Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Tarihimizin en yüksek rakamı olan 31,2 milyonluk istihdamla ekonomi programımızın başarısını ispatladık. İhracatta 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Geçmiş yılbaşlarından farklı olarak bu yıl sadece yeni bir seneye girmekle kalmadık. Cumhuriyetimizin ilk asrını tamamlayıp yeni yüzyılına girdiğimiz kritik bir yıl dönümünün coşkusunu da yaşadık.
Her konuşmamızda, her çalışmamızda, her adımımızda heyecanla ifade ettiğimiz 2023’e kavuştuk. Millî mücadeleyi zafere ulaştırıp bin yıllık vatanımız Anadolu’daki yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmamızın üzerinden geçen bir asırda acı tatlı pek çok tecrübe edindik. Kimi dönemleri yaşanan zulümlerin, baskıların, acıların, dökülen gözyaşlarının burukluğuyla; kimi dönemleri de güçlenen umutlarımızla, bilenen azmimizle, artan cesaretimizle hatırladık.
Sadece 20 yılımızda yaşadıklarımız dahi vatanımızdaki bin yıllık, son devletimizdeki bir asırlık serencamımızın özeti gibidir. Biz de Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının müjdecisi 2023’ü Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla karşılamak için aylar öncesinden hazırlıklara başladık. Bilhassa son dönemde ülkemizin önünde içeride ve dışarıda çözülmemiş hiçbir mesele bırakmama azmimizin gerisinde Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapma gayesi vardır.
Her Kabine Toplantımızın yazılı olmayan ilk gündem maddesi, her faaliyetimizin adı konulmamış amacı, gönül ve zihin dünyamızın yegâne meşgale konusu budur. Son Kabine Toplantımızdan bugüne gerçekleştirdiğimiz her çalışma da bu hedefe yöneliktir.
Geçtiğimiz yıl son Kabine Toplantısı’nın ardından 28 Aralık’ta yeni emeklilik düzenlemesinin müjdesini kamuoyumuzla paylaştık. Emeklilikte yaşa takılanlar olarak bilinen, milyonlarca vatandaşımızın uzun yıllardır dile getirilen sorunlarını herhangi bir sınırlamaya gitmeksizin çözüme kavuşturacak çalışmayı yakında Meclisimizin takdirine sunuyoruz.
Aynı gün TÜBA ve TÜBİTAK ödül törenleri vesilesiyle bilim insanlarımızla bir araya geldik. Gençlerimizin istihdamına katkı sağlamak amacıyla altı bakanlığımızın ortak çalışmasıyla başlattığımız 1 milyon yazılımcı projemizin ilk etabını 29 Aralık’ta hedefinin üzerinde bir gerçekleşmeyle tamamladık. Hâlen devam eden ilgi sebebiyle programları daha da güçlendirerek bu projeyi sürdürme kararı aldık.
“DAHA BÜYÜK BAŞARILARIN MÜJDESİNİ MİLLETİMİZE VERECEĞİZ”
Yılın son cuma gününde Türkiye İlahiyatlar Derneği’nin gençlik buluşmasında ülkemizin dört bir yanından kardeşlerimizle hasbihal etme imkânı bulduk. Yeni yılın ilk iş gününü anlamına uygun şekilde 2022 ihracat rakamlarını açıkladığımız bir törenle karşıladık. Tarihimizin en yüksek ihracat rakamı olan 254,2 milyar dolarlık başarı için tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi, ihracatçılarımızı tekrar tebrik ediyorum. Son 20 yılda 7 kat artırdığımız ihracatımızda geldiğimiz seviyeyi önemsiyor, ama yeterli bulmuyoruz. Bunun için önümüzdeki dönemde yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme hedefimize daha sıkı sarılacak, daha çok çalışacak, inşallah daha büyük başarıların müjdesini milletimize vereceğiz.
Salı günü sözleşmeliden kadroya geçen kardeşlerimizle buluşmamızda yeni yılın memur ve emekli maaş artışlarının ilk etabını da açıkladık. Yüzde 25 olarak açıkladığımız bu artış içimize sinmediği için ilgili bakanlarımıza başka alanlardan fedakârlık yaparak bu oranı artırma yönünde çalışmalarını süratle neticelendirme talimatı verdik. Çarşamba günkü meclis grubu toplantımızda memur ve emekli maaş artış oranını yüzde 30’a yükselttiğimizin müjdesini milletimize duyurduk.
Aynı günün akşamında Anadolu Medya Ödülleri vesilesiyle medyamızın kıymetli temsilcileriyle bir araya geldik. Cuma günü Ziraat Bankamızın tarım kesimine yönelik çalışmalarını değerlendirdiğimiz ve yeni kredi imkânlarının haberini paylaştığımız bir programda çiftçilerimizle buluştuk.
Cumartesi günü Antalya’da Kumluca ve Manavgat’ı da içeren bir dizi programa katılarak hem Antalyalı kardeşlerimizle hasret giderdik hem de yangın ve sel afetleri sonrasında kendilerine geçmiş olsun dileklerimizi tekrar ilettik. Ve Antalya’daki toplu açılış, bunun yanında mitingimizde resmî rakam 90 bin kişinin katıldığı bir buluşmayı yaptık. Ardından Kumluca’da 13 bin kişinin katıldığı, tabii cadde kenarlarını falan söylemiyorum, onlarla bir arada olduk. Ve daha sonra Manavgat’a geçtik. Orada da 10 bini aşkın vatandaşımızla bir arada olduk. Kumluca’da selden zarar gören vatandaşlarımızın verdiğimiz desteklerle hızla tekrar toparlandıklarını görmekten memnun olduk. Manavgat’ta yangında zarar gören köy evlerinin, 900 civarında ev, ama bunların 450’sini teslim ettik. Hamdolsun anahtar teslim töreninde devletimizin gücüne ve kabiliyetine vatandaşlarımızla birlikte bir kez daha şahitlik ettik. Gerçekten hem yanan konutların yerine yapılan yeni evlerle hem ağaçlandırma çalışmalarıyla ülkece ne kadar gurur duysak azdır.
Aynı günün akşamında kadınlarımızla, rahmetli Menderes’in yadigârı eski dokuma fabrikasının Kepez Belediyemiz tarafından müzeye dönüştürülmüş yerinde güzel bir buluşma gerçekleştirdik. Yaklaşık 700 civarında kadınımızla bir arada olduğumuz bu toplantıda coşku, heyecan, müzik, buluşma, hepsi bir aradaydı.
Pazar günü de gençlerimizin coşkusuna ortak olduğumuz bir programla haftayı Volkswagen Arena’da, bu salonda bir araya geldik. Yaklaşık orada da 10 bin gencin bir araya geldiği, orada da yine aynı şekilde müzik, öbür tarafta şiirler, konuşmalar, hep bir arada bir coşku vardı, bir heyecan vardı. Haftayı bu şekilde tamamladık.
