Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, gazeteciler ile İstanbul’da bir araya geldi. Suriye’nin yeniden ihyası için enerji konusunda nasıl bir yol izleneceğini anlattı. Kısa süre içinde bir heyetin bölgeye gidip enerji altyapılarını inceleyeceğini ve heyete kendisinin de başkanlık yapabileceğini kaydeden Bakan Bayraktar, ülkenin yeniden inşasında Suriye’nin petrol ve doğal gaz kaynaklarından yararlanmak için bir çalışma içinde olduklarını belirtti.
Bayraktar, enerji desteklerinden yeni keşiflere kadar birçok konuda soruları yanıtladı.
Türkiye Suriye’nin Enerjisi İçin Derede
Bayraktar, Suriye’nin yaklaşık yüzde 60’ının karanlıkta olduğunu ve Türkiye’nin Suriye’yi tekrar elektriğe kavuşturmak için harekete geçtiğini ifade etti. Kısa bir süre içinde Türkiye’den bir heyetin Suriye’ye gideceğini ve eksikleri yerinde tespit edeceğini belirten Bakan Bayraktar, “Gelişmelere göre bu heyete ve bu ziyarete ben başkanlık edebilirim. Çok hızlı bir şekilde Suriye’de elektriğin olmadığı yerleri elektrikle buluşturmalıyız. Burada öncelikle ithalatla bunu yapacağız. Orta vadeli planlarla da biz elektrik kurulu gücünü, oradaki üretim kapasitesini artırmakla alakalı planlama içerisindeyiz. Güçlü bir özel sektörümüz var. Onların dinamizmi, devlet kurumlarımızın tecrübesi ve varlığıyla bu uzun dönemde Suriye’nin enerji altyapısının inşasında birlikte çalışacağız” dedi.
Suriye Üzerinden Lübnan’a Elektrik
Bakan Bayraktar halihazırda Suriye’nin kuzeyine elektrik tedariki yaptıklarını ifade ederek “Kuzeye akaryakıt, LPG yani tüp gaz dediğimiz LNG’yi özellikle İdlib’den başlayarak Afrin, bizim Barış Pınarı, Zeytin Dalı kapsamında kalan bölgelerin tamamında şu anda enerji faaliyetlerimiz var. Yaklaşık 210 megavatlık kapasitede elektriği uzun zamandır veriyoruz. Üç iletim noktası, dört de dağıtım noktasında olmak üzere o bölgelere elektrik sağlıyoruz. Şu anda onların kapasitesini artırmakla alakalı bir çalışma içerisindeyiz.” dedi. Bayraktar, Türkiye’nin Suriye üzerinden Lübnan’a da elektrik ulaştırabileceğini de ifade etti.
Suriye Petrolü İçin Özel Çalışma
Suriye’nin petrol ve doğal gaz kaynaklarının Suriye’nin yeniden inşasında kullanılması için bir çalışma içinde olduklarını söyleyen Enerji Bakanı, “Bu projeleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü Suriye’nin özellikle 2000’li yıllarının başında 600 bin varillere ulaşan günlük petrol üretimleri olmuş. Bu rakamlar tabii şimdilerde 30 bin varillere gerilemiş durumda. Bu bir kısım sahaların verimsiz işletilmesinden, bir kısmının savaş nedeniyle tahribat görmesinden kaynaklanabilir. Ama bu anlamda Suriye’nin bu potansiyelini de ekonomiye kazandırmak, oradan elde edilen kaynakları da yine Suriye’nin kalkınması için, inşası için, ihyası için kullanmakla alakalı bir vizyonla hareket ediyoruz.” ifadelerini kullandı. Bayraktar, Suriye petrolünün Irak-Türkiye petrol boru hattı üzerinden dünyaya ve Türkiye’deki rafinerilere de açılabileceğini belirtti.
Tüketicilere 431 Milyar TL Destek
Tüketim esasına göre desteklerin devam edeceğini hatırlatan Bakan Bayraktar, “Yıllık tüketimi 5 bin kilovat saati aşan tüketicileri maliyet esaslı bir modele geçirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda her ilin durumu farklı. Ortalama tüketimin üzerinde olan bir tüketim rakamının yine tam maliyet esaslı değil ama daha yüksek bir fiyattan, kademelendirerek vermeyi planlıyoruz. Elektrikte kademelendirme geçmişte de vardı. Şimdi 417 kilovatsaat ve üzerinde tüketimi olanlar farklı bir kategoride. Yeni düzenleme toplam abonelerin yüzde 3’nü etkileyecek. Şubat ayı içerisinde faturalarda bu yüzde 3’lük kesim bunu hissedebilir. Ama kalan yüzde 97 için değişen bir şey yok. Hepimizin evlerinde kullandığımız elektriğin düşük kademeli yani 240 kilovat saate kadarki kısmının yüzde 60’ını devlet karşılıyor. Şimdi bu 417 kilovatsaat ve üzeri tüketen grup maliyet bazlı tarifeye tabi olacak.” açıklamasını yaptı. 2024’te vatandaşa elektrikte 175 milyar, doğal gazda 256 milyar toplam 431 milyar lira doğrudan destek sağladıklarını açıklayan Bakan Bayraktar, 2025’te de desteklerin devam edeceğini söyledi.
Enerji Fiyatları Ocak’ta Değişmeyecek
Doğal gaz depolarımız yüzde 90’ların üzerinde dolu olduğunu vurgulayan Bakan Bayraktar, “Yani kışın inşallah herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz. İran her zamanki bilinmezliğini koruyor. Şu anda kontratın hem sadece yarısını alabiliyoruz. Kontrattaki teslimatın yarısı geliyor ama buna rağmen hem LNG altyapımızda hem depolarımızda bu kış için bir risk görmüyoruz. Ocak ayında enerjide de bir fiyat değişimi düşünmüyoruz.” dedi.
Karadeniz’de Yeni Keşif Kuyuları Kazılacak
Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda bugün itibarıyla üretim kapasitesinin 7 milyon metreküpe geldiğini, 2025’in ilk çeyreğinde 9 milyon metreküpün üzerine çıkacağını anlatan Bakan Bayraktar, “Halihazırda üretim yaklaşık 2,9 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşılıyor. Karadeniz’de 4 tane gemi var. Yüzer üretim platformu da geldi. Şu anda Çanakkale’de hazırlıkları devam ediyor. Mayıs 2025’te Filyos’a geçecek ve bir sene işi var. Üzerine adeta fabrika inşa ediyoruz. O gemiyle birlikte günlük üretim 9.5-10 milyon metreküpe, toplamda 20 milyon metreküpe çıkacak. Bir taraftan yeni kuyular açıyoruz. 2028’e kadarki süreçte 40’ın üzerinde yeni kuyu kazılacak. Keşif amaçlı yeni sondaj konusunda da yoğun bir çalışmamız var. Özellikle Rize Çayeli’nde petrol olduğu her zaman söylenen lokasyonda tespitimiz var. Onun sondajını yapmak istiyoruz” diye konuştu. Bayraktar, Karadeniz ve Somali’deki deniz operasyonlarında farklı ülkelerden iş birliği teklifleri geldiğini ve buna hazır olduklarını ifade etti.
ABD İle İş Birliği
Doğal gaz merkeziyle ilgili altyapı çalışmalarının devam ettiğini anlatan Bakan Bayraktar, “EPİAŞ’ı yani bizim enerji borsamızı nisan, mayıs gibi İstanbul Finans Merkezi’ne taşıyoruz. Orada karbon piyasasını açmak istiyoruz. İstanbul GAZHUB projemizin altyapısıyla ilgili çalışmamız devam ediyor. Depolama kabiliyetimizi artırmaya gayret ediyoruz. İlave FSRU düşünüyoruz. Bu anlamda yeni Trump yönetimiyle de özellikle doğal gaz alanında ciddi bir iş birliği imkânı olabilir. Cumhurbaşkanımız ilk döneminde Trump’la beraber bir 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi konulmuştu. 100 milyar dolara enerji ve maden olmadan gitmek bana göre çok gerçekçi değil.” dedi.
