Türk İş Dünyası - 2008

DÜNYA

TARIM VE ORMAN BAKANI KİRİŞCİ, VETERİNER HEKİMLER BİRLİĞİ KUTLAMA PROGRAMI’NA KATILDI

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) tarafından düzenlenen ve Orman Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğini yaptığı Dünya Veteriner Hekimleri Günü vesilesiyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Etkinliğe, TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, TURCOVAC aşısının kâşifi Veteriner Hekim Viroloğu Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç ile çok sayıda sektör temsilcisi ve genç veteriner hekim adayı da katıldı.

Bakan Kirişci burada yaptığı konuşmada, veteriner hekimliğin ne denli önemli olduğunun Kovid-19 salgını sürecinde yaptıkları çalışmalarla açıkça görüldüğünü söyledi.

Veteriner hekimlerin sadece hayvan sağlığına değil, gıda, çevre ve halk sağlığı gibi birçok alana da büyük katkıları olduğunu dile getiren Kirişci, “Sokak hayvanları, ülkemizde her zaman gündemde tutulması gereken bir konu. Veteriner hekimlerin bu konuya yönelik çözümler için daha fazla mesai harcaması gerekiyor. Her gün başıboş hayvanların saldırılarına muhatap olmuş evlatlarımız var. Sosyal ve mesleki sorumluluk adına bazı çalışmaları yürütmemiz geriyor.” ifadelerini kullandı.

Ülke genelinde 31 veteriner fakültesi bulunduğunu ve bu sayının düşük olduğunu ifade eden Kirişçi, “Veterinerlik fakülteleri ziraat bölümleriyle aynı kaderi paylaşıyor. Maalesef ihtiyaçlar dikkate alınarak bir planlama yapılmıyor. Geçmişte ziraat fakültelerinde bırakın birinci öğretimi, ikinci öğretimler bile büyük rağbet görüyordu ancak söz konusu fakültelerimiz şu an öğrenci bulmakta güçlük çekiyor.” diye konuştu.

“KISIRLAŞTIRMA KONUSUNDA ÇÖZÜM ÖNERİNİZ VARSA BUNA İLİŞKİN GEREKLİ AKSİYONLARI ALMAK DURUMUNDAYIZ”

Kirişci, bakanlık olarak kısırlaştırma konusunda sorumluluklarını yerine getireceklerini ve kısırlaştırma konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hassasiyeti olduğunu dile getirerek, “Daha dün il başkanları toplantımız vardı. Bu konu orada da gündeme geldi. Ben de bunu burada bir kez daha dile getirmeyi görev edindim ve sizlerle bir kez daha paylaşıyorum. Birlikte bu konuda ortak yürütülebilecek ne kadar çalışma varsa bunun çözümüne ilişkin ne kadar kayda değer yaklaşımımız, çözüm önerimiz varsa bunların hepsini biz baş tacı yapıp buna ilişkin gerekli aksiyonları almak durumundayız” diye konuştu.

“VETERİNER HEKİMLERİMİZİN ÖZGÜL AĞIRLIĞI VAR”

Bakan Kirişci, şöyle devam etti:

“Veteriner hekimlik gibi kutsal bir mesleği yapan başta rahmetli Mehmet Akif Ersoy olmak üzere bu alanda hizmet etmiş bütün meslek büyüklerine, ebediyete irtihal etmiş olanlara rahmet dileyerek hayatta olanlara da şükranlarımızı sunmak istiyorum. Allah hepsinden razı olsun. Bakanlığımızda kadro yönünden ziraat mühendisleri birinci sırada. İkinci sırada veteriner hekimlerimiz var ama veteriner hekimlerimizin özgül ağırlığı var. Onu söyleyeyim.”

Kirişci, öğrencilerin fark yaratacak şekilde kendilerini yetiştirmesinin mesleki açıdan belirleyici unsur olduğuna, veteriner hekimlikte de ihtisaslaşmanın önemine dikkati çekti.

Konuşmaların ardından Bakan Kirişci, TURKOVAC’ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve hayatını kaybeden Lale’nin yakınlarına plaket takdim etti.

DÜNYA

Dev Yatırımlar | “Son 23 yılda sağlık alanında büyük bir dönüşüme imza attık”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Son 23 yılda sağlık alanında gerçekten büyük bir dönüşüme imza attık. Dünyada örnek alınan, birçok ülkenin gelip incelediği modern bir sağlık altyapısını ülkemize kazanırdık. Aile hekimiyle, polikliniğiyle, hastanesiyle, en ileri teknolojili her türlü aracı gereciyle 23 sene öncesine göre hayal dahi edilemeyen bir seviyedeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastane açılışında yaptığı konuşmada katılımcıları selamlarken, 81 ilde fedakârca görev yapan sağlık çalışanlarına muhabbetlerini iletti.

Açılışı yapılan hastanenin ilçe, şehir, ülke ve sağlık çalışanları için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere projede emeği geçenlere teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 400 yataklı yeni hastanenin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yatak kapasitesinin 900’e yükseldiğini belirterek, söz konusu hastanenin uzun ve titiz bir çalışma neticesinde inşa edildiğini söyledi.

Sağlık alanındaki dönüşümlere vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 23 yılda sağlık alanında gerçekten büyük bir dönüşüme imza attık. Dünyada örnek alınan, birçok ülkenin gelip incelediği modern bir sağlık altyapısını ülkemize kazandırdık. Aile hekimiyle, polikliniğiyle, hastanesiyle, en ileri teknolojili her türlü aracı gereciyle 23 sene öncesine göre hayal dahi edilemeyen bir seviyedeyiz. Elbette kimi yerlerde birtakım eksiklikler, aksaklıklar olabilir ama oralarda da şikâyetleri gidermek için yoğun gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÖZLÜK HAKLARINI İYİLEŞTİRDİĞİMİZ SAĞLIK PERSONELİMİZLE MİLLETİMİZE AŞKLA HİZMET EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkânları seferber ettiklerini anlatarak, şöyle devam etti: “Bakın bizim siyasette rehberimiz bellidir; ‘Devlet, millet için vardır, devlet, vatandaşına hizmet etmek için vardır.’ Bunun için hep ne diyoruz; ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, her hizmeti ülkemizin en ücra köşesine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz. Yeni sağlık tesislerimizde, acil sağlık hizmetlerimiz ve aile hekimliklerimizde insan kaynağı, çalışma şartları ve özlük haklarını iyileştirdiğimiz sağlık personelimizle milletimize aşkla hizmet ediyoruz.”

Ataların “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aradan zaman geçince insan geçmişi unutabiliyor. Özellikle yaşı 30’un altında olan kardeşlerimiz 2002 öncesini doğal olarak hatırlamıyor. Sıra bulmanın ayrı dert, ilacın ayrı dert, tedavinin ayrı dert olduğu o kötü günleri hamdolsun gençlerimiz bilmiyorlar. Eskiden sağlık deyince, hastane deyince insanlarımızın neden endişeye kapıldığını bugün idrak edemiyorlar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı rakamları paylaşmak istediğini ve özetin de özeti olan bu rakamların sağlıkta nereden nereye gelindiğini net bir şekilde ortaya koyacağını söyledi.