Bu sabah, Sakarya Arifiye’den yola çıktık ve Arifiye’de yeni nesil Fırtına obüslerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim törenine katıldık. Tabii bu Fırtına obüsleri düşmana korku, dosta güven. Bu vesileyle Arifiye’de üretilen Altay tankını ve zırhlı personel taşıyıcılarını da inceleme imkânı bulduk. Hatırlarsanız, Arifiye Fabrikası; bir dönem muhalefetin satıldı, kapatıldı diye diline doladığı, bin bir yalan ve iftirayı ardı ardına sıraladığı yerdir. Satıldı denilen, kapatıldı denilen fabrikanın ülkemize ve ordumuza yaptığı hizmetleri görünce umarız bu yalanları söyleyenlerin yüzleri birazcık da olsa kızarmıştır. Yarın esnaflarımızla bir araya geliyoruz.
Çarşamba günü uluslararası ombudsmanlık, perşembe günü Bilim Teknoloji Kurulu toplantılarına katılıyoruz. Cuma günü İstanbul’da, bu da çok önemli, yani bütün muhalefeti oraya davet ediyorum; meşhur Rami Kışlamız var ya, Rami Kışlamızı nasıl burada Millet Kütüphanemiz varsa, İstanbul’umuzda da inşallah Rami Kışlamız İstanbul’un Millet Kütüphanesi olacak. İstanbul’un en büyük ve Avrupa’nın sayılı kütüphanelerinden birinin açılışını yapıyoruz ve mimarisiyle orada tarih yeniden inşallah ayağa kalkıyor. Bu konuda Kültür Turizm Bakanıma ve bu çalışmayı yürüten tüm mimar, mühendis arkadaşlarımıza, yüklenici firmaya çok teşekkür ediyorum. Zira o kışlanın içinde esnaflık yaptım. Gıda sektöründe çalıştığım zaman Rami Kışlası aynı zamanda gıda sektöründe Unkapanı’ndan oraya taşındığımız bir yerdi. Tabii oradan da onları farklı bir yere taşıyana kadar akla karayı seçtik, ama sonunda bu oldu. Bitmedi işimiz. Cumartesi günü de inşallah Muğlalı kardeşlerimizle hasret gidereceğiz. Ülkemizi 81 vilayetiyle geliştirme, büyütme, kalkındırma çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz.
“OTOYOL VE KÖPRÜ HİZMETLERİNİN FİYATLARINDA YIL BOYU HERHANGİ BİR ARTIŞA GİDİLMEYECEK”
Bu vesileyle bir de müjde vermek istiyorum. Heyecanlanmayın, artık bu AK Parti iktidarının biliyorsunuz sürekli milletimize olan müjdeleridir. Otoyol ve köprü hizmetlerinin fiyatlarında yıl boyu herhangi bir artışa gidilmeyecektir. Bilindiği gibi büyük bölümü kamu-özel ortaklığı modeliyle hayata geçen ulaştırma projelerimiz daha plan ve yatırım aşamasındayken birileri tarafından yalanla, iftirayla, çamur atılarak engellenmeye çalışıldı. Hâlbuki bu model sayesinde kamu bütçesine yük getirmeden pek çok projeyi hızla hayata geçirme imkânı bulduk. Garanti seviyelerine ulaşma aşamasına kadar katkı verdiğimiz projelerimizin hemen hepsi artık Hazinemiz için önemli birer gelir kaynağına dönüşüyor. Yatırıma, üretime, turizme, çevreye yaptıkları katkıyla birlikte hesapladığımızda millî gelirimize yaklaşık Osmangazi Köprüsü’nün 10 milyar dolar, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun 29 milyar dolar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 5 milyar dolar, Avrasya Tüneli’nin 7 milyar dolar, İstanbul Havalimanı’nın 80 milyar dolar katkısı olmuştur. Diğer projelerimizin her biri de bölgelerine ve ülkemize ciddi tasarruf sağlamaya, ekonomik değer üretmeye, insanımızın hayatını kolaylaştırmaya devam etmektedir.
Bugün eğer Türkiye Yüzyılı’nı konuşuyorsak gerisindeki en önemli güç kaynaklarımızdan biri de 200 milyar doları bulan yatırımla ülkemizin ulaştırma altyapısı sorununu çözmüş olmamızdır. Kamu-özel ortaklığı yatırımlarında önümüzdeki yıl dengeyi sağlayacak, 2025’ten itibaren çok daha büyük kazançları ülkemizin hanesine yazacağız. Milletten aldığımızı yine milletin emrine sunma ilkesiyle 2023’te otoyol ve köprü ücretlerini artırmama kararını sizlerle paylaşıyoruz; hayırlı olsun.
Aziz milletim; son Kabine ve Grup Toplantılarımızda bakanlıklarımızın 2022 yılı faaliyetleri ve 2023 programlarını özetle de olsa sizlere takdim etmiştik. Ne kadar özetlersek özetleyelim, tek programda bitiremediğimiz bu değerlendirmeyi inşallah bugün tamamlıyoruz.
“SOSYAL GÜVENLİK ŞEMSİYEMİZİ GENİŞLETECEK PROJELERİ HAYATA GEÇİRMEYİ SÜRDÜRDÜK”
Geçtiğimiz yıl çalışmada devlet, işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla yürütülen asgari ücret tespit çalışmalarında yılbaşında 4 bin 253 lira, temmuz ayında 5 bin 500 lira rakamlarını belirledik. Bu yıl 8 bin 507 lira olarak uygulayacağımız asgari ücretin hem çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyecek hem istihdamı koruyacak bir seviyede sürmesini sağlamakta kararlıyız.
Geçtiğimiz günlerde daha önce gelir ve damga vergilerinden muaf tuttuğumuz asgari ücret desteğini 400 liraya yükselterek bu doğrultuda önemli bir adım daha attık. Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin uzun süredir beklediği ek gösterge düzenlemesini hakkaniyete uygun şekilde hayata geçirecek düzenlemeyi Meclise sunduk.
Madencilik sektöründeki iş sağlığı ve güvenliğini geliştirmeye yönelik bir program kapsamında 10 bin madencinin sağlık gözetimini yaptık. Sahalara teknik rehberlik hizmeti verdik.
İş arayan vatandaşlarımızı işverenlerle buluşturan İŞKUR’umuzla 17 bini kamuda olmak üzere 1,4 milyon vatandaşımızın istihdamına aracılık ettik. Mesleki deneyimi olmayan vatandaşlarımızı istihdama dâhil etmek için düzenlediğimiz iş başı eğitim programlarından 151 bin kişi yararlandı. İşsizlik sigortasından 760 bin vatandaşımızı 8,9 milyar lira kaynakla destekledik. Toplum yararına çalışma programlarıyla 111 bine yakın vatandaşımızın kamu hizmetlerinde değerlendirilmesini sağladık.
Ülkemizin neredeyse tamamını kapsayan sosyal güvenlik şemsiyemizi daha da genişletecek projeleri hayata geçirmeyi sürdürdük. Emeklilikten sigorta işlemlerine kadar tüm süreçlerde elektronik devlet hizmetlerini etkin şekilde kullanılmasını temin ettik.
“YENİ ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİMİZİ HAZIRLIYORUZ”
Kronik hastalık ilaç raporlarının süresini en son 30 Haziran 2023’e kadar uzatarak bu durumdaki vatandaşlarımıza ve yakınlarına kolaylık sağladık. Bu yıl çalışmada ülkemizin değişen ihtiyaçlarına ve küresel gelişmelere uygun şekilde yeni ulusal istihdam stratejimizi hazırlıyoruz. Dezavantajlı grupların istihdamını sürdürülebilir kılacak yaklaşımlar geliştiriyoruz.
