Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Fiyatlama davranışlarının tekrar piyasa gerçekleriyle uyumlu hâle gelmeye başladığını görüyoruz. Bu dengelenme önümüzdeki dönemde güçlenerek devam edecek. Sene sonunda enflasyonu, hedeflediğimiz seviyelere mutlaka indireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefatının 29’uncu yılında Batı Trakya Türkleri’nin efsanevi lideri merhum Doktor Sadık Ahmet’i rahmetle yâd ederek başladı.
Doktor Sadık Ahmet’in, inandığı değerleri savunmaktan, bu uğurda bedel ödemekten çekinmeyen, ismiyle müsemma bir dava adamı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı Trakya Türk Azınlığın bugün sahip olduğu kazanımlarda, merhum Sadık Ahmet’in yürüttüğü mücadelenin çok büyük payı vardır. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyor, ailesine ve yol arkadaşlarına sabır diliyor; Türkiye olarak tüm imkânlarımızla Batı Trakya’daki kardeşlerimizin yanlarında olacağımızı burada tekrar vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
Yunanistan ile gelişen diyalogdan, Batı Trakya Türk azınlığın hak ve hukukunun korunması noktasında da istifade ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunan makamlarıyla görüşmelerimizde, Batı Trakya’daki soydaşlarımızın sorunları gündemimizin ilk sırasında yer alıyor. Özellikle din ve ibadet hürriyeti ile eğitim haklarına dair meseleler sürekli takibimizdedir. Yunanistan tarafından atılan bütün adımları takip ediyor, ihtiyaç hâlinde gerekli müdahalelerde bulunuyoruz. İnşallah bundan sonra da Batı Trakya Türk Azınlığa kol-kanat germeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“FEDERALİZME DAYALI TEKLİFLERE BİZİM DE KIBRIS TÜRKÜ’NÜN DE KARNI TOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun Kıbrıs Türk halkının gasp edilen hakları için de geçerli olduğunu vurgulayarak, Kıbrıs Türk halkının, 1960’lardan beri, neredeyse üç çeyrek asırdır haksızlığa, hukuksuzluğa ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “1963 ile 1974 yılları arasında yaşanan katliamları birçoğumuz daha dün gibi hatırlıyoruz. Yakılan köyleri, öldürülen çocukları, Ada’nın sadece yüzde 3’lük bölümüne sıkıştırılmak istenen Kıbrıslı kardeşlerimizin dramlarını asla unutamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı kurum ve kuruluşlar hiçbir şey yapmadı. Bugün Gazze soykırımını seyrettikleri gibi Kıbrıs Türk halkına yönelik etnik temizlik teşebbüslerini de uzaktan izlediler. 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’yla Türkiye, Kıbrıs Türk halkının varlığına uzanan kirli ve kanlı elleri kırmıştır. 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla Barış Harekâtı taçlandırılmıştır. Ancak Kıbrıs Türkünün bağımsızlık iradesini kırmaya yönelik politikalar, o günden bu yana artarak devam etti. Son olarak 2004 yılında Annan Planı’na ‘evet’ diyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cezalandırılırken; plana ‘hayır’ diyen Rum kesimi, Avrupa Birliği’ne tam üye yapılarak ödüllendirildi. Daha sonra oturulan müzakere masalarından ne yazık ki hiçbir sonuç çıkmadı. Eski yöntemlerle bir yere varılamayacağını artık görmüş durumdayız. Federalizme dayalı tekliflere bizim de Kıbrıs Türkü’nün de karnı tok.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, ana vatan ve garantör ülke olarak duruşunu, Barış Harekâtı’nın 50’nci yıl dönümünde çok net biçimde tekrar ortaya koyduğuna işaret ederek, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı Türkiye’den geniş bir heyetin de katılımıyla Kıbrıs Türkleri’yle beraber büyük bir coşkuyla cumartesi günü kutladıklarını anımsattı.