Nükleerde Karar Yılı
Akkuyu nükleer santralinin ilk ünitesinin 2025’te devreye gireceğini hatırlatan Enerji Bakanı, “Akkuyu ilk reaktörden elektrik üretmeye başladığında 1200 megavatla Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 2,5’ini karşılayacak. 4 reaktör devreye girdiğinde de Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 10’unu nükleerden karşılamış olacak. Yılda 7-7,5 milyar metreküp doğalgazı ithal etmemiş olacağız. Bu 3 milyar dolar demek. Öte yandan Türkiye’nin Sinop’ta, Trakya’da iki büyük konvansiyonel nükleer santrale daha ihtiyacı var. O noktada 2025, bizim için önemli karar yılı olacak. Çünkü artık hangi ülkeyle, hangi teknolojiyle, hangi modelle yürüyeceğimize artık 2025 yılında karar vermiş olacağız.” İfadelerini kullandı.
Nijer’de 3 Yeni Altın Sahası
Türkiye’nin Nijer’deki altın arama faaliyetlerine ilişkin de konuşan Bakan Bayraktar, “Üç tane altın sahamız vardı. Üç yeni saha anlaşması imzaladık Agadez bölgesinde, Nijer’de ilave sahalar almış olduk. Mevcut 2020’de başladığımız sahada da üretimi 2025 içerisinde gerçekleştirmeyi ve ilk altını üretmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan ve 1.200.000’den fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı Ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, ödül alan firmaları, iş insanlarını ve yöneticileri tebrik etti.
BTSO’ya, marifetin iltifata tabi olduğunu gösterdiği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “135 yıllık köklü tarihiyle Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız, 57 bin üye firmasıyla şehrimizin yanı sıra Türkiye ekonomisine de çok önemli katkılar yapıyor. Bugün ödül törenimizin yanı sıra Odamızın öncülüğünde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleriyle hayata geçen TEKNOSAB’da (Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi) üretime başlayan 15 firmamızın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu firmalarımızın sahiplerini ve çalışanlarını da tebrik ediyor, Türkiye’nin kalkınmasına, güçlenmesine ve büyümesine verecekleri destekler için kendilerine şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 25 milyar lira yatırım yapılan TEKNOSAB’ın, Türkiye’nin yüksek teknolojili üretime geçişinin simgelerinden olacağını vurgulayarak, “Biliyorsunuz kısa süre önce ülkemizi bu hedefe daha hızlı götürecek HIT-30 programını kamuoyumuzun takdirine sunduk. 5 ay gibi kısa sürede elektrikli araç, güneş hücresi, pil hücresi, rüzgâr türbini gibi stratejik konularda toplam büyüklüğü 7 milyar doları aşan yatırımları ülkemize kazandırma noktasına geldik. İnşallah daha güzel sonuçlar elde edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Yapay zekâ teknolojisi ve insansız sistemlerle dünyanın çok farklı bir yere gittiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bakınız, 2024 Nobel Kimya Ödülü’nün verildiği çalışmayı konunun ehli isimler, çığır açan, devrim niteliğinde bir proje olarak değerlendiriyor. Öyle ki 200 milyon proteinin neredeyse tamamının yapısını tahmin eden bir yapay zekâ modelinden bahsediyoruz. Bilim insanları, normal şartlarda çözümü 50 yıl sürebilecek bir sorunu bu modeli kullanarak kısa sürede neticeye kavuşturabiliyor. Daha bunun gibi ‘Dünya nereye gidiyor, bizi nasıl bir gelecek bekliyor?’ sorusunu sorduğumuz nice baş döndürücü gelişmeye şahit oluyoruz. Ya hızlı davranıp bu süreci zamanında yakalayacağız ya da Allah korusun ekonomide asimetrik bir güç çarpanından mahrum kalacağız. Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim; Yapay zekâ ve insansız sistemler meselesinin ülkemizde hâlen yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. Hükûmet olarak gerek TEKNOKENT’ler gerek TEKNOFEST’ler gerek AR-GE yatırımları gerekse farklı teşvik ve destek paketleriyle bu yeni dünyaya Türkiye’yi hazırlamaya çalışıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke genelinde tüm sanayi ve ticaret odalarının bu çok kritik süreci sahiplendiğini, kendi alanlarında özgün projeler üretmeye gayret ettiğini söyledi.
“BURSA, TEKNOLOJİ ALANINDA DA DİĞER İLLERİMİZE ÖRNEK OLACAKTIR”
Geleceğin teknolojisine bugünden yapılan her yatırımı Türkiye açısından hayati önemde görüp desteklediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan TEKNOSAB bünyesinde atılan her adım çok kıymetlidir. Üretimin lokomotif şehri Bursa, inanıyorum ki teknoloji alanında da diğer illerimize örnek olacaktır. Hükûmette, sanayide ve akademide olan yüksek bilinç düzeyine ne yazık ki muhalefet tarafında rastlayamıyorsunuz. Muhalefette ne böyle bir vizyon ne merak ne de iştiyak var. İşin sadece magazin yönünü hiçbir zaman aşamadılar. İşte en son 14-28 Mayıs seçimleri döneminde ileri teknoloji hamlesi diye aylarca reklamını yaptıkları proje çıka çıka Amerika’dan bir ekonomistin canlı bağlantıyla bunlara uzaktan nutuk atması oldu. Maalesef daha sonra gelenler de bu seviyenin bir tık üzerine çıkamadı. İç iktidar kavgasına kendilerini öyle kaptırdılar ki dünyada ve bölgemizde ne olup bittiğini, teknolojinin nereye evrildiğini takip bile edemiyorlar. Aynı umut kırıcı tablo, dış politikadan bölgesel konulara, ekonomiden çalışma hayatına hemen her alanda geçerli. Belli ezberleri ve ideolojik saplantıları var, onların dışına çıkamıyorlar. Kendilerini güncelleme ve yenileme noktasında sadece isteksiz değiller, aynı zamanda kabiliyet de yok.’’
“SURİYE KRİZİNDE MESELEYİ HÂLÂ TAM OLARAK KAVRAYAMADILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, muhalefete eleştirilerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela Suriye krizinde eski rejimin devrilmesinin üzerinden tam 3 hafta geçti ama bunlar meseleyi hâlâ tam olarak kavrayamadılar” ifadesini kullandı.
Muhalefet temsilcilerinin gün aşırı konuştuklarını ama cümlelerinde derinlik ve tutarlılık olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’da başkanlık seçimleri sonrasında yeni bir yönetim şekilleniyor, yine bakıyorsunuz muhalefet Türkiye’ye dair kurulan her müspet cümleye iç siyaset zaviyesinden yaklaşıyor. Rakipleri dahil tüm dünya Türkiye’nin jeopolitik gücünün ve artan etkisinin farkında fakat bunu bizim muhalefete bir türlü anlatamıyorlar. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Gazze krizine kadar her meselede benzer bir atalet, umursamazlık ve tembellik söz konusu. Bu tablo siyasi iktidar açısından avantajlı gibi gözükse de esasen sorunlu bir durumdur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bir kıssaya yer vererek, şu ifadeleri kullandı: “Meşhur kıssadır, bir bilge deniz kenarında kumlar üzerinde oturmuş, tefekkür ederken delikanlının biri yanına yaklaşıp, ‘Lütfen beni öğrenciniz olarak kabul edin.’ der. Bilge, parmağıyla kumların üzerine düz bir çizgi çeker. Delikanlıya çizgiyi kısaltmasını söyler. Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki ‘Git, öğren de gel.’ Aradan bir ay geçtikten sonra delikanlı tekrar geldiğinde bilge yine bir çizgi çizerek kısaltmasını söyler. Delikanlı bu kez çizginin yarısını eliyle kapatınca bilge yine ‘Git öğren de gel.’ der. 2 ay sonra delikanlı yanına tekrar geldiğinde bilge tekrar aynı şeyi ister. Delikanlı çok düşündüğünü ama bunun bir yolunu bulamadığını belirterek bilgeden çizgiyi kendisinin kısaltmasını ister. Bilge çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve ‘İşte şimdi kısaldı.’ der. Hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de ülke yönetiminde de gelişmenin, ilerlemenin sırrı budur. Yani sürekli daha büyük başarılar, daha büyük hedefler peşinde koşmaktır.”
