Türk İş Dünyası - 2008

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star TV özel yayınına katıldı

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

NTV-Star TV özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair gelişmeleri değerlendirdi.

Gazeteciler Seda Öğretir, Nazlı Çelik, Ahmed Arpat ve Hasan Basri Yalçın’ın sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye genelindeki karla mücadeleyi nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine, kar yağışını bereket olarak gördüğünü ve felaket olarak telakki etmediğini söyledi.

“HAZIRLIKLARIN ÖNCEDEN YAPILMIŞ OLMASI LAZIM”

Kuraklığın Türkiye’de ciddi manada toprağı tehdit ettiği ve birçok yerde bitki, meyve, sebze ve her şeyde sıkıntıların yaşandığı dönemleri geride bıraktıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarımda yaşanan sıkıntılar ortada, hep ‘yağmur, yağmur, yağmur’ diye bekledik. Şimdi ise kar yağışı gelince de farklı bir yaklaşım ortaya koymaya başladık. Tabii kar yağışını engellemek elimizde değil ama karın sebep olduğu, özellikle ulaşım sıkıntılarına karşı, gerekli tedbirleri almak elimizde. Burada idareyi elinde tutanlar kimlerse onlar buna karşı bütün tedbirleri almak durumunda” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kar yağışının ardından özellikle İstanbul’a yakışmayacak görüntüler ortaya çıktığını ve kendisinin de İstanbul’da Belediye Başkanlığı yaptığını dile getirerek, “İstanbul’un neresinde ne var, sıkıntılar nelerdir, nasıl oluyor, onlar nasıl giderilir bunları da bilen birisiyim. Tabii sizler eğer tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyrukları oluşturursa herhalde bunun bir sorumlusu vardır veya sorumluları vardır” dedi.

Vatandaşların saatlerce yollarda kaldığını ve daha önceki yılların altında bir miktarda kar yağışının söz konusu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki bu sorunun gereken yol tuzlama ve yol açma çalışmalarının yapılmamasından kaynaklandığını ilçe belediyelerinden de dinlediklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bunu yapmayanlar belli, bu tam anlamıyla bir basiretsizliktir. Siz kar yağdıktan sonra tedbir alamazsınız, kış mevsimine girerken bütün tedbirlerinizi almalısınız. Tabii ne yazık ki daha önceki yürüyen uygulamaları bile devam ettiremeyen bir yönetim elinde şu anda İstanbul. Biz İstanbul’umuzu bir defa kaderine terk edemeyiz” diye konuştu.

Yağışın yoğun olduğu gün, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile görüştükten sonra iki bakanı da İstanbul’a gönderdiğini ve çalışmaları yerinden koordine etmeleri gerektiğini ifade ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki bakanın da kendi koordinasyonundaki kurumlar vasıtasıyla çalışmalara iştirak ettiğini dile getirdi.

Bu doğrultuda Jandarma ve Karayolları Genel Müdürlüğünün sıkıntı yaşanan noktalara yardım ulaştırma çalışmaları yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz böyle bir zamanda bu adımları atmak durumundasınız fakat bu hazırlıkların daha önceden yapılmış olması lazım” dedi.

Karayolları Genel Müdürlüğünün, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile irtibatlı olarak değişen hava şartlarına göre sorumluluğunda bulunan yol ağlarında gerekli önlemleri aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2021-2022 yılı kış programı toplam 68 bin 960 kilometre yol ağımızda uygulanıyor. Kar ve buzla mücadele çalışmalarımız bu programa göre yapılıyor. Bu çalışmalar yurt genelinde 446 karla mücadele merkezinde gerçekleştiriliyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 bin 916 makine ve ekipman, 12 bin 645 personelin görev yaptığını anlatarak şöyle devam etti: “Siz kalkar da yani belediyenizde vesaire insanları dışarı döker, onların yerine hiç İstanbul’u tanımayan, bilmeyen insanları belediyeye boca ederseniz ondan sonra da işte böyle sıkışır kalırsınız. Güzergâh analizi karla mücadele çalışmaları açılan, kapanan yollar ve anlık trafik kameralarla bir defa takip ediliyor. Bu son yağışta ayrıca yolda kalan araçlara Karayolları Genel Müdürlüğü, AFAD, Kızılay ve valiliklerle koordineli müdahale edilerek insani ihtiyaçların da karşılanması sağlandı. Ben mesela gece saat 03.00’e kadar işi takip ettim, sürekli arkadaşlarımla irtibat hâlinde oldum ve kara yollarındaki çalışmaları kendileriyle de bizzat koordine ederek izledim. Sağ olsun arkadaşlarımızın da bizzat İstanbul’a vararak, İstanbul’da da bu işi bizzat işin başında durarak takip etmeleri bizleri rahatlattı.”

“HAKKANİYETE VE HUKUKA UYGUN BİR DAĞILIM SÖZ KONUSUDUR”

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bazı projelerine onay verilmediği ve bu nedenle projelerin hayata geçirilemediğine ilişkin iddialara yönelik değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Burada herhalde bir ortada doğru olmayan ifadeler var. Yani söylemek istemem ama bir yalan burada söz konusu. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi kalkıp Cumhurbaşkanlığından veya Plan Bütçe Başkanlığından talepte bulunur ve bu talebin bütün teknik incelemeleri vesaireleri bunlar yapılır ve bütün bunlar yapıldıktan sonra da gereken karar alınır. Tabii bunların da ödenme süreçleri bellidir. Şehirlerine hizmet etmek gibi bir dertleri, gayretleri, kabiliyetleri olmayanlar ne diyor? ‘Engelleniyoruz’, söyledikleri şey bu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm milletime böyle bir şeyin olmadığını somut rakamlarla ben anlatmak istiyorum, milletim bunları bilsin” ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti: “İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere muhalefet belediyelerine genel bütçeden aktarılan paylar 2019 yılından bu yana aşağı yukarı iki kat artırılmıştır. AK Parti’ye, Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve diğer partilere mensup belediyelerin gelirlerinde yapılan artış aynı orandadır. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2019 yılında, bakın bu rakamlar çok önemli, 13 milyar 848 milyon lira merkezi idareden pay alırken, bu rakam 2021’de 25 milyar 376 milyon liraya çıkmıştır. Düşmüş mü, artmış mı? Aynı dönemde Ankara Büyükşehir Belediyesinin payı 4 milyar 606 milyon liradan 8 milyar 304 milyon liraya, İzmir Büyükşehir Belediyesinin payı ise 4 milyar 564 milyon liradan 7 milyar 274 milyon liraya yükselmiştir.”

Mukayese olması bakımından benzer rakamlarda genel bütçe payı alan AK Partili ve CHP’li iki belediyeyi de karşılaştırmak istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AK Partili Samsun Büyükşehir Belediyesi 2019’da 673 milyon lira, CHP’li Tekirdağ Belediyesi 697 milyon lira genel bütçe payı alırken bu rakam 2021’de Samsun’da 1 milyar 178 milyon liraya, Tekirdağ’da 1 milyar 204 milyon liraya çıkmıştır. Üstelik Samsun’un nüfusu 1 milyon 360 bin, Tekirdağ’ın nüfusu 1 milyon 80 bindir, Tekirdağ’ın nüfusu daha az. Yani Samsun 280 bin fazla nüfusa sahip olduğu hâlde bu rakamlar ortaya çıkıyor. Görüldüğü gibi mesele genel bütçeden alınan payın adaletsiz veya haksız dağıtımı değildir, ben şu anda belge ile konuşuyorum, rakamları da buna göre veriyorum, tam tersine bu konuda gayet adil, hakkaniyete ve hukuka uygun bir dağılım söz konusudur. Mesele şehre tüm vaktiyle, enerjisiyle, zihniyle, kalbiyle hizmet etme iradesine sahip olup olmama meselesidir. Eğer bu inanca ve azme sahipseniz hiçbir engel sizi projelerinizi hayata geçirmekten alıkoyamaz.”

Türkiye’deki tüm belediyelerin kendi bütçelerini kendilerinin oluşturduğunu, nereye, ne kadar harcama yapacaklarına kararı kendilerinin verdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Belediye başkanlığını yaptığım dönemde de böyle kar, tipi, bora olacak Tayyip Erdoğan gidip evinde yatacak, yok böyle şey. Biz tüm belediyelerimizle beraber AKOM’da karargâhımızı kurar ve AKOM’daki karargâhtan İstanbul’u izlerdik, takip ederdik. Burada bütçe meselesine gelirse eğer siz doğru bütçe yapıyorsanız her işinizi yürütürsünüz. ‘Cumhurbaşkanı CHP’li belediyelerin projelerini engelliyor’ iddiası koskoca bir yalandır. Çünkü Cumhurbaşkanlığı sadece belediye yatırımlarının finansmanında kullanılacak dış kredilerin değerlendirmesini yapar. Yurt içi borçlanma veya kendi gelirleriyle proje yürütmek isteyen belediyeler bunun kararını kendileri verir, konunun hükûmetle de hiçbir ilgisi yoktur. Yani iş yapmak istiyorsanız kimse sizin önünüzü kesemez. Ne Cumhurbaşkanlığı ne AK Parti ve Cumhur İttifakı engel olmaz, olamaz.”

Konuya ilişkin somut rakamları da paylaşacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İstanbul’da 2014-2019 arasındaki dönemde Büyükşehir Belediye Meclisine 22 borçlanma dosyası gelmiş, CHP bunun 20’sine ‘hayır’ oyu vermiştir. CHP’nin ‘hayır’ oyu verdiği borçlanma dosyalarının arasında İstanbul’da şu anda işleyen ve yapılmakta olan tüm metro projeleri de vardır. Buna karşılık 2019-2021 döneminde aynı Mecliste CHP yönetimi 50 borçlanma dosyasını getirmiş, AK Parti Grubu bunun sadece birine ‘hayır’ oy kullanmıştır. Gerçekten ayakları yere basan, sağlam, idari ve teknik hazırlıkları tekemmül ettirilmiş hiçbir proje belediye hangi partiye ait olursa olsun finansman sorunu yaşamaz.”

