Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de toplu açılış ve anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Bizim şehirlerimize hizmet sevdamız dönemlik değil ömürlüktür. Rize ile bağımız da bu can tende oldukça güçlenerek devam edecektir. Allah ömür verdikçe Rize ve diğer 80 ilimiz için çalışmaya, taş üstüne taş koymaya, hayalleri tek tek gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Valiliği önünde düzenlenen, Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi, İl Geneli Kentsel Dönüşüm ve Afet Konutları Anahtar Teslimi ve Toplu Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 5 ay sonra ata toprağı Rize’de olmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köküm sensin, dalım sensin, evim sensin, yolum sensin, gönlüm sensin, dilim sensin. Rabb’im vermiş seni bize, ömrüm sana feda Rize. Köküm olan, dalım olan, evim barkım yolum olan, gönlümden ve dilimden düşmeyen Rize’yi bugün bir kez daha sevgiyle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Rize ile aralarına kimsenin giremeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönülden gönüle giden o gizli yolu kimsenin yıkamayacağını ve Rize’nin her zamanki gibi evladını aşkla bağrına bastığını söyledi.
Rize’ye dün öğleden sonra geldiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hem sizlerle kucaklaşalım hem de inşası tamamlanan eserlerin toplu açılışını yapalım istedik. Rize’ye hizmet bizim ev ödevimiz. Ev ödevimizi Allah’a şükür bugüne kadar aksatmadık. Hemşehrilerimden daima tam not aldık. Girdiğimiz tüm seçimlerde Rize’nin güçlü desteğini yanımızda bulduk. 31 Mart’ta da Rizeli hemşehrilerimiz bize sahip çıktı. Partimizden ve ittifakımızdan desteklerini esirgemedi. AK Parti’nin ‘Gerçek Belediyecilik’ vizyonuna verdiğiniz destek için her birinize sizlerin şahsında, tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Şehirlerimize hizmet sevdamız dönemlik değil ömürlüktür. Rize ile bağımız da bu can tende oldukça güçlenerek devam edecektir. Allah ömür verdikçe Rize ve diğer 80 ilimiz için çalışmaya, taş üstüne, taş koymaya, hayalleri tek tek gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Ne deriz o güzel kelam-ı kibarda? ‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane. Gönül muhabbet ister, kahve bahane.’ Bizim için de önemli olan milletimizle gönül köprülerimizi yenilemektir. Ziyaretlerimizde, mitinglerimizde, toplu açılış törenlerimizde ve iştirak ettiğimiz farklı programlarda bunu yapıyoruz. Milletimizin teveccühüne layık olmak için gece gündüz koşturuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de, afet konutlarının anahtar teslimini yapmak ve inşası tamamlanan eserlerin açılışını gerçekleştirmek üzere bulunduklarını hatırlatarak, “2021’de Rize’miz sel afetine maruz kaldı. Bir bayram günü yaşanan sel felaketinde can kayıplarımız oldu. Selde vefat eden kardeşlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Son yılların en şiddetli sel baskınında yuvalarımız, dükkânlarımız da zarar görmüştü. Millet olarak bayram günü acıyı yaşamış kardeşlerimize yaralarının sarılacağı, evlerinin en kaliteli şekilde yapılacağının sözünü vermiştik. Hemen birkaç gün içinde kolları sıvadık, temellerimizi attık. Gece gündüz demeden arkadaşlarımız çalıştı” ifadelerini kullandı.
Afetzedeler için inşa edilen köy evleri, konutlar, dükkânlar, çay alım evlerini, altyapıları ve çevre düzenlemeleriyle birlikte söz verdikleri şekilde tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “AFAD Başkanlığımız, TOKİ ile beraber Çayeli Büyükköy ve merkez Muradiye’de 108 konutun yanı sıra 10 dükkânı tüm altyapısı ve üstyapısıyla tamamladı. Bugün işte bunların anahtar teslimini gerçekleştiriyoruz. Rabb’im Rize’mize ve ülkemize bir daha bu tür acılar yaşatmasın niyazında bulunuyorum. Tabii Rize’de sadece afet bölgesinde çalışmadık, şehrimizin birçok noktasında kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik. Gerçekten muhteşem eserlere imza attık. Yine TOKİ tarafından Rize merkez Taşlıdere’de 133 konut ve 20 dükkân ile Güneysu’da 127 sosyal konut inşa edildi. Kentsel dönüşüm projelerimizle 260 konutun ve 21 dükkânın yapımını tamamladık. Yeni, sıcak, güvenli yuvalarının da kardeşlerime hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Böylece toplamda 368 konut ve 31 dükkânı teslim etmiş oluyoruz.”
Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi, kapalı otopark inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesinin de resmî açılışını yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1800 araçlık kapalı otoparkın, eşine az rastlanır şekilde üstü yeşil alan ve ağaçlarla süslenerek yer altına inşa edildiğini belirtti.
Artık Ayder Yaylası’nda araçların bu otoparklara bırakıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatandaşımız ring aracına biniyor, ziyaretini yapıyor, keyfini çıkarıyor ve aracına geri dönüyor. Ayder’in hiçbir yerinde insan kaynaklı kirlilik yaşanmıyor. Toplam 517 milyon lira maliyetle hizmete verdiğimiz bu önemli altyapı yatırımının da şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Böylece sadece çevre ve şehircilik alanında bugün Rize’mize 855 milyon liralık bir yatırımı kazandırmış oluyoruz. Karadeniz’in göz bebeği olan Ayder’e yaptıklarımız bunlarla sınırlı değil. Altyapı yenilemesi, çevre düzenlemeleri ve diğer pek çok çalışmamızla Ayder’imizi kirlilikten, çirkin yapılaşmadan kurtardık.
Yıktığımız çarpık binaların yerine bir termal otel ve 6 apart otel inşa ettik. Bu otellerin tüm inşa malzemeleri de bölgenin yöresel özelliklerine ve renklerine uygun şekilde doğal malzemelerle yapıldı. Ayder’de daha evvel yapılmış tüm otellerin, evlerin, kirli suları Fırtına Deresi’ne akıyordu. Son teknolojiye sahip bir arıtma tesisi yaparak su kirliliğini de önledik. Güncel rakamlarla Ayder’e toplam 2 milyar 687 milyon liralık yatırım yaparak eski güzelliğine kavuşturduk. Ayder’in güzelliğine güzellik katan bütün bu projelerde emeği olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı, Sayın Bakan ve ekibini tebrik ediyor, mimarlarımıza, mühendislerimize, işçilerimize ayrıca teşekkür ediyorum.”