“GENİŞ BİR ALANDA BÜYÜMEYİ SAĞLAYACAK POLİTİKALAR UYGULADIK”
22 yıllık iktidarları süresince Türkiye’nin sorunlarının, sıkıntılarının, krizlerinin küçülerek değil büyüyerek aşılabileceğine inandıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomiden savunmaya, dış politikadan ticarete uzanan geniş bir alanda bu büyümeyi sağlayacak politikalar uyguladık. Buraya gelmeden önce katıldığım il kongremizde de dile getirdim. Biz özellikle ekonomide sabun köpüğü misali geçici başarılarla avunmak istemiyoruz, kısa vadeli hesaplar peşinde asla değiliz. Ayaklarımızı yere sağlam basıyor, adımlarımızı sağlam atıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kendi iktidar dönemini hesaplayan, tek hedefi sonraki seçim olan hükûmetlerin geçici iyileşmelerle belki bir süre halkının gözünü boyadıklarını ama ardından bu millete çok ağır faturalar ödettiklerini kaydetti.
Türk ekonomisinin kaldırabileceğinden daha ağır vaatlerle gelenlerin, hesap kitap yapmadan bol keseden söz verenlerin, arkalarında telafisi zor enkazlar bırakarak siyaset sahnesinden silinip gittiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millete, Dimyat’ta pirinç siloları vadedenler, günün sonunda vatandaşı evindeki bulgurdan da ettiler. Bunu yakın tarihimizde biz de yaşadık, iş dünyamız da defalarca yaşadı. Değerli dostlar, 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemiz sadece uçurumun kenarından dönmedi, aynı zamanda her biri gerçekten hazine değerinde 5 sene kazandı. Biz de bu 5 yılı en iyi ve en verimli şekilde değerlendirmek arzusundayız. Yerel seçimlerde muhalefetle popülist vaat yarışına girmeyerek bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Belki bundan dolayı siyasi olarak bedel de ödedik ama ülkemize ve milletimize bedel ödettirecek bir yanlışın içinde olmadık” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜCRET ARTIŞLARINI ENFLASYONUN ÜZERİNDE TUTARAK HALKIMIZIN ALIM GÜCÜNÜN KORUDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi alanındaki iyileşmelere işaret ederek, “Ekonomi programımıza güvenimiz ve desteğimiz tam. 2024 yılında seçimlere ve bölgemizde nüks eden yeni krizlere rağmen belirlediğimiz hedeflere önemli ölçüde ulaştık. Ülkemize uluslararası sermaye girişi hızlandı, rezervlerimiz güçlendi, kur oynaklığı azaldı, finansman koşulları iyileşti. Ülkemizin kredi risk primi de ciddi bir şekilde düştü. Dünyadaki 3 kredi derecelendirme kuruluşunun 2 defa not artırdığı tek ülke biziz. 2025 yılı bütçesinde de gerçekçi adımlarla ve ortak bir gelecek vizyonuyla hareket ettik. Bu sene yatırımlar için 1 trilyon 569 milyar lira kaynak ayırdık. Deprem bölgesinin yeniden inşası yanında sulama yatırımlarına, organize sanayi bölgeleriyle limanları demir yoluyla birbirine bağlayacak yatırımlara ve sanayi altyapısını hızla tamamlayacak yatırımlara öncelik tanıdık” diye konuştu.
En güncel tartışma olan asgari ücret konusunda dolar bazında nereden nereye gelindiğini il kongresinde detaylıca anlattığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşımızın her söylediğinin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama 22 yıl boyunca insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirme noktasında gösterdiğimiz hassasiyet de herkesin malumudur. Ücret artışlarını her zaman enflasyonun üzerinde tutarak, halkımızın alım gücünün korunmasını temin ettik. 2002-2025 arası dönemde asgari ücrette reel artış yüzde 290 olmuştur. Son birkaç yıla baktığımızda ise 2022’de enflasyon yüzde 64,3 iken asgari ücret yüzde 94,6 arttı. 2023’te enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 arttı. 2024’te yıl sonu enflasyon beklentisi yaklaşık yüzde 45 iken asgari ücret yüzde 49,1 arttı. 2025’te yine yıl sonu enflasyon beklentisinin üzerinde bir oranla asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu rakam, il kongremizde de söylediğim gibi taban ücrettir. İşverenlerimiz çalışanına daha fazla ücret ödemek isterse buna kimsenin itirazı olmaz.”
“TÜRKİYE EKONOMİSİ SON 22 YILDA ORTALAMA YÜZDE 5,3 BÜYÜDÜ”
Çalışanların millî gelirden aldığı payın son 26 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 37,6’ya yükseldiğini, büyümeden çalışanların da pay almasını sağladıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin son 22 yılda ortalama yüzde 5,3 büyüdüğünü, asgari ücretteki reel artışın ise yıllık ortalama yüzde 5,6 ile büyümenin üstünde olduğunu söyledi.
Bugün Türkiye’de 630 doları bulan asgari ücretin, gelişmekte olan pek çok ülkeden daha yüksek seviyede olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyon hedeflerimiz inşallah tek tek gerçekleştikçe vatandaşlarımız alım güçlerindeki artışı daha net görebilecek. 2025 yılı için bu konuda da umutluyuz” diye konuştu.
“KOBİ’LERE ÇALIŞAN BAŞINA AYLIK 2 BİN 500 LİRAYA KADAR DESTEK ÖDEMESİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı’nda görüşülen paketi kamuoyuyla paylaşmak istediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan, 1 milyon 200 binden fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz. Bu sektörlerde 2024 yılının son aylarındaki istihdam düzeyini 2025 yılında koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan firmaları, iş adamlarını, girişimcileri tebrik ederek, sözlerini “Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. 2025’in tüm halkımız için, iş adamlarımız için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Kalın sağlıcakla” diyerek tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Ekonomi programımızın temel gayesi, sabit gelirliler başta olmak üzere milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOFAŞ Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına katılımcıları ve Bursa halkını selamlayarak başladı.
Bugün AK Parti olağan kongrelerinin yapıldığı Kars, Muş, Adıyaman, Kırşehir, Nevşehir, Düzce, Gümüşhane ve Bilecik’teki yol ve dava arkadaşlarına da sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şairlere ilham veren Bursa’yı, duygularına tercüman olan bir şiirle selamlamak istediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen ki hiç solmayan gönül bahçemsin/Köküm sende dalım sendedir Bursa/ Kutup Yıldızı’msın, aydınlığımsın, yönüm sende, yolum sendedir Bursa/Seni gökte yıldız bekler, ay bekler, Doğu, Batı, Kuzey ve Güney bekler/Gaziler serdarı Orhan Bey bekler, Obam sende, ilim sendedir Bursa” dizelerini okudu.
“BURSA, ANADOLU COĞRAFYASI GİBİ GÖNLÜ GENİŞ BİR ŞEHİRDİR”
Şiir, medeniyet ve kurucu aklın sanata dönüştüğü kültür şehri Bursa’da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınırlar değişir, devirler değişir, zaman değişir ama Bursa’nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez. Bursa, Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehirdir. Bursa’da Balkan şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa’da Kafkas şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa’da Şam’dan Halep’ten buraya sığınan kardeşlerimiz var. Bursa’da geçmiş devletlerimizin farklı bölgelerinden kardeşlerimiz huzur içinde, güven içinde bir arada yaşıyor. Bursa Üsküp’ün kardeşi olduğu kadar Saraybosna’nın da kardeşidir. Bursa, Akmescit’in, Batum’un, Bakü’nün, Taşkent’in kardeşi olduğu kadar Halep’in, Humus’un da kardeşidir. Hama’nın, Şam’ın da kardeşidir. Rabb’im Bursa’yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre geldikleri andan itibaren kendilerini bağırlarına basan tüm Bursalılara şükranlarını sunarak, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nin şehre, davalarına, millete ve tüm Türkiye’ye hayırlar getirmesini diledi.
