Cumhurbaşkanı Erdoğan, 105 Yeni GSB Yurt Binası Resmî Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bugün Türkiye, yurtlar ve üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar bakımından dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer alıyor. Konforuyla, çalışma alanlarıyla, spor sahalarıyla, kütüphaneleriyle, güvenlik, temizlik, ücretsiz internet gibi hizmetleriyle yurtlarımız, öğrencilerimiz için donanımlı birer yaşam merkezi hâline gelmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) Yeni Yurtlar Kampüsü’nde düzenlenen 105 Yeni GSB Yurt Binası Resmî Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Türkiye’nin bütün gençlerini, bütün üniversite öğrencilerini selamlayarak başladı.
Sözlerine başlarken, dost ve kardeş Azerbaycan’ın vatan topraklarını müdafaa için yürüttüğü mücadelede verdiği son şehitler için Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın zaferiyle neticelenen savaşın ardından varılan anlaşmayı ihlali sonucu yaşanan bu durumu, kabul edilemez buluyoruz. Her zaman olduğu gibi bu gelişme karşısında da Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu tüm dünya bilmelidir. Karabağ Savaşı’nın akabinde imzalanan anlaşmanın şartlarını yerine getirmediği gibi sürekli saldırgan tavırlar sergileyen Ermenistan tarafı için bu tutumun elbette sonuçları olacaktır. Temennimiz, Ermenistan’ın bu yanlış yoldan bir an önce dönmesi, mutabakat şartlarını süratle yerine getirmesi, vaktini ve enerjisini barışı güçlendirme yönünde kullanmasıdır. Bir kez daha şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum. Kardeşim İlham Aliyev başta olmak üzere, tüm Azerbaycan halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum.”
“HİZMETE ALDIKLARIMIZLA TOPLAM YURT SAYIMIZI 800’E VE YATAK SAYIMIZI DA 850 BİNE ÇIKARDIK”
Bugün, ülke genelinde inşası tamamlanan yurt binalarının açılış töreni dolayısıyla bir arada olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir köşesinde hizmete açtıkları 105 yeni yükseköğrenim yurdunun ülkeye ve öğrencilere hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtların ülkeye kazandırılmasına vesile olan Gençlik ve Spor Bakanlığının ve genel müdürlüğün mensuplarından, inşasında görev alan mimar, mühendisinden işçisine kadar tüm emek sahipleri, yüklenici firmayı yürekten kutladığını söyledi.
Bu yurtlarda kalarak, eğitim-öğretimlerini sürdürecek öğrencilere okullarında ve hayatlarında başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün hizmete aldıklarımızla birlikte toplam yurt sayımızı 800’e ve yatak sayımızı da 850 bine çıkardık. Bay Kemal, bu iş lafla olmuyor. ‘Şöyle yurt yaparız, böyle yurt yaparız.’ Elini kolunu tutan mı var, büyükşehir belediyelerine yaptır bakalım. Lafla olmuyor bu iş. Göreve geldiğimizde bu rakam yalnızca 190 yurt binası ve 182 bin yatak kapasitesinden ibaretti. Üstelik bu yurtların hemen hepsi eski sisteme göre inşa edilmiş, gençlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak köhne yapılardı. Bu binanın yerinde olan eski binada gençlik yıllarımda Ankara’ya gelişimde arkadaşlarımla beraber kalmıştık. Ben de böyle bir hatırası var. Ama şimdi maşallah muhteşem bir yurt binasına sahip olduk.”
“OTEL KONFORUNDA ODALARA SAHİP YENİ YURT BİNALARI İNŞA ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Düşük standartlı yurt binaları, üniversite öğrencilerimizin en son çare olarak başvurduğu yerlerdi. ‘Gençlerimiz en iyisine, en güzeline layıktır’ diyerek hemen kolları sıvadık. Attığımız adımlarla ülkemize ve gençlerimize yakışmayan bu kötü tabloyu tamamen tersine çevirdik. Otel konforunda odalara sahip yeni yurt binaları inşa ettik. Yeni iş birliği modelleri geliştirerek, bu süreçte özel sektörümüzün dinamizminden de faydalandık. Üniversitelerimizin yaygınlaşmasına paralel olarak 81 vilayetimizin tamamına, 254 ilçemize ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bu imkânı götürdük” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin, yurtlar ve üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar bakımından, dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer aldığına işaret etti. Konforuyla, çalışma alanlarıyla, spor sahalarıyla, kütüphaneleriyle, güvenlik, temizlik, ücretsiz internet gibi hizmetleriyle yurtların, öğrenciler için donanımlı birer yaşam merkezi hâline geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendini sosyal devlet addeden pek çok Avrupa ülkesinde bile bu seviyede bir altyapının bulunmadığına dikkati çekti.
Amerika ve Avrupa dâhil pek çok ülkenin ciddi meblağalar talep ederek verdiği hizmetleri, gençlere ya tamamen ücretsiz ya da sembolik ücretlerle sunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeği uluslararası kuruluşların bilimsel çalışmalarının da ortaya koyduğunu dile getirdi.
“TARİHİMİZİN EN YÜKSEK YERLEŞTİRME SEVİYESİNE ULAŞILDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yurt kapasitesinin İspanya, Hollanda, Almanya ve Fransa’nın toplamından daha fazla olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Bu ülkeler, öğrenci konaklama taleplerinin yüzde 6’sı ile yüzde 15’i arasındaki kısmını ancak karşılarken Türkiye, geçen sene başvuru taleplerinin yüzde 90’ından fazlasını karşılamıştır. Sadece bu yıl 415 bin 305 üniversiteye yeni başlayan ve ara sınıf öğrencisinin yurt başvurusu yaptığı düşünüldüğünde bu hizmetlerin önemi ve büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır. Yapılan her başvuru, 12 ayrı kamu kurumunun dijital alt yapısı üzerinden kontrol edilerek değerlendirilmektedir. İlk yerleştirmede, yüzde 80’lik rekor bir talep karşılama oranıyla tarihimizin en yüksek yerleştirme seviyesine ulaşılmıştır. Öyle ki 41 il merkezimizde başvuran her öğrenci yurda yerleştirilmiştir. Diğer illerdeki yerleştirme oranlarının da zaman içerisinde artmasını bekliyoruz.”
Salgın döneminde yurt ücretlerinde herhangi bir artışa gitmediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi buradan, aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen yurt ücretlerinde bu yıl da değişlik yapılmayacağının müjdesini paylaşmak istiyorum. Rakamlar apaçık ortadayken her kim yurtlar üzerinden, yurt kapasitesi üzerinden başka ülkeleri örnek göstererek bizi eleştiriyorsa ya cahildir ya art niyetlidir ya da öğrencilerimizi tahrik etmeye çalışan bir provokatördür” ifadesini kullandı.