“ŞEHİRLERİ TÜRKİYE YÜZYILI’NA HAZIRLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize Belediyesinin merkezde hayata geçirdiği 4 farklı projeyi, Millî Eğitim Bakanlığının Merkez, Pazar ve Ardeşen’de inşa ettiği anaokulları ve ilkokulları, Gençlik ve Spor Bakanlığınca Güneysu, Ardeşen ve Kalkandere’de tamamlanan eserleri, İl Özel İdaresinin şehre ve ilçelere kazandırdığı eserleri, projeleri ve yapım işleri ile Millî Parklar 12. Bölge Müdürlüğü ve İller Bankası tarafından tamamlanan düzenleme ve yapım işlerini bugün resmen açtıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece farklı alanlarda toplam tutarı 1,6 milyar lirayı bulan 32 kalem hizmet, eser ve yatırımı şehrimize kazandırıyoruz” dedi.
Bu hizmetlerin Rize’ye kazandırılmasına vesile olan belediye ve kurumları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im, Rizeli kardeşlerimizin hayır duasını alacak daha nice açılışlar yapmayı bizlere nasip eylesin” temennisinde bulundu.
“Aşkınan çalışan yorulmaz” sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de ülkeye, millete hizmet ettiklerinde yorulmadıklarını ve yorulmayacaklarını vurguladı.
Rize’nin ve bölgenin ekonomisine çarpan etkisi yapacak diğer vizyon projelerinin inşasının da hızla devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rize İyidere Lojistik Limanı’nın yapımında önemli bir eşiği daha aştık. Liman inşaatının gerçekleşme oranı yüzde 50’yi geçti. Proje bedeli 6,4 milyar liraya varan bu muazzam projeyi inşallah 2026’da tamamlamayı hedefliyoruz. Liman hizmete girdiğinde burası, inşallah Karadeniz havzasında büyük tonajlı gemilerin yeni adresi olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seyrüsefer süresini kimi rotalarda bir aydan 15 güne indiren özelliği ile bu limanın, Türkiye’nin deniz ticaretinden aldığı payı daha da artıracağını vurgulayarak, tüm bunlara ilave daha birçok projeyi de hizmete sunarak, ekonomik, ticari ve turizm açısından bölgeyi hak ettiği yere getireceklerini söyledi.
Gündemlerinde toplu açılışlar, hizmet, eser, yatırım ve şehirleri Türkiye Yüzyılı’na hazırlamanın olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz çalışıyoruz. Laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz iş. Biz koşuyoruz. Biz, tüm Türkiye’ye hizmet götürüyoruz. Ülkemize, milletimize, insanlığa eser kazandırmak için ter döküyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da dün “HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı”nı gerçekleştirdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi ileri teknolojinin tasarım, geliştirme ve üretim merkezi yapacak önemli bir programı, iş dünyasının istifadesine sunduklarını anlattı.
Bugün de Rize’de toplu açılış yaptıklarını, ağustosta başka illerde de açılışlar gerçekleştireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani bahanelere sarılmadan, ona buna kulak asmadan, bölgemizdeki sıkıntılara aldırmadan Türkiye Yüzyılı’nın inşası için mücadele ediyoruz. Peki biz bunları yaparken muhalefet ne yapıyor? 22 yıldır ne yapıyorlarsa bugün de onu yapıyorlar. İş yapmak, hizmet etmek yerine mazeret üretiyorlar. Çığırtkanlık yaparak, cazgırlık yaparak defolarını kapatmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
“BORCU EN FAZLA OLAN BELEDİYELER, CHP’NİN SÜREKLİ KAZANDIĞI BELEDİYELER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu haftaki grup toplantısında hükûmet olarak, emeklilerle ilgili gayretlerinden bahsettiğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Son 22 yılda en düşük emekli aylığı ve asgari ücretin nereden nereye geldiğini rakamlarla ortaya koydum. Dolar bazında, reel olarak ve enflasyonla karşılaştırmalı bir şekilde neler yaptığımızı tek tek anlattım. Muhalefete başta emeklilerimiz olmak üzere milletimize meydanlarda verdikleri ancak tutmadıkları sözleri hatırlattım. Popülizm yapmak yerine Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarını ödemelerinin ülkemiz için daha hayırlı olacağını söyledim. Bunu söyledim diye adeta kıyamet koptu. Bundan Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi çok rahatsız oldu. Borçlarının hatırlatılması CHP’yi ciddi manada tedirgin etti. Öyle ki dengeleri bozuldu, muvazeneleri kaydı, motor su kaynattı. Kendilerini savunma adına söyledikleri sözlerin aslında beceriksizliklerini ikrar etmek olduğunu anlayamıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin, ‘Borç alınırken dost, ödenirken düşmandır’ misali borçlarının üstüne yatmak için abuk sabuk işler yaptıklarını belirterek, “Bilhassa CHP’nin Sayın Genel Başkanı her açıklamasıyla kendini ve partisini gülünç durumlara düşürüyor. Neymiş ‘Hükûmet, mali darbe yapma peşindeymiş’, neymiş ‘Şayet borçlarını öderlerse CHP’li belediyeler iş yapamaz, hatta çöpleri bile elleriyle toplamak zorunda kalırlarmış.’ İyi de CHP’li belediyeler zaten çöp toplamıyor ki” ifadelerini kullandı.
