Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili eski belediye başkanları ile buluşmasında yaptığı konuşmada, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten sosyal desteklere kadar her alanda sahip olduğu güçlü altyapıyla, hedeflerine kilitlenen bir Türkiye var. Küresel finans krizi, küresel sağlık krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi dünyada yaşanan zorlu sınamalar, Türkiye’nin sahip olduğu bu gücü daha değerli ve anlamlı hâle getirmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili eski belediye başkanları ile ATO Congresium’da bir araya geldi.
Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti çatısı altında büyükşehir, il, ilçe, belde belediye başkanı olarak görev yapanlarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sizler, AK Parti’nin bugünkü temsilcisi olduğu kadim medeniyet davamıza gönüller kazanarak katkı vermiş bir kadrosunuz. Sizler, belediye başkanlığı döneminizde gerçekleştirdiğiniz eser ve hizmetlerle adlarını tarihe yazdırmış bir kadrosunuz. Hazreti Mevlana’nın dediği gibi ‘Kamil insan odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. ‘Sizler eserlerinizle hem bu dünyada kâmil insan sıfatına kavuşmuş hem de öteki dünyada inşallah rıza-i ilahiye müyesser olmuş kişilersiniz. Bunun için her birinize şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu birlikteliğimizi son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Ebedi âlemde de hep birlikte Peygamber Efendimizin Livaül-Hamd ismiyle müsemma sancağı altında bir araya geleceğimizi umut ediyorum.
Tabii şu anda karşımızdaki bu muhteşem tablo, öyle bir anda ve kolayca oluşmadı. Buradaki kardeşlerimin kimileriyle 40 yılı, kimileriyle çeyrek asrı geçen, en yenisi ile bile 10-15 yılı geride bırakan mücadele geçmişimiz var. Nice siyasi başarıların, seçim zaferinin sevincini hep birlikte yaşadık. Ülkemize ve şehirlerimize kazandırdığımız nice yatırımın mutluluğunu birlikte yaşadık. İnsanlarımızdan aldığımız nice duanın içimize verdiği huzura birlikte şahit olduk. Nice badireleri birlikte aştık. Farklı görünümler altında gerçekleştirilen nice saldırılara birlikte göğüs gerdik. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yollarla önümüze kurulan nice tuzakları birlikte bozduk. Sıfatlar, görevler, makamlar gelir geçer ama işte bu gurur verici yaşanmış hakikatler daima bizimle kalır.”
“81 VİLAYETTE VE BUGÜN 85 MİLYONU AŞAN VATANDAŞIYLA TÜM ÜLKEDE TARİHÎ BİR DÖNÜŞÜMÜ YAŞATTIK”
Dünyada pek az lidere, yöneticiye böylesine köklü, geniş, kaliteli, vefalı bir kadro ile yol yürümenin nasip olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsıma, sizler gibi dava, yol, siyaset, çalışma arkadaşları nasip ettiği için Rabbime hamd ediyorum” dedi.
AK Parti’nin, belediye hizmetleri ile kendini millete ispatlamış, inançlı ve azimli bir kadronun Türkiye’nin yönetimine talip olmasıyla ortaya çıktığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce şehirleri değiştirip geliştirdiklerini, ardından 81 vilayette ve bugün 85 milyonu aşan vatandaşıyla tüm ülkede tarihî bir dönüşümü yaşattıklarını söyledi.
“AK Parti’nin demokrasi ve kalkınma devrimi, Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımıdır. Geçmişte rahmetli Menderes ve Özal’ın başlattığı reformları çok daha fazlasıyla hayata geçirmek bize nasip oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’yi kuranın da onu 15 ay içinde iktidara getirenin de istikamet gösterenin de girdiği her mücadele dimdik yanında duranın da milletin bizatihi kendisi olduğunu vurguladı.
Türkiye’de, 2002 Kasım seçimleri ile başlayan büyük demokrasi ve kalkınma atılımının, 2004 seçimleriyle belediyelerin de dâhil olmasıyla yeni bir safhaya geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yerel kalkınma başlıyor” sloganıyla girdikleri 2004 seçimlerinde 16 büyükşehirden 12’sinin de aralarında olduğu toplam 1750 belediye başkanlığını kazandıklarını anımsattı.