Kredi ve yurtlar meselesinde Türkiye’nin son 20 yılda katettiği mesafenin eleştiri konusu değil herkes için gurur vesilesi olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet, çocuklarımızın ve gençlerimizin hayallerini gerçekleştirebilmeleri için gereken her türlü desteği en ileri seviyede vermektedir. Üstelik bu imkânı sadece okul dönemiyle sınırlı tutmayarak yılın tamamına yaygınlaştıracak projeler de geliştirdik. Az önce de kızımız ifade etti, yaz dönemi için uygulamaya başladığımız Seyahatsever Genç Projesiyle yurtlarımızı, 18-30 yaş arasındaki gençlere ücretsiz olarak açtık” bilgisini verdi.
“ÜNİVERSİTE HARÇLARINI TAMAMEN KALDIRARAK, MESELEYİ KÖKÜNDEN ÇÖZDÜK”
Gençlerin hem 81 ili gönüllerince gezdiklerini hem de bu seyahatlerinde devlet yurtlarında ücretsiz konakladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Toplamda 150 binden fazla gencimiz, bu projeden faydalanarak yeni yerler görme, tatil ve seyahat yapma imkânı buldu. İnşallah bu ve benzeri projeleri önümüzdeki yıllarda sürekli geliştirerek, gençlerimizin hizmetine sunmayı sürdüreceğiz. Bir dönem ülkemizin en büyük sorunlarından birisi neydi? Üniversite harçlarıydı. Daha üniversiteler açılmadan marjinal örgütler, bu meseleyi istismar eder, sokakları ve üniversiteleri karıştırmanın vasıtası olarak kullanırlardı. Biz, 10 sene önce üniversite harçlarını tamamen kaldırarak, sürekli provokasyon vesilesi yapılan bu meseleyi kökünden çözdük. Elbette sadece bununla kalmadık, üniversite öğrencilerimiz için kredi ve burs imkânlarını da genişlettik. Göreve geldiğimizde 451 bin öğrenci, burs veya kredi alabiliyorken bu sayı geçtiğimiz yıl 503 bini burs, 880 bini kredi olmak üzere 1 milyon 383 bine çıktı. Bugün artık başvuran her öğrencimize ya kredi ya burs, muhakkak veriyoruz. 2002’de sadece 45 lira olan burs veya kredi meblağını da her yıl artırdık. Şu anda lisans öğrencilerine 850 lira, yüksek lisans öğrencilerine 1700 lira, doktora öğrencilerine de 2550 lira kredi veya burs veriyoruz. Bunun yanında yurtlarda kalan öğrencilerimize aylık 11 lira olan beslenme yardımını da 750 liraya çıkartarak hiçbir gencimizi mağdur etmedik.”
“Yılbaşında kredi, burs ve beslenme yardımı rakamlarını günün ihtiyaçlarına göre yeniden belirleyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde hem yurt hem burs imkânlarını genişletmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Küresel ekonomik sarsıntılardan dolayı artan hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında gençlere yeni destekler de sağladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temmuz ayındaki Kabine Toplantımızda, kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılması kararını aldık. Bu uygulamadan hâlen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz yararlanabilecek. Böylece kredi geri ödemelerinde 26 milyar liradan fazla bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış olduk” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekimde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin faaliyetlerinin başlamasıyla yapılacak kanuni düzenlemeyle hayata geçecek bu uygulamayla mezun olup geri ödemesi başlayacak 1 milyon 49 bin kredi almış ancak henüz mezun olmamış 812 bin, geri ödemesi vergi dairelerince takip edilen 1 milyon 295 bin olmak üzere, toplam 3 milyon 157 bin gencin öğrenim kredisi sorununu ortadan kaldıracaklarını söyledi.
“GENÇLERİMİZE UMUT AŞILAMAYA, VİZYON KAZANDIRMAYA, DESTEK OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Gelecek yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrencilerin de sadece aldıkları kredi rakamı kadar geri ödeme yapacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki yükseköğrenim kurumlarına olan borçlarını bankadan kredi alarak ödeyen gençlerin, çok uzun yıllar boyunca bunun yükü altında ezildiğini, oralarda yaşayan herkes çok iyi bilmektedir. Biz sadece eğitimi ücretsiz yapmakla kalmıyor, üzerine bir de öğrencilerimizin hayatlarını idame ettirebilecekleri kaynağı da karşılıksız veya rahatça geri ödenebilecek şartlarda kendilerine sunuyoruz” ifadesini kullandı.
Milyonlarca gence rahat bir nefes aldıran, dünyada eşi benzeri olmayan, bu uygulamanın şimdiden gençlere hayırlı uğurlu olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri, gençlerimizi gündelik siyasetlerine malzeme yapmanın peşinde koşarken, biz onları geleceğe hazırlayacak adımlar atıyoruz. Bu ülkenin evlatlarının ufkunu karartmaya çalışanlar, kendi kin ve nefret bataklıklarında çırpına dursun, biz gençlerimize umut aşılamaya, vizyon kazandırmaya, destek olmaya devam edeceğiz. Yalan ve çarpıtmalar üzerinden gençlerimizi provoke etmeye çalışanların, oyunlarını birer birer bozarak, hiçbir ayrım yapmadan her evladımızı bağrımıza basmayı sürdüreceğiz. Çünkü biz gençlerimize güveniyoruz, inanıyoruz. Gençlerimizi istikbalimizin teminatı görüyoruz. Sizlere vatandaşı olmaktan gurur duyacağınız bir ülke bırakmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bizim hangi kökene, hangi meşrebe, hangi mezhebe, siyasi görüşe sahip olursa olsun, bu ülkenin tek bir gencinin bile heba olmasına yitip gitmesine, gönlümüz razı değildir. Her evladımız bizim için paha biçilmez değerdedir. Üzerine titrememizi hak edecek kıymettedir. Geleceğimizi aydınlatan birer ışık hükmündedir.”
Millet olarak, yakın geçmişte gençler üzerinden oynanan oyunlar sebebiyle çok acılar çekildiğini, çok bedeller ödendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin en kıymetli sermayesinin, yani gençlerinin bir bölümünün kirli oyunlarla provokasyonlara, sinsi hesaplara kurban verildiğini söyledi.