CHP deyince akla, çöp, çukur, çamurun geldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devraldığınız belediyelerde milleti çöp dağlarıyla, çamurla, çukurla tekrar tanıştırmayı başardınız. Kamyonla toplamadığınız çöpleri ellerinizle mi toplayacaksınız? CHP Genel Başkanı’nın, SGK prim borçlarını ödememek için gösterdiği çabayı izledikçe gülsek mi, ağlasak mı inanın bilemiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimseye iftira atmadıklarını, sadece gerçekleri ortaya koyduklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Şimdi bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunların niçin paniklediğini aslında rakamlar bizlere anlatıyor. Sosyal Güvenlik Kurumuna en fazla borcu olan ilk 5 belediye Cumhuriyet Halk Partili belediyeler. Toplam 96 milyar liralık borcun 65,1 milyar lirası yani yüzde 68’i CHP’li belediye ve iştiraklerine ait. Büyükşehirlerde durum çok daha kötü, Büyükşehir borçlarının yüzde 76’sı CHP’li belediyelere ait. SGK’ye borcu 1 milyar liranın üzerinde olan 6 ilçe var. Tahmin ettiğiniz gibi bu 6 ilçeden 5’i CHP belediyesi. 500 milyon liranın üzerinde borcu olan 26 ilçeden 24’ü CHP’de. SGK’ye borçluluk noktasında zirveyi bunlar kimseye bırakmıyor. Bir diğer önemli husus şudur, borcu en fazla olan belediyeler, CHP’nin sürekli kazandığı belediyeler. Dahası CHP’ye geçen belediyelerin borcu katlanarak artıyor.”
“NE SÖZLERİNE SADIKLAR NE DE BORÇLARINA SADIKLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yayınladığı en borçlu belediyeler listesine bakıldığında, ilk 5 belediyenin borcunun son 5 yılda 9 ila 883 kat arasında arttığının görüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Yani bunların borç ödeme gibi bir kültürleri, böyle bir alışkanlıkları yok. Eski genel başkanları genel müdürlüğü döneminde SSK’yi batırmıştı. Belediye başkanları Kılıçdaroğlu’nun kötü mirasını aynen sürdürüyor. Anlaşılan sosyal güvenlik sistemine kastetmek bunların bir geleneği. Meydanlarda vaat dağıtmayı biliyorlar. Atıp tutmayı çok seviyorlar ama iş devlete ve millete olan borçlarını ödemeye gelince ara ki bulasın. Ne sözlerine sadıklar ne de borçlarına sadıklar. Dikkat edin, vals gösterisine, dans gösterisine gelince para var. Gazetecilere Roma turu yaptırmaya gelince para var. Destelerle kule yapmak isteyince para var. Kişisel reklam kampanyalarını harcamak için para var ancak SGK’ye borcunu ödemeye gelince para yok. Yetimin, öksüzün, emekçinin hakkını vermeye gelince para yok. İnsan da biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Benim milletim buna kanar mı? Kusura bakmasınlar ama kimse kör değil. Herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor, çok iyi görüyor. Kardeşlerim biz de öne sürülen bahanelerin hiçbirini kabul etmiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının siyasi parti ayrımı gözetmeden tüm belediyelere borç bildirimlerini göndermeye başladığını aktararak, sonra da bu prim borçlarının tahsili için gerekli adımları atacağını, bu süreci siyasi çekişmelere kurban etmek istemediklerini söyledi.
Hakkaniyete ve adalete uygun şekilde tahsilatları gerçekleştirme arzusunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın CHP Genel Başkanı’na tavsiyem öncelikle dersine iyi çalışması ardından enerjisini borcunu ödemekten kaçmak yerine milletin hakkını ödemek için kullanmasıdır. Türkiye için milletimiz için emeklilerimiz için en doğru yol budur. Buradan şu gerçeği onlara hatırlatmak isterim, biz milletin hakkını ve hukukunu korumanın derdindeyiz. Sosyal Güvenlik Kurumuna olan birikmiş borçlarınızı daha fazla geciktirmeden ödeyin derken sadece emekçinin hakkını savunuyoruz. Bu duruşumuzdan da taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından hak sahibi afetzedelere anahtarları teslim edildi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ailelerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Törene, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Rize Valiliğini ziyaret etti. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, polis tören mangasını selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra makamında Vali Baydaş ve Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin’den kente dair bilgi aldı, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı.
GÜNEYSU DEVLET HASTANESİ İNŞAATINDA İNCELEME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize programı çerçevesinde Güneysu Devlet Hastanesi inşaatında incelemelerde bulundu ve yetkililerden çalışmaların son durumuna ilişkin bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ziyaretinde Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Rize Valisi İhsan Selim Baydaş da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Muğla 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Kendi hayatımızın ötesinde evlatlarımıza ve onlardan sonra gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras, Türkiye Yüzyılı vizyonunu adım adım hayata geçirmek olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Menteşe Kapalı Salonu’nda düzenlenen AK Parti Muğla 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Palandöken Dağı’nda antrenman yaparken çığ düşmesi sonucu vefat eden millî sporcu Emre Yazgan’a Allah’tan rahmet diledi.
Yazgan’ın ailesine başsağlığı ve sabır dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Judo Genç Millî Takımı’na geçmiş olsun dileklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün il kongrelerini yapan Burdur, Hatay, Iğdır, Isparta, Karabük, Kastamonu, Kilis, Tunceli, Osmaniye ve Zonguldak’taki yol ve dava arkadaşlarına sevgilerini gönderdi.
AK Parti’ye emek vermiş olup da vefat eden dava arkadaşlarına rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet nöbetini devreden ve sürdürenlere emekleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’nın insanlarının her birinde Menteşe beylerinin asaleti, Türkmen ve Yörük delikanlılarının heyecanı ve sevdası olduğunu söyledi.
Millî Mücadele’de, işgalcilere bu bölgeyi dar eden Efelerin gönül kimliğinin, Muğlalıların ruhunda ve cisminde tüm canlılığıyla yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ege bölgemizin illeri içerisinde İstiklal Harbi’nde en fazla şehidi Muğla verdi. Gençler, serdengeçtiler müfrezesinin, yiğitlerinin evlatları olarak şehitlerimizin emaneti vatan topraklarının muhafazasını bugün sizler yapıyorsunuz. Bu vesileyle ilk fetihlerden terörle mücadeleye kadar Muğla’mızın verdiği şehitleri rahmetle, şükranla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Muğla’nın vatan müdafaası kadar demokrasi mücadelesi de bizler için, milletimiz için gurur kaynağıdır. Sizlerin, çok partili hayata geçişimizde verdiğiniz desteği, Demokrat Parti saflarında nasıl yiğitçe durduğunuzu milletimiz çok iyi bilir. AK Parti’nin kuruluşundan beri de bizi yalnız bırakmadınız. Girdiğimiz hiçbir mücadelede desteğinizi eksik etmediniz. Gelişmenin, kalkınmanın, büyümenin, huzurun, refahın kıymetini Muğla gayet iyi bilir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ufku, burnunun ucunu görmeye yetmeyenlerin kifayetsizliklerinin bedelini Muğlalıların tamamı ödemek mecburiyetinde değildir. İnanıyorum ki önümüzdeki dönem Muğla, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun, eser ve hizmet siyasetimizin büyük ve güçlü Türkiye davamızın yanında daha güçlü şekilde yerini alacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi hayatımızın ötesinde evlatlarımıza ve onlardan sonra gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras, Türkiye Yüzyılı vizyonunu adım adım hayata geçirmek olacaktır” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla’dan yükselen samimi coşkunun, dalga dalga diğer 80 vilayeti sarmakla kalmayacağına, sınırlar ötesindeki dost ve kardeşlere umut kaynağı olacağına inandıklarını ifade etti.