“ESER VE HİZMET SİYASETİNİN NEREDE, NASIL YAPILACAĞINI BİLMEK ÖNEMLİ”

Ortada gerçek bir hazırlık olmadan sadece niyetle dış borçlanmaya çıkılması hâlinde sonuç alınamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “CHP’li de olsa alamazsınız, AK Partili de olsa alamazsınız. Yani burada mesele parti değil, kanun meselesidir, usul meselesidir, ülkenin ve şehrin kaynaklarını doğru kullanma hassasiyeti meselesidir. Milletimizin şu gerçeği bilmesini özellikle istiyorum; biz kimseyi engellemiyoruz, onlar kendi beceriksizlikleri, kendi kötü yönetimleri, kendi yanlış tercihleri sebebiyle belediyeyi borç batağına sokmuştur. Bunların kendi partileri içinde iktidar kavgası vermekten başka maharetleri de yoktur. Bunların ülkenin ve milletin geleceği için herhangi bir vizyonları, projeleri, hatta böyle bir dertleri de yoktur. Dolayısıyla bunlardan eser ve hizmet beklemek beyhude bir gayrettir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Marmaray’ı yaparken yine bizim önümüze kim çıktı biliyor musunuz? Bu CHP zihniyeti çıktı. Biz üç, dört yıl önce bitirecekken bu Marmaray’ı, bu CHP zihniyetinden dolayı, bakın ‘zihniyet’ diyorum, bu gecikmeyle bitirdik. Bakın şimdi kar, bora, fırtına her şey var. Biz Marmaray’ı ne yaptık, dedik ki ‘Arkadaşlar, ücretsiz yapacağız’ ve Marmaray yolcularını ücretsiz taşıdı. İşte böyle bir zamanda Marmaray’ın önemi, ne kadar insanımıza fırsat sağlıyor, çok açık net ortada. Aynı şey Avrasya için de geçerli. Eser ve hizmet siyasetinin nerede, nasıl yapılacağını bilmek önemli. Bu da bizim maharetimiz” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin borçlanma limitini aştığı yönündeki tartışmaların hatırlatılması ve bu konuya ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, kanuna göre büyükşehir belediyelerinin bütçe gelirlerinin en fazla bir buçuk katı kadar borçlanabildiğini ve bunun yeni değil, 2005’ten beri var olan bir uygulama olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Mart 2019’daki borç tutarının 28,5 milyar lira olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Üstelik bunun 6 milyar lirası kendi kurumlarıyla arasındaki borç alacak ilişkisinden, yani fiili değil, bilanço borcundan oluşuyordu. Bir cebinden al, öbür cebine koy. Müteahhitlere, yani devam eden projelere olan borç da 5,2 milyar liraydı. Kalan 17,3 milyar liralık borç ise vadesi 30 yıla yayılmış, çok uygun şartlarda alınmış borçlardı. Hâlbuki kanuna göre, borç limitinin gelirinin yüzde 150’sini yani 32,3 milyar lirayı geçmemesi gerekiyordu. 2022 için öngörülen borçlanmalarla bu rakam 73 milyar liranın üzerine çıkacaktır.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde öz gelirlerinin toplam gelirlere oranının 2018’de yüzde 32 seviyesindeyken 2020’de yüzde 14’e gerilediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezi idareden gelen kaynağın da 2018’de toplam gelirlerin yüzde 68’ini oluşturuyorken, bu oranın 2020’de yüzde 86’ya yükseldiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha açık bir ifadeyle İstanbul’da beceriksiz ve liyakatsiz yönetim sebebiyle belediyenin öz gelirleri yok edilmiş, giderlerin tamamı merkezi yönetimden gelen parayla karşılanmaya çalışılmıştır. Böyle olunca da işler tıkanmaya başlamış, belediye hızla borç batağına saplanmıştır. Bilindiği gibi Batılı kredi değerlendirme kuruluşları, CHP’li İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyelerini finansal sıkıntılar sebebiyle riskli kategorisine almıştır. Maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi âdeta 1994 yılında bizim devraldığımız döneme geri dönmüştür. Rabbim 2024’e kadar İstanbul halkının yardımcısı olsun diyorum. Biz hükûmet olarak kendi sorumluluk alanımızda, ilçelerde de AK Partili belediyeler olarak kendi sınırlarımız içinde İstanbul’a hak ettiği hizmetleri vermeyi sürdüreceğiz.”

İRAN’DAN GELEN ENERJİ AKIŞININ DURMASI

İran’ın Türkiye’ye enerji akışını kesmesiyle ilgili tartışmaların hatırlatılması ve “Sorunun çözümü için İran ile bir aşamaya gelindi mi? Elektrik kısıtlamalarının bundan sonra da devam etme hâlâ riski var mı ve Türkiye’nin İran’a borcu olduğu için bu kısıtlamaların gerçekleştiği ifade ediliyor. Kısıtlama olmasının sebebi nedir?” sorularının yöneltilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Biz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi değiliz. Bizim İran’a borcumuz falan bir defa kesinlikle söz konusu değil, tam aksine bu iddialar yalandır ve Cumhurbaşkanı İbrahim Bey ile yaptığım görüşmede de kendilerine söyledim. Onlar, ‘Bir arızadan ötürü bu işi şöyle bir 10-15 gün erteleme durumumuz olacak’ dediler. Biz kendilerine daha önceden, ‘Bu işi, yani Haziran’a kadar ertelemek suretiyle eğer bu gaz akışı devam ederse biz de bu sert geçen kışı daha rahat şartlarda geçiririz’ dedik. Tabii şu anda İran’da da kış şartları çok sert. Onlar da bundan dolayı bir sıkıntıları olduğunu bana ifade etti ve bütün bunlarla beraber de ‘Yani en kötü şartlarda bir 10 gün burada eğer esneme yaparsak bu süreci atlatırız’ dedi Sayın Cumhurbaşkanı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile BOTAŞ’tan iki ayrı ekibi gönderdiklerini ve onların orada görüşmeler gerçekleştirdiğini belirterek şöyle devam etti: “Öyle zannediyorum ki yani fevkalade bir durum olmadan inşallah şöyle bir 10 gün, bilemediniz 15 gün içerisinde tekrar bu doğal gaz akışı devam edecek. Tabii tedbirlerimiz var. Biliyorsunuz, Tuz Gölü’nün altındaki bir depolama çalışmamız. Bunun yanında FSRU ile ilgili bu tür gemilerimiz var. Bu gemilerimiz ile gelen yine doğal gaz olayımız var. Bunlarla beraber, gaz akışının sağlanması da bir taraftan gerçekleşecek. Bu kış ortasında biz vatandaşımızı birinci derecede bir defa korumak durumundayız ama nedir, sanayide falan burada biraz kontrollü gitmek durumundayız ve gerek Enerji gerekse Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarımız müşterek bir çalışmayla bunu da koordine ediyorlar, kompanse ediyorlar ve bu şekilde süreci devam ettireceğiz.”

“KADEMELİ TARİFENİN AMACININ ELEKTRİĞİN VERİMLİ KULLANIMINI TEŞVİK ETMEK”

Elektrikte kademeli faturalandırma sistemine geçildikten sonra yüksek fatura bedelleriyle ilgili şikâyetlerin geldiğinin belirtilerek daha düşük ücretlendirme için bir çalışma öngörülüp görülmediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun salgın koşulları nedeniyle alınmış bir tedbir olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucu enerji maliyetlerinde de büyük artışlar meydana geldiğine dikkati çekerek, dünyada elektrik üretiminin ana hammaddelerinden olan kömür fiyatlarında 5 kat, doğal gaz fiyatlarında da 10 kat artışların söz konusu olduğunu ifade etti.

Enerji piyasalarının sürdürülebilirliği için zorunlu miktar kadar bir düzenleme yapılmakla birlikte fiyatlarda sübvansiyonun hâlâ mevcut olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani 2021 yılında vatandaşlarımızın elektrik faturalarında yüzde 50, doğal gaz faturalarında ise yüzde 75 oranında devletimiz sübvansiyona gitmiştir. Böylece, toplamda 100 milyar lirayı bulan maliyeti devletimiz sübvanse ederek karşıladı ve tarifelere de bunu yansıtmadı. 2022 yılında da benzer sübvansiyonlar yine devam edecektir” diye konuştu.

Bir konut abonesinin aylık elektrik ve doğal gaz faturaları için ödediği toplam tutarın 2002’de net asgari ücretin yüzde 47’sini oluşturuyorken 2022’de aynı miktardaki tüketim için bu oranın yüzde 12,9 seviyelerine düştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kademeli tarife, Türkiye’deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovatsaat olarak belirlendi. 2021 yılı verilerine göre, ülkemizdeki konutlarda kullanılan ortalama tüketim aylık 134 kilovatsaat olarak gerçekleşti. Aylık 150 kilovatsaatlik tüketim, düşük tarifeden 150 kilovatsaati aşan tüketimler ise daha yüksek bir tarifeden faturalandırılıyor. Aylık 150 kilovatsaat miktarı bir ay 30 gün varsayılarak günlük 5 kilovatsaatin 30 güne tekabül eden miktarından hareketle oluşuyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kademeli tarifenin amacının elektriğin verimli kullanımını teşvik etmek ve dar gelirli vatandaşların kullandığı elektriğin sübvanse edilmesini sağlamak olduğunu vurgulayarak uygulamanın henüz başladığını, gelecek günlerde kullanım verilerinin de takip edileceğini kaydetti.

“DENGELİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMEYE KESİNLİKLE ULAŞACAĞIZ”

Gelecek dönemde Türkiye’nin faizle mücadelesinde ne tür adımlar atılacağı sorusunu da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uygulanan akılcı politikalarla kamu maliyesinde ve bankacılık sektöründe ciddi kazanımlar ile güçlü bir duruş elde ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz oranlarında tarihî düşük seviyeleri yakalama başarısının da gösterildiğine değinerek şunları kaydetti: “Hatırlayın, Türkiye 2013 yılında tarihinin en düşük faiz ortamını yakaladı ancak bunun ardından bir dizi iç ve dış olumsuz gelişmeyle bu süreç kesintiye uğradı. Diğer taraftan, son 20 yılda altyapı yatırımları konusunda önemli mesafeler katettik. Doğrudan yatırımları destekleyen güçlü bir teşvik sistemine sahibiz. Ülkemizde iş yapma ortamının geliştirilmesi için devrim niteliğinde adımlar atıldı. Üretim odaklı ihracat ve istihdamı artırmak hep önceliğimiz oldu. Bütün bunlar, yeni modelimizin uygulanmasına yönelik uygun zemini hazırladı. Böylece nihai amacımız olan dengeli ve sürdürülebilir büyümeye kesinlikle ulaşacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz gibi dengeli büyüme, büyüme kompozisyonunun dış talep lehine iyileştirildiği bir görünümü ifade ediyor. Sürdürülebilir büyüme ise makro dengelerin korunduğu büyüme çerçevesine işaret ediyor. Yüksek faiz ortamının orta uzun vadede kırılganlık oluşturduğu aşikâr. Bu ortamda kaynaklarımız üretime gitmiyor. Bu da üreterek ekonomik olarak güçlenmek isteyen ülkemizin gelişmesine ket vuruyor. Biz işte bu sebeple düşük faiz ortamında kaynaklarımızı üretim, istihdam, ihracat ve büyüme olarak kullanmak istiyoruz. Biz önümüzdeki döneme çok iyimser bakıyoruz. Son dönemde döviz kurundaki istikrarlı seyir, bu iyimser bakışımızı da destekliyor. Kamusal kaynakları ve banka kredilerini etkin ve verimli şekilde üretimin artırılması için kullanarak bu mücadelemizde başarılı olacağımıza da inanıyorum. Bu modelle birlikte ülkemiz daha güçlü hâle gelecek ve ekonomimiz olası spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir. Bundan eminiz”

“FAİZDEN MEDET UMULMASINI KESİNLİKLE DOĞRU BULMUYORUZ”

Merkez Bankası politika faizinin yüzde 14 olduğu, vatandaşların özel bankaya gittiğinde ihtiyaç kredisi, taşıt kredilerinin daha yüksek olduğu belirtilerek aradaki makasa ilişkin görüşleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle de özel bankaların bu konuda hâlâ sömürü çarkını devam ettirme gayretinin olduğunu görüyoruz. Ben de vatandaşlarıma sesleniyorum, diyorum ki; kamu bankalarına gidin ve kamu bankalarına gitmek suretiyle de böyle bir sömürü çarkı içerisine girmeyin. Çünkü kamu bankaları bu konuda hassas ve vatandaşını kesinlikle yüksek faizle sömürme gibi bir gayretin içerisine giremez. Bundan rahatsız olacak özel sektör bankaları, biliyorum, ama bunu söylemeye mecburum” diye konuştu.

Özel bankaların böyle yapması durumunda vatandaşın uygun krediyi veren kamu bankasına gideceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Faizden medet umulmasını biz kesinlikle doğru bulmuyoruz” dedi.

Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüme rakamlarını açıklama yaklaşımının bankalar tarafından benimsenmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu benimseyecekler, benimsemediği takdirde bizim de mücadelemiz devam edecektir” ifadesini kullandı.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadele konusunda yeni karar ya da atılacak yeni adım olup olmadığına ilişkin soru üzerine, salgın önlemlerinin gevşemesiyle küresel enerji ve emtia fiyatlarında ciddi artış yaşandığını hatırlattı.

Uluslararası taşımacılık maliyetlerinde, navlun fiyatlarında yükselişler görüldüğünü, küresel tedarik zincirlerinde bozulmalar ve girdi maliyetlerinde artış yaşandığı belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun sadece Türkiye’de değil dünyada da enflasyonist baskıları artırdığını kaydetti.

Çoğunlukla dışsal ve geçici faktörlerin normalleşmesiyle yurt içi finansal piyasalarda bir dengelenmenin söz konusu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün dünyanın ekonomide en büyüğü Amerika, eğer enflasyonla mücadelede bu işi başaramıyorsa, Batı’ya gelelim, Batı ülkeleri bunu başaramıyorsa, burada kendi ülkemizdeki şartlara da buna göre bakmamız lazım. Bu dengelenme 2022 yılı enflasyon görünümüne, inanıyorum, olumlu katkı sağlayacaktır. Enflasyonla mücadele önceliğimizdir. Enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak ve enflasyonun olumsuz etkilerini vatandaşlarımıza asgari düzeyde yansıtmak amacıyla gerekli adımlar atılıyor ve bu adımları kararlı bir şekilde atarken para ve maliye politikalarında güçlü bir koordinasyonumuz var. Rekabeti ve verimliliği artırıcı yapısal politikaları da hayata geçiriyoruz, bu yolla enflasyonun düşürülmesini hedefliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda Fiyat İstikrarı Komitesinin düzenli toplandığının ve fiyat hareketlerinin yakından izlendiğinin altını çizerek, “Para politikasının etkinliğinin sınırlı kaldığı arz şokları durumunda alınacak tedbirler, bütüncül bir bakış açısıyla gözden geçiriliyor ve neticesini de bu şekilde alacağımıza inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.

KUR KORUMALI VADELİ MEVDUAT SİSTEMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, kur korumalı vadeli mevduat sistemine ilişkin muhalefetin; “daha önce denendiği ve başarısız olduğu” ve “kur korumasının devlet tarafından karşılanmasına” yönelik eleştirilerin bulunduğu hatırlatılarak, “Bu sisteme orta vadede ve uzun vadede yeni enstrümanların eklenmesi söz konusu olur mu?” sorusu yöneltildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefetin, 20 yıl içerisinde iktidarın yatırımlarına “doğru” demediğini, hiçbir zaman da yapılan güzelliklere “hayırlı olsun” demeyeceğini söyledi.

Türk lirası cinsinden enstrümanlara güveni artırmak ve tasarruflarını Türk lirasında değerlendiren vatandaşların kurdaki oynaklık karşısında mağdur olmaması amacıyla kur korumalı mevduat ve katılma hesabını uygulamaya aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin, sistemin daha önce denendiğine yönelik açıklamalarını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz böyle bir göreve mi geldiniz, neyi denediniz? 20 yıl içerisinde bu işi yapan biziz, biz denedik, neticelerini aldık, neticesini aldığımız için de şimdi tekrar bunu uygulamaya koyduk. Uygulamanın henüz başlarında olmamıza rağmen vatandaşlarımızın kur korumalı Türk lirası vadeli mevduat ve katılım fonuna ilgisi şu anda muhteşem” diye konuştu.

Gelinen noktanın kendisini tatmin edip etmediğine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gayet iyi gidiyoruz. 25 Ocak 2022 tarihi itibarıyla bu hesaplarda toplam büyüklük ne biliyor musunuz? 203 milyar lirayı aşmış durumda. Bu neyi gösteriyor? Vatandaşın ilgisi bu denli büyük olduğuna göre bu miktarın 58,6 milyar lirası da döviz hesaplarından dönüşen tutar. Bu bakiyede 187,8 milyar lira ile gerçek kişilerin payı yüzde 92,5 düzeyinde. Tüzel kişiler ise 15,3 milyar lira ile yüzde 7,5 paya sahip” bilgilerini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kur korumalı mevduat ve katılma hesabı ürününe ek olarak attıkları bir dizi aksiyon adımın da yakın zamanda uygulamaya girdiğini anlatarak, şunları söyledi: “Döviz kurundaki oynaklık nedeniyle fiyatlamada zorluk yaşayan ihracatçı ve ithalatçı firmalarımıza yönelik döviz satım ihaleleri düzenlenmeye başladı. Ayrıca devlet tahvillerinden elde edilen gelirlere stopaj oranını da ne yaptık, sıfırladık. Temettü gelirlerine uygulanan stopaj oranını ise yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürdük. Bireysel emeklilik sistemine devlet katkısının yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkaran değişiklik uygulamaya alındı. Bazı yatırım fonlarından elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi de bu arada sağlanmış oldu. İhracat ve imalat sanayi şirketlerine 1 puanlık kurumlar vergisi indirimi uygulaması da bu arada başlatıldı. Önümüzdeki dönemde bireysel ve kurumsal yatırımcılara yönelik alternatif borçlanma enstrümanlarının ihraç edilmesi de planlanıyor, bu adımları da atacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gıda, temizlik gibi vatandaşların yoğun tükettiği ürünlerde KDV indirimine gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine, ekonomi programında özellikle Katma Değer Vergisi’nde etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla çalışmalar yapılacağı yönünde karar aldıklarını hatırlattı.

Diğer taraftan kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, ihracatı artırma yaklaşımlarını destekler mahiyette KDV’ye ilişkin de Hazine ve Maliye Bakanlığının çalışma yürüttüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kapsamda, KDV oranlarının sadeleştirilmesi, oran farklılıklarının giderilmesi, uygulamada kolaylık konularında Gelir İdaresi Başkanlığımız beklentileri, çözüm önerilerini de alıyor. Bu şekilde gelen talepler ve değerlendirmeler etraflıca analiz edilip atılması gereken adımlar varsa o adımları da gerçekleştireceğiz” dedi.

Hangi ürün yelpazesinde indirim yapılacağına ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her tür ürünler bu konuda masaya yatırılarak bunların tabii arz talep dengesi içerisindeki yeri ne ise ona göre de adımları atacağız” cevabını verdi.

“RUSYA İLE UKRAYNA ARASINDAKİ MEVCUT GERİLİMİN YENİ BİR KRİZE DÖNÜŞMEDEN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışma ihtimali ve Moskova’nın Türkiye’nin arabuluculuk teklifine nasıl yaklaştığına ilişkin soruyu ise şöyle cevapladı: “Her şeyden önce tabii bu gelişmeleri bizim uygun bulmamız, hayırlı bulmamız mümkün değil. Çünkü bölge bizim bölgemiz, Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut gerilimin yeni bir krize dönüşmeden çözülmesini istiyoruz. Bunun için elimizden gelen desteği vermeye hazır olduğumuzu tekrar söylüyorum. Devlet başkanları Putin ve Zelenski’ye de bu mesajlarımı ilettim, iletmeye de devam edeceğim. Zira biz bölgemizde barış istiyoruz, istikrar istiyoruz. Her iki ülkenin de Türkiye’nin samimiyetinin ve iyi niyetinin farkında olduğunu düşünüyorum. Örneğin, iki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz. Şu unutulmamalıdır ki, iki bölge ülkesinin birbiriyle savaşmasının ne taraflara ne de bölgemize bir getirisi olamaz. Bölge istikrarsızlıktan yeterince çekti, bu bize de ziyadesiyle olumsuz yansıyor. Daha fazla savaş, daha fazla acı istemiyoruz. Kaldı ki işin bir de Rusya’nın Batı camiasıyla olan ilişkisiyle alakalı kısmı da var. Burada yaşanan olumsuzluklardan da rahatsızız. Meselenin diyalogla halledilmesini, güç kullanılmasından kaçınılmasını, Türkiye olarak biz gerekli görüyoruz. Ve bu konuyla ilgili malum, NATO’nun şu anda kurmuş olduğu devreler var. Bu devrelerin de başarılı olması en büyük temennimizdir.”

“Korkulan olur da Rusya’nın Ukrayna’ya bir saldırı olursa bir NATO ülkesi olarak Türkiye’nin pozisyonu ne olur?” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine en başından beri destek verdiğini hatırlattı.