“HEDEFİMİZ, KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN TANINIRLIĞINI ARTIRMAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs davasına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına verdiğimiz önemi böylece bir kez daha tüm dünyaya ilan etmiş olduk. Hedefimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaktır. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde attığımız adımların devamını getirmekte kararlıyız. Aynı şekilde Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durması için de desteklerimizi, yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu vesileyle Barış Harekâtı’nda şehit olan Mehmetçik ve mücahitleri tekrar rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla yâd ediyorum” şeklinde konuştu.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’na iştirak ederek Kıbrıs Türk halkına varlıklarıyla destek olan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, Cumhur İttifakı ortaklarına, siyasi partilerin genel başkanlarına ve milletvekillerine özellikle teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle muhalefetin, Türkiye’yi yabancılara şikâyet eden eski siyasetini terk etmeye başlamasını önemsiyoruz. Hatırlanacağı üzere ‘Sabık Genel Başkan’ döneminde Cumhuriyet Halk Partisi’nin dış politikada yaşadığı savrulmalar, siyasi rekabet kavramıyla açıklanamayacak boyutlara ulaşmıştı. Kimi CHP milletvekilleri, Avrupa’da ülke ülke dolaşıp PKK’nın Suriye’deki uzantılarının gönüllü avukatlığını yapıyorlardı. Geçen hafta 8’inci yıl dönümünü geride bıraktığımız 15 Temmuz ihanetinin faillerini aklama görevini de yine CHP yönetimi üstlenmişti. Milletin, bir gecede 252 evladını şehit vererek yazdığı millî irade destanına ‘kontrollü darbe’ yaftası vuranlar da bu kifayetsizlerden başkası değildi. Türkiye’ye ve Türk siyasetine yakışmayan bu tavrın değişim işaretleri göstermesini açık söyleyeyim ‘muhalefetin normalleşmesi’ adına kayda değer buluyoruz. Lefkoşa’da sergilenen birlikteliğin, başta terörle mücadele olmak üzere millî mücadelelerde ve millî meselelerde istikrarlı bir şekilde sürdürülmesini temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın şahsında Kıbrıs Türk halkına samimi ev sahiplikleri için ayrıca şükranlarını sundu.
“DAHA ÖNCE NASIL ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRDİYSEK, İNŞALLAH AYNISINI YİNE BAŞARACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle komşularla ilişkilerde asla gerilim peşinde olmadıklarını vurgulayarak, “Yakın çevremizden başlayarak tüm ülkelerle dostluğumuzu ilerletmeye, bölgemizde ve dünyada dostlarımızın sayısını artırmaya bakıyoruz. Bu politikamızda da son derece samimiyiz, kararlıyız, iyi niyetliyiz. Tokalaşmak amacıyla uzatılan hiçbir eli havada bırakmayız. Ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edildiği takdirde aşılamayacak hiçbir engel görmüyoruz. Nitekim son bir yılda bu yönde önemli adımlar attık. Komşularımızın yanı sıra pek çok uluslararası kuruluşla işbirliğimizi ilerlettik. Artan küresel riskler karşısında Türkiye’nin manevra alanını genişletmek için gayretlerimizi inşallah daha da yoğunlaştıracağız” diye konuştu.
Toplantıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği diplomatik çalışmalarına ilişkin video izletildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış siyasette tüm bu hamleleri yaparken, bir diğer temel öncelik olan ekonomide de sıkıntıların üstesinden geldiklerini ifade ederek şunları kaydetti: “Orta Vadeli Program’ın olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Enflasyonda en kötü tabloyu geride bıraktığımıza inanıyoruz. Enflasyon, inşallah bundan sonra daha hissedilir biçimde düşecektir. Aşırı kâr hırsının şişirdiği fiyat balonu kimi sektörlerde yavaş yavaş sönüyor. Fiyatlama davranışının tekrar piyasa gerçekleriyle uyumlu hâle gelmeye başladığını görüyoruz. Bu dengelenme önümüzdeki dönemde güçlenerek devam edecek. Sene sonunda enflasyonu, hedeflediğimiz seviyelere mutlaka indireceğiz. Bunun piyasadaki ana aktörler tarafından da kabul edilmesi, ekonomideki yol haritamızın sağlamlığının delilidir. Kredi derecelendirme kuruluşları da Türk ekonomisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapıyorlar. Moody’s’in geçen hafta kredi notumuzu iki kademe birden artırması, bunun en son örneğidir. Tam 11 yıl sonra gelen bu not artırımı, esasen Türkiye için çok geç kalmış bir adımdı. Peki, bunlar yeterli mi? Elbette değil. Türkiye’nin ekonomik kapasitesinin bu oranların çok çok üzerinde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kredi derecelendirme şirketleri adaletli davrandıkça, inşallah bu notlar da hak ettiğimiz seviyelere çıkacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletten gönlünü ferah tutmasını isteyerek, “Türkiye, doğru yoldadır ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Daha önce nasıl enflasyonu tek haneye indirdiysek, inşallah aynısını yine başaracağız. Bunu, AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan başka yapabilecek kimse de yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dört beş ay öncesini şöyle bir hatırlayın. Suyu ucuzlatmaktan bahsediyorlardı, şimdi suya yüzde 400-500 oranında zam yapıyorlar. Liyakatten bahsediyorlardı, şimdi belediyeleri akraba çiftliğine çeviriyorlar. Ortalıkla boş gezen ne kadar eş, dost, hısım, tanıdık varsa; eğitimine bakmadan, hepsini belediyelere üst düzey yönetici olarak atadılar, atıyorlar. Otoparkından toplu ulaşıma kadar belediye bünyesinde hangi hizmetler sunuluyorsa, hiç sektirmeden hepsinin ücretlerinde fahiş artışa gittiler” ifadesini kullandı.