ÜLKE GENELİNDEKİ SAĞLIK YATIRIMLARI

Ülkedeki sağlık hizmetlerine ve yatırımlara ilişkin bilgiler paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Geride bıraktığımız 23 yılda ülkemizde sağlık hizmetlerinde kelimenin tam anlamıyla bir devrim yaşandı. Rakamlar bu devrimi inkâr edilmez bir şekilde ispat ediyor. Ülkemiz genelinde 391 yeni hastane inşa ederek toplam hastane sayımızı 1547’ye çıkardık. 37 bin 417 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayarak hizmete açtık. 11 şehir hastanemizin yapımı sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenler bittiğinde yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine sunmuş olacağız. Hastane yatak kapasitemizi 164 binden aldık, 270 bin 511’e taşıdık. 192 bin 824’ü hekim ve uzman hekim olmak üzere 1 milyon 47 bin yeni personelle sağlık ordumuzu daha da büyüttük. Sağlık tesislerimizin imkânlarını iyileştirdik, altyapılarını güçlendirdik, modernize ettik. Şurası çok önemli, bugün tam 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koruyucu sağlık hizmetlerinin ciddi sıçrama yaşanan bir başka alan olduğunu belirterek, “Burada Sağlıklı Hayat Merkezlerimizin sayısını son 6 ayda açtığımız 24 yeni merkezle 286’ya çıkardık. Bu yıl 16 farklı branşta hizmet veren 100 Sağlıklı Hayat Merkezini daha inşallah devreye alacağız. Başta sağlık okuryazarlığı olmak üzere, vatandaşlarımıza pek çok alanda eğitimler verdiğimiz Sağlıklı Hayat Akademisi’ni 81 ilimizde başlattık” diye konuştu.

“2025 YILI SONUNDA TOPLAMDA 10 BİN 582 KAMU YATAĞINI İSTANBULLU VATANDAŞLARIMIZIN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında İstanbul’daki kamu hastanelerinin yatak kapasitesinin sadece 19 bin 715 olduğunu, üstelik bu yatakların çok büyük bir kısmının niteliksiz ve yetersiz durumda bulunduğunu vurgulayarak, bu sayıyı yüzde 56 oranında artırarak, 30 bin 726’ya yükselttiklerini bildirdi.

Özel ve üniversite hastaneleri dâhil toplam yatak sayısını yüzde 62,3’lük artışla 45 bin 481’e çıkardıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2025 yılı sonunda toplamda 10 bin 582 kamu yatağını İstanbullu vatandaşlarımızın istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında olan 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisini de inşallah çok yakın bir zamanda İstanbul’umuza kazandıracağız. 2002’de İstanbul’da 217 sağlık ocağında vatandaşlarımıza hizmet veren hekim sayımız sadece 762 idi. Bugün İstanbul’un dört bir yanındaki 1147 aile sağlığı merkezinde 4 bin 264 aile hekimimiz özveriyle hastalarımızın imdadına koşuyor. 2017-2025 yılları arasında 40 adet birinci basamak sağlık tesisini de yine İstanbul’da hizmete hazır hâle getirdik. 2002’de 44 olan 112 acil yardım istasyonu sayısını 347’ye, acil yardım ambulans sayısını 495’e yükselttik. İstanbul genelindeki kamu uzman hekim mevcudu 4 bin 141’den 5 bin 506’ya ulaştı. Kamu hemşire sayısını ise 7 bin 104’ten 25 bin 507’ye çıkardık. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak nice yatırımı, eseri, projeyi, imkânı İstanbullu hemşerilerimizin hizmetine verdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet ederken kimsenin oy rengine bakmadan, “sizden-bizden” ayrımı yapmadan, yakın uzak demeden çalıştıklarını, koşturduklarını ve hizmet götürdüklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Elhamdülillah, sonuçta sağlık alanında ülkemizi bugün dünyada parmakla gösterilen bir konuma ulaştırmayı başardık. Elbette daha yapacak çok işimiz, gerçeğe dönüştürecek çok hayalimiz var. Biz hiçbir zaman mevcutla iktifa eden bir kadro, böyle bir iktidar olmadık. ‘Bu kadarı da yeter’ gibi bir anlayışla asla hareket etmedik. Hep daha fazlasını hedef alarak koşturduk. Bir işi bitirdikten sonra hemen yenisine başladık. Ülkemizin imkânları arttıkça biz de her alanda hedef ve ölçek büyüttük. Durmadan, dinlenmeden, yorulmadan koşturuyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Silvan Sulama Tüneli Kazı Başlangıç Töreni’ni gerçekleştirdiklerini, 12 milyar lira yatırım bedeli olan bu muhteşem eserle tarımsal üretimde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kaderinin değişeceğini ve ülke ekonomisine çok ciddi katma değer sağlanacağını söyledi.

O törendeki sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek başına Silvan Tüneli bile bizimle muhalefet arasındaki anlayış farkını göstermeye kâfidir. Basın yayın organlarında her gün yeni bir skandalın haberini okuyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerini sürdürerek, “İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği, kimlerin kesesine gittiği, kimlerin zenginleştiği tek tek deşifre oluyor. Normalde hayâ duygusu olan birisinin bütün bu yaşananlardan sonra insan içine çıkmaması lazım. Ama bakıyorsunuz, ana muhalefetin genel başkanı yüzü kızarması gerekirken sağa sola siyasi ahlak dersi vermeye kalkıyor. Partisini safralarından kurtarmak yerine, yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret ediyor, dahası sorumluluk sahibi bir siyasetçinin ağzına asla yakışmayan sıfatlarla bakanlarımıza dil uzatıyor” diye konuştu.

Meyhane ağzıyla konuşmanın siyaset yapmak olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İşittiklerimiz karşısında inanın onun adına biz utanıyoruz. Üslubuyla, duruşuyla, kullandığı özenli dille topluma örnek olması gereken siyasetçilerin rakibimiz dahi olsa hakaretle, kabalıkla, tehditle gündeme gelmesinden inanın onlar adına biz rahatsız oluyoruz. Bu düzeyde siyaset yapmayı aziz milletimize ve temsil ettiğimiz makama hürmetsizlik olarak görüyoruz. Bunun için bugüne kadar hep sabırla, vakarla davrandık. Bizim boş işlerle, boş sözlerle oyalanacak zamanımız yok. Bizim gündemimiz, hedefimiz, niyetimiz belli. Biz, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmenin derdindeyiz.”

“TÜRKİYE, YENİ KÜRESEL SİSTEMDE HAK ETTİĞİ ŞEKİLDE TEMSİL EDİLSİN DİYE UĞRAŞIYORUZ”

Milletin refahını, huzurunu, gelirini artırma peşinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmanın gayretindeyiz. Yeni bir dünya kurulurken Türkiye bu yeni küresel sistemde hak ettiği şekilde temsil edilsin diye uğraşıyoruz” dedi.

Bu hedeflerine ulaşana kadar da mücadeleyi bırakmayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl boyunca hep geleceğe odaklandıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Politikalarımızı hep orta ve uzun vadeli bir bakış açısıyla belirledik. Mevcut sorunları çözüme kavuştururken 20 yıl sonra, 50 yıl sonra ortaya çıkabilecek problemlere de şimdiden çareler geliştirdik. Ne hazindir ki muhalefet bizim bu vizyonumuzu hiçbir zaman anlamadı. Ülkemizdeki kimi ideolojik çevreler bizim ufkumuzu asla kavrayamadı. Ülkenin yüksek çıkarlarını değil, kendi küçük menfaatlerini düşündüler. Bunların nasıl bir zihin yapısına sahip olduklarını geçen hafta bir kez daha gördük.”