Rusya’nın Kırım’ın ilhakı başta olmak üzere, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü zedeleyen adımlarına karşı net bir tutum sergilendiğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Bu tutumun değişmesi söz konusu değildir. Rusya’nın Ukrayna’ya silahlı bir saldırı ve işgal yoluna gitmeyeceğini temenni ediyorum. Zira böyle bir adım, ne Rusya için ne de bölgemiz için akılcı bir hareket olamaz. Umarım gerginlik böyle bir noktaya ulaşmaz. Biz de zaten bu anlayışla ve sorumlu bir bölge ülkesi olarak gerginliğin bir silahlı çatışmaya dönüşmesini engellemek için elimizden gelen her çabayı göstermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Rusya’yı dinlemeye ve varsa makul güvenlik kaygılarını gidermeye yönelik anlamlı bir diyaloğa da ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Rusya’ya da bazı taleplerinin niye kabul edilemez olduğunu anlatmamız lazım ve bu yönde de bir diyaloğuna NATO’nun Rusya tarafından daha iyi anlaşılmasını veya anlatılmasını sağlayacağına inanıyorum.”

“BİZİM ARZUMUZ, DİYALOG VE DİPLOMASİ YOLUYLA MEVCUT KRİZE BİR ÇÖZÜM BULUNMASIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Türkiye’ye davet ettiklerini belirterek, “Ülkemizde kendisiyle ikili bir görüşmeyi de yapmak suretiyle bazı adımları atalım istiyoruz” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye’ye gelip gelmeyeceğine ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cevap verecekler, şimdi bir yurt dışı seyahatte” ifadelerini kullandı.

Rusya ile ABD arasında devam eden görüşmelere ilişkin bir soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Bizim arzumuz, diyalog ve diplomasi yoluyla mevcut krize bir çözüm bulunmasıdır. Bunun mümkün olduğuna dair inancımızı koruyoruz. Hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya yapıcı ve itidalli davranmaları yönündeki çağrılarımızı da sürdürüyoruz. Türkiye, NATO müttefiki olmanın yükümlülüklerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yerine getirmeye devam edecektir. Bu konuda herhangi bir tereddüde mahal yoktur ve bu şekilde de görüşmelerimizi devam ettiriyoruz.”

“MEVCUT KRİZ ORTAMINDA NATO MÜTTEFİKLERİNİN BİRLİK VE DAYANIŞMA ANLAYIŞI İÇİNDE HAREKET ETMELERİ ŞART”

“NATO’nun içerisinde NATO’nun kendisine yönelik ciddi çatlak ihtimali görüyor musunuz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Mevcut kriz ortamında NATO müttefiklerinin birlik ve dayanışma anlayışı içinde hareket etmeleri şart. Tabiatıyla her ülkenin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda farklı yaklaşımları olabilir. Fakat esas olan bunları ittifak bütünlüğü altında istişare ederek ortak bir tutum belirlemektir. NATO şu ana kadar bu bağlamda kötü bir sınav vermedi. Yani başarıyla bu tür adımları atarken yoluna devam etti. Yine de bazen kimi müttefikler tabiri caizse köşeye sıkıştırmak için bilinçli haber sızdırmalar, dezenformasyon yapılabiliyor veya yapıyorlar. Türkiye olarak biz de örneğin Suriye meselesinde, Libya meselesinde, benzer başka meselelerde bu tür kampanyaların hedefi hâline getirilmek istendik.”

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde teröre karşı gerçekleştirdiği harekâtlar ve PKK/YPG terör örgütüyle haklı mücadelesine yönelik mesnetsiz eleştiriler ve dezenformasyon kampanyaları olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan hareketle uygulamaya sokulan haksız tedbirlerin boyutu düşünüldüğünde başka örneklerle karşılaştırma yapmanın doğru olmayacağını ifade etti.

Bugün bazı eleştirilere maruz kalanların, karşılaşılan bu haksızlığı artık daha iyi anlamasının da mümkün olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışı da özellikle birinci derecede NATO üyesi ülkelerden beklediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nedir bu? Bakıyorsunuz Amerika’nın Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerine binlerce tır silah, mühimmat vesaire getirmesi gibi. Bu uyarıları biz müttefikimiz Amerika’ya yapmış olmamıza rağmen netice alabildiniz mi? Maalesef netice alamadık” dedi.

“İNSANIMIZIN KUTSALLARINA YÖNELİK HASSAS BİR DURUŞUM VAR”

“Sezen Aksu’nun 2017 yılında yazdığı şarkının sözleri gündeme geldi ve tartışma konusu oldu. Geçen Cuma Çamlıca Camii’nde bir çıkışınız oldu ve bir kısım tarafından da çok sert tepki ile karşılandı. Bu eleştirilere ne demek istersiniz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şimdi burada çok açık net bir gerçeği ortaya koymakta fayda var. Öncelikle benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir. Şarkılarıyla insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçımızdır. Bu başka bir şey, bunu bir kenara koyalım. Ama diğer taraftan ben ülkenin Cumhurbaşkanı olarak insanımızın hangi inançtan olursa olsun dinî değerlerine, yani kutsalına laf edilmesine müsaade etmem. Yani burayı birbirinden ayırmamız lazım. Kaldı ki burada sadece Hazreti Adem aleyhissalatü vesselam ile Havva validemiz değil, aynı zamanda burada Meryem validemize de aynı şekilde hakaret var. İnsanımızın kutsallarına yönelik hassas bir duruşum var. Bunu da herkes bilir. ‘Dilini koparma’ ifadesini bir kişinin şahsına değil, kutsallarına karşı hakarete dönük bir tavır olarak ifade ettim. Hatırlayın, Demokrat Parti döneminde Atatürk’ü Koruma Kanunu çıkarıldı. Şimdi biz kutsallarımızı korumak için de kanun mu çıkaracağız? Bu bir duruş, saygı, kabullenme ve birlikte yaşama tecrübesi olarak hayata geçmeli.”

Özgürlüğün sınırlarının hakaret etmek, rencide etmek veya kutsallara kötü sıfatlar yakıştırmak olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim dinimiz tüm peygamberlere kendi peygamberimize olduğu kadar saygı ve hürmeti emrediyor. Ne zaman birbirimize, inançlarımıza, değerlerimize saygı duyacağız? Ne zaman? Ne zaman bu konularla gündem oluşturmaktan vazgeçeceğiz? Kimse toplumumuzu kutuplaştırmaya, özellikle de bütün bu konulara yönelik görmezlikten gelmemizi beklememeli. Millet olarak kardeşçe ve birlikte yaşamamızın teminatı birbirimize olan saygımızdır. Bu saygıyı ortaya koymaya mecburuz. Bir Cumhurbaşkanı olarak da bu hassasiyetim ayrıca hiç isim vesaire falan zikretmeden ortaya koyduğum bir ilkenin kabulüdür. Öyle zannediyorum ki bu ilkenin kabulünü de herkes kabullenecektir.”

“BU ÜLKENİN SEÇİLMİŞ İRADESİNE İSTEDİĞİNİZ GİBİ HAKARET ETME LÜKSÜNÜZ OLAMAZ”

“Gazeteci Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmasına ilişkin bir soruya karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradaki hakaret her şeyden önce şahsımla ilgili değil, temsil ettiğim makama yöneliktir. Devleti yöneten Cumhurbaşkanının ve Cumhurbaşkanlığı makamının hedef alınması burada söz konusu. Biz, Cumhurbaşkanlığı makamının ve millet iradesinin izzetini korumakla yükümlüyüz. Bulunduğum makam bunu gerektiriyor. Bunu ben mi söylüyorum? Yok. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu suçun, kişilere ve şerefe karşı suçlar içerisinde olmadığını, devletin egemenlik alametlerine ve organların saygınlığına karşı suçlar bölümünde yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burası önemli. Devleti temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığı korunsun, bunun için. Dolayısıyla bizim bunlara prim vermemiz söz konusu olamaz. Hukuk neyi gerektiriyorsa, sonucu ne olursa olsun burada gereği yapılacaktır. Bunun ifade özgürlüğü ile de bir alakası yoktur. Siyasette elbette eleştiri olur, söyleyecek bir şeyim yok. Ama bu temiz bir dille olmalı” ifadelerini kullandı.

“CHP’nin Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen maddenin kaldırılmasıyla ilgili teklifinin olduğu biliyoruz. Bu tasarıyla ilgili düşünceniz nedir?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “CHP’nin Cumhurbaşkanına hakaret maddesinin kaldırılması teklifi de tam bir garabet. Bunlar milletin bu makamlara kendilerini getirmeyeceğini bildikleri için ‘Bizim elde edemeyeceğimiz makamlara gelenlere herkes istediği gibi saysın, sövsün’ diyorlar. Yaptıkları bu. Bu makamların şerefini, saygınlığını biz bu aziz milletle birlikte koruyacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Öte yandan hemen hemen bütün ülkelerde devlet başkanlarına, cumhurbaşkanına hakaret etmek suçtur. Bu ülkenin seçilmiş iradesine de istediğiniz gibi hakaret etme lüksünüz olamaz.”

Yüzde 52 oyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasında bunların hakaret ettikleri Tayyip Erdoğan nezdinde milletin ta kendisidir. Millete olan nefretlerini ortaya koyuyorlar. Milletin evi dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetim merkezine ahır benzetmesi de tümüyle bu aziz millete hakarettir, edepsizliktir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Muhalefetin de bu kadar ağır sözleri ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı gibi göstermesi, bunların edebini, siyasi ahlakını gösteriyor. Şahsıma ve temsil ettiğim makama hakareti kendilerine hak görenlerin şunu artık iyice bellemelerinde fayda var. Kabul etseler de etmeseler de Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkenin yüzde 52 ile seçilmiş Cumhurbaşkanıdır. Bu makama saygısızlığın da kanunlarımızda cezası açıktır ve bu suç cezasız kalmayacaktır. Herhalde CHP’nin genel merkezine ahır yakıştırması yapanlara CHP yönetimi iyi bir dille bakmaz. Bu yollara tevessül edenlerin çaresizliğini de anlıyorum. Çünkü muhalefetten beklentileri yok. Biz onlar gibi hakarete başvurmuyoruz. Her vatandaşın tabii hakkı olan adalete başvuruyoruz.”

AK Parti iktidarlarının bu ülkede demokrasiyi ve fikir hürriyetini âdeta taçlandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, fikir ve ifade hürriyetinin hakaret içermediği sürece herkes için eşit bir hak olduğunu AK Parti iktidarlarının bu ülkeye hatırlattığını belirtti.