Gençlerimiz başta olmak üzere iş gücümüzün niteliklerini piyasanın ihtiyaçlarıyla bütünleştirecek programları yaygınlaştırıyoruz. Yükümlülüklerini titizlikle yerine getiren işverenleri beyaz bayrak sistemiyle örnek gösterecek bir çalışma yapıyoruz.
Aktif iş gücü piyasası programlarını genişleterek mesleki eğitimi ve iş başı eğitimini destekliyoruz. Ek gösterge ve emeklilikte yaş düzenlemesi işlemlerini süratle tamamlayarak çalışanlarımızı bir an öce haklarına kavuşturuyoruz. Elektronik devlet üzerinden yapılan işlemleri sadeleştiriyor ve arttırıyoruz.
“KÜLTÜR YOLU FESTİVALLERİNİ ANADOLU’YA YAYARAK SÜRDÜRÜYORUZ”
Geçtiğimiz yıl kültür ve turizmde UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne en çok değer kaydettiren üçüncü ülke biz olduk. Yurt dışındaki bin 120 adet kültür varlığımızın ülkemize iadesini temin ettik. Arkeolojik kazılarla müzelerimize 10 bin 500 eser daha kazandırdık.
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı hazırlıları kapsamında Ankara’daki pek çok sembolik yapının restorasyonunu tamamladık. Ecdada Vefa, Sanatı İhya Projesi kapsamında İstanbul’da 52 türbenin restorasyonunu gerçekleştirdik. Ülke içinde 117 ve yurt dışında üç vakıf eserin restorasyonunu bitirdik. Türk dünyası kültür başkenti ilan edilen Bursa’daki müzelerimizi yeniledik. Kütüphanelerimizden 62’sini daha yenileyerek hizmete açtık. Alışveriş merkezleri, garlar, cezaevleri gibi kalabalık mekânlarda kurduğumuz yeni kütüphaneleri hizmete sunduk. Halk kütüphanelerimizden 82’sini daha millet kıraathanesi formatına dönüştürdük.
Sinemaya Gitmeyen Çocuk Kalmasın Projesi ile 1 milyon evladımızı sinemayla tanıştırdık. Özel tiyatroları 42 milyon lira, sinema sektörünü 200 milyon lira, telif haklarıyla ilgili kültür-sanat faaliyetlerini toplam 510 milyon lira kaynakla destekledik. Devlet opera ve balemiz, temsiller ve turnelerle 238 bin seyirciye ulaştı. Tarihî alanlarımızdaki çalışmaları dünyada bir rekor olan 700 noktada sürdürerek düzenlemesi biten yerleri ziyarete açtık.
Milletimizden büyük ilgi gören Kültür Yolu Festivallerini İstanbul Beyoğlu, Ankara Başkent, Çanakkale Troya, Diyarbakır Sur, Konya Mistik olarak beş şehirde 7 yedi defa gerçekleştirdik. Toplamda 4 bin etkinliğin 33 milyon vatandaşımızla buluştuğu Kültür Yolu Festivallerini Anadolu’ya yayarak sürdürüyoruz.
Turizm sektöründe 51 milyonun üzerinde turist ve 46 milyar dolara yakın turizm geliriyle dünyada üçüncü sıraya çıkma hedefini yakaladık. Turizm sektörünün nitelikli personel ihtiyacını karşılamak için okullarımızla otellerimizi eşleştiren projeyi yaygınlaştırarak üç dilde eğitime geçtik. Güvenli turizm programıyla 12 bin 200’ü aşkın tesis ve aracı sertifikalarını vererek resmiyette güçlü hâle getirdik.
İstanbul’un dünyaca ünlü Michelin rehberine dahi olmasını temin ettik. İnşallah ilerleyen tarihlerde Muğla, İzmir ve Antalya’nın da bu rehberde yer almasını sağlayacağız. TİKA vasıtasıyla 100’ün üzerinde ülkede bin 300’e yakın kalkınma projesi gerçekleştirdik.
Yurt dışında restore ettiğimiz kültür varlığı sayımızı 140’a çıkardık. Türkiye Bursları ile 171 ülkeden 5 bin öğrencinin ülkemizde yükseköğrenim görmesini temin ettik. Bu yıl kültür ve turizmde başlattığımız çalışmaları katlayarak ülkemizin marka değerini güçlendirmeyi sürdüreceğiz.
İstanbul’daki Tarihî Tapu Binası’ndan Diyarbakır Cezaevi’ne, Kız Kulesi’ne kadar söz verdiğimiz pek çok projeyi milletimizin hizmetine sunacağız. Yurt dışında Moğolistan’dan Kerkük’e ecdat mirası eserlerimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Turizmde 60 milyon turist, 56 milyar dolar turizm hedefiyle sezona başlıyoruz.
Kültür Yolu Festivallerimizi Adana, İzmir, Erzurum, Gaziantep ve Trabzon’a da yayarak sayısını 10’a çıkartıyoruz. Bundan sonra da her yıl beş yeni şehrimizi ilave ederek festivallerimizi yaygınlaştırmayı sürdüreceğiz.
“SOSYAL HİZMET YELPAZEMİZİ OLABİLDİĞİ KADAR GENİŞLETEREK GÖSTERMENİN GAYRETİ İÇİNDE OLDUK”
Aziz milletim; geçtiğimiz yıl aile ve sosyal hizmetlerde engellilerden yaşlılara, çocuklardan kadınlara her kesimi destekleyerek ülkemizde hiçbir bireyin kendini kimsesiz hissetmemesi için çalıştık. Eskilerin bir sözü var, ‘Ne zaman zemheri ayazında bacası tütmeyen bir ev görsem, bilirim ki ya evde kimse yoktur ya da evdekilerin kimsesi yoktur.’ Evet, biz devletin kimsesizlerin kimsesi olduğu gerçeğini sosyal hizmet yelpazemizi olabildiği kadar genişleterek göstermenin gayreti içinde olduk. Bu amaçla, diğer kurumlarımızla birlikte 2022 yılında yaptığımız sosyal yardım harcamalarının toplam tutarı 578 milyar lirayı buldu.
Son olarak elektrik yardımının kapsamını genişleterek 2,8 milyon haneye elektrik yardımı başlattık. Yakacak yardımına doğal gazı da ilave ederek vatandaşlarımıza şu kış kıyamette ilave destek verdik. Aile sosyal destek programı kapsamında 1,6 milyon haneye, toplamda da 4,1 milyon haneye ulaşarak vatandaşlarımızın dertlerini, sıkıntılarını, verilen hizmetlerin etkisini yerinde gördük. Çalışmalarımızı daha etkin şekilde yürütmek için yeniden yapılandırdığımız sosyal hizmet merkezlerimizin sayısını 397’ye çıkardık.
“MEVCUT KAYNAKLARIMIZLA DAHA ÇOK VATANDAŞIMIZA ULAŞABİLECEĞİMİZ MODELLERİ DEVREYE ALACAĞIZ”
Eğitim ailede başlar anlayışıyla, 3,3 milyon kişiye iletişimden hukuka, medyadan sağlığa kadar geniş bir yelpazede eğitim verdik. Aile danışmanlığı hizmetlerimiz kapsamında 95 bin başvuru sahibine destek sağladık. Evlilik öncesi eğitim programlarımızla 300 bin gencimize ulaştık.