“BAKANLIĞIMIZIN NORMAL DOĞUMU TEŞVİK ETMESİ SİZİ NİÇİN BU KADAR RAHATSIZ EDİYOR?”

Bir futbol maçında futbolcuların, Sağlık Bakanlığının yürüttüğü normal doğum kampanyasına ilişkin pankartı taşımaları üzerine çıkan tartışmalara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tartışmaları eminim sizler de takip etmişsinizdir. Bir futbol kulübümüz, Sağlık Bakanlığımızın yürüttüğü bir farkındalık kampanyasına destek olmak için sahaya bir pankartla çıktı. Pankartta hakaret yoktu, eleştiri yoktu, kimseye bir saygısızlık yoktu. Onların iddia ettikleri gibi kadınları rencide edecek hiçbir durum yoktu. Peki, ne vardı? Sadece çok önemli bir konuya dikkati çekme niyeti vardı. Son yıllarda ülkemizin kanayan yarası haline gelen bir sorunun çözümüne katkı sunma amacı vardı. Yani kulübümüz gayet masum, gayet doğru ve yerinde bir adım attı. Bunun üzerine malum odaklar hemen harekete geçtiler. Önce sporcularımızı ve futbol kulübümüzü linç ettiler, ardından projeyi yürüten Sağlık Bakanlığımızı hedef aldılar. Sonra da eleştiri oklarını hükümetimize ve şahsımıza yönelttiler. Son derece çirkin ifadelerle bir haftadır ortalığı velveleye verenlere buradan şunu soruyorum: Bakanlığımızın normal doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine normal doğumu özendirmesi sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor? Sağlık Bakanlığının görevi bu milletin sağlığını korumak değil midir? Bunun için toplumda farkındalık oluşturmak değil midir? Şayet ortada dünya ortalamalarına göre bir anormallik varsa, buna çözüm üretmek, bu aşırılığın üzerine gitmek değil midir? Sağlık Bakanlığından toplum sağlığı için elindeki tüm imkânları seferber etmesi dışında Allah aşkına ne yapmasını bekliyorsunuz?”

Bilimsel verilerin, dünya ile karşılaştırılınca meselenin geldiği durumun ortada olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nüfus artış hızımızın, doğurganlık oranımızın düştüğü seviye ortada. Bizleri 10 yıl, 20 yıl sonra bekleyen tehditler de apaçık ortada. Ne yapalım? Siz rahatsız oluyorsunuz diye bunlarla mücadele etmeyelim mi? Tedbir almayalım mı? Toplumu doğru yönlendirmeyelim mi? Açık ve net söylüyorum. Doğurganlık oranı ve nüfus artış hızımızın alarm verdiği bir dönemde bizim bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur. Bu, bizim için bir beka meselesidir. Türkiye’nin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir varoluş tehdididir. Dolayısıyla kimsenin ideolojik saplantılarla, yönlendirmelerle toplumu ifsat eden sapkın akımlarla milletimizi zehirlemesine asla müsaade etmeyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki tavizsiz duruşlarını bundan sonra da muhafaza edeceklerini vurgulayarak, “Birileri karşı çıksa da biz ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin bir kez daha hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, projede emeği geçenlere, sağlık çalışanlarına millet adına teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanenin açılış kurdelesini, Sağlık Bakanı Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, hekimler ve sağlık çalışanlarıyla birlikte kesti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışın ardından hastanede tedavisi süren hastaları ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastane açılışını takiben Bağcılar Belediyesine geçerek Belediye Başkanı Yasin Yıldız’dan ilçede gerçekleştirilenlere ilişkin bilgi aldı.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

“Toplumun temeli olan aile kurumu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehlike altındadır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Toplumun temeli olan aile kurumu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’na eşi Emine Erdoğan ile birlikte katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nun ülkeye, millete ve kadınlar için hayırlara vesile olmasını diledi.

Kuruluşundan bugüne KADEM çatısı altında kadın haklarının korunması ve demokrasinin güçlendirilmesine emek verenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul’da görevini devreden Saliha Okur Gümrükçüoğlu ve yönetim kurulu üyelerine bugüne kadarki çalışmaları, mücadeleleri ve fedakârlıkları için şükran sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM Başkanlığını devralan Canan Sarı’ya ve yönetim kurulu üyelerine Allah’tan üstün başarılar niyaz ederek, “Hep olduğu gibi bundan sonra da ‘hayra destek, şerre engel olmaya matuf’ tüm çabalarınızda yanınızda olmayı, sizlere her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

“İNSANI AYRIŞTIRARAK, BİRBİRİYLE ÇATIŞTIRMA ZİHNİYETİ BİZİM MEDENİYETİMİZE AİT DEĞİLDİR”

Vakfın ülkenin iki önemli meselesini aynı çatı altında buluşturarak, konunun aslında insanın bizatihi kendisi olduğunu ortaya koymak suretiyle hayırlı bir görevi yerine getirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fıtraten kadın ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak birbirine rakip ve hatta düşman yapma, birbiriyle çatıştırma zihniyeti bizim medeniyetimize ait değildir. Kadını ve erkeği karşı karşıya getiren anlayış asırlarca yönünü şaşırmış bir vaziyette insanlığa en karanlık deneyimleri yaşatan Batı’ya aittir. Bu müflis ve müfsit zihniyet daha bir iki asır öncesine, hatta 1960’lı, 1970’li yıllara kadar devam eden utanç tablolarını örtmek için kendine sahte bir tarih inşa etmeyi başarmıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak bu sahte ama parıltılı, içinde istismarı barındıran, “hak, özgürlük, eşitlik” ambalajıyla reklamı yapılan çarpık demokrasi anlayışının albenisine uzunca süre kapıldıklarını kaydetti.

Bunun da sıkıntılarını çok farklı alanlarda yaşadıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “18 aydır Gazze’de devam eden soykırım başta olmak üzere son dönemde yaşanan hadiseler, ‘Batı değerleri’ denilen kavramların aslında içlerinin ne kadar boş olduğunu hepimize göstermiştir. Hunharca katledilen her masum çocukla, kadınla, bebekle birlikte Batı’nın zaten iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü de yok olmuştur” ifadelerini kullandı.

“MEDENİYETİMİZ YARATILANI EŞİT VE KUTSAL GÖRÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen noktada demokrasi kavramının Batı’nın boyunduruğundan kurtarılarak, hakiki manada bir hak ve özgürlük meşalesi olarak insanlığa kazandırılmasının şart olduğunu dile getirdi.

Kadın haklarıyla ilgili Batı patentli kampanyalara ve argümanlara da aynı zaviyeden bakmaları gerektiğine inandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim inancımızda ve kültürümüzde erkekle kadın arasında ne bir rekabet ne bir üstünlük yarışı ne de insanın eşrefi mahlûkat sıfatına aykırı bir durum söz konusu değildir. Çünkü medeniyetimiz kadın, erkek demeden, yaratılanı eşit görür, hayatı, insanı, canı kutsal görür, dokunulmaz görür” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, inançlarında üstünlüğün asla cinsiyette, kökende, renkte, ırkta değil, ilimde, ahlakta, takvada, merhamette ve erdemde aranması gerektiğinin emredildiğini kaydetti.