“MİLLETİN VARLIĞINI DEĞİŞİK YERLERDE HARCAMAYA MÜSAADE YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin emeklilere verdikleri sözleri hatırlamak bile istemediğini, dört ay öncesinde meydanlarda bol keseden para dağıtanların şimdi ise emeklileri kapılarına dahi yaklaştırmadıklarını söyledi.
“Seçim bitti, sandıklar kapandı, verilen sözlerin tamamı rafa kalktı. CHP’li belediyelerin alametifarikası olan çöp, çukur, çamur, yolsuzluk, hırsızlık girdabına vatandaşlarımız tekrar sürüklendi” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Vals ve dans gösterisi düzenlemeyi belediyecilik zannediyorlar. Beceriksizlik, iş bilmezlik, ideolojik bağnazlık adeta bunların paçalarından akıyor. Buradan Sayın CHP Genel Başkanı’na şunu söylemek isterim; dürüst siyaset, verilen sözlerin arkasında durmayı gerektirir. Tutmadığınız sözlerin mahcubiyetini, daha büyük vaatlerde bulunarak gizleyemezsiniz. Gücünüz yetiyorsa, belediye başkanlarınıza söyleyin, ‘bedava yapacağız’ diyerek milletten oy istedikleri ancak üç ayda üç dört kez zam yaptıkları hizmetlerin fiyatlarını düşürsünler. Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız, talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını ödesinler. Meydanlarda ‘oy verene bedava traktör vereceğiz’ demek kolaydır; zor olan sözünün eri olmaktır, ahdine sadık kalmaktır. Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız, kaynağında bu borçların tahsiline başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı artık bunun tahsilini kaynağında yapacaktır, bunu böyle bilesiniz.”
AK Parti olarak siyasette hiçbir zaman ucuz yollara meyletmediklerini, sırf seçim kazanmak uğruna tutamayacakları sözler vermediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, meydanlarda söylediklerini ve taahhüt ettiklerini, milletten yetki alınca yerine getirmeye çalıştıklarının altını çizdi.
Sandıkta verilen görevin hakkını, sahada ter dökerek, koşarak, koşturarak ödemeye gayret gösterdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerçekten yapmak isteyip de irademizi aşan sebeplerden dolayı yapamadığımız hususlar elbette olmuştur. Ama gayretlerimize ve samimiyetimize halkımız şahittir. Biz yine altyapı, üstyapı tüm yatırımlarımızın açılışlarını yoğun bir şekilde yapmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz” diye konuştu.
“EMEKLİLERİMİZİN YANINDA YER ALMAYI ASLİ GÖREVİMİZ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamının huzuru, refahı, esenliği için verdikleri çetin mücadeleye milletin şahit olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şunu tüm kalbimle söylemek istiyorum; benim çiftçim, üreticim, sanayicim, işçim şüphesiz en iyisine layıktır. Bilhassa ömrünün en güzel yıllarını; ailesine, ülkesine, milletine hizmet etmek için harcayan emeklilerimizin hakkını ödeyemeyiz. Hayatlarının ikinci baharında emeklilerimizin yanında yer almayı asli görevimiz olarak görüyoruz. Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesini yükseltecek birçok adım attık. Bizden önce emekli maaşları gerçekten insani standartların çok altındaydı. Kasım 2002’de, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde en düşük emekli aylığı 66 lira, yani 43 dolardı. Yine bu dönemde asgari ücret 184 lira olarak uygulanıyordu, bu rakam da 122 dolara tekabül ediyordu. Emeklilerimizin önemli bir kısmı asgari ücretin üçte biri civarında aylık almaktaydı. Bu dengesizliği giderecek pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik.”