Afetlerde vatandaşlarımızın yanında yer alarak 75 binin üzerinde kişiye psikososyal destek hizmeti sunduk. Yeşilay ile iş birliği içinde 1,1 milyon kişiye bağımlılıkla mücadele farkındalık eğitimi verdik. Risk altındaki çocuklarımızı 46 bini aşkın izlemeyle takip altında tuttuk.
Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuk sayımızı 8 bin 900’ün üzerinde, evlat verilen çocuğumuzun sayısını 19 bine çıkardık. Yaklaşık 154 bin çocuğumuza kendi ailesinin yanında sosyal ve ekonomik destek hizmeti verdik. Kamuda görev yapan koruma altındaki çocuk sayısını 59 binin üzerine çıkardık. Özel sektörde işe yerleştirilen koruma altındaki çocuk sayısını 10 bine yaklaştırdık. Evde bakım yardımı alan engelli sayımız 565 binin üzerine çıktı.
Engelsiz gündüz bakımevlerinin sayısını 130’a, yaşlı gündüz bakım evlerinin sayısını 138’e yükselttik. Ülke genelinde 104 yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezinde 7 binin üzerinde engelliye ücretsiz, 168 huzur evinde 14 binin üzerinde yaşlıya ücretsiz veya çok düşük ücretli bakım hizmeti veriyoruz.
Engelli istihdamı kapsamında kamuya atananların sayısı 65 bin 700’e yaklaştı. Kadına şiddete karşı mücadelemizi tavizsiz olarak sürdürürken, kadın konuk evlerinde kadın ve çocuk 64 binden fazla mağdura hizmet verdik. Şehit yakınları ve gazilerimizin her meselesinde yanlarında olduk. Bu yıl aile ve sosyal hizmetlerde mevcut programlarımıza ilave olarak eşi vefat etmiş kadınlarımız ve Roman vatandaşlarımız gibi ihtiyaç sahibi kesimler için sosyal konut yardımı projesi başlatacağız.
Koruyucu, önleyici sosyal yardım kalkanıyla yoksulluk sınırına yakın ailelerimizin yanında yer alacağız. Mevcut kaynaklarımızla daha çok vatandaşlarımıza ulaşabileceğimiz modelleri devreye alacağız. Avrupa’dan Suriye’ye kadar sınırlarımız dışındaki tüm etki alanlarımızdaki vatandaşlarımız ile kardeşlerimize ilave rehberlik ve destek hizmetleri vereceğiz. Aileleri yanında destek verdiğimiz çocuk sayısını 180 bine çıkarıyoruz. Yaşlı ve engellilere yönelik 17 yeni merkezi daha faaliyet geçiriyoruz.
Toplumun yaş ortalamasının yükseldiğini dikkate alarak bakım güvence sistemi oluşturmaya yönelik bir çalışma başlatıyoruz. Kadınlarımızı hayatın her alanında destekleyecek yeni projeleri devreye alıyoruz.
“KÜRESEL VE BÖLGESEL GÜNDEMİ ÜLKEMİZİN MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA YÖNETTİK”
Geçtiğimiz yıl dışişlerinde Türk diplomasinin geldiği seviyenin, etkinliğin, itibarın ve krizlerin çözümündeki anahtar rolünün teyit edildiği bir dönemi geride bıraktık. Aktif, çok boyutlu, girişimci ve insani dış politika anlayışımızla küresel ve bölgesel gündemi ülkemizin menfaatleri doğrultusunda yönettik.
Yıl boyunca devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde toplam 200 telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Balkanlar’a 37 devlet ve hükûmet başkanını ülkemizde misafir ettik. Çok taraflı toplantılara katılmak, çalışma ve resmî ziyaret düzenlemek amacıyla 27 ülkeye seyahat ettik. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 8. Zirvesi’ne ev sahipliği yaptık. Farklı seviyelerde toplam 275 ikili görüşme ve kabul gerçekleştirdik.
“YAKLAŞIK 17 MİLYON TON TAHILIN DÜNYA PİYASALARINA ULAŞMASINI SAĞLADIK”
Rusya-Ukrayna arasındaki krizin sonlandırılması ve soruna diplomatik çözüm bulunması için tüm imkânlarımızı seferber ettik. Montrö Sözleşmesi’ni titizlikle uygulamak suretiyle gerilimin Karadeniz’e yayılarak daha da tırmanmasının önüne geçtik. Arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık çabalarımız sayesinde tarafları Antalya’da, İstanbul’da bir araya getirdik.
İstanbul Tahıl Mutabakatı’nı hayata geçirerek bugüne kadar yaklaşık 17 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaşmasını sağladık.
Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır ile ilişkilerimize karşılıklı temaslarla yeniden ivme kazandırdık. Azerbaycan’la ilişkilerimiz ve iş birliğimiz tarihimizin en üst mertebesine ulaştı. İnsani diplomasi alanında Pakistan’da meydana gelen sel felaketleri sonrasında 15 uçak ve 13 tren yardım malzemesi gönderdik. Afganistan’a 7 bin 200 tondan fazla yardım malzemesi taşıyan altı iyilik treni ulaştırdık.
“KÜRESEL VE BÖLGESEL MESELELERDEKİ OLUMLU KATKILARIMIZI ARTIRARAK SÜRDÜRECEĞİZ”
Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında Afrika’daki kardeşlerimize 4,5 milyon doz aşı hibe ettik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye Devletleri Teşkilatı’na anayasal ismiyle gözlemci üye olarak kabulünü önemli bir diplomatik başarı olarak kayıtlarımıza geçirdik. Bosna Hersek’teki siyasi tıkanıklığı çözmek ve Kosova-Sırbistan ilişkilerindeki gerilimleri yatıştırmak için girişimlerimizi sürdürdük.
Madrid’de imzalanan üçlü muhtırayla İsveç ve Finlandiya, terörle mücadele ve savunma sanayi alanındaki beklentilerimizi karşılamayı taahhüt ettiler. Afrika’da büyükelçilik sayımız 44’e, Latin Amerika ve Karayipler Bölgesi’ndeki diplomatik misyon sayımız 19’a ulaştı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mart’ın İslamofobiyle Mücadele Uluslararası Günü olarak kabul edilmesine katkı sağladık. Balkanlar’dan Uygur Türklerine, Kırım Tatarlarından Irak ve Suriye Türkmenlerine, Batı Trakya’dan Ahıska Türklerine tüm soydaşlarımızın, kardeşlerimizin yanında yer aldık.
Bu yıl dışişlerinde Cumhuriyetimizin ilk asrıyla birlikte Hariciye Teşkilatımızın temellerinin atılmasının 500. yılını idrak edeceğiz. Küresel ve bölgesel meselelerdeki olumlu katkılarımızı artırarak sürdürecek, barış ve iş birliği kapılarını sonuna kadar zorlayacağız. Ülkemizi küresel diplomasinin merkezi yapacak gayretlerimizi Antalya Diplomasi Forum’u gibi vesilelerle artıracağız.