Gençlerin terör örgütü PKK ve FETÖ’ye kurban verildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Öyle günler yaşadık ki bu ülkenin gençleri ‘sağ-sol’ diye birbirine kurşun sıktı. Öyle dönemlerden geçtik ki bu ülkenin kimi kandırılmış gençleri sokaklarda, meydanlarda birer piyon gibi kullanıldı. Bu ülkenin nice gençleri Kandil’de kurulan insan pazarında bozuk para misali terör baronları tarafından insafsızca harcandı. Bu ülkenin gençleri PKK’dan FETÖ’ye farklı görünüm altındaki terör örgütlerinin kanlı çarkları arasında öğütüldü. Bu ülkenin nice gençleri, vesayet odaklarının kısır hesaplarına, marjinal yapıların kirli emellerine kurban edildi. Gençlerimiz, belki bizzat duymamıştır ama orta yaş ve üzeri kuşak çok iyi hatırlar. Bu ülkede ‘başörtülüden doktor olmaz’ dediler. ‘İşçinin çocuğundan diplomat olmaz’ dediler. ‘İmam hatipliden hâkim, savcı olmaz’ dediler. ‘Meslek liselerinden vali, kaymakam, bilim adamı çıkmaz’ dediler. ‘Esnafın çocuğundan iş adamı olmaz’ dediler. ‘Köyden sanatçı, kasabadan aydın, varoşlardan adam çıkmaz’ dediler. Velhasıl yıllarca bu ülkenin insan kaynağını saçma sapan bahanelerle heba ettiler. Ruhlarını sattıkları efendilerine peşkeş çektiler. İşte karşınızda imam hatip mezunu bir cumhurbaşkanı. Kabinemin içerisinde imam hatip mezunu bakanlar aynı şekilde meslek lisesi mezunu bakanlar, demek ki oluyor. Onlarla beraber yola devam ediyoruz. Bunlar öyle alçak, öyle ahlaksız bir tezgâh kurdular ki kendi çocuklarıyla milletin çocukları arasında devasa bir uçurum oluşturdular.”
“BU GENÇLİK İNANIYORUM Kİ İLK SEÇİMLERDE BUNLARA HADDİNİ BİLDİRECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İzmir’de Belediye Başkanı çıkıyor Osmanlı’ya hakaret ediyor. Be haddini bilmez be ahlaksız, İzmir’i sen sel afetlerinden kurtaramıyorsun, İzmir’i pislikten, lağım sularından kurtaramıyorsun. İzmir’i körfezi, o pis kokulardan kurtaramıyorsun. Acaba diktiğin ne var? Dikili taşın ne onu söyle. Sen Osmanlı’ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın be hadsiz. Bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı ama bu millet, bu gençlik inanıyorum ki ilk seçimlerde bunlara haddini bildirecektir. Kendi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a gönderip en iyi eğitim kurumlarında okutup, lüks ve şatafat içinde yaşattılar. Anadolu’nun ve Trakya’nın pırlanta gibi çocuklarını ise fakirliğe, cahilliğe, yokluğa, yoksulluğa hatta göz göre göre ölüme mahkûm ettiler. Biz bu oyunu bozduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetin tamamında üniversite olduğunu belirterek, öğrencilerin Güneydoğu, Doğu ve Anadolu’dan İstanbul’a, Ankara’ya gelmediğini, okulların onların ayağına gittiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri üniversitelerde profesörlerin, doçentlerin yetiştirdiğini söyledi.
Çetin mücadeleler verdiklerini, ciddi zorluklarla karşılaştıklarını, büyük engeller aştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz meseleye şöyle baktık. Katsayı diye bir ucube ortaya atarak üniversite kapılarını kapattıkları çocuklarımızın yıkılıp giden hayallerinin enkazı da bizim yüreğimizdedir. Başörtülü kızlarımıza, üniversite önlerine kurdukları ikna odalarıyla yaptıkları zulmün utancı da bizim yüreğimizdedir. Kendi ideolojilerinden, kendi zihniyetlerinden, kendi elit çevrelerinden olmayan gençlerimizin eğitim ve istihdam haklarına karşı sergiledikleri hoyratlığın izleri de bizim yüreğimizdedir. Terör örgütlerinin içinde hayatları kararan, hayatlarını kaybeden evlatlarımızın acıları da bizim yüreğimizdedir.”
Cudi’yi, Gabar’ı, Tendürek Dağları’nı, Bestler Dereler’i terör örgütlerinin başına çökerttiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar akşam saatlerinden sonra dışarıya çıkamayan Güneydoğu’daki, Doğu’daki vatandaşların rahatlıkla akşam saatlerinde dışarı çıkabildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, yurt ve kredi imkânlarından teknolojiye, güvenlikten adalete kadar geniş alanda yaptıkları asırlık yatırımları, ülkeye kazandırdıkları eser ve hizmetleri tüm kayıpların telafisi, acıların dindirilmesi için hayata geçirdiklerini kaydetti.
“ÜLKEYE VE MİLLETE HİZMET YOLCULUĞUMUZU DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ”
Anayasada kayıt altına alınan fırsat eşitliğini bu ülkede hiçbir zaman tam manasıyla uygulamayanların tezgâhlarını bozarak, Türkiye’yi her alanda en üst lige çıkardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda yapılan demokrasi ve kalkınma devrimleriyle ülkede adaletsizlik, baskı ve milletin hakkını gasp etme üzerine kurulan harami düzeni kökten değiştirdiklerini belirtti.
Hayal kurulabilecek, hedef koyulabilecek ve bu hayallerin gerçeğe dönüştürülebileceği müreffeh, özgür ve istikrarlı Türkiye inşa ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mümeyyiz görülmeyen gençlerin seçme ve seçilme yaşını 30’dan 18’e indirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Neredeydi bunlar? Niye kendileri yapmadılar? Ama biz yaptık. Her platformda kendilerini ifade etme ve gerçekleştirme fırsatı vererek hem söz hem etki sahibi yaptık. Sizlere güvendiğimizi, inandığımızı açıkça ortaya koyduk. Önümüzde Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına adadığımız 2023 hedeflerimiz var. Sizlerin desteğiyle 2023 imtihanını da Cumhur İttifakı’na vereceğiniz destekle, başarıyla bu işi hallederek ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuzu devam ettirmek istiyoruz. Amacımız, 2053 vizyonunu hayata geçirebileceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını sizler için sonuna kadar açmaktır. Sizlerden bu vizyona sahip çıkmanızı, fitne tüccarlarına prim vermemenizi, kardeşliğinize gölge düşürmemenizi bekliyorum.”
“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere birikimlerini ve enerjilerini harekete geçirerek hedefledikleri alanda en iyi olmak için mücadele etmelerini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirini hatırlatarak, “Millî mücadele ruhunu anlatan şair ne diyor biliyor musunuz? Kazanmak istersen sen de zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçar da coşana gider. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptıkları 105 yurdun hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kurdele keserek 105 yeni yurt binasının açılışını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yaparken, “Cebeci’deki bu muhteşem yurdumuzu, şu anda 105 yurdu temsilen açılışını yapıyoruz. Yurtlarımızda kalacak tüm gençlerimize huzurlu, mutlu, başarılı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan ve 1.200.000’den fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı Ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, ödül alan firmaları, iş insanlarını ve yöneticileri tebrik etti.