Bunları söylerken kimi toplumlara sirayet etmiş yanlış uygulamaları da inkar etmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatalı yorumlardan kaynaklanan kötü örnekler ve pratikler esas değil, istisnadır. Bertaraf edilmesi gereken marazlardı. Sui misal emsal olmaz. Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili sizlerle beraber omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde işte bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına hiçbir zaman süpürmedik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her meseleyle cesaretle yüzleştiklerini, üzerine kararlılıkla gittiklerini dile getirerek, “Kimi zaman töre denilerek, kimi zaman güya dinimize atfedilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine doğruyu, iyiyi, güzeli, insani olanı ikame etmeye çalıştık” ifadesini kullandı.

Hangi engellerle karşılaşıldığının en yakın şahidinin kadınlar olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mücadelede çoğu zaman rüzgâra karşı yürüdüklerini kabul ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Batı’nın desteği ve teşvikiyle yürütülen siyasi, sosyal ve ekonomik politikaların işlerini zorlaştırdığına dikkati çekerek, bu sinsi politikaların kendi dinamikleriyle çözebilecekleri pek çok konu gibi kadınlarla ilgili sorunları da farklı mecraya taşıdığını belirtti.

“ÜLKEMİZİ NÜFUS KONUSUNDA ENDİŞE VERİCİ BİR GELECEK BEKLİYOR”

“Önceleri televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya araçlarının, son dönemde etrafımızı örümcek ağı gibi saran sosyal medya platformlarının yıkıcı etkileri karşısında direnebilmek gerçekten meşakkatliydi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı zorlukları hâlâ iliklerimize kadar hissediyoruz. Tahribat öyle büyük ki telafisi kolay olmuyor. Sosyal medyanın kaotik atmosferi ise çabalarımızı daha da güçleştiriyor. Açık konuşmak gerekirse kendi insanımızın bir kısmının evlatlarının inancıyla, hayat biçimiyle, siyasi algısıyla, sosyal çevresiyle, bambaşka dünyalara kapılıp gitmesine engel olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Çocuklarımızın zihinleri ve gönüllerinin kontrolü, tamamen bizim dışımızda olan sanal dünyanın tesiri altındadır. Bu, sadece ülkemize mahsus bir sorun da değildir. Batılı devletler dâhil herkes insanın kendi elleriyle ortaya çıkardığı bu ‘Frankeştayn’la mücadele içindedir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demografik yapıdaki dramatik değişimi de bundan ayrı göremediklerini söyledi. Birilerinin yüzleştikleri tehditlere gözlerini kapatmış durumda olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuyu her gündeme getirdiğimizde bizi eleştirmek, bizi yaftalamak, ezberlenmiş cümlelerle bize saldırmak dışında hiçbir şey yapmıyorlar ama en iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi hâlinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani ülkemizi ve milletimizi özellikle nüfus konusunda endişe verici bir gelecek bekliyor” bilgisini paylaştı.

“YANLIŞ EĞİTİM VE YANLIŞ NÜFUS KONTROLÜ POLİTİKASIYLA MİLLETİMİZE GÜÇ KAYBETTİRDİLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tarihçinin bu durumu nasıl değerlendirdiğini şöyle aktardı: “Türkiye bir kâbusa gidiyor. Anadolu’daki Türk nüfusu hızla yaşlanıyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa, bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu bir beka sorunudur. Prut Savaşı’nda 1711’de Rusları yendiğimizde bizim nüfusumuz 30 milyon, Rusların nüfusu 16 milyondu. Meşhur 93 Harbi dediğimiz 1877-78 büyük bozgununa gelindiğinde Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya 175 milyona çıkarken, Osmanlı 22 milyona gerilemişti. Cumhuriyet döneminde 1960’larda yanlış bir iş yaparak doğum kontrol sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu, ülkemiz için savaştan çok daha önemli bir tehdittir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz içi boş kavramlar uğruna birbirimizle didişirken, kavga ederken vaktimizi ve enerjimizi fütursuzca harcarken, millî bünyemizi işte böyle zayıflattılar, böyle içeriden çökerttiler. Ülkemize açıkça söylemek gerekirse büyük pusu kurdular. Yanlış eğitim politikasıyla, yanlış nüfus kontrolü politikasıyla milletimize güç ve zaman kaybettirdiler” değerlendirmesini yaptı.

İhanet kelimesinin tarif edebileceği bu yanlışın bugün de muhalefet ve muhalefet belediyeleri eliyle hâlâ devam ettirilmeye çalışıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Batı’nın bile kurtulmak için yollar aradığı cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu dikkat ederseniz muhalefet yapıyor. Belediyelerde personele maaş dahi ödeyemezken bakıyorsunuz, milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerde ortaya çıkan yolsuzlukları ise hepimiz ibretle takip ediyoruz. Elbette mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil, neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Toplumun temeli olan aile kurumu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün pek çok ailenin 25, 30 ve 35 yaşına gelmiş çocuklarını evlenip yuva kurmaya, çocuk sahibi olmaya ne yazık ki ikna edemediğini aktardı.

İnşaat sektörünün artık 4+1 veya 3+1 değil, daha ziyade stüdyo tarzı 1+1 konutlar yapmaya yöneldiğinin altını çizen Erdoğan, “Asıl tehlike budur çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve 1+1 ev onlara yetiyor. Avrupa devletleri, kendi nüfusları ülkenin çarklarını çevirmeye yeterli olmadığı için sürekli dışarıdan göçmen alıyor. Bunun için sosyal medya mecraları dâhil her türlü propaganda aracını kullanıyorlar. Türkiye’yi sürekli karalayan, ülkemizi kötüleyen paylaşımların önemli kısmı, bu kara propagandanın ürünüdür. Muhalefet de bu algı operasyonuna taşeronluk yapıyor. Eş zamanlı olarak yabancı düşmanlığı körüklenerek ülkemiz ekonomisine ve insani diplomasiye zarar verilmek isteniyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede birilerinin kin kustuğu Suriye’den, Türk cumhuriyetlerinden ve diğer coğrafyalardan gelen misafirler olmasa, pek çok sektörün ciddi sıkıntıya düşeceğine inandıklarını söyledi.

“İRFANIMIZI KAYBETME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Bunun tercih ettikleri bir durum olmadığını ancak vakanın böyle olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Daha önemlisi, karşımızdaki tablonun felaketimiz olduğunu anlamak için 10 yıl daha beklemeye gerek yok. Kendi nüfusumuzu, kendi insanımızla artırmak için bir dizi önlem aldık ve uygulamaya başladık. Ancak meselenin maddi teşviklerin ötesinde bir inanç, bir kültür, bir medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız. Zihinleri değiştirmeden, kalpleri mutmain etmeden, bilhassa yanlış algıları yıkmadan hedeflediğimiz noktaya varamayız. Her şeyi pozitivizmi esas alarak izah etmeye ve çözmeye çalışmak bize patinaj yaptırır, vakit kaybettirir, kaynak israf ettirir. Unutmayın, yitik kaybedildiği yerde aranır. Biz irfanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Hatta pek çok noktada irfanımızı kaybettiğimiz de bir hakikattir. Ecdat on yıllar süren savaşlar, yokluklar, yoksulluklar, baskılar, zulümler döneminin taşlı yollarını irfanın rehberliğinde aşmayı başarmıştır. Biz de öyle yapacağız. Önce irfanımıza sahip çıkacağız, önce onu dirilteceğiz ve böylece kendimize geleceğiz.”

