudu çoğaltmak, dayanışmayı ve kardeşliği yüceltmek için yağmur, boran dinlemeden koşturacaklarının altını çizerek, “Trabzonlu kardeşlerim gönüllerini ferah tutsun, Trabzon’un emaneti bizdedir, emin ve ehil ellerdedir. Liyakatli, şehrine sevdalı kadrolar Trabzon’da iş başındadır. Allah’ın izniyle Trabzon’un emanetine leke bulaştırmayacağız. Trabzon’un başını öne eğdirmeyecek, Trabzon’a mahcup olmayacağız” dedi.
Trabzon’u gönülden sevdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, sizi karşılıksız seviyoruz, biz Trabzonlu kardeşlerimizi Allah için seviyoruz. Rabb’im aşkımızı, sevgimizi, dayanışmamızı daim eylesin” ifadelerini kullandı.
“TRABZON BİZE UMUT OLDU, YOL GÖSTERDİ”
Trabzon’un sadece bir şehir olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burası, Yavuz Sultan Selim’i hakanlığa hazırlayan şehirdir. Burası, dünyayı dize getiren Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu şehirdir. ‘Milletimde tefrika görmek endişesi beni kabrimde bile rahatsız eder.’ diyen Yavuz Sultan Selim’in hassasiyeti neyse, Trabzon’un hassasiyeti de odur. Şehit Eren Bülbül ve bütün şehitlerimizin sevdası neyse, Trabzon’un sevdası odur. Vatanın istiklali için, Türkiye’nin geleceği için bedel ödeyen gazilerimizin cesareti ne ise Trabzon’un cesareti odur. Trabzon, elini taşın altına koyanların şehridir. Trabzon, dostunun arkasında dağ gibi duranların, hasmına karşı cesur ve vakur olanların şehridir. Mertliğiyle, ferasetiyle, dik ve dirayetli duruşuyla Trabzonluların bizim gönül dünyamızda mutena bir yeri var. Milletin umudu olarak, milletimizin duasıyla çıktığımız bu yolu Trabzonlu kardeşlerimizle birlikte yürüyoruz. Bundan da büyük bir gurur duyuyoruz. Bu şehir yalnızca iyi gününde değil, en zor gününde de AK Parti’nin ve milletimizin yanında durmuş bir vefa timsalidir. İktidara geldiğimiz günden beri karşılaştığımız tüm engelleri aşarken, milletçe en keskin virajları dönerken, Trabzonlu kardeşlerimizin desteğini hep yanı başımızda bulduk. En kritik süreçlerden geçerken Trabzon bize umut oldu, yol gösterdi, önümüzde yeni yollar açtı. Bağrından çıkardığı nice isimle bu mümbit şehir, Türkiye’nin hem siyasi hem sosyal hem de iktisadi birikiminde belirleyici roller üstlendi.”
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZE EL BİRLİĞİ İÇİNDE MUTLAKA ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimden istihdama, yatırımdan ihracata, turizmden büyüme ve kalkınmaya kadar Trabzon’un Türkiye’ye yeri asla doldurulamayacak katkılar yaptığının altını çizerek, Karadeniz’in şahlanışında, bölgenin ayağa kaldırılmasında Trabzonluların çok önemli görevler aldığını söyledi.
Trabzon’un Türkiye Yüzyılı’nın öncü şehirlerinden biri olacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle bu potansiyel, bu dinamizm, bu irade Trabzon’da var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı terörsüz Türkiye hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağız. Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu, her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik. Suriye’nin kuzeyine düzenlediğimiz operasyonlar neticesinde PKK’nın bu ülkedeki uzantısını sınır hattımızdan uzaklaştırdık.”
Konuşmasında, “Bölgesel planların aparatı olarak son günlerde tekrar devreye alınmak istenen DEAŞ terör örgütünü kelimenin tam manasıyla bozguna uğrattık” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki Pençe Kilit Harekâtı ile bölücü terör örgütünü sürekli sıkıştırdıklarını ve kıpırdayamaz hâle getirdiklerini vurguladı.
Teröristlere yönelik nokta operasyonları ve hava harekatlarının kesintisiz devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Nerede bir çıban varsa anında başını koparıyoruz. Sadece 2024 yılında sözde üst düzey 40 teröristi etkisiz hâle getirdik. Ülkemiz içinde de terörle mücadelede çok iyi bir noktadayız. İçeride emniyet, jandarma ve istihbarat birimlerimiz koordinasyon içinde çalışarak örgütün şehir uzantılarına nefes aldırmıyor. Suriye’de 8 Aralık’ta gerçekleşen halk devrimiyle birlikte, bölücü örgütün umutları burada da duvara tosladı. Suriye’deki yeni yönetim, ülkenin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması hususunda son derece kararlı bir tavır sergiliyor. Gazze’de 50 bin kardeşimizi şehit eden siyonistler, bunlar haricinde bölücü terör örgütünün destekçisi, hamisi, efendisi neredeyse kalmadı. Yani gelinen aşamada, terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Silahları teslim etmek, terörü terk etmek ve örgütü lağvetmek dışında herhangi bir seçenekleri bulunmuyor. Diğer yol, son asrın en kudretli dönemini yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kadife eldivene sarılı demir yumruğuyla yüzleşmek olacaktır.”