Bu konunun da takipçisi olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer taraftan bu yapılanın bir anlamda nefret siyaseti olduğunu, toplumun önüne proje koyamayanların vatandaşlar arasına nefret ve nifak tohumları serpmeye çabaladığını kaydetti.

Bu hakareti yapanın provokasyon amaçladığının da çok açık olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu, sağlık kontrolü için getirildiği hastaneye girerken kelepçesiz ellerini arkadan birleştirerek ters kelepçe vurulduğu algısı oluşturmaya çalışmasında da gördük. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Devletin makamlarına ağız dolusu hakaret ederek toplumun bir kesimini nefretle donatanlar, yaptıklarının cezasını da hukuk çerçevesinde görecektir” diye konuştu.

“MİLLETİMİN FERASETİ VE SAĞDUYUSUYLA BÖYLE BİR ŞEY HİÇBİR ZAMAN GERÇEKLEŞMEYECEK”

AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda, “Edirne’deki İmralı’dakine hesap verecek” sözüyle ne anlatmak istediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu aslında Abdullah Öcalan’a sormak lazım. Çünkü Öcalan’ın, Demirtaş’ın oradan vermiş olduğu mesajlardan rahatsız olduğu ortada bir gerçek. Terör örgütü PKK elebaşını bırakacak tek bir iktidar olur. O da HDP’nin içinde olduğu zillet ittifakı iktidara gelirse böyle bir şey olabilir. HDP’nin terörist elebaşıyla ilgili ‘Heykelini dikeceğiz’ vaatlerini hatırlayın. O günlere şöyle bir geri dönün. Terör örgütüne sırtlarını yasladıklarını nasıl açık açık söylediklerini hatırlayın. ‘Biz sırtımızı şuraya dayıyoruz’ diyenleri hatırlayın. ‘FETÖ’cüleri serbest bırakacağız’ diyenler yine bunlar değil mi? CHP değil mi?” diye konuştu.

Bunlara asla izin vermeyeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Allah’ın izniyle, milletimin feraseti ve sağduyusuyla böyle bir şey hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Bu hanım zihnindeki ifade etmiştir. Zillet ittifakındaki ortağı HDP’ye verdiği sözler aklına gelmiş olacak ki, terörist başının salıverileceğini zannediyor. Teröre, teröriste karşı tavizsiz bir mücadele devam ederken, bu hanımefendinin böyle bir iftirada bulunması siyaset değil, tek kelimeyle yalandan medet ummaktır. Bakın yine aynı yere geliyoruz, gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar. Çünkü onların kalpleri mühürlenmiştir. Hanımefendi sözlerimizi işine geldiği gibi anlıyor. Çünkü işine HDP’ye verdiği sözler geliyor. Sözleri içeriğinden ayrıştırarak, amacından uzaklaştırılarak yalanlarına malzeme yapanlar, milleti aldatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öcalan, Demirtaş’ın açıklamalarından rahatsız” ifadesinin anımsatılarak, “Devletin elinde böyle bir bilgi mi var?” sorusuna, “Var ki söylüyorum” cevabını verdi.

“DEVLETİMİZE VE MİLLETİMİZE İHANET EDEN ŞEBEKELERİNİN OYUNLARINI HER ZAMAN BOZDUK”

Evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının faillerinden birinin yurt dışında yakalandığı ve Türkiye’ye getirildiğine yönelik soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Hablemitoğlu’nun, FETÖ’nün devlet içerisindeki kadrolaşma çalışmalarını anlatan “Köstebek” isimli kitabını yayımlayamadan 18 Aralık 2002’de öldürüldüğünü anımsattı.

Millî İstihbarat Teşkilatının uzunca bir süredir bu suikastın katil zanlılarından Nuri Gökhan Bozkır’ın izini sürdüğüne ve şahsın kırmızı bültenle arandığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Kaçtığı yurt dışında 2015 yılından itibaren FETÖ medya organlarına verdiği röportajlarında da ülkemiz aleyhine asılsız iddialarda bulunuyordu. İstihbaratımız bu kişinin Ukrayna’da saklandığını tespit etti ve bu şahsın yakalanarak ülkemize getirilmesi konusunda Zelenski ile de bunu konuştuk, önceki başkanla da bunları konuştuk ve ‘Bu ülkenizdedir bunu lütfen bize verin’ dedik. Tabii bu kişi Hablemitoğlu cinayeti zanlısı olarak şu anda ülkemiz yargısına hesap veriyor ve istihbarat teşkilatımızın buradaki yakın markajı, muhatapları ile olan sıkı diyaloglarla bu iş neticelendi. FETÖ ile irtibatı yanında DEAŞ terör örgütüne de silah ve mühimmat temin ettiği bilinen birisi.”

Bu olayın zanlısının yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin geçmişteki faili meçhul cinayetleri aydınlatma konusundaki kararlılıklarının bir ispatı olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devletimize ve milletimize ihanet eden şebekelerinin oyunlarını her zaman bozduk, bozmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. Hep söylediğimiz gibi güvenlik meseleleri bizim için bir bütündür. Her çeşidinden terör örgütü ve suç şebekesiyle mücadelemizi aynı hassasiyetle sürdürüyoruz. Geçmişte faili meçhul cinayetlerle istikrarımızı bozmaya çalışanları ortaya çıkararak ülkemize karşı oynanan oyunları deşifre etme konusundaki kararlılığımız da bakidir. Burada kaçtıkları ülkelerde karanlık odaklarla iş birliği yaparak terör faaliyetlerine devam eden hainlere de bu vesileyle seslenmek istiyorum, dünyanın neresine giderseniz gidin Türk adaleti önüne çıkıp, hesap vermekten kurtulamayacaksınız. Son nefesinize kadar ensenizde olacağız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm şehitleri ve faili meçhul cinayetlere kurban giden milletin aziz evlatlarını rahmetle yâd etti.

“İŞÇİLERİMİZİN ÜCRETLERİNİ ENFLASYONUN ÜSTÜNDE BİR SOSYAL DESTEKLE YÜKSELTMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Memur ve emeklilere yapılan artış oranının işçilerde de bir beklentiye yol açtığının belirtilerek, “İşçilere de bir müjdeniz olabilir mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide önemli bir değişimi hayata geçirirken her kesimden insanın yaşadığı sıkıntıları bertaraf etmek için kapsamlı sosyal politikalar geliştirdiklerini ve uyguladıklarını kaydetti.

Asgari ücrette yüzde 50’nin üzerinde net artış yaptıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla kalmadık yıllardır gündemde olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen, çalışanların ücretlerinin asgari ücret seviyesindeki kısmının Gelir ve Damga vergisinden muaf tutulması uygulamasını başlattık” dedi.

Yıllık enflasyon yüzde 36 oranında gerçekleştiği için memurların ve emeklilerin gelirlerinde buna uygun artışlara gittiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Altını çizerek söylüyorum yıllık değil, altı aylık dilim için memur ve emeklilerimizin gelirlerinde yüzde 31 artış sağladık. Asgari ücret düzeyindeki gelirlerin vergi dışı kalmasıyla elde edilen yaklaşık 300 liralık ilaveyle birlikte bu destek oranı daha da yukarıya çıkıyor. Böylece memur ve emeklilerimize ciddi bir ilave sosyal destek vermiş olduk. Ayrıca 67 liradan aldığımız ve bin 500 liraya kadar çıkardığımız, burası çok önemli, hani bazen diyorlar ‘Ne verdiniz filan’ diye. 67 liradan başladı, bin 500 liraya kadar çıkardığımız en düşük emekli aylığını 2 bin 500 liraya yükselttik. Bu açıdan baktığımızda kimi emeklilerimizin maaşlarındaki artış oranı enflasyonun çok üzerine çıkarak, yüzde 60’ları buldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi burada bir müjde vereyim, işçilerimizin toplu sözleşmede aldıkları zammın üzerine ortaya çıkan enflasyon farkı zaten eklenecektir. Buna memur sözleşmesinde yaptığımız gibi yüzde 2,5’lik bir artış daha ilave ediyoruz. Böylece işçilerimizin ücretlerinde yüzde 28’i bulan bir artış sağlamış oluyoruz. İşçilerimizin alın terinin karşılığı olan ücretlerini enflasyonun üstünde bir sosyal destekle yükseltmek boynumuzun borcudur. Yaklaşık 700 bin kamu işçisini doğrudan ilgilendiren bu artış için gereken düzenleme kısa sürede yapılacaktır. Özel sektörün de kendi çalışanları için benzer bir iyileştirmeye gideceğine inanıyorum. İşçi ücretlerine yaptığımız bu ilave artışın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”

“KÖRFEZ BÖLGESİNİN GÜVENLİK VE İSTİKRARINA VERDİĞİMİZ ÖNEMİ ÖTEDEN BERİ VURGULUYORUZ”

Birleşik Arap Emirlikleri’ne Şubat ayında gerçekleştireceği ziyarete ilişkin değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Körfez ülkeleriyle ilişkilerde güzel bir ivme yakaladıklarını, bölgede ortaya çıkan yeni dinamiklerin bunda önemli rol oynadığını belirterek, “Özellikle de Katar ile diğer bazı bölge ülkeleri arasındaki anlamsız ihtilafın çözüme kavuşturulması, bölgede yeni bir iş birliği ruhunun hâkim olmasına katkıda bulundu” diye konuştu.

Diyalog ve uzlaşı önceleyen yeni bir döneme girildiğini, bu yeni ortamda Türkiye’nin Körfez bölgesine yönelik ilkeli ve iyi niyetli tutumunun artık daha iyi anlaşılmaya başlandığını gördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkelerin hepsi ile güçlü kültürel, beşeri ve ekonomik bağlarımız var. Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına verdiğimiz önemi öteden beri vurguluyoruz. Halklarımız kardeş, ekonomilerimiz birbirini tamamlayıcı nitelikte. Ticaret, yatırım, turizm, sağlık, ulaştırma ve diğer pek çok alanda ki bunların içerisinde savunma büyük önem arz ediyor, bu ciddi iş birliği potansiyelini de en iyi şekilde değerlendireceğiz” görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bunların Körfez ülkelerinin tümüyle farklı alanlarda karşılıklı çıkara dayalı kazan-kazan esasıyla yürüdüğünü ve böyle de yürüyeceğini dile getirerek, “Bu birliğin tesisi için son derece elverişli bir ortam önümüzde. Netice itibariyle de karşılıklı faydaya, ortak çıkarlara dayalı bu yeni bölgesel iş birliği döneminin eşiğinde olduğumuza inanıyorum. Onun için de 14 Şubat bizim için önemli bir tarih. Bu tarihte inşallah özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’nde yapacağımız ziyaret âdeta yeni bir dönemin kendilerinin burayı ziyaretinden sonra durum arz edecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“DOĞU AKDENİZ’DE TÜRKİYE’Yİ YOK SAYAN HİÇBİR BÖLGESEL PROJENİN BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”

ABD’nin Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi (EastMed) girişiminden desteğini çekmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin kendisi için yapmış olduğu maliyet ve menfaat hesaplarında beklediğini görmeyince projeden çekildiğini ifade etti.