BTSO’ya, marifetin iltifata tabi olduğunu gösterdiği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “135 yıllık köklü tarihiyle Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız, 57 bin üye firmasıyla şehrimizin yanı sıra Türkiye ekonomisine de çok önemli katkılar yapıyor. Bugün ödül törenimizin yanı sıra Odamızın öncülüğünde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleriyle hayata geçen TEKNOSAB’da (Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi) üretime başlayan 15 firmamızın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu firmalarımızın sahiplerini ve çalışanlarını da tebrik ediyor, Türkiye’nin kalkınmasına, güçlenmesine ve büyümesine verecekleri destekler için kendilerine şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 25 milyar lira yatırım yapılan TEKNOSAB’ın, Türkiye’nin yüksek teknolojili üretime geçişinin simgelerinden olacağını vurgulayarak, “Biliyorsunuz kısa süre önce ülkemizi bu hedefe daha hızlı götürecek HIT-30 programını kamuoyumuzun takdirine sunduk. 5 ay gibi kısa sürede elektrikli araç, güneş hücresi, pil hücresi, rüzgâr türbini gibi stratejik konularda toplam büyüklüğü 7 milyar doları aşan yatırımları ülkemize kazandırma noktasına geldik. İnşallah daha güzel sonuçlar elde edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Yapay zekâ teknolojisi ve insansız sistemlerle dünyanın çok farklı bir yere gittiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bakınız, 2024 Nobel Kimya Ödülü’nün verildiği çalışmayı konunun ehli isimler, çığır açan, devrim niteliğinde bir proje olarak değerlendiriyor. Öyle ki 200 milyon proteinin neredeyse tamamının yapısını tahmin eden bir yapay zekâ modelinden bahsediyoruz. Bilim insanları, normal şartlarda çözümü 50 yıl sürebilecek bir sorunu bu modeli kullanarak kısa sürede neticeye kavuşturabiliyor. Daha bunun gibi ‘Dünya nereye gidiyor, bizi nasıl bir gelecek bekliyor?’ sorusunu sorduğumuz nice baş döndürücü gelişmeye şahit oluyoruz. Ya hızlı davranıp bu süreci zamanında yakalayacağız ya da Allah korusun ekonomide asimetrik bir güç çarpanından mahrum kalacağız. Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim; Yapay zekâ ve insansız sistemler meselesinin ülkemizde hâlen yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. Hükûmet olarak gerek TEKNOKENT’ler gerek TEKNOFEST’ler gerek AR-GE yatırımları gerekse farklı teşvik ve destek paketleriyle bu yeni dünyaya Türkiye’yi hazırlamaya çalışıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke genelinde tüm sanayi ve ticaret odalarının bu çok kritik süreci sahiplendiğini, kendi alanlarında özgün projeler üretmeye gayret ettiğini söyledi.
“BURSA, TEKNOLOJİ ALANINDA DA DİĞER İLLERİMİZE ÖRNEK OLACAKTIR”
Geleceğin teknolojisine bugünden yapılan her yatırımı Türkiye açısından hayati önemde görüp desteklediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan TEKNOSAB bünyesinde atılan her adım çok kıymetlidir. Üretimin lokomotif şehri Bursa, inanıyorum ki teknoloji alanında da diğer illerimize örnek olacaktır. Hükûmette, sanayide ve akademide olan yüksek bilinç düzeyine ne yazık ki muhalefet tarafında rastlayamıyorsunuz. Muhalefette ne böyle bir vizyon ne merak ne de iştiyak var. İşin sadece magazin yönünü hiçbir zaman aşamadılar. İşte en son 14-28 Mayıs seçimleri döneminde ileri teknoloji hamlesi diye aylarca reklamını yaptıkları proje çıka çıka Amerika’dan bir ekonomistin canlı bağlantıyla bunlara uzaktan nutuk atması oldu. Maalesef daha sonra gelenler de bu seviyenin bir tık üzerine çıkamadı. İç iktidar kavgasına kendilerini öyle kaptırdılar ki dünyada ve bölgemizde ne olup bittiğini, teknolojinin nereye evrildiğini takip bile edemiyorlar. Aynı umut kırıcı tablo, dış politikadan bölgesel konulara, ekonomiden çalışma hayatına hemen her alanda geçerli. Belli ezberleri ve ideolojik saplantıları var, onların dışına çıkamıyorlar. Kendilerini güncelleme ve yenileme noktasında sadece isteksiz değiller, aynı zamanda kabiliyet de yok.’’
“SURİYE KRİZİNDE MESELEYİ HÂLÂ TAM OLARAK KAVRAYAMADILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, muhalefete eleştirilerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela Suriye krizinde eski rejimin devrilmesinin üzerinden tam 3 hafta geçti ama bunlar meseleyi hâlâ tam olarak kavrayamadılar” ifadesini kullandı.
Muhalefet temsilcilerinin gün aşırı konuştuklarını ama cümlelerinde derinlik ve tutarlılık olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’da başkanlık seçimleri sonrasında yeni bir yönetim şekilleniyor, yine bakıyorsunuz muhalefet Türkiye’ye dair kurulan her müspet cümleye iç siyaset zaviyesinden yaklaşıyor. Rakipleri dahil tüm dünya Türkiye’nin jeopolitik gücünün ve artan etkisinin farkında fakat bunu bizim muhalefete bir türlü anlatamıyorlar. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Gazze krizine kadar her meselede benzer bir atalet, umursamazlık ve tembellik söz konusu. Bu tablo siyasi iktidar açısından avantajlı gibi gözükse de esasen sorunlu bir durumdur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bir kıssaya yer vererek, şu ifadeleri kullandı: “Meşhur kıssadır, bir bilge deniz kenarında kumlar üzerinde oturmuş, tefekkür ederken delikanlının biri yanına yaklaşıp, ‘Lütfen beni öğrenciniz olarak kabul edin.’ der. Bilge, parmağıyla kumların üzerine düz bir çizgi çeker. Delikanlıya çizgiyi kısaltmasını söyler. Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki ‘Git, öğren de gel.’ Aradan bir ay geçtikten sonra delikanlı tekrar geldiğinde bilge yine bir çizgi çizerek kısaltmasını söyler. Delikanlı bu kez çizginin yarısını eliyle kapatınca bilge yine ‘Git öğren de gel.’ der. 2 ay sonra delikanlı yanına tekrar geldiğinde bilge tekrar aynı şeyi ister. Delikanlı çok düşündüğünü ama bunun bir yolunu bulamadığını belirterek bilgeden çizgiyi kendisinin kısaltmasını ister. Bilge çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve ‘İşte şimdi kısaldı.’ der. Hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de ülke yönetiminde de gelişmenin, ilerlemenin sırrı budur. Yani sürekli daha büyük başarılar, daha büyük hedefler peşinde koşmaktır.”