Daha sonraki yıllarda da bu başarıları önemli ölçüde sürdürdüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “En son 2019 mahallî idareler seçimlerinde de büyükşehirlerin yüzde 52’sini, diğer illerin yüzde 55’ini kazanarak, mahallî idarelerdeki gücümüzü bir kez daha gösterdik. Elbette İstanbul ve Ankara gibi ülkemizin en büyük iki şehrinin, altını çiziyorum başkanlık nezdinde kaybedilmiş olmasından üzüntü duydum. Bakın ‘seçimi kaybettik’ demiyorum, ‘sadece başkanlık nezdinde’ diyorum. Çünkü meclislerini, Ankara’nın da İstanbul’un da biz kazandık. Arkadaşlar, bunu iyi anlatmamız lazım. Bir ‘belediye’ dediğimiz zaman olay sadece başkan değildir, meclistir. Meclisi bir kenara koyamazsınız. Mecliste beraber eğer güçlüyseniz, o belediyede gücünüz çok daha farklı olur. Bu şehirlerdeki seçimlerin oy oranlarımız gerilediği için değil, rakiplerimizin tamamı karşımızda birleştiği için kaybedildiği bir gerçektir. Buna rağmen, elde ettiğimiz tecrübeleri göz önünde bulundurarak, kayıplarımızı ilk fırsatta telafi etmekte kararlıyız. Milletimiz de bu hakikatleri görüyor ve öyle değerlendiriyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta yapılan Çankırı’nın Dodurga beldesi seçimlerinin, Anadolu irfanının bir göstergesi olarak siyasi tarihteki yerini aldığına işaret ederek, bu seçimde, muhalefet partilerinin tamamı 146 oyda kalırken, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın ise 995 oya karşılık gelen yüzde 87’lik bir oranla seçimi açık ara kazandığını söyledi.
Dodurgalılara teveccühleri için bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette böyle sınırlı bir seçim sonucu, tek başına ölçü değildir ama ortada fikir verecek bir tablo bulunduğu da açıktır. Şayet bu seçimde farklı bir sonuç çıksa ortalığı birbirine katacak olanların, AK Parti ve Cumhur İttifakı kazandığında nasıl sus pus olduklarını, nasıl başlarını kuma gömdüklerini sizler de görüyorsunuz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede pek çok konuda olduğu gibi siyasi değerlendirmeler hususunda da akıl ve vicdanın bir kenara bırakıldığını, ideolojik saplantıların, kör husumetlerin, sanal kabullerin ön plana çıktığını belirtti.
Ülke ve milletin kazanımlarının sırf kendilerine ve partilerine fayda getireceği için üzüntü duyan, buna karşılık ülke ve milletin yaşadığı her sıkıntıyı aynı gaye ile sevinçle karşılayan bir güruhun peydah olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye işgale uğrarsa düşmanı çiçekle karşılayacak bu güruhu biz bir asır öncesindeki kibarca manda ve himaye taraftarlığı diye ifade edilen emperyalist uşaklığından tanıyoruz. İnşallah meydanı başkalarının çöpüne hayranlık duyup kendi ülkelerinin güzelliklerine öfkeyle saldıran bu emperyalist uşaklarına bırakmayacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2023 Haziran’da yapılacak, yakın tarihinin en önemli seçimlerinden birine hazırlandığına işaret etti.
Türkiye’nin, belediyelerle birlikte başlattıkları takdirde neredeyse son 30 yılına damgasını vurmuş bir hareket olarak bu seçimin anlamını en iyi kendilerinin bildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vesayet güçleriyle, terör örgütleriyle, darbecilerle, siyasi ve ekonomik tetikçilerle adeta boğuşarak geldiğimiz yer, sadece bizim değil, ülkenin ve milletin gelecek bir asrını belirleyecek derecede mühimdir. Siyasi hayatımızın her günü, millî iradenin üstünlüğünü tesis için canhıraş bir mücadeleyle geçti. Aynı şekilde belediyeden hükümete kadar sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ülkemizin asırlara sâri geri kalmışlığının, milletimizin ihmal edilmişliğinin telafisi için gece gündüz çalıştık. Bugün Türkiye’nin demokratik standartları da eser ve hizmet alt yapısı da hamdolsun gelişmiş ülkeler ile boy ölçüşecek seviyededir. Yaşanan her gelişme bu gerçeği görmek istemeyen gözlerin, duymak istemeyen kulakların, Hakk’ı söylemek istemeyen dillerin bile inkâr edemeyeceği bir hakikat olarak tekrar tekrar ortaya koymaktadır.”