Emekli aylıklarında yaptıkları iyileştirmeleri aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, en düşük emekli aylığını geçen hafta yapılan artışla 12 bin 500 liraya yükselttiklerini dile getirdi.
Son iki yılda en düşük emekli aylığını yüzde 257 oranında artırdıklarını, bu yılın ocak ayında bütçe imkânlarını zorlayarak tüm emekli aylıklarını yüzde 49,3 oranında arttırdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temmuzda da SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarına yüzde 24,7; emekli sandığı emeklilerimizin aylıklarına yüzde 19,3 oranında zam yaptık. Dolayısıyla 2024 yılında emekli maaşlarında yüzde 78 ila 86 oranında artışa gitmiş durumdayız. Yaptığımız bu artış, enflasyon beklentisinin oldukça üzerindedir” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bıraktıkları dönemde emeklilere tek seferlik 5’er bin lira ödeme yaparak destek olduklarını, emeklilere bayram ikramiyesi ödemesini başlattıklarını, ayrıca emeklilere banka promosyonu imkânı da sunduklarını hatırlattı.
“AMACIMIZ, İNSANLARIMIZIN REFAHINI KALICI OLARAK ARTIRMAKTIR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, “Emekliler Yılı” kapsamında, emeklilere farklı alanlarda pek çok imkân sağladığını; tüm bunların çok daha fazlasını yapacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Depremin toplam 104 milyar doları bulan faturası azaldıkça, ekonomide uyguladığımız politikalar daha fazla sonuç verdikçe inşallah ortaya çıkan ilave kaynağı başta emeklilerimiz olmak üzere halkımızın emrine sunacağız. Emekli kardeşlerimizin şunu bilmesini arzu ediyorum: gösterdiğimiz tüm bu çabalarımıza rağmen Cumhurbaşkanınız olarak, yaşadığınız sıkıntıların tamamının farkındayım. Serzenişlerinizi duyuyor ve sorunlarınızı çözmek için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Bizim popülizmle işimiz yok. Bizim hayal tüccarlığıyla da işimiz yok. Biz meydanlarda söz verip sonra unutanlardan değiliz, verdiği sözün her zaman dimdik arkasında duranlardan olduk.
Bizden öncekilerin yaptığı yanlışları tekrarlamamakta da kararlıyız. Bu ülke yakın geçmişte kendi çıkarı için ülkeyi popülizm bataklığına sürükleyen siyasetçilerden, meydanlarda vaat yarıştıranlardan, sırf seçim kazanmak için vatandaşın umutlarıyla oynayanlardan çok çekti. Böyle bir hataya yeniden düşme lüksümüz yoktur. Amacımız, ekonomimizi enflasyonu körükleyecek bir kısır döngüye sokmadan, insanlarımızın refahını kalıcı olarak artırmaktır. El ele, gönül gönüle vererek, bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum.”
“MECLİS ÇALIŞMALARI İTİBARIYLA REKORLAR KIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs 2023’teki seçimlerin ardından Meclis’in 14 aydır yoğun bir tempo içinde çalıştığını; bu süre zarfında milletin ihtiyaç duyduğu, ülkenin sorunlarına çözüm olacak çok sayıda yasayı çıkardıklarını vurguladı.
Milletvekillerine çalışmalarından ve çabalarından dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Parlamentonun gündeminde olan bazı kanun tekliflerini de görüştükten sonra inşallah Meclis çalışmalarımız kısa süreli bir tatile girecek. Tatile giren sadece Meclis çalışmaları olacak; Meclis dışı çalışmalarımız, sahadaki gayretlerimiz inşallah hız kesmeden devam edecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerle TBMM’nin 22. dönem faaliyetlerine başladığını; yedi dönem boyunca AK Parti’nin birinci parti olarak Meclis’i sevk ve idare eden kuvvet olduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek hükûmetlerimizle gerekse Meclis’teki gruplarımızla, insanüstü bir gayret gösterdik, her anımızı, her dakikamızı milletimize adayarak yoğun şekilde mücadele ettik. Geride bıraktığımız 22 yılda, hükûmetteki icraatlarımız kadar Meclis çalışmaları itibarıyla da rekorlar kırdık. Milletimiz, bizi Meclis’e çalışmaya gönderdi, ter dökmemiz için seçti, ülkemiz için mücadele görevi verdi ve biz de milletimize mahcup olmamak için, emaneti hakkıyla taşımanın gayreti içinde olduk” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti hükûmetlerinin de AK Parti’nin Meclis Gruplarının da en temel vasfı, milletle doğrudan iletişim kurmasıdır. Bizim aracılara ihtiyacımız yok. Bizim vasıtalara ihtiyacımız yok. Biz; çarşıda, pazarda, dolmuşta, otobüste, sokakta, caddede, vatandaşımızın evinde, iş yerinde, onunla doğrudan irtibat kurar, doğrudan iletişim kurar; derdini, sorununu dinler; gelir burada o derde çare bulmanın, o sorunu çözmenin mücadelesini veririz” diye konuştu.