“BU TOPRAKLARI VATANIMIZ KILMAK İÇİN ÇOK FEDAKÂRLIK YAPTIK”
Coğrafyadaki bin yıllık varlıklarının her anının kesintisiz bir mücadeleyle geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Nice medeniyetlerin doğduğu, yükseldiği ve battığı bu toprakları vatanımız kılmak için çok fedakârlık yaptık. Çok ter döktük, çok kan akıttık. Dişimizle, tırnağımızla elde ettiğimiz kazanımları korumak için gerektiğinde canımızı ortaya koymaktan çekinmedik. Tüm bu süreç içerisinde, sadece dışarıdan gelen saldırıları göğüslemekle kalmadık. Aynı zamanda içerideki gaflet, dalalet hatta ihanet odaklarıyla da uğraştık. Tarihe baktığımızda, Osmanlı’nın Avrupa içlerine doğru sürdürdüğü ilerleyişinin hemen her safhasında önce geriye dönüp arkasını sağlama alma ihtiyacı duyduğunu görüyoruz. Osmanlı’nın son döneminde asırlarca bir arada yaşadığımız kimi kesimlerin nasıl müstevlilerin kuklası hâline dönüştüğüne şahit olduk. Cumhuriyet döneminde, kendi ülkesinin potansiyeline, halkının değerlerine düşman mankurtların yol açtığı tahribatların bedelini ödedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de sırf kendi çıkarları uğruna insanların öz güvenini kırmaya, küresel, siyasi ve sosyal saldırılar karşısında savunmasız bırakmaya çalışanların olduğunu dile getirdi.
“SİYASET SADECE YIKMAKLA, ENGELLEMEKLE, İÇİ BOŞ NUTUKLARLA YÜRÜTÜLECEK BİR İŞ DEĞİLDİR”
Rus yazar Dostoyevski’nin, “Hiç insan öldürmediği hâlde bir katilden daha cani insanlar gördüm. Umudumuzu öldürenleri gördüm” dediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “En büyük caniler, insanların umudunu öldürenler veya buna teşebbüs edenlerdir. Yaşadığımız geçici sıkıntıları, sanki dünya yıkılmış biz de altında kalmışız edasıyla anlatanların gayesi asla milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Bunların heybelerinde, ülkenin ve milletin sorunlarıyla ilgili en küçük bir çözüm paketi yoktur. Daha önemlisi böyle bir niyetleri, gayretleri, hazırlıkları da bulunmuyor. ‘Ver ki yiyen, ört ki yatan, gözle canı çıkmasın’ zihniyetiyle yıllardır milletin umudunu, enerjisini tüketenlerin bu ülkede dikilmiş tek bir ağaçları olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Yaptıkları hiçbir eser ve hizmet olmadığı hâlde kafaları karıştırmakta, kabadayılık taslamakta, kavga çıkarmakta maşallah pek mahirdirler.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin sadece yıkmakla, engellemekle, içi boş nutuklarla, kameralara şov yapmakla yürütülecek bir iş olmadığını söyledi.
Hazreti Mevlana’nın “Kâmil insan odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şöyle dönüp ülkemizin son bir asrına baktığımızda kimlerin eserleriyle gönüllerde yaşadığını, kimlerin yerinde yeller estiğini herkes görüyor. Hadi bir asır çok diyelim, son çeyrek asra bakalım; Türkiye’nin, AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetiyle demokrasi ve özgürlük reformlarıyla ülkemize nasıl çağ atlattığını kim inkâr edebilir” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri projelere en çok karşı çıkan ve takoz koyanların, bunlardan en fazla faydalananlar olduğuna işaret ederek şöyle konuştu: “Mahallî idare düzeyinde yıllardır yönettikleri yerleri, altyapısı ve üstyapısıyla nasıl geri bıraktıklarını, buna karşılık imkânlarını nasıl yağmaladıklarını cümle âlem biliyor. Üstelik son dönemde bu yağmaya, bölücü terör örgütüyle irtibatını bir türlü kesmeyenleri de ortak ettiler. Kendi içlerindeki kavganın temelinde de işte bu rant kavgası var. Evet, kimden bahsediyorum? CHP’den bahsediyorum. Gerçi bu partiden söz açılınca insanın aklına ister istemez ‘hangi CHP’ diye bir soru geliyor. Çünkü karşımızda aynı amblem altında 4-5 parçaya bölünmüş, her biri diğerinin ayağını kaydırmakla, gözünü çıkarmakla meşgul bir yapı var. Her neyse, kendi içlerinde ne yapacakları onların bileceği iş, biz bu partinin genel duruşuyla ilgiliyiz. Esasen CHP, tek parti faşizminden beri tarihinin her döneminde, milletle kavgalı bir partiydi. Ama son dönemde işi artık ülkemize yönelik küresel projelerin taşeronluğunu üstlenmeye kadar vardırdılar.”
“MUHALEFET TEMSİLCİLERİ TUĞLA ÜSTÜNE TUĞLA KOYMAK YERİNE, LAF ÜSTÜNE LAF KOYMAKLA İŞ YAPTIKLARINI SANIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin, Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada giderek etkin bir güç hâline gelmesinden rahatsız olanların içerideki aparatı hâline dönüştüğünü belirterek, “Her geçen gün dibe batmalarına rağmen maalesef bunlarda en küçük bir kendini düzeltme emaresi de göremiyoruz” dedi.