“GENİŞ BİR ALANDA BÜYÜMEYİ SAĞLAYACAK POLİTİKALAR UYGULADIK”
22 yıllık iktidarları süresince Türkiye’nin sorunlarının, sıkıntılarının, krizlerinin küçülerek değil büyüyerek aşılabileceğine inandıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomiden savunmaya, dış politikadan ticarete uzanan geniş bir alanda bu büyümeyi sağlayacak politikalar uyguladık. Buraya gelmeden önce katıldığım il kongremizde de dile getirdim. Biz özellikle ekonomide sabun köpüğü misali geçici başarılarla avunmak istemiyoruz, kısa vadeli hesaplar peşinde asla değiliz. Ayaklarımızı yere sağlam basıyor, adımlarımızı sağlam atıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kendi iktidar dönemini hesaplayan, tek hedefi sonraki seçim olan hükûmetlerin geçici iyileşmelerle belki bir süre halkının gözünü boyadıklarını ama ardından bu millete çok ağır faturalar ödettiklerini kaydetti.
Türk ekonomisinin kaldırabileceğinden daha ağır vaatlerle gelenlerin, hesap kitap yapmadan bol keseden söz verenlerin, arkalarında telafisi zor enkazlar bırakarak siyaset sahnesinden silinip gittiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millete, Dimyat’ta pirinç siloları vadedenler, günün sonunda vatandaşı evindeki bulgurdan da ettiler. Bunu yakın tarihimizde biz de yaşadık, iş dünyamız da defalarca yaşadı. Değerli dostlar, 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemiz sadece uçurumun kenarından dönmedi, aynı zamanda her biri gerçekten hazine değerinde 5 sene kazandı. Biz de bu 5 yılı en iyi ve en verimli şekilde değerlendirmek arzusundayız. Yerel seçimlerde muhalefetle popülist vaat yarışına girmeyerek bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Belki bundan dolayı siyasi olarak bedel de ödedik ama ülkemize ve milletimize bedel ödettirecek bir yanlışın içinde olmadık” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜCRET ARTIŞLARINI ENFLASYONUN ÜZERİNDE TUTARAK HALKIMIZIN ALIM GÜCÜNÜN KORUDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi alanındaki iyileşmelere işaret ederek, “Ekonomi programımıza güvenimiz ve desteğimiz tam. 2024 yılında seçimlere ve bölgemizde nüks eden yeni krizlere rağmen belirlediğimiz hedeflere önemli ölçüde ulaştık. Ülkemize uluslararası sermaye girişi hızlandı, rezervlerimiz güçlendi, kur oynaklığı azaldı, finansman koşulları iyileşti. Ülkemizin kredi risk primi de ciddi bir şekilde düştü. Dünyadaki 3 kredi derecelendirme kuruluşunun 2 defa not artırdığı tek ülke biziz. 2025 yılı bütçesinde de gerçekçi adımlarla ve ortak bir gelecek vizyonuyla hareket ettik. Bu sene yatırımlar için 1 trilyon 569 milyar lira kaynak ayırdık. Deprem bölgesinin yeniden inşası yanında sulama yatırımlarına, organize sanayi bölgeleriyle limanları demir yoluyla birbirine bağlayacak yatırımlara ve sanayi altyapısını hızla tamamlayacak yatırımlara öncelik tanıdık” diye konuştu.
En güncel tartışma olan asgari ücret konusunda dolar bazında nereden nereye gelindiğini il kongresinde detaylıca anlattığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşımızın her söylediğinin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama 22 yıl boyunca insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirme noktasında gösterdiğimiz hassasiyet de herkesin malumudur. Ücret artışlarını her zaman enflasyonun üzerinde tutarak, halkımızın alım gücünün korunmasını temin ettik. 2002-2025 arası dönemde asgari ücrette reel artış yüzde 290 olmuştur. Son birkaç yıla baktığımızda ise 2022’de enflasyon yüzde 64,3 iken asgari ücret yüzde 94,6 arttı. 2023’te enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 arttı. 2024’te yıl sonu enflasyon beklentisi yaklaşık yüzde 45 iken asgari ücret yüzde 49,1 arttı. 2025’te yine yıl sonu enflasyon beklentisinin üzerinde bir oranla asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu rakam, il kongremizde de söylediğim gibi taban ücrettir. İşverenlerimiz çalışanına daha fazla ücret ödemek isterse buna kimsenin itirazı olmaz.”
“TÜRKİYE EKONOMİSİ SON 22 YILDA ORTALAMA YÜZDE 5,3 BÜYÜDÜ”
Çalışanların millî gelirden aldığı payın son 26 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 37,6’ya yükseldiğini, büyümeden çalışanların da pay almasını sağladıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin son 22 yılda ortalama yüzde 5,3 büyüdüğünü, asgari ücretteki reel artışın ise yıllık ortalama yüzde 5,6 ile büyümenin üstünde olduğunu söyledi.
Bugün Türkiye’de 630 doları bulan asgari ücretin, gelişmekte olan pek çok ülkeden daha yüksek seviyede olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyon hedeflerimiz inşallah tek tek gerçekleştikçe vatandaşlarımız alım güçlerindeki artışı daha net görebilecek. 2025 yılı için bu konuda da umutluyuz” diye konuştu.
“KOBİ’LERE ÇALIŞAN BAŞINA AYLIK 2 BİN 500 LİRAYA KADAR DESTEK ÖDEMESİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı’nda görüşülen paketi kamuoyuyla paylaşmak istediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan, 1 milyon 200 binden fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz. Bu sektörlerde 2024 yılının son aylarındaki istihdam düzeyini 2025 yılında koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan firmaları, iş adamlarını, girişimcileri tebrik ederek, sözlerini “Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. 2025’in tüm halkımız için, iş adamlarımız için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Kalın sağlıcakla” diyerek tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Ekonomi programımızın temel gayesi, sabit gelirliler başta olmak üzere milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOFAŞ Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına katılımcıları ve Bursa halkını selamlayarak başladı.