Türkiye’nin ise Libya ile yaptığı anlaşmayla Türk iş adamlarının bu ülkede attığı önemli adımlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi yok sayan hiçbir bölgesel projenin başarılı olması mümkün değil. Coğrafyamızda da bu gerçeği zaten görüyoruz ve bunu da açıkça söyledik. EastMed Boru Hattı Projesi ise teknik ve ticari fizibilitesi olmayan, Rum-Yunan ikilisinin siyasi saiklerle ortaya attığı, bizi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dışlamaya yönelik afaki bir projeydi. Amerika’nın nihayet bu gerçeği görmesi memnuniyet vericidir. Tabii biz Doğu Akdeniz’de kapsayıcı iş birliğinden ve hakça paylaşımdan yanayız. Bunu defaatle söyledik. Bunun için de 2020’de kapsamlı bir Doğu Akdeniz Konferansı toplanmasını önerdik. Ama buna bir cevap maalesef gelmedi ve biz şu anda onun da bekleyişi içerisindeyiz.”

Bu arada İsrail’in bu konuda bazı adımlar attığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail ile de bu alanda her türlü adımı atmaya varız. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı Herzog’un yine Şubat’ın başında, yani ilk yarısında diyeyim bir ziyareti söz konusu. Bu ziyaretle birlikte de İsrail Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Herzog’un ziyaretini olumlu bir gelişme olarak gördüklerinin de altını çizdi.

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerine ilişkin soru üzerine, dünya siyasetinde liderlerin dost kazanma amacında olduğunu ifade ederek, “Eğer dost kazanmakta ne kadar başarılı olursanız, ülkeniz de o kadar güçlü olur” dedi.

Başbakan olduğu dönemde George W. Bush’un görevde olduğunu, ondan sonra göreve gelen Barack Obama döneminin yine aynı şekilde gayet olumlu geçtiğini, sonraki dönem ise Donald Trump’la yine aynı şekilde sürecin iyi bir şekilde devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile münasebetlerinin Obama dönemine dayandığını hatırlattı.

ABD Başkanı Biden’ın Obama döneminde başkan yardımcısı olarak görev yaptığını, görevi sürecinde diyalogları ve görüşmeleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden’dan beklentilerinin çok daha farklı olduğunu söyleyerek, “Roma görüşmemizden sonra bu konuda yeni gelişmelerin olacağına inanıyorum” diye konuştu.

Özellikle F-35 konusunda ABD yetkilileriyle Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar arasındaki görüşmelerin olumlu istikamette olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani F-16’larla ilgili, F-16’ların bakımı, yeni F-16’ların bu alacağımıza karşılık verilmesi bu istikamette şu anda Amerika Savunma Bakanı Austin’le bizim Millî Savunma Bakanımız Sayın Hulusi Paşa arasındaki görüşmeler devam ediyor. Ve yeni malum büyükelçiyi bugün ‘agreman’ını aldık ve hayırlı olsun dedik. Temenni ederim ki bu yeni süreçte de hızla bu adımları atarız ve Türkiye-Amerika ilişkilerini geçmişte olduğu gibi olumlu bir yere inşallah oturturuz” görülerini paylaştı.

“KENDİ SAVUNMA SİSTEMLERİMİZİ OLUŞTURURKEN HERHALDE BİRİLERİNE SORMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400’ler ile ilgili Rusya’dan yeni batarya alımının söz konusu mu?” sorusuna şu cevabını verdi: “Bizim o sürecimiz devam ediyor. Yani onlarda herhangi bir geri adım söz konusu değil. Yani bizim kimden ne alacağımızın kararını bizim dışımızda birileri vermeyecek, yani bunun kararını yine biz vereceğiz. Çünkü S-400 tedarikimizin arka planı, o bizde saklı olan bir anlayıştır. Çünkü biz savunmada ne yapacağız, taarruzda ne yapacağız, herhalde bunları bizim bilmemiz lazım. Kimse bize sorarak kendi ülkesinin savunma sistemlerini oluşturmuyor. Öyleyse biz de kendi savunma sistemlerimizi oluştururken herhalde birilerine sormayacağız. Yani göreve geldiğim zaman bizim savunma sistemlerimizde yüzde 20 yerli ve millî gücümüz vardı ama şu anda bu yüzde 80’e çıktı. Bu bir şeyi gösteriyor; demek ki Türkiye yerinde çok daha farklı bir şekilde gelişiyor, farklı bir şekilde güçleniyor ve güçlenmeye de mecburuz. Çünkü çevremizde birçok yerde kendine göre hesapları olanlar var. İşte başta Yunanistan olmak üzere Fransa’dan vesaire birçok yerlerden bir şeyler alıyor. Biz ise artık kendi kendimize yetmenin gayreti içerisindeyiz ve bu konuda da her halükarda güçlenerek yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın sonunda ekranları başındaki izleyicilere seslenerek, “Kışın güzelliklerinden inanıyorum ki onlar da çocuklarıyla beraber her türlü zevki paylaşıyorlar” ifadesini kullandı.

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Dışişleri Bakanı es-Safedi’yi kabul etti

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

Kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler de hazır bulundu.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“Kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik”

GENÇ GAZETECİLER TRABZON

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı, ‘terörsüz Türkiye’ hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağız. Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu, her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hayri Gür Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına Trabzon’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin Trabzon’a, Türkiye’ye, millete ve demokrasiye hayırlar getirmesini temenni etti.

“SON NEFESİMİZE KADAR TRABZON’A HİZMET EDECEĞİZ”

Kongrede görevini devredenlere teşekkür eden, bayrağı devralanlara muvaffakiyetler dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Konuşmamın hemen başında Trabzon’a olan şükran borcumuzu ödemek arzusundayım. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden önce 17 Şubat tarihinde şehrimize gelmiş ve Meydan Parkı’nda mitingimizi gerçekleştirmiştik. Mitingde Trabzon’dan Cumhur İttifakı’nın adaylarına destek istemiştim. Trabzon tercihini bir kez daha Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullanarak, bize verdiği sözü tuttu. Ahdinize sadık kaldınız. Size olan güvenimizi boşa çıkarmadınız. Ben de işte bu salonda tekrar söylüyorum, Allah ömür verdikçe, son nefesimize kadar Trabzon’a hizmet edecek, Trabzon için canla başla çalışacağız. Şunu da açıkça ifade etmek isterim, AK Parti kurulduğu günden beri hizmet siyaseti yapan, iktidara geldiği günden beri hizmet üreten, eserleriyle temayüz ve tebarüz eden bir parti olmuştur. Biz hep icraatlarımızla yatırımlarımızla konuştuk. Her zaman şunu söyledim, biz bulunduğumuz görevlere millete efendilik etmeye değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. Trabzon için çalışmaya, Trabzon için üretmeye, Trabzon’u Türkiye Yüzyılı’nın yıldızlarından biri hâline getirmeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, refahı, huzuru, umudu çoğaltmak, dayanışmayı ve kardeşliği yüceltmek için yağmur, boran dinlemeden koşturacaklarının altını çizerek, “Trabzonlu kardeşlerim gönüllerini ferah tutsun, Trabzon’un emaneti bizdedir, emin ve ehil ellerdedir. Liyakatli, şehrine sevdalı kadrolar Trabzon’da iş başındadır. Allah’ın izniyle Trabzon’un emanetine leke bulaştırmayacağız. Trabzon’un başını öne eğdirmeyecek, Trabzon’a mahcup olmayacağız” dedi.

Trabzon’u gönülden sevdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, sizi karşılıksız seviyoruz, biz Trabzonlu kardeşlerimizi Allah için seviyoruz. Rabb’im aşkımızı, sevgimizi, dayanışmamızı daim eylesin” ifadelerini kullandı.

“TRABZON BİZE UMUT OLDU, YOL GÖSTERDİ”

Trabzon’un sadece bir şehir olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burası, Yavuz Sultan Selim’i hakanlığa hazırlayan şehirdir. Burası, dünyayı dize getiren Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu şehirdir. ‘Milletimde tefrika görmek endişesi beni kabrimde bile rahatsız eder.’ diyen Yavuz Sultan Selim’in hassasiyeti neyse, Trabzon’un hassasiyeti de odur. Şehit Eren Bülbül ve bütün şehitlerimizin sevdası neyse, Trabzon’un sevdası odur. Vatanın istiklali için, Türkiye’nin geleceği için bedel ödeyen gazilerimizin cesareti ne ise Trabzon’un cesareti odur. Trabzon, elini taşın altına koyanların şehridir. Trabzon, dostunun arkasında dağ gibi duranların, hasmına karşı cesur ve vakur olanların şehridir. Mertliğiyle, ferasetiyle, dik ve dirayetli duruşuyla Trabzonluların bizim gönül dünyamızda mutena bir yeri var. Milletin umudu olarak, milletimizin duasıyla çıktığımız bu yolu Trabzonlu kardeşlerimizle birlikte yürüyoruz. Bundan da büyük bir gurur duyuyoruz. Bu şehir yalnızca iyi gününde değil, en zor gününde de AK Parti’nin ve milletimizin yanında durmuş bir vefa timsalidir. İktidara geldiğimiz günden beri karşılaştığımız tüm engelleri aşarken, milletçe en keskin virajları dönerken, Trabzonlu kardeşlerimizin desteğini hep yanı başımızda bulduk. En kritik süreçlerden geçerken Trabzon bize umut oldu, yol gösterdi, önümüzde yeni yollar açtı. Bağrından çıkardığı nice isimle bu mümbit şehir, Türkiye’nin hem siyasi hem sosyal hem de iktisadi birikiminde belirleyici roller üstlendi.”