“KANTONCULUK OYNAMANIN DEVRİ ARTIK TAMAMEN SONA ERMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye düşmanlarının aklıyla iş yapanların, eninde, sonunda coğrafyanın değişmez gerçekleriyle karşılaşacağını belirterek, “Bir kere şunu herkes bilsin; silahın, şiddetin, terörün sırtını emperyalistlere yaslayarak kantonculuk oynamanın devri artık tamamen sona ermiştir” diye konuştu.
Bölgenin geleceğini terörle karartmaya çalışanlara izin vermeyeceklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır aynı coğrafyayı paylaştığımız, yan yana yaşadığımız kardeşlerimizle aramıza yeni duvarlar örülmesine müsaade etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk, Kürt, Arap, Farisi bizler bu coğrafyanın kadim sahipleriyiz. Asırlardır bir aradayız, beraberiz, ortak bir maziyi paylaşıyoruz. İnşallah, mazimiz gibi istikbalimiz de müşterektir. Bunun için ‘böl, parçala, yönet’ taktiğiyle kardeşleri birbirine düşman eden ve kaynaklarını sömüren emperyalistlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu topraklarda fitne yeşertmeye çalışanlara aldanmayacağız. Basiretle, ferasetle, stratejik akılla hareket ederek aramıza örülmek istenen husumet duvarlarını yıkıp atacağız. Trabzon’dan tüm Türkiye’ye ve sınırlarımızın ötesindeki kardeşlerimize samimiyetle seslenmek istiyorum; anamızın dili farklı olabilir, kökenimiz farklı olabilir, siyasi görüşümüz farklı olabilir, mezhebimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama hepimiz, bu coğrafyanın bin yıllık evlatlarıyız. Sınırlarımız içindeki 85 milyon olarak her birimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız.”
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN ÖNÜNDEKİ SON ENGELLERDEN BİRİ OLAN TERÖR BELASINI DA ORTADAN KALDIRACAĞIZ”
Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış 783 bin kilometrekare vatan toprağı üzerinde bir ve beraber olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ezelden ebede kadar hepimiz kardeşiz. Bizim aramıza hiç kimse giremeyecek. Hiç kimse bizim bu kadim birlikteliğimizi bozamayacak. Bu kardeşliği dinamitlemeye kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Türkiye Yüzyılı’nın önündeki son engellerden biri olan terör belasını da ortadan kaldırarak, inşallah hedefe daha seri bir şekilde ulaşacağız. Cumhur İttifakı’nın bu konudaki kararlılığı tamdır, iradesi ve mutabakatı en üst seviyededir. Milletimizin de desteğiyle ‘Terörsüz Türkiye’ diyerek tarif ettiğimiz menzili maksudumuza varacağımıza yürekten inanıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün partisinin 8. Olağan İl Kongreleri sebebiyle Samsun ve Ordu’da bulunduğunu, orada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bazı sorular sorduğunu anımsattı.
Özel’in, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri ile Karadeniz’i birbirine bağlayacak olan hızlı demir yolu hattına CHP olarak niçin karşı çıktıklarını, bu projeden niçin rahatsız olduklarını açıklamasını istediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP’nin hizmet ve yatırım düşmanlığının arkasında hangi sebeplerin yattığını Sayın Özel’in açığa kavuşturması gerektiğini ifade ettim. Hazır elinde hesap makinesiyle kuyumcu kuyumcu dolaşırken, CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na borçlarının kaç çeyrek altın tuttuğunun hesabını yapmasını tavsiye ettim. Hatta, bu konuda hesap uzmanı olan bay Kemal’den yardım almasının bizim açımızdan mahsuru olmadığını vurguladım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’in henüz bu konuda akla, mantığa uygun bir cevap veremediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını, çeyrek altın cinsinden hesaplamak, anlaşılan Sayın Özel’in baya vaktini alıyor. Fakat, şurası, CHP siyasetini anlamak bakımından çok ilginç; CHP’nin Genel Başkanı, Ankara’da hızlı trene karşı çıkıyor ama Kars’a gittiğinde, millet neyi duymak istiyorsa, otobüsün üzerinde onu söylüyor. Yönettikleri belediyelerde, sudan otoparka kadar her şeye yüzde 1000 ila yüzde 2 bin 500 arasında zam yapıyorlar. Ancak, bakıyorsunuz Kars’ta doğal gaza indirim yapmaktan bahsediyor. Buradan Sayın Özel’e soruyorum, maden milletin indirimli doğal gaz kullanmasını çok istiyordunuz, peki EPDK’nın indirim kararını iptal ettirmek için niçin mahkemeye taşıdınız? Kars’a, Ardahan’a, Iğdır’a verdiği sözleri, İstanbul’da yerine getirmekten seni alıkoyan nedir? Öyle ya indirebiliyorsan, çağır büyükşehir belediye başkanını, talimat ver, doğal gaz fiyatını anında düşürsün. Madem bu işler emredince oluyor, belediye şirketleri dağıtım bedellerinin yarısını vatandaştan almasın. Orta oyunu burada da bitmiyor. Meselenin vahim tarafı, Sayın Özel’in doğal gaz destekleriyle ilgili hiçbir malumatının olmamasıdır. Evinde kullandığı doğal gaza verdiğimiz desteklerden haberi bile yok.”