Bugün AK Parti olağan kongrelerinin yapıldığı Kars, Muş, Adıyaman, Kırşehir, Nevşehir, Düzce, Gümüşhane ve Bilecik’teki yol ve dava arkadaşlarına da sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şairlere ilham veren Bursa’yı, duygularına tercüman olan bir şiirle selamlamak istediğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen ki hiç solmayan gönül bahçemsin/Köküm sende dalım sendedir Bursa/ Kutup Yıldızı’msın, aydınlığımsın, yönüm sende, yolum sendedir Bursa/Seni gökte yıldız bekler, ay bekler, Doğu, Batı, Kuzey ve Güney bekler/Gaziler serdarı Orhan Bey bekler, Obam sende, ilim sendedir Bursa” dizelerini okudu.
“BURSA, ANADOLU COĞRAFYASI GİBİ GÖNLÜ GENİŞ BİR ŞEHİRDİR”
Şiir, medeniyet ve kurucu aklın sanata dönüştüğü kültür şehri Bursa’da olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınırlar değişir, devirler değişir, zaman değişir ama Bursa’nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez. Bursa, Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehirdir. Bursa’da Balkan şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa’da Kafkas şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa’da Şam’dan Halep’ten buraya sığınan kardeşlerimiz var. Bursa’da geçmiş devletlerimizin farklı bölgelerinden kardeşlerimiz huzur içinde, güven içinde bir arada yaşıyor. Bursa Üsküp’ün kardeşi olduğu kadar Saraybosna’nın da kardeşidir. Bursa, Akmescit’in, Batum’un, Bakü’nün, Taşkent’in kardeşi olduğu kadar Halep’in, Humus’un da kardeşidir. Hama’nın, Şam’ın da kardeşidir. Rabb’im Bursa’yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre geldikleri andan itibaren kendilerini bağırlarına basan tüm Bursalılara şükranlarını sunarak, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nin şehre, davalarına, millete ve tüm Türkiye’ye hayırlar getirmesini diledi.
“SAFLARIMIZI DAHA DA SIKLAŞTIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatlarının hangi kademesinde olursa olsun görev alıp ülkeye hizmet sancağını iftiharla taşıyan yol ve dava arkadaşlarına emeklerinden, mücadelelerinden dolayı kalpten teşekkür ederek, şu ifadeleri kullandı: “AK Parti kuruluşundan itibaren sadece bir erdemliler hareketi olarak değil aynı zamanda bir vefa çınarı olarak da temayüz etmiştir. Bugüne kadar emektarlarımızın tecrübesini gençlerimizin dinamizmiyle birleştirerek siyasi mücadelemizi yürüttük. Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz, aynı ideallere inandığımız, aynı büyük hayallerin peşinden koştuğumuz tüm kardeşlerimizi, yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük, önümüzdeki dönemde de bu çizgimizi koruyacağız. Saflarımızı daha da sıklaştıracağız, kırgınlıklar varsa göz ardı etmeyecek, kalpleri tamir etmeye bakacağız. Her ne sebeple olursa olsun teşkilatlarımızdan ayağı kesilenler varsa onları mutlaka bulacak, parti çalışmalarımıza yeniden dâhil edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir noktaya özellikle dikkat edilmesini isteğini belirterek, şöyle konuştu: “Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken yokluk zamanlarında partimiz için elbisesi tozlanmış, ayakkabısı çamurlanmış, sırf bu kutlu davaya inandığı için varını, yoğunu seferber etmiş Ömerleri, Ayşeleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi ayakta tutanlar işte o samimiyet timsalleridir. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar işte o fedakârlık abideleridir. Gelmeyene biz gideceğiz, aramayanı biz arayacağız, küsenin kapısını biz gidip çalacağız, yorulanı biz yüreklendireceğiz. Yani partimizi Bursa’dan, her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa hep beraber biz yapacağız. Burada Roman vatandaşlarımızın şu anlamlı sözünü sizlere hatırlatmak isterim. Roman kardeşlerimiz ne diyorlar; ‘Evde oturan ölür’ diyorlar. Merhum Neşet Ertaş da ‘Aşk ile çalışan yorulmaz. Ne zaman öldüysem işte o zaman yoruldum’ diyordu. Bizim de Bursa’da ve diğer illerimizde yapmamız gereken işte budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sokakta, çarşıda, pazarda, caddede, insanların arasında olacaklarını dile getirerek, “Bursa teşkilatımızla birlikte kongrelerimizi yaptığımız diğer bütün illerdeki kardeşlerimden işte bu hassasiyetle çalışmalarını bekliyorum. Gayretleriniz için, emekleriniz ve samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“BURSA, ÜRETİMİN VE EMEĞİN DE LOKOMOTİFİDİR”
Bursa’nın göz alıcı doğal güzellikleri, insanın ruh dünyasını zenginleştiren manevi değerleriyle herkesi kendine meftun eden şehir olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunların yanında Bursa’mız, üretimin ve emeğin de lokomotifidir. Kongremizden sonra Bursa’mızın iş çevreleriyle bu akşam bir araya gelecek, bazı fabrikaların resmî açılışını gerçekleştireceğiz. Bursa’yı her ziyaretimde şehrimizin sanayisinin istikrarlı bir atılım içinde olduğunu görmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bursa sanayisi bizim yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Burada üretilen sanayi ürünleri, milletimizin ihtiyacını karşılamanın ötesine geçip dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetleri döneminde yaptıkları yatırımlarla altyapısından insani yaşam kalitesine kadar her alanda Bursa’yı desteklediklerini ve geliştirdiklerini ancak koronavirüs salgınıyla dünyanın daha fırtınalı sulara girdiğini vurgulayarak, küresel ekonomide dengeler bozulurken enflasyonun son 60-70 yılın en yüksek seviyelerini gördüğünü, Rusya-Ukrayna savaşıyla belirsizliklerin daha da arttığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünya gibi Türkiye olarak kendilerinin de bu olumsuzlukları hissettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu: “Ekonomide önce döviz kuruyla ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı, Bursa’mızı da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen gerek iktidar gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız. Evine ekmek götürmeye çalışan işçimizin de saçlarını ülkemize hizmet uğrunda ağartmış emeklimizin de yazın güneşine, kışın ayazına aldırmadan toprağı işleyen çiftçimizin de yatırım yapıp başkalarına ekmek kapısı olan sanayicimizin de her sabah dükkânını ‘bismillah’ diyerek açan esnafımızın da velhasıl hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her ferdinin derdini, talebini, beklentisini ve sorunlarını çok ama çok iyi biliyoruz.”
“TÜRKİYE’YE VE TÜRK MİLLETİNE MİNNET BORCUMUZU LAYIKIYLA ÖDEMENİN DERDİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak hizmet ve eser siyaseti yaptıklarını söyledi.