Bu söylediklerinin ilzam, itham ve iftira değil, apaçık hakikat olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin tüm bünyesini saran, gaflet hâline her alanda şahit olduklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela Türkiye güney sınırlarının güvenliği için sınır ötesi harekâtlar yapıyor, karşımıza kim çıkıyor, CHP. Türkiye Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için Libya’da pozisyon alıyor, karşısına kim çıkıyor, CHP. Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Filistin’de yaşanan trajediye kadar bölgesindeki tüm çatışmalarda, dünyanın takdirini kazanan tutumlar geliştiriyor, karşısına yine CHP çıkıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin, Türk dünyasının, siyasi, kültürel, sosyal, askerî, beşeri birliğini sağlayacak tarihî adımlar attıklarında da CHP’nin karşılarına çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye, Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir alanda kazan-kazan esasına dayalı açılımlara girişiyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Uluslararası hemen her konuda kendi ülkesi yerine başkalarının safında yer almayı alışkanlık hâline getiren CHP, millîlikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor. Bu savrulmanın en önemli delillerinden biri de FETÖ’den PKK-YPG’ye kadar farklı örgütlerle kurdukları alengirli ilişkilerdir. Küresel güçlerin soytarısı hâline gelen CHP’ye gönül verenlerin önemli bir kısmının da bu tablodan rahatsız olduklarını biliyoruz, görüyoruz. Biz bu hakikatleri, vicdanları rahatsız, kafaları huzursuz ama aynı zamanda çaresiz, aklıselim sahibi CHP’liler adına da dile getiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin eski genel başkanının, gerçeklerden kopmuş bir şekilde eline FETÖ’cülerin tutuşturduğu argümanlarla 13 yıl “güya” siyaset yaptığını belirterek, “Şimdiki genel başkanları da yalan yanlış bilgiler, içerde ve dışarıda karşılığı olmayan vehimler ve komplo teorileri üzerinden siyaset yapıyor. Sayın Özel’in, iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak, buradan Halep’e yol olur. Hakkını vermek lazım, ilk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu ama artık komik bile değil. Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu durumlara düşürmesi, Türk siyaseti adına utandırıcıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Demokrasilerde iktidarın icraat gücüne en çok katkıyı yapan unsurlardan birinin de “muhalefetin tutarlılığı” ve “alternatif politika geliştirme kabiliyeti” olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizdeki muhalefet ne tutarlı ne de politika geliştirme kabiliyetine sahip. Muhalefet temsilcileri tuğla üstüne tuğla koymak yerine, laf üstüne laf koymakla iş yaptıklarını sanıyorlar. Aslına bakılırsa mevcut hâllerinden gayet memnunlar. Aksi olsaydı kendilerini şunca zamandır iktidardan uzak tutan, bu yanlış üsluptan vazgeçip, milletin gönlünü kazanacak işlere yönelirlerdi” dedi.
“SIKINTILARI ÇÖZME NOKTASINDA İRADESİ, ÇABASI, REÇETESİ OLAN PARTİ VE İTTİFAK YİNE BİZİZ”
Demokratik siyasetin muhalefet vasıtasıyla kendini yenileme erdemini, kendi kendilerine gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte kapalı spor salonu her şeyi haykırıyor. AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar kesintisiz bir değişim sürecini, kendi içinde yaşatmayı hep başarmıştır. Partiyi yönetimimiz ve kabinelerimizle, vizyon belgelerimiz ve programlarımızla, eserlerimizle, hizmetlerimizle, reformlarımızla, milletimizle kurduğumuz bağın temellerini güçlendirecek adımlarımızla, velhasıl hayatın her alanına dokunan icraatlarımızla değişim bayrağını elden hiç bırakmadık” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de ülkenin ihtiyacı olan her konuda programı, projesi, vizyonu olan parti ve ittifakın kendileri olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Milletimizin yaşadığı sıkıntıları çözme noktasında iradesi, çabası, reçetesi olan parti ve ittifak yine biziz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri en doğru şekilde okuyabilen parti ve ittifak biziz. Ülkemizin itibarını, devletimizin çıkarlarını, milletimizin onurunu korumak için gerektiğinde her türlü riski alarak tavır geliştirebilen parti ve ittifak biziz. Sadece günü kurtarmaya değil asıl geleceği inşaya yönelik vizyona sahip parti ve ittifak biziz. Sözünü suya değil milletin gönül defterine yazarak, arkasında duran parti ve ittifak biziz. Saymaya kalksak saatlerce sürecek vasıflarımızla, ülkemizin dünü gibi yarınının da umudu, inşacısı, yol açıcısı yine AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğlalıların üretmenin, emeğin, kazanmanın, paylaşmanın kıymetini bildiğini vurguladı.
Muğla’nın aynı zamanda tarımıyla, ormanıyla, deniziyle, turizmiyle Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de fırsat buldukça Cumhurbaşkanlığımızın Okluk Koyu’ndaki tesisine gelerek Muğla’nın güzelliklerinden istifade etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla kendimizi bir anlamda fahri Muğlalı da sayıyoruz” diye konuştu.
MUĞLA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Muğla’nın muhteşem bir potansiyele sahip olduğuna ve hizmetin, yatırımın, desteğin en üst düzeyini hak ettiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşimiz hizmet, gücümüz millet” diyerek 22 yıldır her alanda Muğla’yı geliştirmenin, güçlendirmenin peşinde olduklarını dile getirdi.
Güncellenmiş değerlerle Muğla’ya 22 yıl içerisinde yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Muğla’ya son 22 yılda güncellenmiş değerli toplam ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Muğla’ya 302 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Adalette 3 milyar lira, eğitimde 23 milyar lira, gençlik ve sporda 5 milyar lira, sosyal yardımlarda 34 milyar lira, sağlıkta 8 milyar lira, çevre ve şehircilikte 36 milyar lira yine bu alanda 8 milyar lira tutarındaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ulaştırmada 57 milyar lira, tarım ve ormanda 47 milyar lira, sanayi ve teknolojide 1 milyar lira yatırım, 4 milyar lira destek, enerjide 67 milyar, kültür ve turizmde 7 milyar, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle 13 milyar liralık hizmet ve eseri şehrimize kazandırdık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris’e yapılacak 2 bin seyirci kapasiteli spor salonu ve gençlik merkezi ile tenis kortlarının inşasına devam edildiğini bildirdi.