Bu vesileyle, Brezilya’da son günlerde yaşanan hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü ve endişeyi de dile getirmek istiyorum. Yapılan seçimlerde meşru olarak devlet başkanlığı görevini üstlenen Sayın Lula’ya yönelik şiddet hadiselerini kınıyoruz. Ulusal Meclisin, Devlet Başkanlığı Sarayının ve Yüksek Mahkeme Binasının basılmasına kadar varan bu eylemlerin demokraside yeri olmadığına inanıyoruz. Brezilya Devlet Başkanı Sayın Lula’ya desteğimizi ve Brezilya halkının iradesine saygımızı buradan tekrar ifade ediyoruz.
“MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMEDİK”
Aziz milletim; geçtiğimiz yıl ekonomide küresel krizlerin devam eden yıkıcı etkilerine rağmen, ilk 3 çeyrekte yüzde 6,2 oranıyla güçlü ve dengeli büyümeyi sürdürdük. İnşallah yıl büyümesini de OECD ve G-20 ülkeleri arasında ilk sıralarda tamamlayacağız.
Tarihimizin en yüksek rakamı olan 31,2 milyonluk istihdamla ekonomi programımızın başarısını ispatladık. İhracatta 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık.
Güçlü ihracat ve turizm performansımıza rağmen, emtia fiyatlarındaki aşırı artışlar sebebiyle cari açığımızda yaşanan artışının farkındayız. Kendi enerji kaynaklarımızı harekete geçirerek bu süreci tersine çevirecek adımları atıyoruz. En ciddi sıkıntımız olan enflasyonu yıllık yüzde 64,27’yle geride bıraktık. Önümüzdeki aylarda bu oranın giderek daha aşağıya indiğini hep birlikte göreceğiz.
Hükûmetlerimizin alametifarikası olan mali disiplinden taviz vermedik. Bütçe içindeki faiz harcamalarının oranını 3 puan daha aşağıya çekerek milletimize diğer alanlarda daha çok hizmet verebileceğimiz kaynak oluşturduk. Vatandaşlarımızı enflasyondan korumak için uyguladığımız tüm vergi indirimlerine, sübvansiyonlara, ilave desteklere, bütün bunlara rağmen bütçe açığının millî gelire oranını öngördüğümüz seviyenin altında tutabiliyoruz.
Kamu borç stokunun millî gelire oranı Japonya’da yüzde 264, Amerika’da yüzde 122, avro bölgesinde yüzde 93 seviyesindeyken, ülkemizde yüzde 35. Yıl içinde ücretliler için yaptığımız yüksek oranlı iyileştirmelerin bir kısmını vergi indirimleri ve destek ödemeleriyle Hazinemiz karşıladı. Bu kapsamda sadece vazgeçtiğimiz vergi tutarı 279 milyar liradır.
Elektrikte mesken tüketiminde ortalama yüzde 60, doğal gazda yüzde 80 sübvansiyon yaparak yaklaşık 400 milyar liralık meblağın vatandaşımızın cebinden çıkmasını önledik. İcra sorunlarını çözüme kavuşturmak için 5 milyona yakın ailenin 2 bin liraya kadar, 1 milyon vatandaşımızın da varlık yönetim şirketlerine olan 2 bin 500 liraya kadar borcunu Hazine olarak üstlendik. Hem kayıt dışı ekonomiyle hem fahiş fiyat artışlarıyla mücadele için 1 milyonun üzerinde denetim ve inceleme yaptık. Ayrıca 1 milyonun üzerinde mükellefin mali tablolarını ve vergi harcamalarını risk analizine tabi tuttuk.
Tarım kesimini güçlendirmek için Hazinemizden ilave destekler aktardık. İç borçlanma maliyetini faizlerde yaptığımız indirimler sayesinde yüzde 25,6 seviyesinden yüzde 10,7 seviyesine düşürdük ve vade ortalamasını 70 aya çıkardık.
Küresel finans sistemindeki sıkıntılara rağmen dış borçlanmada da Sukuk gibi yöntemlerle avantajlı hâle geldik. Bireysel emeklilik sistemini tabana yaymak amacıyla devlet katkısını yüzde 30’a yükselttik, fon seçeneklerini artırdık, 18 yaşından küçükleri de dâhil ettik.
KOBİ’lere verdiğimiz desteğin en somut örneği, kullanılan kredilerin hacminin 4 katına çıkmasıdır. Sanayi ve turizm yatırımlarını düşük faizli krediyle teşvik ettik. Hazine destekli kefalet sistemiyle 116 milyar liraya yakın ilave kredi imkânı oluşturduk.
“ENFLASYONDA YÜZDE 20’Lİ RAKAMLARI YAKALAYACAĞIMIZ BİR PROGRAM UYGULAYACAĞIZ”
İhracat kazançlarıyla sanayicilerin üretim faaliyet kazançlarına uygulanan Kurumlar Vergisi oranını yüzde 1’i indirerek ihracata ve üretime destek sağladık. Elektrikli taşıt araçlarının geliştirilmesi için alınan mühendislik hizmetlerine KDV istisnası getirdik. Yaklaşık 2 milyon mudinin 1,37 trilyon lirayla yer aldığı kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarıyla yatırımcıların kendi paramıza dönüşünü temin ettik. Altın tasarruf sistemiyle vatandaşlarımıza ek gelirle altınlarını güvende tutma imkânı getirdik.
Bünyesindeki şirketlerin değeri 6,2 trilyon lirayı bulan Borsa İstanbul, muhalefetin art niyetli spekülatif çabalarına rağmen uluslararası düzeyde en yüksek değer artışı sağlayan piyasalar arasına girdi. Bu yıl ekonomide yıllık ortalama 1 milyon istihdam artışıyla yolumuza devam edeceğiz.
Küresel ticaretten aldığımız payı daha da artırarak ihracatımızı katlayarak yükselteceğiz. Özellikle cari fazla hedefimize ulaşmak için enerji başta olmak üzere her alandaki imkânlarımızı kullanacağız. Enflasyonda yüzde 20’li rakamları yakalayacağımız bir program uygulayacağız. Kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarını yılsonuna kadar uzatıyoruz.
“TÜM KESİMLERİ FİNANSAL OLARAK DESTEKLEYECEĞİZ”
KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz, ihracatçılarımız, turizmcilerimiz, çiftçilerimiz dâhil tüm kesimleri finansal olarak destekleyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde ilan ettiğimiz 200 milyar lira kefalet hacimli kredi imkânı bu adımlardan sadece biridir.
Her kesimden vatandaşımızı konut sahibi yapmak için uygun maliyetli ve vadeli kredi imkânlarını sunmaya devam edeceğiz. Ülkemizin vizyon projesi Togg’u desteklemek için gerekirse kamu alım garantisi vereceğiz.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun sürdürülebilirlik, kalkınma ve istikrar başlıklarında özetlediğimiz hedefler doğrultusunda ülkemizi refaha, milletimizi gelir dağılımında adalete kavuşturacak politikalar uygulayacağız. Millî gelirimizdeki her artışı 85 milyonun tamamına yansıtacak bir ekonomi yönetimiyle ülkemizi Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına hazırlayacağız.