“SAKARYA GAZ SAHASI’NDA GÜNLÜK ÜRETİMİMİZ 7 MİLYON METREKÜPÜ AŞTI”
Sadece Karadeniz’deki doğal gaz keşiflerinin sevincini milletle paylaşmak için sağladıkları desteğin tutarının 87 milyar lira olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl vatandaşımızın her 100 liralık doğal gaz faturasının 65 lirasını devlet olarak biz üstlendik. Bununla da kalmadık, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını kamu olarak yine biz yüklendik. Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçede, 472 milyar lira kaynak ayırdık” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji başlığında vatandaşlara çok güçlü destekler verdiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Özel, onu bunu bıraksın da ‘ucuzlatacağız’ dedikleri suya niye 5 yılda yüzde 1000’den fazla zam yaptıklarını bir zahmet açıklasın. Bugün CHP’li belediyelerin olduğu birçok şehirde vatandaşlarımız, su faturalarının elektrik ve doğal gaz faturalarını geçtiğinden dert yanıyor. ‘Allah’ın suyundan para alınır mı?’ diyen siz değil miydiniz bay Özel? Ne oldu da 5 senede suyun fiyatına 10 kat zam yaptınız? Dahası, doğru düzgün sunamadığınız en temel hizmetler için vatandaşın ümüğünü sıkmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Sayın Özel’e şunu da söylemek isterim; ‘gaz maz yok’ dediğiniz Sakarya Gaz Sahası’nda günlük üretimimiz 7 milyon metreküpü aştı. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ dediğiniz Gabar’da da günlük üretimde 70 bin varilin üzerine çıktık bay Özel. Hedefimiz 100 bin varil. İnşallah yakında bu rakama da ulaşacağız.”
Tüm bu destekleri verirken, diğer taraftan da sismik arama ve sondaj faaliyetlerine devam ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen, 4 derin deniz sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern filolarından birine sahibiz. ORUÇREİS gemimiz, Somali denizlerindeki üç sahada çalışmalarına başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Enerjide tam bağımsız Türkiye, bu hedefe ulaşıncaya kadar gece gündüz demeden çalışacağız” diye konuştu.
“MUHALEFETİN BU KÖTÜRÜM HÂLİ BİZİM YÜKÜMÜZÜ DAHA DA AĞIRLAŞTIRIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında sayın Özel’e ve CHP’ye bugün yüklenmek istemiyordum. Siz de takip ediyorsunuz, CHP’nin eski ve yeni kadroları arasındaki güç mücadelesi, onları zaten yeteri kadar hırpalıyor” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’de parti içi iktidar kavgasının, Bizans’ı çırak çıkartacak ayak oyunlarının hiç ama hiç eksik olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “CHP’nin derdi, Sayın Özel’e yeter de artar bile. Bay Kemal’in gem vuramadığı siyasi ihtirasları kendi başına ayrı bir tez konusu olur. Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybetti, son olarak biraz şaibeli de olsa kurultayı da kaybetti ama siyasetten emekli olmayı bir türlü içine sindiremedi, partisi tarafından artık istenmediğini bir türlü kabullenemedi. Kendini hatırlatmak için sürekli fırsat kolluyor, bunun için de çok çirkin bir dille devamlı bize sataşıyor. Nereden tutsan elinde kalan, siyasetten tekaüt hâline gelmiş bir rakiple karşı karşıyayız. Ne iç politikaya ne dış politikaya ne de enerji gibi stratejik konulara dair dikkate alınacak hiçbir fikirleri yok. Kendilerince siyaset yapmaya çalışıyorlar ama onu da kotaramıyorlar. Muhalefetin bu kötürüm hâli bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor.”