Ömer Seyfettin’in yaşadığı ibret dolu bir anekdotu anlatmak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ömer Seyfettin, çalıştığı okulda öğretmen arkadaşlarıyla tartışırken, ‘İlim başka, irfan başka. Âlim başka, arif başka’ diyor. Ama arkadaşları bu görüşe katılmıyorlar. Bir gün arkadaşlarına, ‘Avusturya’dan vagonlar dolusu şeker geliyor. Şeker çok ucuzlayacak’ haberini veriyor. Bunu duyan herkes şeker kıtlığı bitecek diye sevinmeye başlıyor. Ömer Seyfettin aynı haberi o sırada öğretmenler odasına temizliğe gelen bir hademeye de söylüyor. Hademe, ‘İnanma beyim. Avusturya bu savaş zamanı şekeri bulsa kendi yer. Bize niye yollasın?’ deyip oradan çıkıyor. Bunun üzerine Ömer Seyfettin arkadaşlarına dönerek şöyle diyor, ‘Gördünüz mü? Siz bütün ilminize rağmen böyle bir habere inandınız ama o irfanı sayesinde bunu yutmadı.’ Demek ki arif başka, âlim başka, irfan başka, ilim başkaymış. Evet, bizim yapmamız gereken de ister bilinçli bir projenin, ister çıkarcı bir popülizmin ürünü olsun, milletimize, özellikle de kadınlara ve çocuklarımıza yapılan dayatmalara itibar etmemektir.”

“ÖZÜMÜZE DÖNECEK, KÖKLERİMİZE YENİDEN SARILACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özümüze dönecek, köklerimize yeniden sarılacağız. Yönümüzü, yolumuzu, istikametimizi, inancımızın aydınlığında, kültürümüzün zenginliğinde, irfanımızın rehberliğinde kendimiz bulacağız. Milletimizin geleceğini, ülkemizin kadınlarının, kızlarının, çocuklarının gönüllerini millî ve manevi hasletlerimizin bereketiyle fethederek biçimlendireceğiz” ifadelerini kullandı.

KADEM’in bu husustaki liderliğine güvendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınların eğitiminden siyasi temsiline, çalışma hayatına katılımından teşebbüs desteğine kadar sayısız başlık altında hayata geçirdiğimiz uygulamaları en iyi sizler biliyorsunuz. Keza kadına yönelik şiddetle mücadele hususundaki samimiyetimizin, kararlılığımızın, ‘sıfır tolerans’ yaklaşımımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadele, aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan politikalarımızın en önemli unsuru olmayı sürdürüyor. Hükümetlerimiz döneminde yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun’un tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi, bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla bu konudaki dirayetli tutumumuzu inşallah bundan sonra da devam ettireceğiz” diye konuştu.

“İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında herhangi bir geriye gidişe izin vermeyiz, vermeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Unutmayalım, uzatılan her mikrofona, yapılan her paylaşıma, gördükleri her habere kin kusanlar, şunu çok iyi bilsin ve anlasın. Kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı. Kadınlar 23 senede sizin buram buram kibir kokan düzeninizi yerle bir etti. Yıllarca büyük bir titizlikle inşa ettiğiniz o cam tavanlar paramparça oldu. Kadınların başörtüsüne, kılık kıyafetine, inancını kamusal alanda yaşama iradesine saygı duymayı öğreneceksiniz. Kamunun ve özel sektörün tepe noktalarında daha fazla kadın görmeye alışacaksınız. Kadınların hayatın her alanında özgürce yer aldığı, düşüncelerini özgürce ifade ettiği, inançlarını özgürce yaşadığı yeni Türkiye’ye eninde sonunda uyum sağlayacaksınız. Tekrar söylüyorum. Kadın düşmanı zihniyet, AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır. Biz sorumluluk makamında olduğumuz sürece de orada kalacaktır. Son 23 yılda Türkiye’yi kadınlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık, demokrasi ve özgürlüklerde parmakla gösterilen bir konuma getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da inşallah yine siz kadınlarla birlikte omuz omuza inşa edeceğiz.”

“AĞIR BEDELLER ÖDEDİĞİMİZ TERÖR SORUNU EN FAZLA KADINLARA ZARAR VERDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlarla dayanışma içinde tesis ettikleri güçlü, hukuki ve sosyal altyapı üzerinde KADEM ve benzeri sivil toplum kuruluşlarının çok daha etkin çalışmalar yürüteceğine yürekten inandığını dile getirdi.

“Terörsüz Türkiye” sürecine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlere veda etmeden önce bir hususa dikkati çekmek istiyorum. Cumhur İttifakı olarak az konuşup çok iş yaparak büyük bir hassasiyetle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarımıza sizlerden güçlü destek bekliyoruz. 40 yıldır ağır bedeller ödediğimiz terör sorunu en fazla kadınlara zarar verdi. Diyarbakır kadınlarını bir kenara koyamayız, onları yaraladı. Terörün yol açtığı acı ve gözyaşı herkesten fazla kadınların yüreklerini dağladı, annelerin yüreklerini dağladı. Terörün olmadığı bir Türkiye’den de en büyük faydayı Allah’ın izniyle kadınlar görecektir. Türkiye güvenli, huzurlu ve terörsüz bir geleceğe sizlerin sahiplenmesiyle yürüyecektir” dedi.

Kadınlar için verilen anlamlı mücadele dolayısıyla KADEM’i tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, görevi devreden Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nu tebrik etti, görevi devralan Canan Sarı’ya da başarılar diledi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

“Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber Burada

Tarih

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Filistin davasını savunmak, sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası, yaklaşık bir asırdır her türlü zulme, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’nin girişimleriyle İstanbul’da düzenlenen “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu” toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin’in gönül dostlarını” Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Tarih boyunca nice medeniyetlerin beşiği olmuş, nice peygamberlere ev sahipliği yapmış Filistin’in sesi olmak için bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün sadece bir beldeyi ve halkı değil, aynı zamanda adaleti, barışı ve direnişi savunmak için buluştuklarını ifade etti.

Meclis Başkanlarını, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri İstanbul’a hoş geldiniz” diyerek selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubunun her bir mensubuna yürekten teşekkür ettiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ve alınacak kararların Filistin için hayırlara vesile olmasını niyaz ederek, Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren tüm parlamenterlere ayrıca teşekkür etti.

“FİLİSTİN DAVASI, KATLİAMA MARUZ KALMIŞ BİR HALKIN HAYSİYET DAVASIDIR”

Toplantının açılış konuşmalarını yakından takip ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Her iki Meclis Başkanımızı, verdikleri çok önemli mesajlar dolayısıyla ayrı ayrı tebrik ediyorum. Burada şu gerçeği tekrar hatırlatmak isterim; Filistin davasını savunmak sadece mazlum bir halkı savunmak değildir. Filistin’i savunmak, insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır. Filistin davası, yaklaşık bir asırdır her türlü zulme, barbarlığa ve katliama maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır. Tüm bunlarla birlikte Filistin davası, özü itibarıyla insan olma, insan kalma mücadelesidir. Müslümanların yanı sıra vicdan sahibi her insanın meselesidir. Elbette bu dava bir siyasetin de ötesinde bir vicdan meselesidir. Bugün burada bulunan siz kardeşlerim aslında bunu yapıyorsunuz. Duruşunuzla sadece Filistin’i ve Filistin halkını değil, insanlığı ve insani değerleri de savunuyorsunuz. Zulme karşı susmayarak, baskılara boyun eğmeyerek tüm insanlığa adeta nefes oluyorsunuz. Filistin davasına verdiğiniz güçlü destek için, zor zamanda sergilediğiniz onurlu duruş için, insanlık cephesinde cesaretle yer aldığınız için her birinizi kutluyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıya öncülük ettiği için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a teşekkür ederek, bu dayanışmayı ve birlikteliği ilelebet muhafaza edeceklerini dile getirdi.