“SAFLARIMIZI DAHA DA SIKLAŞTIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının hangi kademesinde olursa olsun görev alıp ülkeye hizmet sancağını iftiharla taşıyan yol ve dava arkadaşlarına emeklerinden, mücadelelerinden dolayı kalpten teşekkür ederek, şu ifadeleri kullandı: “AK Parti kuruluşundan itibaren sadece bir erdemliler hareketi olarak değil aynı zamanda bir vefa çınarı olarak da temayüz etmiştir. Bugüne kadar emektarlarımızın tecrübesini gençlerimizin dinamizmiyle birleştirerek siyasi mücadelemizi yürüttük. Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz, aynı ideallere inandığımız, aynı büyük hayallerin peşinden koştuğumuz tüm kardeşlerimizi, yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük, önümüzdeki dönemde de bu çizgimizi koruyacağız. Saflarımızı daha da sıklaştıracağız, kırgınlıklar varsa göz ardı etmeyecek, kalpleri tamir etmeye bakacağız. Her ne sebeple olursa olsun teşkilatlarımızdan ayağı kesilenler varsa onları mutlaka bulacak, parti çalışmalarımıza yeniden dâhil edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir noktaya özellikle dikkat edilmesini isteğini belirterek, şöyle konuştu: “Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken yokluk zamanlarında partimiz için elbisesi tozlanmış, ayakkabısı çamurlanmış, sırf bu kutlu davaya inandığı için varını, yoğunu seferber etmiş Ömerleri, Ayşeleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi ayakta tutanlar işte o samimiyet timsalleridir. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar işte o fedakârlık abideleridir. Gelmeyene biz gideceğiz, aramayanı biz arayacağız, küsenin kapısını biz gidip çalacağız, yorulanı biz yüreklendireceğiz. Yani partimizi Bursa’dan, her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa hep beraber biz yapacağız. Burada Roman vatandaşlarımızın şu anlamlı sözünü sizlere hatırlatmak isterim. Roman kardeşlerimiz ne diyorlar; ‘Evde oturan ölür’ diyorlar. Merhum Neşet Ertaş da ‘Aşk ile çalışan yorulmaz. Ne zaman öldüysem işte o zaman yoruldum’ diyordu. Bizim de Bursa’da ve diğer illerimizde yapmamız gereken işte budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokakta, çarşıda, pazarda, caddede, insanların arasında olacaklarını dile getirerek, “Bursa teşkilatımızla birlikte kongrelerimizi yaptığımız diğer bütün illerdeki kardeşlerimden işte bu hassasiyetle çalışmalarını bekliyorum. Gayretleriniz için, emekleriniz ve samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“BURSA, ÜRETİMİN VE EMEĞİN DE LOKOMOTİFİDİR”
Bursa’nın göz alıcı doğal güzellikleri, insanın ruh dünyasını zenginleştiren manevi değerleriyle herkesi kendine meftun eden şehir olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunların yanında Bursa’mız, üretimin ve emeğin de lokomotifidir. Kongremizden sonra Bursa’mızın iş çevreleriyle bu akşam bir araya gelecek, bazı fabrikaların resmî açılışını gerçekleştireceğiz. Bursa’yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bursa sanayisi bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Burada üretilen sanayi ürünleri, milletimizin ihtiyacını karşılamanın ötesine geçip dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetleri döneminde yaptıkları yatırımlarla altyapısından insani yaşam kalitesine kadar her alanda Bursa’yı desteklediklerini ve geliştirdiklerini ancak koronavirüs salgınıyla dünyanın daha fırtınalı sulara girdiğini vurgulayarak, küresel ekonomide dengeler bozulurken enflasyonun son 60-70 yılın en yüksek seviyelerini gördüğünü, Rusya-Ukrayna savaşıyla belirsizliklerin daha da arttığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünya gibi Türkiye olarak kendilerinin de bu olumsuzlukları hissettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu: “Ekonomide önce döviz kuruyla ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı, Bursa’mızı da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen gerek iktidar gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız. Evine ekmek götürmeye çalışan işçimizin de saçlarını ülkemize hizmet uğrunda ağartmış emeklimizin de yazın güneşine, kışın ayazına aldırmadan toprağı işleyen çiftçimizin de yatırım yapıp başkalarına ekmek kapısı olan sanayicimizin de her sabah dükkânını ‘bismillah’ diyerek açan esnafımızın da velhasıl hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her ferdinin derdini, talebini, beklentisini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz.”
“TÜRKİYE’YE VE TÜRK MİLLETİNE MİNNET BORCUMUZU LAYIKIYLA ÖDEMENİN DERDİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak hizmet ve eser siyaseti yaptıklarını söyledi.
Millete karşı dürüst ve şeffaf siyaset anlayışıyla hareket ettiklerini, tüm meşakkatine rağmen bunu yapmaya çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye ve Türk milletine minnet borcumuzu layıkıyla ödemenin derdindeyiz. Partimize, ittifakımıza ve iktidarımıza güvenen bu aziz millete hayal kırıklığı yaşatmak istemiyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, günübirlik hesapların, Türkiye’nin yakın geçmişinde millete çok vakit ve nakit kaybettirdiğini vurgulayarak, “Kim ne veriyorsa benden beş fazlası” anlayışının geçmişte ülkeye çok ağır bedeller ödettiğini dile getirdi.
Sadece günü kurtarmak için verilen sonra unutulan sözlerin, hem ülkede hem de siyaset kurumunda çok büyük zararlara neden olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benden sonrası tufan” diyenlerin geride telafisi yıllar sürecek enkazlar bıraktığına dikkati çekti.
“TÜRKİYE, TARİHİNİN EN BÜYÜK ŞAHLANIŞINI BİZİMLE YAŞADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hesap kitap yapmadan, bol keseden vaat dağıtanların arkalarında tamiri imkânsız hasarlar bıraktığını kaydederek, şöyle konuştu: “AK Parti olarak, bu ucuz siyaset tarzını 2002’den beri hep elimizin tersiyle ittik. ‘Kendimiz bedel ödesek dahi millete ve ülkeye bedel ödettirmeyeceğiz.’ dedik. ‘Her şart altında Türkiye için en iyisini yapacağız, zor da olsa en doğru kararı alacağız.’ dedik. Hamdolsun bu duruşumuzdan da şimdiye kadar taviz vermedik. Şu noktaya özellikle dikkat etmenizi istiyorum, siyaset kurumuna güveni yeniden biz tesis ettik. Türkiye’nin asırlık sorunlarına çözüm yollarını biz geliştirdik. Birkaç milyar dolarlık operasyonlarla ekonomisi âdeta deprem geçiren bu ülkeyi küresel şoklara bile dirençli ve dayanıklı hâle biz getirdik. Ulaştırmada, konutta, enerjide, tarımda, çalışma hayatında, savunma sanayinde Türkiye, tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı. 22 yıl önce hayal dahi edilemeyen büyük dönüşümleri, büyük reformları ülkemizde biz gerçekleştirdik. Artık dünyada sözünün ağırlığı olan, itibarı artan, ay yıldızlı bayrağı başta komşuları olmak üzere tüm dünya için güven veren bir Türkiye var. Tüm bu söylediklerimi ve çok daha fazlasını hep yere sağlam basarak, adımlarımızı sağlam atarak yaptık.”
Bugün de aynı prensipler çerçevesinde hareket ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsi çıkarlarımızı değil, sadece ve sadece 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’nin menfaatini düşünüyoruz” dedi.