“TRABZON’A GÜNCEL RAKAMLARLA 437 MİLYAR LİRA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki diğer iller gibi Trabzon için de koşturduklarını ve buraya son 22 yılda güncel rakamlarla 437 milyar lira kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a birçok alanda yaptıkları yatırımları anlatarak, “Adalette 2,5 milyar lira, eğitimde 21 milyar lira, gençlik ve sporda 8 milyar lira, sosyal yardımlarda 42 milyar lira, sağlıkta 10 milyar lira, çevre ve şehircilikte 68 milyar lira, ulaştırmada 153 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 49 milyar lira, sanayi ve teknolojide finansman destekleri dahil 10 milyar lira, enerjide kamu ve özel toplam 64 milyar lira, kültür ve turizmde 3 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 7 milyar lira yatırım yaptık” bilgisini paylaştı.
Trabzon’da ikinci devlet üniversitesi olarak Trabzon Üniversitesi’ni kurduklarını, 41 bin seyirci kapasiteli stadyum dahil birçok farklı branşta 97 spor tesisini inşa edip hizmete sunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 1518 yataklı 19 hastane dahil 62 sağlık tesisi inşa ettiklerini, 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesi’ni bu yılın sonuna kadar tamamlayarak hizmete alacaklarını ifade etti.
TOKİ vasıtasıyla 19 bin 765 konutlu projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamında 8 bin 453 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 2 bin 312 konutun yapımına da devam ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Trabzon’da 6 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 3 millet bahçemizi tamamlayıp hizmete açtık. Uzungöl ve Çarşıbaşı Millet Bahçemizin yapımına devam ediyoruz. Arsin Millet Bahçemizin yer seçimini yaptık, çalışmalarına başlayacağız. Kara yollarında 73 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardık. Bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını 89 kilometreden 519 kilometreye yükselttik. 22 yıl önce sadece 600 metre uzunluğunda 2 tüneli bulunan şehrimizin bugün yaklaşık 64 kilometre uzunluğunda 25 tüneli bulunuyor. Trabzon’u, Karadeniz Sahil Yolu ile Giresun ve Rize’ye, Artvin güzergahında ise Sarp Sınır Kapısı’na kadar bölünmüş yollarla bağladık. Türkiye’nin en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olan Zigana Tüneli’ni tamamladık, Kanuni Bulvarı’nda sona yaklaştık. Şu anda Boztepe Kavşağı’ndan başlayıp Çukurçayır Kavşağı’na kadar olan 2 kilometrelik kesimde de çalışmalara devam ediyoruz. Şehrimizde 22 kara yolu projemizin çalışmaları devam ediyor.”
“ŞENOL GÜNEŞ SPOR TESİSİ’NDEKİ TİCARİ ÜNİTE VE BÖLÜMLERİ 10 YILLIĞINA TRABZONSPOR’A TAHSİS EDİYORUZ”
Akyazı Stadyumu’nun yanında inşa edilen şehir hastanesine ulaşımı hızlandırmak için hafif raylı sistem projesini hayata geçireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a yaklaşık 32 kilometre uzunluğunda kent içi raylı sistemi kazandıracaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon ile Samsun arasını 2 saate düşürecek Samsun-Trabzon-Sarp Hızlı Tren Hattı Projesi ile Samsun’dan itibaren Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin olmak üzere tüm kentlerin birbirine bağlanacağını belirtti.
Sürekli artan yolcu sayısı doğrultusunda Trabzon’a yeni bir havalimanı kazandırmak için çalışmalara başladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dış hatlar gelen yolcu terminali ve CIP binalarımızın açılışlarını geçtiğimiz ağustos ayında gerçekleştirdik. Şu anda iç hatlar terminalimiz ile dış hatlara giden yolcu terminalimizdeki tadilatları da bitirmek için yoğun çaba içindeyiz. Ayrıca havalimanımızda dış hatlarda 7 noktaya sefer planlıyoruz. İlimiz için yapımı, planı, ihalesi devam eden toplam 30 yatırımımız daha bulunuyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Trabzonspor’a dair bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trabzonspor’umuzun altyapısını güçlendirmek için şehrimizde Kamp Eğitim Merkezi Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Trabzonspor Kamp Eğitim Merkezimiz toplam 82 bin metrekare alana sahip. Ayrıca merkezde 28 bin 560 metrekare büyüklüğünde 4 antrenman sahası, otopark, idari tesisler, sosyal ve yeşil alanlar da bulunacak. Ayrıca Şenol Güneş Spor Tesisi içinde bulunan ticari ünite ve bölümleri de 10 yıllığına Trabzonspor’a tahsis ediyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin tahsis ettiği alanda bir hayırsever tarafından inşa edilen cami ve külliye inşaatının ramazanda teravih namazı kılınabilecek seviyeye geleceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongresinin hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.