“İSRAİL HÜKÛMETİ TAM BİR CİNNET HÂLİNDE FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ KATLEDİYOR”

Gazze ve Filistin halkının 7 Ekim 2023’ten bu yana son asrın en büyük haydutluklarından birine maruz kaldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İsrail hükûmeti çocuk, kadın, bebek, yaşlı demeden tam bir cinnet hâlinde Filistinli kardeşlerimizi katlediyor. İsrail’in vahşice öldürdüğü 60 bine yakın Filistinlinin kahir ekseriyeti kadın ve çocuk. Nüfusun yüzde 7’den fazlası ya katledildi ya da sakat bırakıldı. Sahadaki gerçekleri dünyaya aktarmak için çalışan tam 212 gazeteci infaz edildi. Önceki gün bir kadın gazeteciyi 10 kişilik ailesiyle birlikte şehit ettiler. Yüzlerce doktor, hemşire, sağlık personeli kurşunların hedefi oldu. Yardım görevlileri öldürüldü. İlaç, su, gıda bulamadığı için bebekler göz göre göre hayatını kaybetti. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli çocukları öldürerek kutlayacak kadar insanlıktan çıkmış bir güruhla karşı karşıya kaldık. Okullar, kiliseler, camiler, üniversiteler bombalandı. Gazze’deki binaların neredeyse yüzde 80’i yıkıldı. Gazze, taş üstünde taş kalmayacak derecede harap edildi. 50 milyon tondan fazla devasa bir enkaz yığınından söz ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in yeniden başlattığı saldırılarla Gazze’de ayakta kalan son binaları, hastaneleri, sivil yerleşim yerlerini, Gazze’nin hayat damarı olan temiz su kaynaklarını da teker teker imha ettiğini söyledi.

İşgal güçlerinin koruması altındaki yerleşimci vahşetinin Batı Şeria’da tüm hızıyla sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, meselenin daha vahim tarafının, bütün bu zulüm ve barbarlıkların tam 18 aydır medeni denilen dünya dâhil tüm insanlığın gözleri önüne serilmesi olduğuna dikkati çekti.

“MAZLUMLARIN YANINDA YER ALMAYAN BİR KÜRESEL DÜZEN, ZALİMLERİN OYUNCAĞI OLMAYA MAHKÛMDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazeteciler öldürülüyor, uluslararası basın kuruluşları seyrediyor. Çocuklar öldürülüyor, İnsan hakları savunucuları seyrediyor. Sağlık çalışanları öldürülüyor, Batı dünyası seyrediyor. UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) gibi kritik kurumlar kapatılmak isteniyor, Birleşmiş Milletler süreci sadece seyrediyor. Yıllardır özgürlükten, haktan, hukuktan, basın hürriyetinden bahsedenler, İsrail’in katliam politikası karşısında tam 18 aydır üç maymunu oynuyor. Buradan bir kez daha soruyorum: Nerede uluslararası hukuk, nerede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, nerede ortalığı ayağa kaldıran, bütçesi milyarlarca doları bulan yapılar, örgütler, kurumlar? En küçük bir hadisede ambargo silahını çeken Batılı devletler, soruyorum İsrail’e karşı neredeler? Nerede BBC, nerede CNN ve diğerleri? Gazze’de insanlık öldürülürken, çocuklar, bebekler, kadınlar yanarak can verirken, gazeteciler infaz edilirken bunları gören dünyada var mı? Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyuncağı olmaya mahkûmdur. Bugün dünya, zalim karşısında susan hatta zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur. Uluslararası hukuk, adaleti tesis etmenin değil güçlünün gücünü tahkim etmesinin aparatı hâline gelmiştir. Hukukun üstünlüğü yerine kişiye ve devlete göre hukuk düzeni hâkimdir. Gazze’de uluslararası sistem, sınavı kaybetmiştir. Birleşmiş Milletler’den Avrupa Birliği’ne birçok kurum, kuruluş, savundukları ilkeleri çiğneme pahasına Gazze’de kötü bir imtihan vermiştir.”

Elbette başkalarını eleştirirken kendilerini ihmal edemeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzülerek söylüyorum, içim kan ağlayarak söylüyorum, İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şüphesiz çok gayret sarf edilip zulmü engellemek için pek çok yolun denendiğini, diplomasinin bütün imkânlarının kullanıldığını, toplantılar, zirveler, temaslar gerçekleştirildiğini ama sonuçta Gazze’nin tamamen yıkılmasına, 60 bine yakın Gazzelinin katledilmesine mani olunamadığını ve bunun üzerinde herkesin uzun uzun düşünmesi gerektiğini kaydetti.

“FİLİSTİN HALKI İŞGAL KUVVETLERİNE KARŞI ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERİYOR”

Müslümanlar olarak kapsamlı muhasebeye ihtiyaçlarının bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii burada şu gerçeği de vurgulamak durumundayım. Filistinliler öldürülürken sesleri çıkmayanların, Gazze halkının işgale karşı verdiği direnişe terörizm yaftası vurarak soykırımı normalleştirmeye çalıştıklarını görüyoruz. Türkiye olarak bu iftiraları, bu kara propagandayı reddettiğimizi bugün bir kere daha çok net biçimde söylemek isterim” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının işgal kuvvetlerine karşı özgürlük mücadelesi verdiğini dile getirerek, “Gazzeli kardeşlerimizin mücadelesi ile milletimizin bundan bir asır önce müstevlilere karşı verdiği istiklal mücadelesi arasında hiçbir fark yoktur. Filistin Direniş Hareketi, bizim nazarımızda bir Kuvayı millîye hareketidir. Filistinliler, yalnızca son 1,5 yıldır değil aslında son bir asırdır direniyor. Uluslararası hukuku hiçe sayan işgalci ve istilacı bir devlet karşısında bir asırdır direniş destanı yazıyor ama birileri bizim bunları dile getirmemizden rahatsız oluyorlar. Varsın, rahatsız olmaya devam etsinler. Biz hakkı haykırmaktan, gerçekleri söylemekten geri durmayacağız. İzzet kavramının şahsiyetlerinde somutlaştığı Filistin halkını ve Gazzeli kardeşlerimizi ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Vatanlarını savunurken toprağa düşen Filistin’in kahraman evlatlarını, ortak şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum” ifadelerini kullandı.