“Ekonomi programımızın temel gayesi, sabit gelirliler başta olmak üzere milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için evvelemirde enflasyon gibi hayat pahalılığının mazereti olarak kullanılan hususları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyon âdeta tüm kötülüklerin anası konumundadır. Açgözlü fırsatçıların ne enflasyon ne kur ne faiz ile izah edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları elbette bizim işimizi kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor. Serbest piyasa ekonomisini başıbozukluk olarak algılayan ve bunu alabildiğine istismar eden bir kesim var ama bunların da üstesinden geleceğiz. Esasen bu konuda en etkili yöntem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürünleri ve hizmetleri boykot etmeleridir. Satılmayan ürünün, kullanılmayan hizmetin, alıcısı olmayan mamulün fiyatının bir önemi de kalmayacaktır.”
Gelişmiş bazı ülkelerdeki tüketicilerin bunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yaparak hükûmetlerine yardımcı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bizde de bu kültür yavaş yavaş gelişecek ve oturacaktır. Devletin ilgili kurumları bir taraftan, tüketici diğer taraftan çift kanatlı bir mücadeleyle inşallah tamahkârlık meselesini hâl yoluna koyacağız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut ile kira fiyatlarının, enflasyon artışında ve hayat pahalılığı algısının yerleşmesinde önemli rol oynadığını belirterek, 2024 yılında bu unsurların enflasyona etkisini asimetrik olarak gördüklerini söyledi.
“ÜLKEMİZDE BİR SOSYAL KONUT SEFERBERLİĞİ BAŞLATMAYI PLANLIYORUZ”
Bunun da önüne geçecek bir adım atmanın hazırlığı içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgelerindeki inşa faaliyetlerinin önemli oranda biteceği yaz aylarından itibaren, ülkemizde bir sosyal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz. Sabit ücretli vatandaşlarımızın satın alabileceği fiyatlarla üreteceğimiz konutları, 1+1 gibi… Bunlarla inşallah sabit gelirli vatandaşlarımızı da konut sahibi yapmanın adımlarını atacağız. Bilhassa yeni yuva kuran gençlerimize bunları tahsis edeceğiz. Böylece konut ve kira fiyatlarında oluşan balon, kendiliğinden sönmeye başlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal gaz ve elektrikte vatandaşlara sağladıkları destekleri, en fazla ihtiyaç duyanların daha fazla yararlanacağı adil modelle yeniden ele alacaklarını söyledi.
Akaryakıt fiyatlarının da enflasyon hedeflemesini bozmayacak seviyede kalmasına özen göstereceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, lüks ürünler dışında temel ihtiyaç maddelerinin vatandaşlara en uygun şekilde ulaştırılması için yeni mekanizmalar kuracaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah, enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Tabii bununla bir yere geliyorum. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025, bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu adımı atacağız. Bu bizim artık olmazsa olmazımız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerin en çok tartışılan konusunun 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücret rakamı olduğuna dikkati çekerek, “Hemen birileri çatladı, patladı. Kusura bakmasınlar, çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız. Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen, açık konuşmak gerekirse bu bizim de evelallah içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan belki birilerine göre tutar değildir, ama rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturdu” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN REKABET GÜCÜNÜN KORUNMASI GEREKİYOR”
Belirlenen asgari ücret rakamının istihdam, enflasyon ve gelir arasında dengeyi gözeten bir rakam olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz asgari ücret, çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eden bir meblağdır. İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin, onların önünü kesen yok. Bizler ‘Sen niye bu kadar verdin?’ demiyoruz. Biz tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksen, elini tutan, cebine müdahale eden yok” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ülkelerde saat ücreti şeklinde belirlenen bu rakamın Türkiye’de aylık maaş olarak uygulandığını belirterek, şöyle devam etti: “Bilhassa büyükşehirlerimizde yaşayan kardeşlerimizin kahir ekseriyeti, asgari ücretin üzerinde rakamlara çalışıyor. Şu anda 50 bin, 60 bin asgari ücret alan işçiler var. Bunlara müdahale ediliyor mu? Hayır. Ayrıca çalışanlarımız yol, yemek vesaire isimler altındaki ödemelerle birlikte fiilen çok daha yüksek ücret alıyor. Buna rağmen biz tüm hesaplarımızı asgari ücret alan bir kişinin hayatını rahatça idame ettirebilmesini temin edebilecek şekilde yapıyoruz. İstihdamda bir kayıp ve gerileme yaşanmasını da arzu etmiyoruz. Buna ilaveten Türkiye’nin rekabet gücünün korunması gerekiyor. Çünkü rekabet gücünde bir azalmanın veya istihdam kaybının faturasını sadece işçi ve işveren değil, millet olarak hepimiz öderiz. Asgari ücret meselesinin bu gerçekler ışığında değerlendirilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağına inanıyorum.”
“Bölgemizde ve dünyada olağanüstü gelişme olmazsa 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyon, haziran ayından beri istikrarlı şekilde düşüyor. İnşallah, bu düşüş 2025 yılında daha da hızlanacak. Şayet enflasyon oranında çok ciddi sapma olursa, tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız. İnancımız odur ki buna gerek kalmayacak. Ama biz enflasyonu daha da düşürerek, sadece asgari ücretlileri değil, milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz. Şunu da söylemek durumundayım. Özellikle son birkaç yılda ekonomi programımızı ve küresel rekabet gücümüzü riske atma pahasına asgari ücrette tarihimizin en yüksek artışlarına gittik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretin 2023 yılı temmuz-aralık döneminde 11 bin 402 lira olduğuna işaret ederek, “Yani o günkü kurla 438 dolara tekabül ediyor. 2024 yılı ocak ayında 17 bin 2 lira, yani o günkü kurla 575 oldu. 2025 yılı için 22 bin 104 liraya, döviz bazında 629 dolara yükseldi. Asgari ücreti, Asya ülkelerinin tamamından daha yükseğe çıkarmamıza ve döviz bazında neredeyse Avrupa seviyesine yaklaştırmamıza rağmen arzu ettiğimiz sonuca varamadık. Bunun temel sebebi ise yüksek enflasyon ve kimi alanlarda onu da aşan fırsatçılık ve fahiş fiyat artışlarıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun dizginledikten sonra bazı şeyleri daha rahat konuşma ve çözüme kavuşturma imkânına kavuşacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizden sabır, metanet ve ekonomi programımıza güçlü destek istememizin sebebi işte budur. İnşallah 2025’i hedeflerimize uygun şekilde tamamlayarak son yıllardaki sıkıntılarımızı tarihe gömeceğiz. Eskiler, ‘Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz.’ der. Bugün bu fedakârlıkları yapacağız ki önümüzdeki yıllarda rahata kavuşabilelim. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve AK Parti’nin lideri olarak milletime, ülkeme, Bursa’mıza, teşkilatımıza güveniyorum. Rabb’im hepinizden razı olsun diyorum.”
BURSA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’nın tüm ihtişamıyla tekrar ayağa kalkması için güncel değerlerle son 22 yılda toplam 785 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.
Bu yatırımlara ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalette 6 milyar, eğitimde 60 milyar, gençlik ve sporda 7 milyar, sosyal yardımlarda 97 milyar, sağlıkta 23 milyar, çevre ve şehircilikte 124 milyar liralık hizmeti şehrimize kazandırdık. Ulaştırmada 230 milyar, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dâhil 60 milyar, sanayi ve teknolojide 3 milyar, enerjide kamu ve özel toplam 124 milyar, kültür ve turizmde 3 milyar, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 28 milyar lira yatırım yaptık” diye konuştu.
Bursa’da 2. devlet üniversitesi olarak Bursa Teknik Üniversitesini faaliyete aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43 bin seyirci kapasiteli stadyumla birlikte toplam 86 spor tesisi inşa ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentin en önemli markalarından Bursaspor’un bu yıl iyi gittiğini, hemen her maçını kapalı gişe oynayan takımın taraftarlarıyla muhteşem birliktelik yakaladığını dile getirerek, bu sayede namağlup şekilde birinci olarak ilk devreyi tamamlayan takımı ve taraftarlarını tebrik etti.