Menteşe ilçesine inşa edilecek 6 bin seyirci kapasiteli stadyum ve tartan atletizm pisti yapımı için bu ayın 26’sında ihaleye çıkılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Bodrum Stadı ve Salonu için arazi çalışmasının, Fethiye Stadı için de proje çalışmalarının tamamlandığını belirterek, “İnşallah bu projelerin de ihalesini yapıp inşaatına başlayacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıkta, içinde şehir hastanemizin de olduğu 12 sağlık tesisimizin plan, proje ve ihale çalışmaları sürüyor. Muğla’da 6 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Yatağan ve Seydikemer millet bahçelerimiz açılışa hazır hâle geldi. Dalaman, Ula’da Akyaka, Köyceğiz ve Ortaca’da Sarıgerme millet bahçelerimizin projelendirme çalışmaları devam ediyor. Tarihî Dalaman Köprüsü’nün yapımını bu hafta tamamladık. Muğla Kaleyolu üzerindeki çalışmalarımızı ve Yalıkavak yolunu 2025’te, Seydikemer, Kalkan ve Didim-Milas yolunu 2026’da, Söğüt-Seydikemer arasını 2027’de bitirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de inşallah bu olayı büyütmeye, güçlendirmeye ve kalkındırmaya devam edeceğiz.”
AK Parti Muğla İl Kongresi’nin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongrelerini yapan Burdur, Hatay, Iğdır, Isparta, Karabük, Kastamonu, Kilis, Tunceli, Osmaniye, Zonguldak’taki yol ve dava arkadaşlarıma da yeni yönetimlerinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Kongrelerimizde görev alan tüm arkadaşlarımıza bir kez daha başarılar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım; terör, özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasi ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Artuklu Kapalı Salonu’nda düzenlenen AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’de bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Şehre geldiği andan itibaren samimiyetiyle kendilerini bağrına basan her bir Mardinlilere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’in güzelliğinin sadece türkülere ilham olmadığını, şairlerin gönlünden süzülen şiirlere de ilham verdiğini belirtti.
Bir muhabbet ikliminde gerçekleştirdikleri kongrenin Mardin’e, ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ebediyete irtihal eden yol arkadaşlarına Allah’tan rahmet niyaz etti.
Görevi devreden partililere hizmetlerinden dolayı teşekkür eden, yeni sorumluluk alanlara üstün başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Mardin teşkilatının her bir üyesinden büyük hizmetler beklediklerini söyledi.
Mardin’in, asla sıradan bir şehir olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mardin, Türkiye’nin nüvesidir, özüdür, özetidir. Mardin’in bir mahallesi Bursa’ysa bir mahallesi Adana’dır. Bir mahallesi Saraybosna’ysa diğeri Halep’tir, Hama’dır, Humus’tur. Bir nakşı Abbasi ise diğer nakşı Selçuklu’dur. Bir nakşı Artuklu ise diğer nakşı Osmanlı’dır. Mardin bu toprakların kültürüdür, ihtişamıdır. Her köşesi tarihten, asırlık bir hatırayı taşıyan medeniyetler beşiğidir. Kimse boşuna heves etmesin, Mardin’le aramızın bozulmasına izin vermeyiz. Mardin’e namahrem ellerin uzanmasına göz yummayız” ifadelerini kullandı.
“MARDİN, TÜRKİYE YÜZYILI’NDA DA DAĞ GİBİ YERİNDE DURACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Mardin üzerinde hesap yapanlar dün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacaktır. Nifak siyasetini elinin tersiyle iten Mardin, inşallah Türkiye Yüzyılı’nda da dağ gibi yerinde duracak, tarihine, asaletine, ferasetine, binlerce yıllık değerlerine yakışan müstesna yerini koruyacaktır. Çünkü bu şehir, sinesinde yüzlerce yıldır barış içinde yaşattığı farklı inançlarla tüm dünyaya hoşgörü dersi vermektedir. İnşallah bundan sonra da Mardin birliğin, dayanışmanın, huzurun şehri olmaya devam edecektir. Buna tüm kalbimizle inanıyoruz. Mardinli kardeşlerimize güveniyoruz.”
AK Partili kadrolar olarak bundan 23,5 yıl önce milletin umutlarını yeşertmek, büyütmek, güçlendirmek gayesiyle yola çıktıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “‘Her şey Türkiye için’ dedik. ‘Her şey milletimiz için’ dedik. ‘Türk, Kürt, Arap, Zaza, Sünni, Alevi, biz hep birlikte Türkiye’yiz’ dedik. ‘Yolumuz kardeşlik yoludur, refah, kalkınma, huzur yoludur’ dedik. Ufkumuzla beraber gönlümüzü de geniş tuttuk. Bizimle aynı yöne bakan, aynı hissiyatı taşıyan, aynı ideallere inanan, bu yolu bizimle omuz omuza yürümek isteyen herkese kapımızı açtık. Etnik köken, inanç, mezhep, meşrep, hayat tarzı üzerinden yapılan bütün ayrımları elimizin tersiyle ittik. Partimizi kurduğumuz andan itibaren siyasete yeni bir dil, yeni bir üslup, yepyeni bir bakış açısı kazandırdık. Siyasi rakiplerimizin uzlaşmaz tavrına rağmen biz daima yapıcı olmaya, gönül diliyle konuşmaya gayret ettik. Laf üretmekten ziyade iş üretmeyi kendimize prensip edindik. Polemikten uzak durarak, dilimizin döndüğü, nefesimizin yettiği kadar milletimize eserlerimizi, hizmetlerimizi, yatırımlarımızı anlatmaya çalıştık.”
Kendilerinden çok icraatlarının konuşmasını, eserleri ve projeleri anlatmasını istediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim dönemlerinde korkutarak, istismar ederek, tehdit ederek değil, hep yapılanlar, hedefler ve projelerle milletin karşısına çıktıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla iktidardaki 22 yılı başarıyla tamamladıklarını dile getirerek, “Önümüze çekilen setleri tek tek yıkarak, yolumuza konulan engelleri tek tek aşarak bugünlere kadar geldik. Kirli oyunlara, provokasyonlara, saldırılara, kalleşliklere ve ihanetlere rağmen yolumuzdan dönmedik, milletimizin rotasından asla sapmadık” diye konuştu.