“ARTIK KENDİ VİZYONUNU BELİRLEYEN, BU DOĞRULTUDA GEREKEN ADIMLARI KARARLILIKLA ATAN BİR TÜRKİYE VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte bu ülkenin ayağa kalkmasını, darbe ve vesayet araçlarıyla yürütülen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik geri kalmışlıkla engelleyenlerin kozlarını, sabırlı bir mücadeleyle birer birer ellerinden aldıklarını dile getirdi.
Artık kendi vizyonunu belirleyen, bu doğrultuda gereken adımları kararlılıkla atan bir Türkiye’nin olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten sosyal desteklere kadar her alanda sahip olduğu güçlü alt yapıyla hedeflerine kilitlenen bir Türkiye var, siz varsınız. Küresel finans krizi, küresel sağlık krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi dünyada yaşanan zorlu sınamalar, Türkiye’nin sahip olduğu bu gücü daha değerli ve anlamlı hale getirmiştir. Ülkemiz dünyanın en gelişmiş 10 devleti arasındaki seçkin yerini almaya her zamankinden daha yakındır” diye konuştu.
“Elbette sıkıntılar, sancılar, ödediğimiz bedeller mevcut. Özellikle ekonomide son dönemde ortaya çıkan hayat pahalılığının insanlarımızın belini büktüğünü gayet iyi biliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz, ekonomimizi mahvetme tehdidiyle büyük bir saldırıya maruz kaldığımız 2018 yılındaki yol ayrımında tarihî bir tercihte bulunduk. Bu, ülkemizin imkânlarını finansal illüzyonlarda değil istihdamı artırmak için kullanma tercihidir. İşte bu anlayışla asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar sabit kazançlıların gelir seviyelerini artırarak yaşadığımız sıkıntıları hafifletmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz hafta çıkan bir kanunla belediye başkanlarımızın maaşlarında yaptığımız iyileştirmenin de hayırlı olmasını diliyorum.”
“TÜRKİYE’Yİ HAK ETTİĞİ KONUMA ANCAK BİZ GETİRDİK, BİZ GETİREBİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın resesyonun eşiğinde bulunmasının ülkeyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Programı’nın ne kadar isabetli olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Belki insanlarımızın alım güçleri, yüksek enflasyon sebebiyle bir miktar düştü ama kimseyi işsiz bırakmadık, aç, açıkta bırakmadık. İnşallah önümüzdeki şubat, mart aylarıyla enflasyonu da kontrol altına almış olarak yolumuza devam edeceğiz. Hiç şüphesiz insanların siyasi tercihlerinde ekonomi önemli bir belirleyicidir ama asla tek belirleyici değildir. Biz milletimize gece gündüz şu üç konuyu anlatacağız. Birincisi; 20 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizdir. Ülkemize sağladığımız, demokratik ve ekonomik kazanımları eskiyle mukayeseli bir şekilde ortaya koyarak hafızaları sürekli canlı tutmalıyız. İkinci olarak, bu altyapıyla ülkemizi nereye ulaştırmak istediğimizi anlatacağız. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılandığı bir süreçte Türkiye’yi hak ettiği konuma ancak biz getirdik, biz getirebiliriz. Üçüncüsü, karşımızdaki güruhun ülkemizin ve her bir insanımızın geleceğine nasıl bir zarar verebileceğini, arkadaşlar, hep beraber biz anlatacağız.”
Koalisyon dönemlerinin Türkiye’ye maliyetiyle, bölgedeki devletlerin güçlü yönetim eksikliği sebebiyle ödediği acı bedellerin ortada olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “İşte en son herhalde NATO Zirvesi’ni izlediniz. Zirvede, kimlerle neyi, nasıl konuştuğumuzu herhalde takip ettiniz. Bütün bunlarla beraber, eğitilip donatılan on binlerce PKK, YPG ve FETÖ teröristlerinin sınırlarımız dibinde beklediği, dünyanın dört bir yanında saldırmak için sinsice hazırlık yaptığı, birilerinin de FETÖ’cü alçaklar ile fotoğraf vermek için adeta sıraya girdiği, Türkiye’yi Suriye’den de Ukrayna’dan da beter etmek isteyenlerin ellerini ovuşturduğu çok kritik bir dönemden geçiyoruz.