Aziz milletim; böylece 2022 hizmetleri ve 2023 programlarımızla ilgili değerlendirmemizi sona erdirmiş bulunuyoruz. Her günü eser ve hizmet siyasetiyle geçen bir hükûmet olarak ülkemizi yeni yatırımlarla, yeni politikalarla, yeni projelerle büyütmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğimizin altını tekrar çizmek istiyorum. Ve hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı, ‘terörsüz Türkiye’ hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağız. Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu, her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hayri Gür Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Trabzon 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına Trabzon’da olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin Trabzon’a, Türkiye’ye, millete ve demokrasiye hayırlar getirmesini temenni etti.
“SON NEFESİMİZE KADAR TRABZON’A HİZMET EDECEĞİZ”
Kongrede görevini devredenlere teşekkür eden, bayrağı devralanlara muvaffakiyetler dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Konuşmamın hemen başında Trabzon’a olan şükran borcumuzu ödemek arzusundayım. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden önce 17 Şubat tarihinde şehrimize gelmiş ve Meydan Parkı’nda mitingimizi gerçekleştirmiştik. Mitingde Trabzon’dan Cumhur İttifakı’nın adaylarına destek istemiştim. Trabzon tercihini bir kez daha Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullanarak, bize verdiği sözü tuttu. Ahdinize sadık kaldınız. Size olan güvenimizi boşa çıkarmadınız. Ben de işte bu salonda tekrar söylüyorum, Allah ömür verdikçe, son nefesimize kadar Trabzon’a hizmet edecek, Trabzon için canla başla çalışacağız. Şunu da açıkça ifade etmek isterim, AK Parti kurulduğu günden beri hizmet siyaseti yapan, iktidara geldiği günden beri hizmet üreten, eserleriyle temayüz ve tebarüz eden bir parti olmuştur. Biz hep icraatlarımızla yatırımlarımızla konuştuk. Her zaman şunu söyledim, biz bulunduğumuz görevlere millete efendilik etmeye değil, hizmetkar olmaya geliyoruz. Trabzon için çalışmaya, Trabzon için üretmeye, Trabzon’u Türkiye Yüzyılı’nın yıldızlarından biri hâline getirmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, refahı, huzuru, umudu çoğaltmak, dayanışmayı ve kardeşliği yüceltmek için yağmur, boran dinlemeden koşturacaklarının altını çizerek, “Trabzonlu kardeşlerim gönüllerini ferah tutsun, Trabzon’un emaneti bizdedir, emin ve ehil ellerdedir. Liyakatli, şehrine sevdalı kadrolar Trabzon’da iş başındadır. Allah’ın izniyle Trabzon’un emanetine leke bulaştırmayacağız. Trabzon’un başını öne eğdirmeyecek, Trabzon’a mahcup olmayacağız” dedi.
Trabzon’u gönülden sevdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, sizi karşılıksız seviyoruz, biz Trabzonlu kardeşlerimizi Allah için seviyoruz. Rabb’im aşkımızı, sevgimizi, dayanışmamızı daim eylesin” ifadelerini kullandı.
“TRABZON BİZE UMUT OLDU, YOL GÖSTERDİ”
Trabzon’un sadece bir şehir olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Burası, Yavuz Sultan Selim’i hakanlığa hazırlayan şehirdir. Burası, dünyayı dize getiren Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu şehirdir. ‘Milletimde tefrika görmek endişesi beni kabrimde bile rahatsız eder.’ diyen Yavuz Sultan Selim’in hassasiyeti neyse, Trabzon’un hassasiyeti de odur. Şehit Eren Bülbül ve bütün şehitlerimizin sevdası neyse, Trabzon’un sevdası odur. Vatanın istiklali için, Türkiye’nin geleceği için bedel ödeyen gazilerimizin cesareti ne ise Trabzon’un cesareti odur. Trabzon, elini taşın altına koyanların şehridir. Trabzon, dostunun arkasında dağ gibi duranların, hasmına karşı cesur ve vakur olanların şehridir. Mertliğiyle, ferasetiyle, dik ve dirayetli duruşuyla Trabzonluların bizim gönül dünyamızda mutena bir yeri var. Milletin umudu olarak, milletimizin duasıyla çıktığımız bu yolu Trabzonlu kardeşlerimizle birlikte yürüyoruz. Bundan da büyük bir gurur duyuyoruz. Bu şehir yalnızca iyi gününde değil, en zor gününde de AK Parti’nin ve milletimizin yanında durmuş bir vefa timsalidir. İktidara geldiğimiz günden beri karşılaştığımız tüm engelleri aşarken, milletçe en keskin virajları dönerken, Trabzonlu kardeşlerimizin desteğini hep yanı başımızda bulduk. En kritik süreçlerden geçerken Trabzon bize umut oldu, yol gösterdi, önümüzde yeni yollar açtı. Bağrından çıkardığı nice isimle bu mümbit şehir, Türkiye’nin hem siyasi hem sosyal hem de iktisadi birikiminde belirleyici roller üstlendi.”
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZE EL BİRLİĞİ İÇİNDE MUTLAKA ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimden istihdama, yatırımdan ihracata, turizmden büyüme ve kalkınmaya kadar Trabzon’un Türkiye’ye yeri asla doldurulamayacak katkılar yaptığının altını çizerek, Karadeniz’in şahlanışında, bölgenin ayağa kaldırılmasında Trabzonluların çok önemli görevler aldığını söyledi.
Trabzon’un Türkiye Yüzyılı’nın öncü şehirlerinden biri olacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle bu potansiyel, bu dinamizm, bu irade Trabzon’da var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çatışmanın, şiddetin, istikrarsızlığın tamamen tarihe karıştığı terörsüz Türkiye hedefimize el birliği, gönül birliği içinde mutlaka ulaşacağız. Bunun için çok kapsamlı, çok boyutlu, her adımı incelikle düşünülmüş bir politika yürütüyoruz. Bir süredir kararlılıkla uyguladığımız ‘terörü kaynağında yok etme’ stratejisinde önemli başarılar elde ettik. Suriye’nin kuzeyine düzenlediğimiz operasyonlar neticesinde PKK’nın bu ülkedeki uzantısını sınır hattımızdan uzaklaştırdık.”
Konuşmasında, “Bölgesel planların aparatı olarak son günlerde tekrar devreye alınmak istenen DEAŞ terör örgütünü kelimenin tam manasıyla bozguna uğrattık” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ın kuzeyindeki Pençe Kilit Harekâtı ile bölücü terör örgütünü sürekli sıkıştırdıklarını ve kıpırdayamaz hâle getirdiklerini vurguladı.
Teröristlere yönelik nokta operasyonları ve hava harekatlarının kesintisiz devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Nerede bir çıban varsa anında başını koparıyoruz. Sadece 2024 yılında sözde üst düzey 40 teröristi etkisiz hâle getirdik. Ülkemiz içinde de terörle mücadelede çok iyi bir noktadayız. İçeride emniyet, jandarma ve istihbarat birimlerimiz koordinasyon içinde çalışarak örgütün şehir uzantılarına nefes aldırmıyor. Suriye’de 8 Aralık’ta gerçekleşen halk devrimiyle birlikte, bölücü örgütün umutları burada da duvara tosladı. Suriye’deki yeni yönetim, ülkenin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunması hususunda son derece kararlı bir tavır sergiliyor. Gazze’de 50 bin kardeşimizi şehit eden siyonistler, bunlar haricinde bölücü terör örgütünün destekçisi, hamisi, efendisi neredeyse kalmadı. Yani gelinen aşamada, terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Silahları teslim etmek, terörü terk etmek ve örgütü lağvetmek dışında herhangi bir seçenekleri bulunmuyor. Diğer yol, son asrın en kudretli dönemini yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kadife eldivene sarılı demir yumruğuyla yüzleşmek olacaktır.”