AK Parti’yi kuranın millet olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi 22 yıl önce birinci parti yapan ve bugünlere taşıyanın da milletle ruberu kurduğu irtibat ve iletişim olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar milletin hiçbir derdine bigâne kalmadıklarını, hiçbir soruna kulak tıkamadıklarını, görmezden gelenlerden asla olmadıklarını kaydetti.
“BİZ, SADECE MİLLETİMİZE BAKAR, ADIMIMIZI DA ONA GÖRE ATARIZ”
Milletin sevincine olduğu gibi hüznüne, acısına da ortak olduklarını, derdini paylaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizle daima iç içe, yan yana yaşadık. Başkalarının ne dediği ne düşündüğü mühim değil; millet ne diyor, millet ne düşünüyor, millet ne söylüyor, biz ona dikkat kesildik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Efendim, muhalefet ne der? Bize ne muhalefetten. Efendim, medyada ne yazarlar ne söylerler? Bize ne medyadan? Efendim seçkinler rahatsız oluyorlarmış, tuzu kurular gürültü yapıyorlarmış, sesi çok çıkan cazgırlar ortalığı velveleye veriyorlarmış. Bunların hiçbirine bakmayız, hiçbirine aldırmayız, yola devam ederiz. Biz, sadece milletimize bakar, milletimizin ortak hissiyatına bakar, ortak beklentilerine bakar, adımımızı da ona göre atarız. Bugün bazı şeyleri açık açık konuşmamız gerekiyor: Birileri ısrarla görmezden gelse de Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Daha önce de ifade ettim: Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde, modern şehrinde göremeyeceğiniz bir sokak köpeği popülasyonuyla karşı karşıyayız. Maalesef bu sayı, her yıl asimetrik bir şekilde katlanarak artıyor. Üstelik bu başıboş köpekler çocuklara, yetişkinlere, yaşlılara, başka hayvanlara, koyun sürülerine, keçilere saldırıyorlar; trafik kazalarına sebep oluyorlar; en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı parçalamak suretiyle bizden kopartıyorlar. Artan kuduz vakalarını, yabancı ülkelerin Türkiye’ye gelen vatandaşlarına yaptığı uyarıları burada saymıyorum bile. Müdahale edilmedikçe sorun daha da büyüyor, kötüleşiyor, mesele tam anlamıyla çığırından çıkıyor. Milletimiz bizden bu sorunu çözmemizi istiyor. Halkımız, sokakların güvenli hâle gelmesini istiyor. Çocuklarımız, gönül rahatlığıyla okula gitmek, parkta oynamak istiyor.”
“HAYVANLAR KONUSUNDA KİMSE BİZE MERHAMET DERSİ VERMEYE KALKIŞMASIN”
Vatandaşların hem şiddetin hem sağlığa yönelik tehdidin hem de istismarın sona ermesini arzuladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu isteklere, bu arzulara, ülkenin dört bir yanından gelen feryatlara sessiz, tepkisiz, bigâne kalmalarının düşünülemeyeceğini vurguladı.
“Hayvanlar konusunda kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hele hele, bölücü terör örgütünün beşikteki bebeği katletmesine, canlı bombaların şehirlerimizde masum sivilleri aramızdan almasına, Gazze’de, şu anda sayısı 16 bini bulan masum çocuğun, sayısı 40 bini geçen masum insanın katledilmesine ses çıkarmayanlar, kalkıp da bize merhametten bahsetmesin. Dağdaki eli kanlı katil sürülerine methiyeler düzenler, kimse kusura bakmasın ama bize vicdan ve merhamet nutku çekemez. Timsahın gözyaşları merhametten değildir” değerlendirmesinde bulundu.