Bursa’ya toplamda 4 bin 149 yataklı 29 hastane dâhil, 93 sağlık tesisi kazandırdıklarından bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırım bedeli 2,5 milyar lira olan 10 sağlık tesisimizin yapımı, 18 sağlık tesisimizin ise ihale, proje ve arsa aşaması devam ediyor. TOKİ eliyle Bursa’da toplam 28 bin 119 konut projesini hayata geçirdik. Bu konutların 24 bin 196 adedini tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 3 bin 923 konutun ise yapımına devam ediyoruz. Bursa’da 11 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 7’sini tamamladık. Birinin yapımı, üçünün ise proje çalışmaları sürüyor.”
“ANKARA-BURSA VE İSTANBUL-BURSA ARASI SEYAHAT SÜRELERİ HIZLI TRENLE 2 SAAT 15 DAKİKA OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’ya yapılan 200 kilometrelik bölünmüş yola 405 kilometre daha ekleyerek mesafeyi 605 kilometreye çıkardıklarını aktararak, şunları kaydetti: “Yenişehir-Bilecik, Orhangazi-İznik, Çalı-Keles il, Gemlik-Armutlu, Mudanya-Gemlik, Dursunbey-Tavşanlı, İnegöl-Domaniç yolu gibi 26 kara yolu projemizin çalışmalarına devam ediyoruz. Bandırma, Bursa, Yenişehir, Osmaneli hızlı tren hattının yapımı sürüyor. Osmaneli, Bursa kesimini 2026 sonu itibarıyla, Bandırma’ya ulaşan tüm hattı ise 2028 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Bu sayede Ankara-Bursa ve İstanbul-Bursa arası seyahat süreleri hızlı trenle 2 saat 15 dakika olacak. Toplam 6 kilometre uzunluğunda 4 istasyondan oluşan Bursa Emek Yüksek Hızlı Tren Şehir Hastanesi metro hattının yapımı sürüyor. Şehrimize sekiz yeni organize sanayi bölgesi, dört endüstri bölgesi, iki teknokent, 135 araştırma geliştirme merkezi ve 32 tasarım merkezi kurduk. Milletimiz bizimle olduğu müddetçe inşallah daha fazlasını yapacağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. AK Parti Bursa il kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nin ardından Bursa Valiliğini ziyaret ederek, Vali Erol Ayyıldız’dan kentteki çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemize kazandırdığımız eserler, milletimize yaptığımız hizmetler, tarihe bıraktığımız izler önceki 80 yılla mukayese edilemeyecek kadar büyüktür” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kurtdereli Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları ve Balıkesir halkını selamlarken, Karesi ilçesindeki mühimmat üretim tesisinde meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diledi.
Patlamanın yaşandığı gün Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın hızla bölgeye geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Olayla ilgili adli ve idari soruşturmalar hemen başlatıldı. Çarşamba günü Adalet, Aile ve Sanayi bakanlarımız şehrimize geldiler. Yaralılarımızı ziyaret ettiler, ailelerimizin acılarını paylaştılar. Dün de kabine üyelerimizden bazıları, milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız buradaydı. Biz de kongremizden sonra inşallah bazı kardeşlerimizi ziyaret edeceğiz, kendilerine geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi sunacağız. Bugün iki ailemizi ziyaret ettik, onlarla da dertleştik. Acımız büyük, yakınlarını kaybeden ailelerimizin yürek yangınını söndürecek sabır ve tevekkül dışında hiçbir kelime yok. Acıları tarifsiz olsa da ailelerimiz son derece metanetli davranıyorlar. Allah onlardan razı olsun, diyorum. Patlamanın sebeplerini ortaya çıkarmaya yönelik soruşturma çok yönlü ve çok titiz bir şekilde yürütülüyor. Farklı alanlarda uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetimiz de incelemelerini yapıyorlar. İlk etapta 10 kişi gözaltına alınmıştır. Tüm bu süreçler sonunda hatası, kusuru veya ihmali olan varsa onlarla ilgili gereken mutlaka yapılacaktır. Bundan yakınını kaybeden hiçbir ailemiz, hiçbir Balıkesirli kardeşim şüphe duymasın.”
“DEVLETİN TÜM KURUMLARIYLA SEFERLER OLDUĞU BİR OLAYI FARKLI YERLERE ÇEKMENİN ADI SİYASET DEĞİL, ACILARI İSTİSMAR ETMEKTİR”
Samimi bir üzüntüsünü de paylaşmak istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Patlamada can kayıplarının olması sebebiyle sadece Balıkesir sarsılmadı, 85 milyon olarak hepimiz müteessir olduk. Bunlar bizim ortak acılarımız ama bakıyorsunuz henüz cenazeler bile kalkmadan, daha olayın nasıl olduğu dahi bilinmeden ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor ve kürsüden son derece talihsiz açıklamalar yapıyor. Devletin tüm kurumlarıyla seferler olduğu bir olayı farklı yerlere çekmenin adı siyaset değil, acıları istismar etmektir. Bu hukuki olarak doğru da değildir, ahlaki ve vicdani hiç değildir. Muhalefet, annelerini patlamada kaybetmiş masum sabilerin acılarını kirli siyasetlerine alet etmeden önce çıksın Beşiktaş Gayrettepe’de ruhsatı sorunlu eğlence merkezinde yanarak can veren 29 işçinin hesabını versin. Bir de bizi vicdan yoksunu bu siyasetlerine çekmeye çalışmasınlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin asla acıları yarıştırmak ve ayrıştırmak olmadığını, ne adına olursa olsun bugüne kadar böyle gayriahlaki bir yola tevessül etmediklerini, bundan sonra da etmeyeceklerini söyledi.
Balıkesir’de iki gün önce okul servisi ile tırın çarpıştığı kazaya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trafik kazasında yaralanan evlatlarımıza da Allah’tan acil şifalar diliyorum, taburcu olan öğrencilerimize ise ‘geçmiş olsun’ temennilerimi iletiyorum. Rabb’im, ülkemizi, milletimizi ve Balıkesir’imizi görünür, görünmez her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden AK Parti Balıkesir İl Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Murat Uysal’ın iki gün sonra vefatının birinci yıl dönümü olduğunu anımsatarak, merhumu rahmetle yad etti.
Partisinin 8. Olağan İl Kongresi’nin şehirle birlikte Türkiye, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Balıkesir teşkilatlarında vazife yapanlara şükranlarını sundu, vefat edenlere de Allah’tan rahmet niyaz etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün nöbeti devreden arkadaşlarına partisi adına teşekkür ederek, Balıkesir’de hizmet bayrağını devralan kardeşlerine de yüce Mevla’dan muvaffakiyetler temennisinde bulundu.
“GEZİ OLAYLARINDAN, 15 TEMMUZ İHANETİNE KADAR SAYISIZ AĞIR SINAMALARLA YÜZLEŞTİK”
Cumhuriyetin 102’nci yılını kucaklamaya hazırlandıkları yeni yıla girileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyetimizin 102 yıllık tarihinin son 22 yılında milletimize hizmet etme şerefi hamdolsun AK Parti’ye, karşımdaki bu kadroya nasip oldu. Bu dönemde ülkemize kazandırdığımız eserler, milletimize yaptığımız hizmetler, tarihe bıraktığımız izler, önceki 80 yılla mukayese edilemeyecek kadar büyüktür. Tek parti faşizminin ardından gelen çok partili siyasi hayatımıza damga vuran darbe, siyasi istikrarsızlık, sosyal gerilim, ekonomik kriz felaketleri, özellikle hafızalarımızda tüm canlılığıyla durmaktadır. Rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın başlattığı kalkınma ve demokratikleşme hamlelerinin karanlık mahfillerde yazılan senaryolarla nasıl akamete uğratıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. AK Parti hükûmetleri döneminde biz de benzer çelmelere, benzer oyunlara, benzer tehditlere maruz kaldık. Gezi olaylarından 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimine, 15 Temmuz ihanetinden kanlı terör eylemlerine, ekonomimizi çökertmeyi amaçlayan manipülasyonlara varıncaya kadar sayısız ağır sınamalarla yüzleştik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki dönemlerden farklı olarak milletten aldıkları güçlü destekle tüm bu sinsi operasyonları birer birer bozmayı başardıkları vurgulayarak, “Bürokratik oligarşiden bölücü terör örgütüne, FETÖ’cü alçaklardan emperyalistlerin içimize yerleştirdiği uzaktan kumandalı aygıtlarına kadar nice husumet odağının hevesini kursağında bıraktık. Bu süreçte elbette biz de yara aldık, ciddi zorluklarla karşılaştık. Rabb’imizin verdiği nimetlere nasıl hamdediyorsak, maruz kaldığımız çetin imtihanlara da sabrettik. Allah’ın bize bahşettiği kader çizgisi karşısında hiçbir tuzağın, ihanetin, saldırının, kumpasın netice vermediğini hep beraber yaşayarak gördük, görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“HAYASIZ AKIMLARIN TAMAMINA GÖĞÜS GERDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler, ne diyor atalarımız, ‘Sen doğru dur eğri belasını bulur’. Biz de işte bu hakikati hayatımızda defalarca tecrübe ettik. Bugün yine kimine şükredeceğimiz, kimine sabredeceğimiz imtihanların içinden geçiyoruz” diye konuştu.