“KANTONCULUK OYNAMANIN DEVRİ ARTIK TAMAMEN SONA ERMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye düşmanlarının aklıyla iş yapanların, eninde, sonunda coğrafyanın değişmez gerçekleriyle karşılaşacağını belirterek, “Bir kere şunu herkes bilsin; silahın, şiddetin, terörün sırtını emperyalistlere yaslayarak kantonculuk oynamanın devri artık tamamen sona ermiştir” diye konuştu.
Bölgenin geleceğini terörle karartmaya çalışanlara izin vermeyeceklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bin yıldır aynı coğrafyayı paylaştığımız, yan yana yaşadığımız kardeşlerimizle aramıza yeni duvarlar örülmesine müsaade etmeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk, Kürt, Arap, Farisi bizler bu coğrafyanın kadim sahipleriyiz. Asırlardır bir aradayız, beraberiz, ortak bir maziyi paylaşıyoruz. İnşallah, mazimiz gibi istikbalimiz de müşterektir. Bunun için ‘böl, parçala, yönet’ taktiğiyle kardeşleri birbirine düşman eden ve kaynaklarını sömüren emperyalistlerin oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu topraklarda fitne yeşertmeye çalışanlara aldanmayacağız. Basiretle, ferasetle, stratejik akılla hareket ederek aramıza örülmek istenen husumet duvarlarını yıkıp atacağız. Trabzon’dan tüm Türkiye’ye ve sınırlarımızın ötesindeki kardeşlerimize samimiyetle seslenmek istiyorum; anamızın dili farklı olabilir, kökenimiz farklı olabilir, siyasi görüşümüz farklı olabilir, mezhebimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama hepimiz, bu coğrafyanın bin yıllık evlatlarıyız. Sınırlarımız içindeki 85 milyon olarak her birimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız.”
“TÜRKİYE YÜZYILI’NIN ÖNÜNDEKİ SON ENGELLERDEN BİRİ OLAN TERÖR BELASINI DA ORTADAN KALDIRACAĞIZ”
Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış 783 bin kilometrekare vatan toprağı üzerinde bir ve beraber olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ezelden ebede kadar hepimiz kardeşiz. Bizim aramıza hiç kimse giremeyecek. Hiç kimse bizim bu kadim birlikteliğimizi bozamayacak. Bu kardeşliği dinamitlemeye kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Türkiye Yüzyılı’nın önündeki son engellerden biri olan terör belasını da ortadan kaldırarak, inşallah hedefe daha seri bir şekilde ulaşacağız. Cumhur İttifakı’nın bu konudaki kararlılığı tamdır, iradesi ve mutabakatı en üst seviyededir. Milletimizin de desteğiyle ‘Terörsüz Türkiye’ diyerek tarif ettiğimiz menzili maksudumuza varacağımıza yürekten inanıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün partisinin 8. Olağan İl Kongreleri sebebiyle Samsun ve Ordu’da bulunduğunu, orada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bazı sorular sorduğunu anımsattı.
Özel’in, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri ile Karadeniz’i birbirine bağlayacak olan hızlı demir yolu hattına CHP olarak niçin karşı çıktıklarını, bu projeden niçin rahatsız olduklarını açıklamasını istediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP’nin hizmet ve yatırım düşmanlığının arkasında hangi sebeplerin yattığını Sayın Özel’in açığa kavuşturması gerektiğini ifade ettim. Hazır elinde hesap makinesiyle kuyumcu kuyumcu dolaşırken, CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na borçlarının kaç çeyrek altın tuttuğunun hesabını yapmasını tavsiye ettim. Hatta, bu konuda hesap uzmanı olan bay Kemal’den yardım almasının bizim açımızdan mahsuru olmadığını vurguladım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’in henüz bu konuda akla, mantığa uygun bir cevap veremediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını, çeyrek altın cinsinden hesaplamak, anlaşılan Sayın Özel’in baya vaktini alıyor. Fakat, şurası, CHP siyasetini anlamak bakımından çok ilginç; CHP’nin Genel Başkanı, Ankara’da hızlı trene karşı çıkıyor ama Kars’a gittiğinde, millet neyi duymak istiyorsa, otobüsün üzerinde onu söylüyor. Yönettikleri belediyelerde, sudan otoparka kadar her şeye yüzde 1000 ila yüzde 2 bin 500 arasında zam yapıyorlar. Ancak, bakıyorsunuz Kars’ta doğal gaza indirim yapmaktan bahsediyor. Buradan Sayın Özel’e soruyorum, maden milletin indirimli doğal gaz kullanmasını çok istiyordunuz, peki EPDK’nın indirim kararını iptal ettirmek için niçin mahkemeye taşıdınız? Kars’a, Ardahan’a, Iğdır’a verdiği sözleri, İstanbul’da yerine getirmekten seni alıkoyan nedir? Öyle ya indirebiliyorsan, çağır büyükşehir belediye başkanını, talimat ver, doğal gaz fiyatını anında düşürsün. Madem bu işler emredince oluyor, belediye şirketleri dağıtım bedellerinin yarısını vatandaştan almasın. Orta oyunu burada da bitmiyor. Meselenin vahim tarafı, Sayın Özel’in doğal gaz destekleriyle ilgili hiçbir malumatının olmamasıdır. Evinde kullandığı doğal gaza verdiğimiz desteklerden haberi bile yok.”
“SAKARYA GAZ SAHASI’NDA GÜNLÜK ÜRETİMİMİZ 7 MİLYON METREKÜPÜ AŞTI”
Sadece Karadeniz’deki doğal gaz keşiflerinin sevincini milletle paylaşmak için sağladıkları desteğin tutarının 87 milyar lira olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl vatandaşımızın her 100 liralık doğal gaz faturasının 65 lirasını devlet olarak biz üstlendik. Bununla da kalmadık, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını kamu olarak yine biz yüklendik. Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçede, 472 milyar lira kaynak ayırdık” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji başlığında vatandaşlara çok güçlü destekler verdiklerini belirterek, şöyle devam etti: “Sayın Özel, onu bunu bıraksın da ‘ucuzlatacağız’ dedikleri suya niye 5 yılda yüzde 1000’den fazla zam yaptıklarını bir zahmet açıklasın. Bugün CHP’li belediyelerin olduğu birçok şehirde vatandaşlarımız, su faturalarının elektrik ve doğal gaz faturalarını geçtiğinden dert yanıyor. ‘Allah’ın suyundan para alınır mı?’ diyen siz değil miydiniz bay Özel? Ne oldu da 5 senede suyun fiyatına 10 kat zam yaptınız? Dahası, doğru düzgün sunamadığınız en temel hizmetler için vatandaşın ümüğünü sıkmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Sayın Özel’e şunu da söylemek isterim; ‘gaz maz yok’ dediğiniz Sakarya Gaz Sahası’nda günlük üretimimiz 7 milyon metreküpü aştı. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ dediğiniz Gabar’da da günlük üretimde 70 bin varilin üzerine çıktık bay Özel. Hedefimiz 100 bin varil. İnşallah yakında bu rakama da ulaşacağız.”