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZE EL BİRLİĞİ İÇİNDE MUTLAKA ULAŞACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimden istihdama, yatırımdan ihracata, turizmden büyüme ve kalkınmaya kadar Trabzon’un Türkiye’ye yeri asla doldurulamayacak katkılar yaptığının altını çizerek, Karadeniz’in şahlanışında, bölgenin ayağa kaldırılmasında Trabzonluların çok önemli görevler aldığını söyledi.

Trabzon’un Türkiye Yüzyılı’nın öncü şehirlerinden biri olacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle bu potansiyel, bu dinamizm, bu irade Trabzon’da var” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı terörsüz Türkiye hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağız. Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu, her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik. Suriye’nin kuzeyine düzenlediğimiz operasyonlar neticesinde PKK’nın bu ülkedeki uzantısını sınır hattımızdan uzaklaştırdık.”

Konuşmasında, “Bölgesel planların aparatı olarak son günlerde tekrar devreye alınmak istenen DEAŞ terör örgütünü kelimenin tam manasıyla bozguna uğrattık” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki Pençe Kilit Harekâtı ile bölücü terör örgütünü sürekli sıkıştırdıklarını ve kıpırdayamaz hâle getirdiklerini vurguladı.

Teröristlere yönelik nokta operasyonları ve hava harekatlarının kesintisiz devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Nerede bir çıban varsa anında başını koparıyoruz. Sadece 2024 yılında sözde üst düzey 40 teröristi etkisiz hâle getirdik. Ülkemiz içinde de terörle mücadelede çok iyi bir noktadayız. İçeride emniyet, jandarma ve istihbarat birimlerimiz koordinasyon içinde çalışarak örgütün şehir uzantılarına nefes aldırmıyor. Suriye’de 8 Aralık’ta gerçekleşen halk devrimiyle birlikte, bölücü örgütün umutları burada da duvara tosladı. Suriye’deki yeni yönetim, ülkenin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması hususunda son derece kararlı bir tavır sergiliyor. Gazze’de 50 bin kardeşimizi şehit eden siyonistler, bunlar haricinde bölücü terör örgütünün destekçisi, hamisi, efendisi neredeyse kalmadı. Yani gelinen aşamada, terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Silahları teslim etmek, terörü terk etmek ve örgütü lağvetmek dışında herhangi bir seçenekleri bulunmuyor. Diğer yol, son asrın en kudretli dönemini yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kadife eldivene sarılı demir yumruğuyla yüzleşmek olacaktır.”

“KANTONCULUK OYNAMANIN DEVRİ ARTIK TAMAMEN SONA ERMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye düşmanlarının aklıyla iş yapanların, eninde, sonunda coğrafyanın değişmez gerçekleriyle karşılaşacağını belirterek, “Bir kere şunu herkes bilsin; silahın, şiddetin, terörün sırtını emperyalistlere yaslayarak kantonculuk oynamanın devri artık tamamen sona ermiştir” diye konuştu.

Bölgenin geleceğini terörle karartmaya çalışanlara izin vermeyeceklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır aynı coğrafyayı paylaştığımız, yan yana yaşadığımız kardeşlerimizle aramıza yeni duvarlar örülmesine müsaade etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk, Kürt, Arap, Farisi bizler bu coğrafyanın kadim sahipleriyiz. Asırlardır bir aradayız, beraberiz, ortak bir maziyi paylaşıyoruz. İnşallah, mazimiz gibi istikbalimiz de müşterektir. Bunun için ‘böl, parçala, yönet’ taktiğiyle kardeşleri birbirine düşman eden ve kaynaklarını sömüren emperyalistlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu topraklarda fitne yeşertmeye çalışanlara aldanmayacağız. Basiretle, ferasetle, stratejik akılla hareket ederek aramıza örülmek istenen husumet duvarlarını yıkıp atacağız. Trabzon’dan tüm Türkiye’ye ve sınırlarımızın ötesindeki kardeşlerimize samimiyetle seslenmek istiyorum; anamızın dili farklı olabilir, kökenimiz farklı olabilir, siyasi görüşümüz farklı olabilir, mezhebimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama hepimiz, bu coğrafyanın bin yıllık evlatlarıyız. Sınırlarımız içindeki 85 milyon olarak her birimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız.”

“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN ÖNÜNDEKİ SON ENGELLERDEN BİRİ OLAN TERÖR BELASINI DA ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış 783 bin kilometrekare vatan toprağı üzerinde bir ve beraber olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ezelden ebede kadar hepimiz kardeşiz. Bizim aramıza hiç kimse giremeyecek. Hiç kimse bizim bu kadim birlikteliğimizi bozamayacak. Bu kardeşliği dinamitlemeye kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Türkiye Yüzyılı’nın önündeki son engellerden biri olan terör belasını da ortadan kaldırarak, inşallah hedefe daha seri bir şekilde ulaşacağız. Cumhur İttifakı’nın bu konudaki kararlılığı tamdır, iradesi ve mutabakatı en üst seviyededir. Milletimizin de desteğiyle ‘Terörsüz Türkiye’ diyerek tarif ettiğimiz menzili maksudumuza varacağımıza yürekten inanıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün partisinin 8. Olağan İl Kongreleri sebebiyle Samsun ve Ordu’da bulunduğunu, orada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bazı sorular sorduğunu anımsattı.

Özel’in, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri ile Karadeniz’i birbirine bağlayacak olan hızlı demir yolu hattına CHP olarak niçin karşı çıktıklarını, bu projeden niçin rahatsız olduklarını açıklamasını istediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP’nin hizmet ve yatırım düşmanlığının arkasında hangi sebeplerin yattığını Sayın Özel’in açığa kavuşturması gerektiğini ifade ettim. Hazır elinde hesap makinesiyle kuyumcu kuyumcu dolaşırken, CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na borçlarının kaç çeyrek altın tuttuğunun hesabını yapmasını tavsiye ettim. Hatta, bu konuda hesap uzmanı olan bay Kemal’den yardım almasının bizim açımızdan mahsuru olmadığını vurguladım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’in henüz bu konuda akla, mantığa uygun bir cevap veremediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını, çeyrek altın cinsinden hesaplamak, anlaşılan Sayın Özel’in baya vaktini alıyor. Fakat, şurası, CHP siyasetini anlamak bakımından çok ilginç; CHP’nin Genel Başkanı, Ankara’da hızlı trene karşı çıkıyor ama Kars’a gittiğinde, millet neyi duymak istiyorsa, otobüsün üzerinde onu söylüyor. Yönettikleri belediyelerde, sudan otoparka kadar her şeye yüzde 1000 ila yüzde 2 bin 500 arasında zam yapıyorlar. Ancak, bakıyorsunuz Kars’ta doğal gaza indirim yapmaktan bahsediyor. Buradan Sayın Özel’e soruyorum, maden milletin indirimli doğal gaz kullanmasını çok istiyordunuz, peki EPDK’nın indirim kararını iptal ettirmek için niçin mahkemeye taşıdınız? Kars’a, Ardahan’a, Iğdır’a verdiği sözleri, İstanbul’da yerine getirmekten seni alıkoyan nedir? Öyle ya indirebiliyorsan, çağır büyükşehir belediye başkanını, talimat ver, doğal gaz fiyatını anında düşürsün. Madem bu işler emredince oluyor, belediye şirketleri dağıtım bedellerinin yarısını vatandaştan almasın. Orta oyunu burada da bitmiyor. Meselenin vahim tarafı, Sayın Özel’in doğal gaz destekleriyle ilgili hiçbir malumatının olmamasıdır. Evinde kullandığı doğal gaza verdiğimiz desteklerden haberi bile yok.”

“SAKARYA GAZ SAHASI’NDA GÜNLÜK ÜRETİMİMİZ 7 MİLYON METREKÜPÜ AŞTI”

Sadece Karadeniz’deki doğal gaz keşiflerinin sevincini milletle paylaşmak için sağladıkları desteğin tutarının 87 milyar lira olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl vatandaşımızın her 100 liralık doğal gaz faturasının 65 lirasını devlet olarak biz üstlendik. Bununla da kalmadık, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını kamu olarak yine biz yüklendik. Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçede, 472 milyar lira kaynak ayırdık” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji başlığında vatandaşlara çok güçlü destekler verdiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Özel, onu bunu bıraksın da ‘ucuzlatacağız’ dedikleri suya niye 5 yılda yüzde 1000’den fazla zam yaptıklarını bir zahmet açıklasın. Bugün CHP’li belediyelerin olduğu birçok şehirde vatandaşlarımız, su faturalarının elektrik ve doğal gaz faturalarını geçtiğinden dert yanıyor. ‘Allah’ın suyundan para alınır mı?’ diyen siz değil miydiniz bay Özel? Ne oldu da 5 senede suyun fiyatına 10 kat zam yaptınız? Dahası, doğru düzgün sunamadığınız en temel hizmetler için vatandaşın ümüğünü sıkmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Sayın Özel’e şunu da söylemek isterim; ‘gaz maz yok’ dediğiniz Sakarya Gaz Sahası’nda günlük üretimimiz 7 milyon metreküpü aştı. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ dediğiniz Gabar’da da günlük üretimde 70 bin varilin üzerine çıktık bay Özel. Hedefimiz 100 bin varil. İnşallah yakında bu rakama da ulaşacağız.”

Tüm bu destekleri verirken, diğer taraftan da sismik arama ve sondaj faaliyetlerine devam ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen, 4 derin deniz sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern filolarından birine sahibiz. ORUÇREİS gemimiz, Somali denizlerindeki üç sahada çalışmalarına başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Enerjide tam bağımsız Türkiye, bu hedefe ulaşıncaya kadar gece gündüz demeden çalışacağız” diye konuştu.

“MUHALEFETİN BU KÖTÜRÜM HÂLİ BİZİM YÜKÜMÜZÜ DAHA DA AĞIRLAŞTIRIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında sayın Özel’e ve CHP’ye bugün yüklenmek istemiyordum. Siz de takip ediyorsunuz, CHP’nin eski ve yeni kadroları arasındaki güç mücadelesi, onları zaten yeteri kadar hırpalıyor” değerlendirmesinde bulundu.