“VAROLUŞ GAYEMİZ MİLLETİMİZİN ASIRLIK BEKLENTİLERİNİ HAYATA GEÇİRMEK”
AK Parti’nin hamurunun samimiyetle yoğrulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “AK Parti’nin kurucu değerleri samimiyettir, dürüstlüktür. AK Parti’nin en büyük özelliği, olduğu gibi görünmesi göründüğü gibi olmasıdır. Elbette her siyasi teşekkül gibi bizim de eksiklerimiz olabilir. Her insan gibi bizim de hatalarımız, kusurlarımız olabilir. Milletin gönül frekansını kaçırdığımız istisnai durumlar olabilir ama şurası da bir gerçektir ki siyasi hayatımızın hiçbir döneminde milletimize karşı hürmetsizlik etmedik. İster vesayet odakları, ister gayrimeşru yapılar tarafından olsun, millî iradenin tasallut altına alınmasına izin vermedik. Nasıl büyük bir aşkla yola çıkmışsak, bugün de aynı heyecanla, aynı hissiyatla yolculuğumuzu sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamı için çalıştıklarını, tüm Türkiye için eser ve hizmet ürettiklerini belirterek, yaşanılan her hadisenin AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın Türkiye için önemini ortaya koyduğunu söyledi.
AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın birlikteliğinin anlamının her geçen gün biraz daha tebarüz ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Burada şunu özellikle vurgulamak istiyorum. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bizim varlık sebebimiz Türkiye’yi hayalleriyle, hedefleriyle, özlemleriyle buluşturmaktır. Varoluş gayemiz milletimizin asırlık beklentilerini hayata geçirmektir. Bizim amacımız ülkemizi kalkındırmak, insanımızı refaha, adalete huzura ve özgürlüğe kavuşturmaktır. Reformlarla, sessiz devrimlerle, hak ve özgürlükler konusundaki tarihi nitelikte düzenlemelerle işte bu vizyonu, bu misyonu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu uğurda hangi bedelleri ödediğimizi Mardin çok iyi biliyor. Bu mücadelede karşımıza kimlerin dikildiğini Mardin halkı çok iyi biliyor.”
“Tek parti faşizminin mirasçısı olan CHP’nin sokak olaylarından, mahkeme kapılarını aşındırmaya kadar neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son seçimler dâhil demokrasimiz her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP’ye vagon olanların geçmişteki provokasyonlarını unutmadık. Terörden nemalananlar, terörün bitmesini asla istemediler. Sırtını millet yerine dağa, şiddete, silaha yaslayanlar sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini hiçbir zaman istemediler. Bundan 9 yıl öncesini şöyle bir hatırlayın. Bizim tüm bedenimizi ortaya koyarak attığımız adımlara, bölücü örgütün cevabı şehirlerimizi çukur ve hendeğe boğmak olmuştu. Suriye’deki karışıklığı fırsat bilip efendilerinin de gaza getirmesiyle vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktılar. Aralarında Nusaybin, Dargeçit ve Derik’in de bulunduğu pek çok ilçemizi çukur terörüyle bizden koparmaya çalıştılar. Devlet olarak bu alçaklığa elbette müsaade edemezdik.”
Güvenlik güçlerinin yürüttüğü kahramanca mücadele sayesinde bölücü örgütün şehir eşkıyalarının açtıkları çukurlara gömüldüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bununla da yetinmedik. Milletin dişinden, tırnağından artırarak belediyeye sağladığı imkânların bir daha teröristlerin hain emellerine peşkeş çekilmemesi için gereken her türlü tedbiri aldık. Bu konudaki kararlılığımız bugün de geçerlidir. Meşru zeminde hukuk ve kanunlar çerçevesinde siyaset yapmak, ülkeye ve millete hizmet etmek isteyene her türlü desteği sunuyoruz. Siyasi parti ayırmaksızın şehirlerine hizmet için çalışan herkese destek olmayı görevimiz addediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıllık iktidarları boyunca bu konuda daima ilkeli davrandıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi: “Ne hak yedik ne de milletin hakkının yenilmesine göz yumduk. Bölücü örgütün demokrasinin sağladığı imkânları kullanarak şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Şunu bir defa herkesin kabul etmesi lazım. Terör; özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasiyle terör aynı kapta bir arada bulunmaz. Dünyanın hiçbir yerinde bir tarafta halkın seçtiği belediye başkanları, diğer tarafta terör örgütünün belediyelere atadığı ne idüğü belirsiz tipler olmaz. ‘Sen seçil fakat belediyeyi Kandil’den biz yönetelim’ anlayışına en küçük bir müsamahamız yoktur. Halkın iradesini götürüp örgütün komiserlerine teslim edende de zaten şehremini olmaz.
Sayın Özel ve CHP yönetimi ne yazık ki bu yalın gerçeği görmek istemiyor. Oysa geçici görevlendirme yapılan birçok şehrimizde yaşanan budur. Belediye başkanı olarak aday gösterilmenin, seçilmenin veya görev yapmanın kuralları belliyken maalesef bu kurallar yok sayılmıştır. Devlet önlem alınca da birileri hemen istismara başlamışlardır. Kusura bakmasınlar ama biz kendi kabahatlerini devlete yıkma peşinde koşanlara ‘eyvallah’ demeyiz. Tekrar ediyorum. Sandıkta milletten aldığı yetkiyi yine millete hizmet için kullananlarla hiçbir sorunumuz yok. Hukuka ve kurallara riayet edenlerle aynı şekilde sorunumuz yok. Terör baronlarına boyun eğmeyenlerle sorunumuz asla yok. Başında oldukları belediyeleri bölücü örgütün arpalığına çevirmeyenlerle sorunumuz yoktur. Fakat bunlarla problemi olanlarla bizim de sorunumuz vardır. Bundan sonra da olacaktır.”