Millete karşı dürüst ve şeffaf siyaset anlayışıyla hareket ettiklerini, tüm meşakkatine rağmen bunu yapmaya çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye ve Türk milletine minnet borcumuzu layıkıyla ödemenin derdindeyiz. Partimize, ittifakımıza ve iktidarımıza güvenen bu aziz millete hayal kırıklığı yaşatmak istemiyoruz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, günübirlik hesapların, Türkiye’nin yakın geçmişinde millete çok vakit ve nakit kaybettirdiğini vurgulayarak, “Kim ne veriyorsa benden beş fazlası” anlayışının geçmişte ülkeye çok ağır bedeller ödettiğini dile getirdi.
Sadece günü kurtarmak için verilen sonra unutulan sözlerin, hem ülkede hem de siyaset kurumunda çok büyük zararlara neden olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benden sonrası tufan” diyenlerin geride telafisi yıllar sürecek enkazlar bıraktığına dikkati çekti.
“TÜRKİYE, TARİHİNİN EN BÜYÜK ŞAHLANIŞINI BİZİMLE YAŞADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hesap kitap yapmadan, bol keseden vaat dağıtanların arkalarında tamiri imkânsız hasarlar bıraktığını kaydederek, şöyle konuştu: “AK Parti olarak, bu ucuz siyaset tarzını 2002’den beri hep elimizin tersiyle ittik. ‘Kendimiz bedel ödesek dahi millete ve ülkeye bedel ödettirmeyeceğiz.’ dedik. ‘Her şart altında Türkiye için en iyisini yapacağız, zor da olsa en doğru kararı alacağız.’ dedik. Hamdolsun bu duruşumuzdan da şimdiye kadar taviz vermedik. Şu noktaya özellikle dikkat etmenizi istiyorum, siyaset kurumuna güveni yeniden biz tesis ettik. Türkiye’nin asırlık sorunlarına çözüm yollarını biz geliştirdik. Birkaç milyar dolarlık operasyonlarla ekonomisi âdeta deprem geçiren bu ülkeyi küresel şoklara bile dirençli ve dayanıklı hâle biz getirdik. Ulaştırmada, konutta, enerjide, tarımda, çalışma hayatında, savunma sanayinde Türkiye, tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı. 22 yıl önce hayal dahi edilemeyen büyük dönüşümleri, büyük reformları ülkemizde biz gerçekleştirdik. Artık dünyada sözünün ağırlığı olan, itibarı artan, ay yıldızlı bayrağı başta komşuları olmak üzere tüm dünya için güven veren bir Türkiye var. Tüm bu söylediklerimi ve çok daha fazlasını hep yere sağlam basarak, adımlarımızı sağlam atarak yaptık.”
Bugün de aynı prensipler çerçevesinde hareket ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsi çıkarlarımızı değil, sadece ve sadece 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’nin menfaatini düşünüyoruz” dedi.
“Ekonomi programımızın temel gayesi, sabit gelirliler başta olmak üzere milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için evvelemirde enflasyon gibi hayat pahalılığının mazereti olarak kullanılan hususları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyon âdeta tüm kötülüklerin anası konumundadır. Açgözlü fırsatçıların ne enflasyon ne kur ne faiz ile izah edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları elbette bizim işimizi kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor. Serbest piyasa ekonomisini başıbozukluk olarak algılayan ve bunu alabildiğine istismar eden bir kesim var ama bunların da üstesinden geleceğiz. Esasen bu konuda en etkili yöntem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürünleri ve hizmetleri boykot etmeleridir. Satılmayan ürünün, kullanılmayan hizmetin, alıcısı olmayan mamulün fiyatının bir önemi de kalmayacaktır.”
Gelişmiş bazı ülkelerdeki tüketicilerin bunu bilinçli ve sistematik bir şekilde yaparak hükûmetlerine yardımcı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah bizde de bu kültür yavaş yavaş gelişecek ve oturacaktır. Devletin ilgili kurumları bir taraftan, tüketici diğer taraftan çift kanatlı bir mücadeleyle inşallah tamahkârlık meselesini hâl yoluna koyacağız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konut ile kira fiyatlarının, enflasyon artışında ve hayat pahalılığı algısının yerleşmesinde önemli rol oynadığını belirterek, 2024 yılında bu unsurların enflasyona etkisini asimetrik olarak gördüklerini söyledi.
“ÜLKEMİZDE BİR SOSYAL KONUT SEFERBERLİĞİ BAŞLATMAYI PLANLIYORUZ”
Bunun da önüne geçecek bir adım atmanın hazırlığı içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgelerindeki inşa faaliyetlerinin önemli oranda biteceği yaz aylarından itibaren, ülkemizde bir sosyal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz. Sabit ücretli vatandaşlarımızın satın alabileceği fiyatlarla üreteceğimiz konutları, 1+1 gibi… Bunlarla inşallah sabit gelirli vatandaşlarımızı da konut sahibi yapmanın adımlarını atacağız. Bilhassa yeni yuva kuran gençlerimize bunları tahsis edeceğiz. Böylece konut ve kira fiyatlarında oluşan balon, kendiliğinden sönmeye başlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal gaz ve elektrikte vatandaşlara sağladıkları destekleri, en fazla ihtiyaç duyanların daha fazla yararlanacağı adil modelle yeniden ele alacaklarını söyledi.
Akaryakıt fiyatlarının da enflasyon hedeflemesini bozmayacak seviyede kalmasına özen göstereceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, lüks ürünler dışında temel ihtiyaç maddelerinin vatandaşlara en uygun şekilde ulaştırılması için yeni mekanizmalar kuracaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah, enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Tabii bununla bir yere geliyorum. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025, bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu adımı atacağız. Bu bizim artık olmazsa olmazımız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerin en çok tartışılan konusunun 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücret rakamı olduğuna dikkati çekerek, “Hemen birileri çatladı, patladı. Kusura bakmasınlar, çatlasanız da patlasanız da biz atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız. Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen, açık konuşmak gerekirse bu bizim de evelallah içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan belki birilerine göre tutar değildir, ama rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturdu” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN REKABET GÜCÜNÜN KORUNMASI GEREKİYOR”
Belirlenen asgari ücret rakamının istihdam, enflasyon ve gelir arasında dengeyi gözeten bir rakam olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz asgari ücret, çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eden bir meblağdır. İşveren daha fazla vermek istiyorsa versin, onların önünü kesen yok. Bizler ‘Sen niye bu kadar verdin?’ demiyoruz. Biz tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksen, elini tutan, cebine müdahale eden yok” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ülkelerde saat ücreti şeklinde belirlenen bu rakamın Türkiye’de aylık maaş olarak uygulandığını belirterek, şöyle devam etti: “Bilhassa büyükşehirlerimizde yaşayan kardeşlerimizin kahir ekseriyeti, asgari ücretin üzerinde rakamlara çalışıyor. Şu anda 50 bin, 60 bin asgari ücret alan işçiler var. Bunlara müdahale ediliyor mu? Hayır. Ayrıca çalışanlarımız yol, yemek vesaire isimler altındaki ödemelerle birlikte fiilen çok daha yüksek ücret alıyor. Buna rağmen biz tüm hesaplarımızı asgari ücret alan bir kişinin hayatını rahatça idame ettirebilmesini temin edebilecek şekilde yapıyoruz. İstihdamda bir kayıp ve gerileme yaşanmasını da arzu etmiyoruz. Buna ilaveten Türkiye’nin rekabet gücünün korunması gerekiyor. Çünkü rekabet gücünde bir azalmanın veya istihdam kaybının faturasını sadece işçi ve işveren değil, millet olarak hepimiz öderiz. Asgari ücret meselesinin bu gerçekler ışığında değerlendirilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağına inanıyorum.”