Komisyon çalışmaları sırasında, köpek yüzünden hayatını kaybetmiş 10 yaşındaki kızının acısını yüreğinde taşıyan annenin, 10 yaşındaki oğlu parçalanmış babanın üzerine yürüyen bir karakter fukarasının diline en son alacağı kelimenin “merhamet” olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değil insana, değil masum çocuklara, herhangi bir canlıya karşı, yüreğinde zerre miskal merhamet olan biri, kalkıp da o densizliği yapamaz. Ciğerparesini kaybetmiş yüreği yaralı bir anne ile empati kuramayan başka canlılarla nasıl kursun? Eşrefi mahlûkat olan insana sevgi göstermeyen, başka canlılara nasıl sevgi beslesin? İnsan sevmiyorlar ki bir köpeği nasıl sevecekler?” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Ayrıca birileri, muhalefet milletvekillerinin desteğiyle kalkıp geliyor, daha doğrusu buraya, Meclis’e taşınıyor, Meclis koridorlarını işgal ediyor, utanmadan sıkılmadan Meclis çatısı altında milletvekillerine ‘katil’ diye bağırabiliyor. Milletvekili, milletin temsilcisidir. Milletvekili, sadece kendisini seçenlerin değil, tüm Türkiye’nin, 85 milyonun tamamının vekilidir. Milletvekiline hem de Yüce Meclis çatısı altında ‘katil’ diye bağıran da onu oraya getirip o cesareti veren de, bütün millete karşı saygısızlık yapmıştır, edepsizlik yapmıştır. Biz, bu densizliğe, bu edepsizliğe, bu şımarıklığa pabuç bırakacak, boyun eğecek bir grup değiliz. Biz, üç-beş marjinal karakterin çığırtkanlık yaparak, bağırarak, çağırarak Meclisi çalışamaz hâle getirmesine eyvallah etmeyiz. Burası, Gazi bir Meclis’tir, milletin meclisidir, millî iradenin tecelligâhıdır. Kimse Gazi Meclis’in şanına ve konumuna gölge düşüremez. Böyle bir edepsizliğin tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirler çok daha sıkı bir şekilde mutlaka alınmalıdır.”
Utanç verici tüm sahnelere rağmen sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifinin dün Komisyon’da kabul edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece insanları değil sokak hayvanlarını da yaşatmayı amaçlayan kanun teklifine “evet” diyen tüm milletvekillerini tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu meseleyi Meclis tatile girmeden önce inşallah Genel Kurul’un da takdirine sunacak, orada da taşkınlıklara prim vermeden inanıyorum ki Cumhur İttifakı olarak teklifi yasalaştırarak sokaklarımızı güvenli hâle getireceğiz” dedi.
Bu konuda tüm gurubundan, milletin vekili olarak bu yüce çatı altında bulunan her bir milletvekilinden kararlı bir duruş beklediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asla taviz yok ve bu işi Allah’ın izniyle bitireceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teklifin yasalaşmasının sadece bir başlangıç olduğunu, bundan sonra esas önemli olanın sahiplenme süreci olduğunu vurgulayarak, “Son bir haftadır ortalığı ayağa kaldıran sanatçılar, dernekler, medya mensupları başta olmak üzere tüm hayvan severlerden ‘başıboş köpekleri sahiplenme kampanyamıza’ güçlü destek bekliyoruz. Burada sergilenen yüksek hassasiyetin çok daha fazlasını, sahiplenme sürecinde de göreceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“MECLİS ÇALIŞMALARINA ARA VERİYOR OLMAMIZ, TATİLE ÇIKTIĞIMIZ ANLAMINA GELMİYOR”
Meclis çalışmalarına ara veriyor olmanın, tatile çıkmak anlamına gelmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun Meclis çalışmaları nedeniyle seçim bölgelerinde yeterince mesai sarf edilmediğini, şimdi seçim bölgelerine giderek, orada milletle buluşacaklarını söyledi.
Teşkilatla, belediye başkanlarıyla birlikte, halkın ziyaret edileceğini ve onların dinleneceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizdeki projeleri takip edecek, aksayan, geciken hususlar varsa bakanlarımızla irtibata geçerek çözülmesini sağlayacağız. Bizim lügatimizde rehavet olmaz, bizde dur-durak olmaz. Sanki yarın seçim varmış gibi sahada koşturmayı sürdüreceğiz” dedi.
Kabine olarak hizmetlere ara vermeden ülke ve millet için koşturmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi büyütmek ve hedeflerine bir adım daha yaklaştırmak için mücadeleyi sabırla sürdüreceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Paris Olimpiyatları’na katılacak sporculara başarılar dileyerek, kendilerinden milletçe müjdeli haberle beklediklerini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.