Tüm bu destekleri verirken, diğer taraftan da sismik arama ve sondaj faaliyetlerine devam ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen, 4 derin deniz sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern filolarından birine sahibiz. ORUÇREİS gemimiz, Somali denizlerindeki üç sahada çalışmalarına başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Enerjide tam bağımsız Türkiye, bu hedefe ulaşıncaya kadar gece gündüz demeden çalışacağız” diye konuştu.
“MUHALEFETİN BU KÖTÜRÜM HÂLİ BİZİM YÜKÜMÜZÜ DAHA DA AĞIRLAŞTIRIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında sayın Özel’e ve CHP’ye bugün yüklenmek istemiyordum. Siz de takip ediyorsunuz, CHP’nin eski ve yeni kadroları arasındaki güç mücadelesi, onları zaten yeteri kadar hırpalıyor” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’de parti içi iktidar kavgasının, Bizans’ı çırak çıkartacak ayak oyunlarının hiç ama hiç eksik olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “CHP’nin derdi, Sayın Özel’e yeter de artar bile. Bay Kemal’in gem vuramadığı siyasi ihtirasları kendi başına ayrı bir tez konusu olur. Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybetti, son olarak biraz şaibeli de olsa kurultayı da kaybetti ama siyasetten emekli olmayı bir türlü içine sindiremedi, partisi tarafından artık istenmediğini bir türlü kabullenemedi. Kendini hatırlatmak için sürekli fırsat kolluyor, bunun için de çok çirkin bir dille devamlı bize sataşıyor. Nereden tutsan elinde kalan, siyasetten tekaüt hâline gelmiş bir rakiple karşı karşıyayız. Ne iç politikaya ne dış politikaya ne de enerji gibi stratejik konulara dair dikkate alınacak hiçbir fikirleri yok. Kendilerince siyaset yapmaya çalışıyorlar ama onu da kotaramıyorlar. Muhalefetin bu kötürüm hâli bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor.”
“TRABZON’A GÜNCEL RAKAMLARLA 437 MİLYAR LİRA KAMU YATIRIMI YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki diğer iller gibi Trabzon için de koşturduklarını ve buraya son 22 yılda güncel rakamlarla 437 milyar lira kamu yatırımı yaptıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a birçok alanda yaptıkları yatırımları anlatarak, “Adalette 2,5 milyar lira, eğitimde 21 milyar lira, gençlik ve sporda 8 milyar lira, sosyal yardımlarda 42 milyar lira, sağlıkta 10 milyar lira, çevre ve şehircilikte 68 milyar lira, ulaştırmada 153 milyar lira, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 49 milyar lira, sanayi ve teknolojide finansman destekleri dahil 10 milyar lira, enerjide kamu ve özel toplam 64 milyar lira, kültür ve turizmde 3 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 7 milyar lira yatırım yaptık” bilgisini paylaştı.
Trabzon’da ikinci devlet üniversitesi olarak Trabzon Üniversitesi’ni kurduklarını, 41 bin seyirci kapasiteli stadyum dahil birçok farklı branşta 97 spor tesisini inşa edip hizmete sunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 1518 yataklı 19 hastane dahil 62 sağlık tesisi inşa ettiklerini, 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesi’ni bu yılın sonuna kadar tamamlayarak hizmete alacaklarını ifade etti.
TOKİ vasıtasıyla 19 bin 765 konutlu projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamında 8 bin 453 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 2 bin 312 konutun yapımına da devam ettiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Trabzon’da 6 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 3 millet bahçemizi tamamlayıp hizmete açtık. Uzungöl ve Çarşıbaşı Millet Bahçemizin yapımına devam ediyoruz. Arsin Millet Bahçemizin yer seçimini yaptık, çalışmalarına başlayacağız. Kara yollarında 73 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 267 kilometreye çıkardık. Bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol ağını 89 kilometreden 519 kilometreye yükselttik. 22 yıl önce sadece 600 metre uzunluğunda 2 tüneli bulunan şehrimizin bugün yaklaşık 64 kilometre uzunluğunda 25 tüneli bulunuyor. Trabzon’u, Karadeniz Sahil Yolu ile Giresun ve Rize’ye, Artvin güzergahında ise Sarp Sınır Kapısı’na kadar bölünmüş yollarla bağladık. Türkiye’nin en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olan Zigana Tüneli’ni tamamladık, Kanuni Bulvarı’nda sona yaklaştık. Şu anda Boztepe Kavşağı’ndan başlayıp Çukurçayır Kavşağı’na kadar olan 2 kilometrelik kesimde de çalışmalara devam ediyoruz. Şehrimizde 22 kara yolu projemizin çalışmaları devam ediyor.”
“ŞENOL GÜNEŞ SPOR TESİSİ’NDEKİ TİCARİ ÜNİTE VE BÖLÜMLERİ 10 YILLIĞINA TRABZONSPOR’A TAHSİS EDİYORUZ”
Akyazı Stadyumu’nun yanında inşa edilen şehir hastanesine ulaşımı hızlandırmak için hafif raylı sistem projesini hayata geçireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’a yaklaşık 32 kilometre uzunluğunda kent içi raylı sistemi kazandıracaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon ile Samsun arasını 2 saate düşürecek Samsun-Trabzon-Sarp Hızlı Tren Hattı Projesi ile Samsun’dan itibaren Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin olmak üzere tüm kentlerin birbirine bağlanacağını belirtti.
Sürekli artan yolcu sayısı doğrultusunda Trabzon’a yeni bir havalimanı kazandırmak için çalışmalara başladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dış hatlar gelen yolcu terminali ve CIP binalarımızın açılışlarını geçtiğimiz ağustos ayında gerçekleştirdik. Şu anda iç hatlar terminalimiz ile dış hatlara giden yolcu terminalimizdeki tadilatları da bitirmek için yoğun çaba içindeyiz. Ayrıca havalimanımızda dış hatlarda 7 noktaya sefer planlıyoruz. İlimiz için yapımı, planı, ihalesi devam eden toplam 30 yatırımımız daha bulunuyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Trabzonspor’a dair bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Trabzonspor’umuzun altyapısını güçlendirmek için şehrimizde Kamp Eğitim Merkezi Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Trabzonspor Kamp Eğitim Merkezimiz toplam 82 bin metrekare alana sahip. Ayrıca merkezde 28 bin 560 metrekare büyüklüğünde 4 antrenman sahası, otopark, idari tesisler, sosyal ve yeşil alanlar da bulunacak. Ayrıca Şenol Güneş Spor Tesisi içinde bulunan ticari ünite ve bölümleri de 10 yıllığına Trabzonspor’a tahsis ediyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
Trabzon Büyükşehir Belediyesinin tahsis ettiği alanda bir hayırsever tarafından inşa edilen cami ve külliye inşaatının ramazanda teravih namazı kılınabilecek seviyeye geleceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongresinin hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.