“Bölgemizde ve dünyada olağanüstü gelişme olmazsa 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyon, haziran ayından beri istikrarlı şekilde düşüyor. İnşallah, bu düşüş 2025 yılında daha da hızlanacak. Şayet enflasyon oranında çok ciddi sapma olursa, tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız. İnancımız odur ki buna gerek kalmayacak. Ama biz enflasyonu daha da düşürerek, sadece asgari ücretlileri değil, milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz. Şunu da söylemek durumundayım. Özellikle son birkaç yılda ekonomi programımızı ve küresel rekabet gücümüzü riske atma pahasına asgari ücrette tarihimizin en yüksek artışlarına gittik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretin 2023 yılı temmuz-aralık döneminde 11 bin 402 lira olduğuna işaret ederek, “Yani o günkü kurla 438 dolara tekabül ediyor. 2024 yılı ocak ayında 17 bin 2 lira, yani o günkü kurla 575 oldu. 2025 yılı için 22 bin 104 liraya, döviz bazında 629 dolara yükseldi. Asgari ücreti, Asya ülkelerinin tamamından daha yükseğe çıkarmamıza ve döviz bazında neredeyse Avrupa seviyesine yaklaştırmamıza rağmen arzu ettiğimiz sonuca varamadık. Bunun temel sebebi ise yüksek enflasyon ve kimi alanlarda onu da aşan fırsatçılık ve fahiş fiyat artışlarıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun dizginledikten sonra bazı şeyleri daha rahat konuşma ve çözüme kavuşturma imkânına kavuşacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimizden sabır, metanet ve ekonomi programımıza güçlü destek istememizin sebebi işte budur. İnşallah 2025’i hedeflerimize uygun şekilde tamamlayarak son yıllardaki sıkıntılarımızı tarihe gömeceğiz. Eskiler, ‘Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz.’ der. Bugün bu fedakârlıkları yapacağız ki önümüzdeki yıllarda rahata kavuşabilelim. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve AK Parti’nin lideri olarak milletime, ülkeme, Bursa’mıza, teşkilatımıza güveniyorum. Rabb’im hepinizden razı olsun diyorum.”
BURSA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’nın tüm ihtişamıyla tekrar ayağa kalkması için güncel değerlerle son 22 yılda toplam 785 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.
Bu yatırımlara ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalette 6 milyar, eğitimde 60 milyar, gençlik ve sporda 7 milyar, sosyal yardımlarda 97 milyar, sağlıkta 23 milyar, çevre ve şehircilikte 124 milyar liralık hizmeti şehrimize kazandırdık. Ulaştırmada 230 milyar, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dâhil 60 milyar, sanayi ve teknolojide 3 milyar, enerjide kamu ve özel toplam 124 milyar, kültür ve turizmde 3 milyar, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 28 milyar lira yatırım yaptık” diye konuştu.
Bursa’da 2. devlet üniversitesi olarak Bursa Teknik Üniversitesini faaliyete aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43 bin seyirci kapasiteli stadyumla birlikte toplam 86 spor tesisi inşa ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentin en önemli markalarından Bursaspor’un bu yıl iyi gittiğini, hemen her maçını kapalı gişe oynayan takımın taraftarlarıyla muhteşem birliktelik yakaladığını dile getirerek, bu sayede namağlup şekilde birinci olarak ilk devreyi tamamlayan takımı ve taraftarlarını tebrik etti.
Bursa’ya toplamda 4 bin 149 yataklı 29 hastane dâhil, 93 sağlık tesisi kazandırdıklarından bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yatırım bedeli 2,5 milyar lira olan 10 sağlık tesisimizin yapımı, 18 sağlık tesisimizin ise ihale, proje ve arsa aşaması devam ediyor. TOKİ eliyle Bursa’da toplam 28 bin 119 konut projesini hayata geçirdik. Bu konutların 24 bin 196 adedini tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 3 bin 923 konutun ise yapımına devam ediyoruz. Bursa’da 11 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 7’sini tamamladık. Birinin yapımı, üçünün ise proje çalışmaları sürüyor.”
“ANKARA-BURSA VE İSTANBUL-BURSA ARASI SEYAHAT SÜRELERİ HIZLI TRENLE 2 SAAT 15 DAKİKA OLACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa’ya yapılan 200 kilometrelik bölünmüş yola 405 kilometre daha ekleyerek mesafeyi 605 kilometreye çıkardıklarını aktararak, şunları kaydetti: “Yenişehir-Bilecik, Orhangazi-İznik, Çalı-Keles il, Gemlik-Armutlu, Mudanya-Gemlik, Dursunbey-Tavşanlı, İnegöl-Domaniç yolu gibi 26 kara yolu projemizin çalışmalarına devam ediyoruz. Bandırma, Bursa, Yenişehir, Osmaneli hızlı tren hattının yapımı sürüyor. Osmaneli, Bursa kesimini 2026 sonu itibarıyla, Bandırma’ya ulaşan tüm hattı ise 2028 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Bu sayede Ankara-Bursa ve İstanbul-Bursa arası seyahat süreleri hızlı trenle 2 saat 15 dakika olacak. Toplam 6 kilometre uzunluğunda 4 istasyondan oluşan Bursa Emek Yüksek Hızlı Tren Şehir Hastanesi metro hattının yapımı sürüyor. Şehrimize sekiz yeni organize sanayi bölgesi, dört endüstri bölgesi, iki teknokent, 135 araştırma geliştirme merkezi ve 32 tasarım merkezi kurduk. Milletimiz bizimle olduğu müddetçe inşallah daha fazlasını yapacağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. AK Parti Bursa il kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nin ardından Bursa Valiliğini ziyaret ederek, Vali Erol Ayyıldız’dan kentteki çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.