NATO’nun kayıtlarına PKK girmiştir, YPG girmiştir, PYD girmiştir ama hepsinden öte FETÖ bir terör örgütü olarak girmiştir. Bugüne kadar Sadece Avrupa Birliği kayıtlarında olan PKK artık sadece Avrupa Birliği kayıtlarında değil. Şimdi onunla birlikte PYD/YPG ve FETÖ bunlar da NATO’nun kayıtlarına girmek suretiyle gerçek anlamda terör örgütleri kimlermiş, bunlar şimdi NATO’nun resmi kayıtlarında yerini almıştır.”
“Sayın Cumhurbaşkanı bu nasıl oldu?” diye sorulabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz gerek NATO genel sekreterine gerek diğer cumhurbaşkanı ve başbakana ‘Bizim kırmızıçizgimizdir’ bunlar dedik. ‘Bu kayıtlara, PYD/YPG ve FETÖ bu kayıtlara girecek, girmediği takdirde kusura bakmayın biz bu imzayı atmayız.’ dedik. Onlar da bunu kabul etmek zorunda kaldılar ve böylece bu artık NATO’nun kayıtlarına girdi. Türkiye’de, ileri geri, şöyle böyle konuşmanın hiçbir anlamı yok. Kimseyi aldatamazsınız. Artık NATO’nun hemen kayıtlarını açarsınız ve o kayıtlarda bunları çok açık, net görürsünüz. Gizli bir şey artık kalmadı. Her şey ortada. NATO Zirvesi’nde üç dakikada, ekranda Türkiye’deki teröristlerin İsveç, Finlandiya, Hollanda, Almanya, İtalya, yani dünyanın değişik ülkelerinde, bunların nasıl cirit attığını bütün liderlere gösterdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin yönetimindeki en küçük bir zafiyetin millete çok ağır bedelleri olacağını belirterek, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasından taviz vermemek için 2023 seçimlerini Meclis’te Cumhur İttifakı’nın, Cumhurbaşkanlığı’nda bizim kazanmamız şarttır. Kendimizle birlikte evlatlarımızın ve onların çocuklarının geleceği için bu imtihanı da başarıyla vermeye mecburuz. Bunların muhasebesini ve murakabesini çeşitli zeminlerde beraberce yaptık ve yapıyoruz. Ama 2023 seçimleri tüm bunların ötesinde bir anlama, öneme, hassasiyete sahiptir. Bu seçim; kızgınlıkla, kırgınlıkla, nefsaniyetle hareket edilebilecek bir seçim değildir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin, artık dünün Türkiye’si olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyasi gücümüzle, diplomatik etkinliğimizle, ekonomik büyüklüğümüzle, eser ve hizmet altyapımızla çok ileri ve farklı bir yerdeyiz. Daha açık bir ifadeyle, artık kaybedecek çok şeyimiz var. Eskiden kaybedeceğimiz tek hazinemiz, vaktimizdi. Ödediğimiz tek bedel, zaten sahip olmadığımız özgürlük ve refah umudumuzu ertelemekti. Şimdi ise 2023’te yanlış bir tercih durumunda küresel yönetim ve ekonomi sisteminin en üst ligindeki yerimiz ile bu ligin lokomotif ülkeleri arasına girme fırsatımızı tehlikeye atmış olacağız. Bu gerçekleri önce kendi arkadaşlarımıza, onlarla birlikte halka halka milletimizin her bir ferdine anlatarak, 2023’te herhangi bir kazaya meydan verilmemesini temin edeceğiz.
Bizim hakkı, hakikati, muhabbeti dile getirdiğimiz her yerde muhalefetin yalanlarıyla, iftiralarıyla, çarpıtmalarıyla, hezeyanlarıyla insanları zehirlemeye çalışacağını unutmamalıyız. Sizlerden, hanenizden başlayarak oturduğunuz binada, sokakta, mahallede, iş yerinde, çarşıda, pazarda, otobüste, trende, dost meclislerinde velhasıl her yerde doğrudan şahsımın temsilcisi olarak davamıza sahip çıkmanızı, kazanmadık gönül bırakmamanızı istiyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, gayretimizi artırsın.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.