Suriye’de 13 yıldır süren insani kriz ve 61 yıllık Baas zulmünün, Suriye halkının geçen haftalarda başlatıp kısa sürede zafere ulaştırdığı devrimle sona erdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki insani kriz süresince Türkiye’de misafir ettikleri 3,6 milyon ile sınırların ötesinde güvenliklerini sağladıkları ilave 4 milyon kişinin olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yüzden pek çok vicdansız, insafsız, ahlaksız saldırıya uğradık. Her türlü kışkırtmayı, provokasyonu denediler. 14-28 Mayıs seçimlerinde bu mazlumları hedef göstererek güya seçim kazanmaya çalışan Hitler özentisi muhterisler bile çıktı. Türkiye’yi kaosa ve kardeş kavgasına sürüklemeyi amaçlayan bu hayasız akımların tamamına göğüs gerdik” ifadelerini kullandı.
Milletin de sandıkta ırkçı, faşist nefrete geçit vermediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Mülteci ve insanlık düşmanı bu zavallı zihniyetin siyasi belasını ise ‘baba-oğul gibiyiz’ diyerek, kefil olduğu en yakınındaki isimler verdi. ‘Baba-oğul gibiyiz’ diyenler şimdi ne oldu, Ankara’daki ofisinde ne kapısını çalan var ne hâlini, hatırını soran var ne de ülke gündemine dair fikirlerini merak eden var. Bir köşeye atıldı ve unutuldu. Sosyal medya üzerinden sürekli bize sataşarak, bize hakaret ederek, laf yetiştirerek, kendilerini hatırlatmaya çalışıyorlar ama ne yapsalar boş ne yapsalar beyhude, tarihin tozlu raflarında silinip gidilmekten kurtulamayacaklar. Bay Kemal hiç kusura bakmasın, dostları tarafından atıldığı o kuyudan kendisini biz bile kurtaramayız. Sırtına yediği paslı hançeri biz bile çıkaramayız. Her biri zorluklarla geçen 13 yıl boyunca kardeşlik hukukumuzu koruduk, mazlumlara kol kanat gerdik. Haklı çıkan yine biz olduk. Yani dik durduk, doğru yerde durduk, insanlık sınavını yüz akıyla verdik. Fikri ve zikri eğri olanlar müstahakkını buldular.”
“ELLERİNDEN GELSE GRUP KÜRSÜSÜNDE ZALİM ESED’E MERSİYE YAKACAKLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkının yönetimi ele almasıyla birlikte, isteyenlerin vatanlarına geri dönüş yolu açıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Ama bakıyorsunuz dün evimizi ve ekmeğimizi paylaştığımız Suriyeli muhacirlerin varlığını olumsuz propaganda aracı dolarak kullananlar, bugün onların ülkelerine dönecek olmasından rahatsızlar. Niye? Çünkü ellerindeki istismar malzemesi gidecek. Ülkenin ve milletin geleceği için söyleyecek tek bir sözleri, ortaya koyacak tek bir projeleri olmayanlar, bu malzemeyi kaybedince varlık sebeplerinin ortadan kalkacağını biliyorlar. Bu siyasetçi esnafı tarihlerinin hiçbir döneminde memleketin, milletin, devletlerin yanında yer almamış, daha doğrusu bunu hiç istememiştir. Bugün de bölgedeki gelişmeleri Türkiye merkezli olarak ne yazık ki okuyamıyorlar. 61 yıllık zulmün 13 yıllık iç savaşın ardından Baas rejimi düştü. Ama bakıyorsunuz yasını sadece Türkiye’de, ana muhalefet partisi tutuyor. Ellerinden gelse grup kürsüsünde zalim Esed’e mersiye yakacaklar. Ülke ve milletin hayrına sonuçları olabilecek hiçbir gelişmeye Türkiye için kurulmuş olumlu tek bir cümleye bile tahammülleri yok.”
“BUNLARIN HEPSİNİ DE BİR KENARA BIRAKIP KENDİ İŞİMİZE BAKIYORUZ”
Türkiye’nin bölgesindeki sorunların çözümünde anahtar ülke olduğunu tüm dünyanın bildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama bu gerçeği Amerika’nın seçilmiş başkanı söyleyince CHP Genel Başkanı ve yönetimini adeta afakanlar basıyor. Sorsan bağımsızlıkçılar, hürriyetperverler, peki düne kadar Amerika’dan Avrupa’sına kapı kapı dolaşan, Türkiye’de uzman yokmuş gibi Amerika’dan ekonomist ithal eden, Avrupa’dan ‘aferin’ alacağız diyerek savunma sanayimize saldıran siz ve ittifak ortaklarınız değil miydi? Türk siyasetini böyle aciz bir muhalefet yapısına mahkûm edenler tarih ve millet önünde mutlaka hesap vereceklerdir. Biz bunların hepsini de bir kenara bırakıp kendi işimize bakıyoruz. Milletimizin bizden istediğinin de bu olduğuna inanıyoruz. AK Parti olarak bize düşen, demokrasilerde muhalefetin vazifesi olan murakabe etme, alternatif üretme, toplumun hissiyatını kavrama görevini de hakkıyla yerine getirmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, murakabelerini kabinede, Meclis’te ve mahalli idarelerde yerine getirecek mekanizmaları işletmeye özen gösterdiklerini, bu amaçla kadrolarını sürekli yenileyip, genişlettiklerini aktardı.
“PROGRAMDA, PROJEDE ESER VE HİZMETTE KENDİ KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ”
İl kongrelerinin ardından yapacakları büyük kongreye bu bakımdan büyük önem verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongremizi, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun bir parçası olan partimizdeki değişim sürecinin önemli bir dönüm noktası hâline getirmek itiyoruz. Alternatif üretme konusunda vizyonda, programda, projede eser ve hizmette kendi kendimizle yarışıyoruz. Siyasette bile çıtayı yükselterek rekabet şartlarını zorlaştırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçmemiz bunun en somut ve çarpıcı örneğidir. Her vesileyle ve her seviyede milletimizle sürekli hemhal olarak insanımızın şikayetlerine ve beklentilerine kulak veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları ve yapacakları her işin gayesinin, ülkeye daha çok eser kazandırmak, millete daha çok hizmet götürmek, büyüyen ve güçlenen Türkiye’yi dünyada en üst seviyeye çıkarmak olduğunu söyledi.