CHP’de parti içi iktidar kavgasının, Bizans’ı çırak çıkartacak ayak oyunlarının hiç ama hiç eksik olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “CHP’nin derdi, Sayın Özel’e yeter de artar bile. Bay Kemal’in gem vuramadığı siyasi ihtirasları kendi başına ayrı bir tez konusu olur. Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybetti, son olarak biraz şaibeli de olsa kurultayı da kaybetti ama siyasetten emekli olmayı bir türlü içine sindiremedi, partisi tarafından artık istenmediğini bir türlü kabullenemedi. Kendini hatırlatmak için sürekli fırsat kolluyor, bunun için de çok çirkin bir dille devamlı bize sataşıyor. Nereden tutsan elinde kalan, siyasetten tekaüt hâline gelmiş bir rakiple karşı karşıyayız. Ne iç politikaya ne dış politikaya ne de enerji gibi stratejik konulara dair dikkate alınacak hiçbir fikirleri yok. Kendilerince siyaset yapmaya çalışıyorlar ama onu da kotaramıyorlar. Muhalefetin bu kötürüm hâli bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor.”

“TRABZON’A GÜNCEL RAKAMLARLA 437 MİLYAR LİRA KAMU YATIRIMI YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki diğer iller gibi Trabzon için de koşturduklarını ve buraya son 22 yılda güncel rakamlarla 437 milyar lira kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a birçok alanda yaptıkları yatırımları anlatarak, “Adalette 2,5 milyar lira, eğitimde 21 milyar lira, gençlik ve sporda 8 milyar lira, sosyal yardımlarda 42 milyar lira, sağlıkta 10 milyar lira, çevre ve şehircilikte 68 milyar lira, ulaştırmada 153 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 49 milyar lira, sanayi ve teknolojide finansman destekleri dahil 10 milyar lira, enerjide kamu ve özel toplam 64 milyar lira, kültür ve turizmde 3 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 7 milyar lira yatırım yaptık” bilgisini paylaştı.

Trabzon’da ikinci devlet üniversitesi olarak Trabzon Üniversitesi’ni kurduklarını, 41 bin seyirci kapasiteli stadyum dahil birçok farklı branşta 97 spor tesisini inşa edip hizmete sunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 1518 yataklı 19 hastane dahil 62 sağlık tesisi inşa ettiklerini, 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesi’ni bu yılın sonuna kadar tamamlayarak hizmete alacaklarını ifade etti.

TOKİ vasıtasıyla 19 bin 765 konutlu projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamında 8 bin 453 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 2 bin 312 konutun yapımına da devam ettiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Trabzon’da 6 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 3 millet bahçemizi tamamlayıp hizmete açtık. Uzungöl ve Çarşıbaşı Millet Bahçemizin yapımına devam ediyoruz. Arsin Millet Bahçemizin yer seçimini yaptık, çalışmalarına başlayacağız. Kara yollarında 73 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardık. Bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını 89 kilometreden 519 kilometreye yükselttik. 22 yıl önce sadece 600 metre uzunluğunda 2 tüneli bulunan şehrimizin bugün yaklaşık 64 kilometre uzunluğunda 25 tüneli bulunuyor. Trabzon’u, Karadeniz Sahil Yolu ile Giresun ve Rize’ye, Artvin güzergahında ise Sarp Sınır Kapısı’na kadar bölünmüş yollarla bağladık. Türkiye’nin en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olan Zigana Tüneli’ni tamamladık, Kanuni Bulvarı’nda sona yaklaştık. Şu anda Boztepe Kavşağı’ndan başlayıp Çukurçayır Kavşağı’na kadar olan 2 kilometrelik kesimde de çalışmalara devam ediyoruz. Şehrimizde 22 kara yolu projemizin çalışmaları devam ediyor.”

“ŞENOL GÜNEŞ SPOR TESİSİ’NDEKİ TİCARİ ÜNİTE VE BÖLÜMLERİ 10 YILLIĞINA TRABZONSPOR’A TAHSİS EDİYORUZ”

Akyazı Stadyumu’nun yanında inşa edilen şehir hastanesine ulaşımı hızlandırmak için hafif raylı sistem projesini hayata geçireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a yaklaşık 32 kilometre uzunluğunda kent içi raylı sistemi kazandıracaklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon ile Samsun arasını 2 saate düşürecek Samsun-Trabzon-Sarp Hızlı Tren Hattı Projesi ile Samsun’dan itibaren Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin olmak üzere tüm kentlerin birbirine bağlanacağını belirtti.

Sürekli artan yolcu sayısı doğrultusunda Trabzon’a yeni bir havalimanı kazandırmak için çalışmalara başladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dış hatlar gelen yolcu terminali ve CIP binalarımızın açılışlarını geçtiğimiz ağustos ayında gerçekleştirdik. Şu anda iç hatlar terminalimiz ile dış hatlara giden yolcu terminalimizdeki tadilatları da bitirmek için yoğun çaba içindeyiz. Ayrıca havalimanımızda dış hatlarda 7 noktaya sefer planlıyoruz. İlimiz için yapımı, planı, ihalesi devam eden toplam 30 yatırımımız daha bulunuyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Trabzonspor’a dair bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trabzonspor’umuzun altyapısını güçlendirmek için şehrimizde Kamp Eğitim Merkezi Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Trabzonspor Kamp Eğitim Merkezimiz toplam 82 bin metrekare alana sahip. Ayrıca merkezde 28 bin 560 metrekare büyüklüğünde 4 antrenman sahası, otopark, idari tesisler, sosyal ve yeşil alanlar da bulunacak. Ayrıca Şenol Güneş Spor Tesisi içinde bulunan ticari ünite ve bölümleri de 10 yıllığına Trabzonspor’a tahsis ediyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”

Trabzon Büyükşehir Belediyesinin tahsis ettiği alanda bir hayırsever tarafından inşa edilen cami ve külliye inşaatının ramazanda teravih namazı kılınabilecek seviyeye geleceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongresinin hayırlara vesile olmasını diledi.

GENÇ GAZETECİLER TRABZON

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.

Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.

“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”

Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”

“KALICI BARIŞA GİDEN YOLUN ÖNÜNÜN AÇILMASI İÇİN YOĞUN GAYRET SARF EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.

Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”

“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”

Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.

“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”

2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.

ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.

“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”

Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.

“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.

Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.

“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”

Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.

Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.

“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”

Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”

“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.

“BU BAŞARILAR YALNIZCA BİRER BAŞLANGIÇ NOKTASIDIR”

2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.

Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”

“İHRACAT DESTEKLERİNE TAHSİS ETTİĞİMİZ BÜTÇEYİ 2025 YILINDA 33 MİLYAR LİRAYA ÇIKARTIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.

İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.

“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”

Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

OKUMAYA DEVAM ET

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

Her Şey Güçlü Bir Türkiye İçin | Genç Gazeteciler

TAKVİM

Ocak 2022
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31  

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TOGG | Türkiye’nin Otomobili

TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam

GENÇ GAZETECİLER BURADA

GÜÇLÜ TÜRKİYE

TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ

TÜRKİYE YÜZYILI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde

ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

DÜNYA2 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Dışişleri Bakanı es-Safedi’yi kabul etti

DÜNYA2 saat önce

“Kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik”

DÜNYA3 gün önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

DÜNYA4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

DÜNYA6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

DÜNYA1 hafta önce

“Üretim ve istihdamı korumak için KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz”

DÜNYA1 hafta önce

“Ekonomi programımızın temel gayesi, milletimizin maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir”

DÜNYA1 hafta önce

“Ülkemize kazandırdığımız eserler, önceki 80 yılla mukayese edilemeyecek kadar büyüktür”

DÜNYA1 hafta önce

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Karadeniz’de Yeni Keşif Kuyuları Kazılacak

DÜNYA2 hafta önce

“Kültür ve sanatta ülkeye, millete aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye özen gösteriyoruz”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

DÜNYA2 hafta önce

TURİZMİN LOKOMOTİFİ YOLA ÇIKTI

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

DÜNYA2 hafta önce

“Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

DÜNYA2 hafta önce

“Gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras, Türkiye Yüzyılı vizyonunu adım adım hayata geçirmek olacaktır”

DÜNYA2 hafta önce

“Terör, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır”

DÜNYA2 hafta önce

Türk Hava Yolları, Dünyanın En Çok Ülkesine Uçan Havayolu olarak Guinness Dünya Rekoru Kırdı

DÜNYA2 hafta önce

Türk Hava Yolları’nın Güney Amerika’da Yeni Rotası Şili Santiago oldu

DÜNYA2 hafta önce

“Bölgemizde adil ve kalıcı bir barışın tesisi için, D-8 ülkeleri olarak daha fazla çaba harcamalıyız”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm etnik grupların sulh içinde yaşadığı, terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası en samimi beklentimizdir”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

DÜNYA3 hafta önce

“Lübnan’ın güvenliği bölgenin istikrarından ayrı değerlendirilemez”

DÜNYA3 hafta önce

Lübnan Başbakanı Mikati Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA3 hafta önce

“Çağa liderlik eden büyük ve güçlü Türkiye hedefine emin adımlarla ilerliyoruz”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenlendi.

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile görüştü

DÜNYA3 hafta önce

“Emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte yol yürümeyi sürdüreceğiz”

DÜNYA3 hafta önce

YERLİ VE MİLLİ LOKOMOTİF İÇİN 3 YENİ FABRİKA

DÜNYA3 hafta önce

“Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler bekliyor”

DÜNYA3 hafta önce

Emine Erdoğan, “BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu”nun toplantısına başkanlık etti

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’i kabul etti

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Sulyok ile bir araya geldi

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban ile görüştü

DÜNYA4 hafta önce

“Somali ve Etiyopya arasında, barış ve iş birliğine dayalı yeni bir başlangıcın ilk adımı atıldı”

DÜNYA4 hafta önce

“TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI, YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ”

DÜNYA4 hafta önce

“Deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz, yepyeni yaşam alanları inşa ediyoruz”

DÜNYA4 hafta önce

Emine Erdoğan, Katar’da “Filistin İçin Tek Yürek: İşgalin ve Soykırımın Karanlığında Umudu Koruma” programına katıldı

DÜNYA1 ay önce

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Madenlerde İzin Süreçleri Kısalacak

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

DÜNYA5 yıl önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

DÜNYA2 yıl önce

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

GÜNCEL4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hande ORTAY

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

DÜNYA3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

ENERJİ3 yıl önce

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Özgür AKIN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın, Haşim İzol

ENERJİ4 yıl önce

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu ,
MAVİ YOLCULUK5 yıl önce

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

GÜNCEL4 yıl önce

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Nurullah DOĞAN

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki Varsın Sibel Kılıçarslan Metin

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

DÜNYA4 yıl önce

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu

DÜNYA5 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Vahide Ayşit

DÜNYA3 yıl önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

GÜÇLÜ TÜRKİYE
GÜÇLÜ TÜRKİYE

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

GENÇ İŞ DÜNYASI

seers cmp badge