“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE YÖNELİK İNSANİ YARDIMLARIMIZI ARALIKSIZ SÜRDÜRDÜK”

Bir kez daha İsrail zulmüne karşı direnen Filistinlilere en güçlü ifadelerle destek ve dayanışma mesajlarını gönderdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İslam âlemini ve tüm dünyayı, Filistin halkının tüm insanlık adına yürüttüğü haysiyet mücadelesine destek olmaya davet ediyorum. Sadece vicdan sahiplerini değil İsrail halkını da yönetimlerinin kendilerini sürüklediği felakete karşı harekete geçmeye davet ediyorum. Bundan 75 yıl önce kendileri Holokost yaşamış, kendileri soykırıma uğramış bir toplumun, Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında yaşanan katliamlara, soykırıma, vahşete ve cinayetlere artık ses çıkarması, tepki göstermesi, yöneticilerine artık ‘Dur’ demesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye, ilk günden itibaren bu soykırıma itirazlarını en yüksek seviyede dile getiren, İsrail’e karşı somut tedbirler alan ülkelerden biriydi. Hamdolsun, burada iyi bir sınav verdik, iyi bir sınav veriyoruz. Devletimizin resmî kurumlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarımız, hayırseverlerimiz, iş dünyamız, adeta Filistin ve Gazze için seferber oldu. İsrail ile ticari işlemleri tamamen durdurarak bu alanda cesur bir adım attık. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardımlarımızı aralıksız sürdürdük. Hamdolsun, 101 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini bölgedeki kardeş ülkelerin de desteğiyle Gazze’ye ulaştırdık. Buradan kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz. Bundan sonra da Gazze’ye yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz ancak İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye yardımları engellemek suretiyle çirkin yüzünü bir kez daha gösteriyor. İsrail yönetimi, bombalarla öldüremediği masumları, yardımları durdurarak bir nevi açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla yok etmeye çalışıyor. Sahadaki insanlık trajedisi giderek daha da kötüleşiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail hükûmetinin, işlediği cinayet ve katliamlar yaptırımsız kaldıkça soykırım politikasına hız verdiğini söyledi.

“NETANYAHU’NUN VE CİNAYET ŞEBEKESİNİN ULUSLARARASI MAHKEMELERDE ER VEYA GEÇ YARGILANDIĞINI İNŞALLAH GÖRECEĞİZ”

Bu insanlık düşmanı zihniyetle uluslararası hukuk önünde hesaplaşmanın, hunharca katledilen on binlerce çocuğa karşı en temel görevleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayalım ki cezasız kalan her suç, faili daha da şımartır. Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına bu açıdan büyük önem veriyoruz. İsrail’in hukuka hesap vermesi için biz de müdahillik başvurumuzu yaptık. Sivil toplum kuruluşlarımız mahkemeye dosya ve delil sağlamaya devam ediyor. Netanyahu’nun ve cinayet şebekesinin uluslararası mahkemelerde er veya geç yargılandığını inşallah göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs-ü Şerif ve ilk kıble Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların arttığını gördüklerine dikkati çekerek, “Fanatik soykırımcı İsrailliler, silahlı güvenlik görevlileri eşliğinde ve korumasında Mescid-i Aksa’ya girerek Müslümanları tahrik ediyor, kışkırtıyorlar. Şunu bir kez daha açık açık ilan ediyorum, Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra’nın içinde bulunduğu Harem-i Şerif, 144 dönüm alanıyla sadece Müslümanlara aittir ve bir bütündür. Bunu kimsenin zedelemesine izin vermeyiz. Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir, ebediyete kadar da inşallah böyle kalacaktır” diye konuştu.

İsrail’in, Harem-i Şerif’in kutsiyetini ve bütünlüğünü tehdit eden taciz, baskın ve provokasyonlarına derhal son vermesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İsrail saldırganlığı ve hukuk tanımazlığı Filistin’le de sınırlı kalmıyor. Suriye ve Lübnan’a yönelik saldırılar Netanyahu yönetiminin Orta Doğu’da huzur ve barış istemediğini ortaya koyuyor. Etnik köken ve mezhep temelli farklılıkları kaşıyarak, Suriye ve Lübnan’ın istikrara kavuşmasını engellemeye çalışıyor. Bölge dışı aktörleri sürekli kışkırtarak çatışmaları yeni coğrafyalara taşımak istiyor. Terör örgütleriyle iş tutarak, çok tehlikeli bir oyun oynuyor. Meşru bir devlet gibi değil, başıbozuk bir örgüt gibi hareket ediyor. Bakın biz, bunun sürdürülebilir olmadığı kanaatindeyiz. İsrail, komşularını istikrarsızlaştırarak kendi güvenliğini sağlayamaz. ‘Komşuda ateş yanarken dumanı bana gelmesin.’ demek sadece akıl dışı değil, aynı zamanda imkânsızdır. Kendi vatandaşlarıyla birlikte bölgedeki ülkeleri tehdit ve tedirgin eden bu cinnet hâli bir an önce son bulmalıdır. Yoksa o ateş, körükleyenleri de kısa bir zaman sonra yakacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesindeki rolüne işaret ederek, “Türkiye olarak, coğrafyamızdaki hiçbir şımarıklığa, zulme, hiçbir hukuk ve kural tanımazlığa sessiz kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Bölgemizdeki herkes için barışı, huzuru, istikrarı ve güvenliği savunmaya sabırla devam edeceğiz” dedi.

“FİLİSTİN DEVLETİ KURULUNCAYA DEK YORULMADAN MÜCADELEYİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Gelinen aşamada önceliklerini, kalıcı ateşkesin derhal sağlanması, insani yardımların kesintisiz şekilde Gazzelilere ulaştırılması ve işgal güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesinin oluşturduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu minvalde Katar ve Mısır tarafından yürütülen ateşkes müzakerelerinin bir an evvel neticeye varması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin sağlanmasıyla birlikte imar çalışmalarına vakit kaybetmeden yeniden başlanmasının son derece mühim olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Mısır’ın öncülüğünde hazırlanan plana, burada temsil edilen tüm kardeş ülkelerin desteği çok önemlidir. Bu vesileyle şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. İki devletli çözümün alternatifi yoktur. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceğiz. Şunun da bilinmesini isterim. Hangi ambalajlara sarılırsa sarılsın, Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün edecek hiçbir teklifin bizce kıymetiharbiyesi yoktur. Unutmayın, Gazze Gazzelilerindir. Filistin, Filistin halkınındır. Filistin, Filistinlilerindir. Milyonlarca Filistinli mülteci anahtarlarını sakladıkları evlerine dönmeyi beklerken yeni göçlere, yeni tehcirlere asla tahammülümüz olamaz. Biz Filistinli kardeşlerimizin kendi öz yurtlarında özgürce, diğer inançlarla barış içinde yaşamaları için elimizden gelen desteği vereceğiz. Tek başımıza kalsak da Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Antalya Diplomasi Forumu kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Gazze Temas Grubu Toplantısı’nın tertiplendiğini anımsatarak, “Bizim tabii siyasi düzlemde attığımız bu adımların halkın desteği olmadan başarıya ulaşması mümkün değildir. Bu noktada gerekli toplumsal desteğin temininde, parlamentolara ve siz değerli başkanlarına önemli vazifeler düşüyor. Gazze’deki soykırım karşısında göstermiş olduğunuz dirayetli tutumu bir kez daha takdirle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum” şeklinde konuştu.

Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılar aracılığıyla devlet ve hükûmet başkanları ile temsil ettikleri dost ve kardeş halklara selamlarını iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan program öncesi meclis başkanlarıyla aile fotoğrafı çektirdi. Toplantıda, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Rawhi Fattouh, Katar Şura Meclisi Başkanı Hassan bin Abdulla Al Ghanim, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Federal Ulusal Konseyi Başkanı Saqr Ghobash, Pakistan Ulusal Meclis Başkanı Serdar Ayaz Sadık, Malezya Temsilciler Meclisi Başkanı Tan Sri Dato Johari bin Abdul, Endonezya Temsilciler Meclisi Başkanı Puan Maharani, Senegal Ulusal Meclisi Başkanı El Hadj Malick Ndiaye, Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanı Ahmad Safadi, Bahreyn Temsilciler Meclisi Başkanı Ahmed Al Musalam, Cezayir Ulusal Meclis Başkan Vekili Hammad Ayoub, Azerbaycan Meclis Başkan Yardımcısı Ali Ahmadov ve Mısır Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmed Saad El Deen yer aldı.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

OKUMAYA DEVAM ET

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

Her Şey Güçlü Bir Türkiye İçin | Genç Gazeteciler

TAKVİM

Mayıs 2022
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

HER ŞEY GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN

TOGG | Türkiye’nin Otomobili

TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni #TANAPtamam

GENÇ GAZETECİLER BURADA

GÜÇLÜ TÜRKİYE

TÜRK AKIM PROJESİ AÇILIŞ TÖRENİ

TÜRKİYE YÜZYILI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale 1915 Köprüsü Kule Tamamlama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih sondaj gemisini #MilliEnerjideYeniMüjde

ENERJİ PETROL MEDYA GRUP – YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

DÜNYA9 saat önce

Dev Yatırımlar | “Son 23 yılda sağlık alanında büyük bir dönüşüme imza attık”

DÜNYA9 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu

DÜNYA2 gün önce

“Filistin’i savunmak; insanlığı, barışı ve adaleti savunmaktır”

DÜNYA3 gün önce

Türk Hava Yolları’nın hava kargo markası Turkish Cargo, Türkiye’nin ihracatına katkı sağlamaya devam ediyor.

DÜNYA3 gün önce

Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi M’jid ile görüştü

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Koç’u kabul etti

DÜNYA3 gün önce

“Su kaynaklarımızı verimli kullanmak ve doğru yönetmek bir tercih değil, millî güvenlik meselesidir”

DÜNYA3 gün önce

“Türkiye Cumhuriyeti barışın, istikrarın tarafındadır”

DÜNYA5 gün önce

Türk Devletler Dünyasında Bir İlk: “Pazarlama, Reklam ve Medya Birliği” “TÜREK” Kuruldu

DÜNYA5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu”nun tanıtımına katıldı

DÜNYA5 gün önce

TİM Bursa’da İhracatçılarla Buluştu

DÜNYA6 gün önce

ULAŞIMIN BAŞKENTİ ANKARA

GÜNCEL1 hafta önce

“Ülkemizi, dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden birine dönüştürdük”

DÜNYA1 hafta önce

Emine Erdoğan, ADF’ye katılan lider eşleriyle “Anadolu” sergisini ziyaret etti

DÜNYA1 hafta önce

Emine Erdoğan, ADF’de “Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü Paneli”ne katıldı

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuştu

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

DÜNYA1 hafta önce

TÜRKİYE – ŞİLİ İŞ FORUMU İKİ ÜLKE İŞ DÜNYASINI İSTANBUL’DA BULUŞTURDU

DÜNYA1 hafta önce

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’yu karşıladı

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Polis Teşkilatı heyetini kabul etti

DÜNYA2 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Temaslarda Bulunuyor

DÜNYA2 hafta önce

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İslam İşbirliği Gençlik Forumu Konferansı’nda konuştu

DÜNYA2 hafta önce

Bakü’de Tarihi Anlaşma

DÜNYA2 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Mart Ayı Dış Ticaret Verilerini Açıkladı

GÜNCEL3 hafta önce

Karakaya’da Dev Rehabilitasyon

DÜNYA3 hafta önce

Bayramlar; gönülleri birleştiren, kalpleri aydınlatan en güzel zamanlardır. Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Genç Gazeteciler

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ramazan Bayramı mesajı

DÜNYA3 hafta önce

Türk Hava Yolları, Kuzey Makedonya’da Ohri Seferlerine Başladı

DÜNYA3 hafta önce

Dev Yatırımlar | Gabar’a Yeni Saha Dopingi

DÜNYA3 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü

DÜNYA3 hafta önce

Emine Erdoğan, BM Genel Kurulu’ndaki “Uluslararası Sıfır Atık Günü” Özel Etkinliği’nde konuştu

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dini azınlık temsilcileri ile iftarda bir araya geldi

DÜNYA3 hafta önce

“Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

DÜNYA4 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta TASC’ın iftar programına katıldı

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan artık vazgeçin”

DÜNYA4 hafta önce

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI PROJELERİ TOPLU AÇILIŞI

DÜNYA4 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TESK İftarında Esnaf ve Sanatkarlarla Bir Araya Geldi

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sviyanoviç ile görüştü

DÜNYA1 ay önce

FETÖ’yle mücadele Şehitlerimize ve Ülkemize olan Borcumuzdur. Genç gazeteciler

DÜNYA6 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mesajı

DÜNYA5 yıl önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Nurten ÖZTÜRK

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇEŞMECİOĞLU :

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Aysu YAVUZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın ZEHRA KARAKAŞ BEGEN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nuray ÖZÇELİK;

GÜNCEL4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Berfu GÜVEN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nalan Gazezoğlu

DÜNYA3 yıl önce

Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı temeli atıldı

DÜNYA5 yıl önce

Sektöre Yön verenler ; Eda DEMİRHAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Prof. Dr. Başak SOLMAZ

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın AYSUN ŞAHANOĞLU KABA ;

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Nazlıhan ALKAN

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Hüseyin ÇALIŞKAN

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Hande ORTAY

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Yusuf Burak ASLANPINAR;

DÜNYA3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Michel ile görüştü

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Özgür AKIN

ENERJİ4 yıl önce

İyi ki Varsın Mehmet Gültekin

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Sadık KUTANOĞLU

DÜNYA2 yıl önce

İyi ki varsın, Haşim İzol

İYİ Kİ VARSIN4 yıl önce

İyi ki varsın Semra Aman Akyürek

ENERJİ4 yıl önce

Tekfen Holding “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” ödülünü üçüncü kez aldı!

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Doç. Dr. Esin Yalçınkaya

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki varsın Ebru Milat Sezgin

GÜNCEL4 yıl önce

Başarımız, Başarınız olacak HANTEK KALIP

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu ,
MAVİ YOLCULUK6 yıl önce

TEKNE KİRALAMA | İZMİR ÇEŞME ALAÇATI

DÜNYA3 yıl önce

İyi ki Varsın Sibel Kılıçarslan Metin

DÜNYA4 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Nurullah DOĞAN

DÜNYA5 yıl önce

Sektöre Yön Verenler Esra KANDEMİR

DÜNYA5 yıl önce

İyi ki varsın Sibel Şeref KANCAOĞLU ;

DÜNYA4 yıl önce

Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su belli oldu

DÜNYA6 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi

DÜNYA4 yıl önce

İyi ki varsın Vahide Ayşit

DÜNYA3 yıl önce

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Yatırım Forumu’na katıldı

YENİ NESİL MEDYA | TÜRKİYE

GÜÇLÜ TÜRKİYE
GÜÇLÜ TÜRKİYE

GENÇ GAZETECİLER | TÜRKİYE

GENÇ İŞ DÜNYASI

seers cmp badge