AK Parti’nin 23 yıllık siyasi hayatının her biri diğerinden daha büyük başarılarla geçtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar son mahalli seçimlerde Balıkesirimizin de aralarında yer aldığı kimi şehirlerimizde arzu ettiğimiz sonuçları alamasak da bunu bir yol kazası olarak kabul ediyoruz. Allah’ın izni, sizlerin gayreti, milletimizin desteğiyle inşallah partimiz ve ittifakımız daha uzun yıllar süresince hem Cumhurbaşkanlığında hem Meclis’te hem de belediyelerde iktidar olmayı sürdürecektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için, Türk milleti için, bölgesindeki kardeşleri başta olmak üzere umudunu ve kalbini bu ülkeye yönlendirmiş herkes için hayali, vizyonu, programı, projesi, inancı ve iradesi olan tek siyasi ittifakın kendileri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Güya bizi beğenmediği için kapıyı çarpıp gidenlerin, kısa sürede nasıl bir hayal kırıklığına uğradıklarını hep birlikte görüyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz Türkiye’nin hem bugünü, Allah’ın izniyle hem de yarınıyız. Ve bu çatı, kalbi bu ülkenin ve milletin iyiliği, güzelliği, huzuru, refahı için atan herkesi altında toplayacak genişliktedir. İdeallerimize inanan, davamıza inanan, değerlerimize inanan hiç kimseye sırtımızı dönmeyiz. Türkiye Yüzyılı hayalimizi samimiyetle paylaşan herkesin bu çatı altında toplanmasına, mücadelemize omuz vermesine elbette ‘hayır’ demeyiz. 85 milyonun fertleri arasında iç cephemizi sağlamlaştırırken, siyasette kutuplaşma ve ayrışmanın artması zaten doğru da değildir. Egoları cüsselerinden büyük, kibir abidelerinin ülkenin kazanımlarını heba etmesinin önüne geçmek için saflarımızı aynen burada olduğu gibi mutlaka sıklaştırmalıyız.”
“GÜNEY SINIRLARIMIZIN ÖTESİNDE GÜVENLİĞİ SAĞLAYIP, TEHDİTLERİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı hedeflerine işaret ederek, şöyle konuştu: “İnşallah 2025’ten itibaren terör meselesi başta olmak üzere, millî birlik ve beraberliğimizi tehdit eden akut sorunlardan kurtularak, güney sınırlarımızın ötesinde güvenliği ve istikrarı sağlayıp, oralardan kaynaklanan tehditleri de ortadan kaldırarak, kuzeyimizdeki savaşın sona ermesine katkıda bulunarak, ekonomik programımızı başarıya ulaştırarak, savunma sanayi, yüksek teknoloji, yapay zeka, dışa bağımlılığımızı bitirecek enerji kaynakları gibi alanlarda atılımlar yaparak velhasıl her alanda ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerimize yaklaştırarak değerlendirmekte kararlıyız.”
Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz böylesine ulvi bir heyecanla işimizi yaparken, memlekete yaptıkları herhangi bir hayırlı hizmetleri olmayan muhalefet ise milletimizi umutsuzluk bataklığına sürüklemenin peşinde koşuyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin ve aynı ajandaya sahip medya mecralarının millete sürekli karamsarlık pompalamalarının gerisindeki niyeti iyi bildiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumları çökertmenin, bireyleri hayata küstürmenin, insanları birbirine düşman etmenin yolu, onları gerçek dünyadan kopartıp sahte bir evrene hapsetmekten geçiyor. Halbuki bizim inancımızda umutsuzluk küfürle eş değer görülmüştür. Umutlu olmak için yeteri kadar sebebimiz, yeteri kadar malzememiz, yeteri kadar birikimimiz var. Sadece vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret istiyoruz. Bize destek veren, bize dua eden her bir vatandaşımıza teşekkür ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek gayelerinin millete aşkla hizmet etmek olduğunu vurguladı. Son 22 yılda Balıkesir’e yapılan yatırımlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adalette 4 milyar lira, eğitimde 25 milyar lira, gençlik ve sporda 6,5 milyar lira, sosyal yardımlarda 53 milyar lira, sağlıkta 10 milyar lira, çevre ve şehircilikte 77,5 milyar lira, ayrıca 9,5 milyar lira tutarındaki yatırımlarımıza da devam ediyoruz, ulaştırmada 125 milyar lira, tarım ve ormanda 77 milyar lira, sanayi ve teknolojide 25 milyar lira yatırım, bunun yanında 8 milyar lira gerçekleştirilen yatırımlara sağlanan destek, enerjide 172 milyar lira, kültür ve turizmde 2 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 10 milyar liralık eser, hizmet ve proje kazandırdık.”
“TÜRKİYE’NİN EN UZUN OTOYOLU OLAN İSTANBUL-İZMİR OTOYOLU KAPSAMINDA İNŞA ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’e, ikinci devlet üniversitesi olarak Bandırma 17 Eylül Üniversitesini kurduklarını söyledi.
İlde, 1100 yataklı Atatürk Şehir Hastanesi başta olmak üzere toplamda 2 bin 632 yataklı 35 hastaneyle 82 sağlık tesisi yaptıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “400 yataklı merkez devlet hastanesi ve 300 yataklı Edremit Devlet Hastanesi başta olmak üzere 21 sağlık tesisinin inşası, 20 sağlık tesisimizin ise plan, proje ve ihale çalışmaları sürüyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre ve şehircilikte Balıkesir’e 10 millet bahçesi kazandırdıklarını, bunların 7’sini tamamladıklarını kaydederek, “Sındırgı ve Bigadiç, 1701 dönüm Recep Tayyip Erdoğan millet bahçelerinin yapımına devam ediyoruz” diye konuştu.
Marmara Avşa Millet Bahçesi’nin ise yer seçimi çalışmalarının devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ulaştırmada Balıkesir’imizi Bursa’ya, Yalova’ya, Osmangazi Köprüsü’yle bütün Marmara’ya, Çanakkale üzerinden 1915 Çanakkale Köprüsü’yle Trakya ve sınır kapılarımıza, Manisa üzerinden İzmir’e, Denizli’ye ve devamında Antalya’ya kadar bölünmüş yollarla bağladık. Balıkesir’de hiç otoyol yoktu. Türkiye’nin en uzun otoyolu olan İstanbul-İzmir Otoyolu kapsamında inşa ettik. Bugün itibariyle 19 karayolu projemizde çalışmalarımız devam ediyor.”
Koca Seyit Havalimanı’nın yolcu kapasitesini 3 milyona çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Almanya uçuşlarının yanı sıra haftanın 5 günü İstanbul Havalimanı’na, 4 günü de Sabiha Gökçen Havalimanı’na karşılıklı tarifeli seferler yapılıyor. 200 yat kapasiteli Balıkesir Avşa Adası Türkeli Yat Limanı projesini de hayata geçirmek için çalışmalarımız sürüyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’e 31 baraj ile 25 gölet inşa ettiklerini belirterek, 3 baraj, 2 gölet, 8 sulama tesisi inşaatına da devam ettiklerini söyledi.
Manyas Sağ Sahil Sulama inşaatının Mayıs 2025’te tamamlanmış olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manyas Sol Sahil Sulama inşaatında ise çalışmaların devam ettiğini, 2026 yılı sonunda tamamlayacaklarını belirtti.
“HİZMET SİYASETİNDE EN KÜÇÜK TAVİZ VERMEDEN İNŞALLAH YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2 milyar lira yatırım bedeline sahip, toplam depolama alanı 42 milyon metreküp olan Kepsut Barajı’nın yapımına devam ettiklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Barajın sulama tesisini de tamamlayınca 25 bin 60 dekar tarım arazisi sulanacak. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak yatırım, proje, hizmet ve eseri sizlerin istifadesine sunduk. Rabbim ömür verdikçe çok daha fazlasını yapacağız. Birlikten, beraberlikten ayrılmadan, hizmet siyasetinde en küçük taviz vermeden inşallah yolumuza devam edeceğiz. AK Parti Balıkesir İl Kongremizin bu anlamda hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bir kez daha bugüne kadar Balıkesir’de AK Parti’ye ve davamıza emek vermiş kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yeni yönetime başarılar diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi öncesinde Balıkesir’in merkez Karesi ilçesindeki mühimmat fabrikasında meydana gelen patlama ve çökme nedeniyle hayatını kaybeden Muhammet Ergin, Enes Kırmızı ile Özlem Özçakır’ın ailelerine ziyarette bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti kongresinin ardından, Pamukçu mevkinde meydana gelen ve 26 kişinin yaralandığı servis kazası sonrası Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’nde tedavi edilen çocukları ziyaret etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.