Dünyanın çok hassas bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok zor kavşaklardan dönüyoruz. Küresel nizamda son 60-70 yılın en büyük kırılmaları yaşanıyor. Eş zamanlı olarak bölgemizde de kritik gelişmeler meydana geliyor. İşte bu fırtınalı sularda Türkiye’nin kılına zarar gelmemesi için gerçekten büyük bir dikkat, büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Atacağımız her adımın sadece kısa vadeli sonuçlarını değil, uzun vadeli etkilerini de çok iyi hesaplıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ezberlerle değil, akıllı stratejilerle hareket ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Bugüne kadar neme lazımcılık yapmadık. Şimdi de yapmıyoruz. 910 kilometre uzunluğunda sınırımızın olduğu komşumuz Suriye’yle ilk günden beri hep yakından ilgilendik. Bir avuç ülke dışında tüm dünyanın sırtını döndüğü Suriye halkını biz hiçbir zaman kaderine terk etmedik. 5 milyon Suriyeli kardeşimizi biz bu topraklarda misafir ettik mi? Ettik. Bu kardeşiniz ne dedi? ‘Biz ensarız, onlar muhacir.’ CHP, ‘Gelir gelmez sizi tekrar Suriye’ye süreceğiz, göndereceğiz’ derken ben ne diyordum? ‘Onlar bizim misafirimizdir, biz ensar olarak görevimizi yapacağız’ dedim. Çünkü biz paylaşmanın bereketine inandık. Dayanışmanın gücüne sarıldık, kardeşlik hukukumuzu yücelttik.”
“SURİYE’DE ÖZGÜRLÜĞÜN ŞAFAĞI SÖKMEYE BAŞLAMIŞTIR”
Türkiye’nin 13 yıl boyunca ilkeli, vicdanlı, hakkaniyetli davranarak millet ve ülke olarak son asrın en çetin insanlık sınavını vermeyi başardığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ey Batı siz ne yaptınız? Siz böyle bir kapı açtınız mı? Hayır. Ama biz açtık. Çünkü bizim kültürümüzde ensar olmak farklı bir şey. Şunu memnuniyetle söylemek durumundayım. 61 yıllık karanlığın ardından Allah’ın izniyle Suriye’de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır. Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri, Hristiyan demeden Suriye halkının tamamı geleceklerine artık daha bir güvenle bakıyor. Ey CHP, dikkat et. Biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Ne dedik? ‘Arzu eden gönüllülük esasına göre tekrar evine dönebilir’ dedik. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğün coşkusunu paylaşırken dualarında bizi ve milletimizi de unutmuyor. Daha düne kadar bizi eleştirenler, şimdi bize hak veriyor. Türkiye’yi yalnız kalmakla suçlayanlar şimdi bunun ne kadar değerli bir yalnızlık olduğunu ikrar etmek zorunda kalıyor. Zalimin karşısında mazlumun yanında durmak suretiyle aynı zamanda tarihin de doğru tarafında biz yer aldık. Milletim şunu bilsin ki başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır.”
Dış politikada, ekonomide, terörle mücadelede ve diğer kritik alanlarda yine haklı çıkacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğrunun, haklının ve mazlumun yanında saf tuttukça inanıyorum ki Rabbim milletimizin önünü açacaktır. Rabbim ne buyuruyor? ‘Onlar her türlü hesabı yaparlar. Her türlü tuzağı kurarlar ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah’ın tuzağıdır. Onun üzerinde yok.’ Geçici sıkıntılar olabilir. Kısa vadede bazı zorluklar olabilir ama sonuçta kazanan adalet olur, merhamet olur, insanlık olur, kardeşlik olur ve adam gibi adamlık olur” diye konuştu.
“SURİYE HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık zorlu bir mücadelenin ardından 61 yıllık Baas rejimini deviren Suriyelilerin, barışın, huzurun ve istikrarın egemen olduğu bir Suriye’yi inşa edeceklerine yürekten inandıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarında Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Muhalefetin çapını görmek için sadece Suriye’deki gelişmelere bakmak bile yeterlidir. Bunların ideolojik ezberleri haricinde dış politikaya dair hiçbir fikirlerinin olmadığını son iki haftalık süreçte tekrar gördük. Kendi küçük dünyalarının ötesinde neler yaşandığından da haberleri yok. Bölgemizde olup bitenleri takip dahi etmiyorlar. Belediyelerdeki rant kavgasına kendilerini öyle kaptırmış durumdalar ki kıyamet kopsa umurlarında bile olmaz. Düşünebiliyor musunuz? Zalim Esed’in ülkeden kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefetin genel başkanı çıkıyor, ‘devrik rejimle görüşme’ çağrısı yapıyor. Esed’in kendisinin bile itibar etmediği af çağrılarına güven duyulması gerektiğini söylüyor. Dikkatinizi çekiyorum. Baas rejimi devrileli neredeyse iki hafta oldu. Bugüne kadar CHP’den tutarlı, mantıklı, makul hiçbir açıklama gelmedi. CHP yönetimi Şam’daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hâlâ atlatamadı.”
Eline mikrofon alan herkesin Suriye konusunda konuştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Özel’in ne dediği, ne söylediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa, aklına ne gelirse önüne ne konursa, onu yorum diye paylaşıyor. Anlaşılan etrafında bu konularda akıl verecek yetkin bir isim de yok. CHP’de genel başkanlar değişse de iş bilmezlik, beceriksizlik ve cehalet CHP geleneği olarak varlığını aynı şekilde devam ettiriyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP seçmeni Bay Kemal’i arar hâle geldi. Şunu çok iddialı bir şekilde söylemek isterim. Önümüzdeki dönemde bunların cilaları daha fazla dökülecek. Yaşanan her olayda foyaları biraz daha ortaya çıkacak. Kurdukları her cümlede makyajları biraz daha akacak. Bunların bırakın ülkeyi yönetmeyi, belediyeleri dahi yönetecek kalibrede olmadıkları gün geçtikçe daha iyi anlaşılacak.”
MARDİN’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR
Son 22 yılda Mardin’e güncellenmiş değerli toplam 480 milyar liralık yatırım yapıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Adalette 4,5 milyar lira, eğitimde 28 milyar lira, gençlik ve sporda 2 milyar lira. Sosyal yardımlarda 103 milyar lira, sağlıkta 8 milyar lira. Şu anda şehir hastanesi de yüzde 40’ın üzerine çıktı. İnşallah hızla onu da bitireceğiz. Çevre ve şehircilikte 77 milyar lira, ulaştırmada 28 milyar lira, tarım ve ormanda 164 milyar lira, sanayi ve teknolojide 4 milyar lira, enerjide, kamu ve özel toplam 50 milyar lira, kültür ve turizmde 2,3 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 10 milyar lira yatırım yaptık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’e 57 spor tesisi kazandırdıklarını, 1500 seyirci kapasiteli Midyat Spor Salonu’nun proje çalışmalarının sürdüğünü, dört sağlık tesisinin yapım, 25 sağlık tesisinin ise ihale, proje ve arsa aşamalarının devam ettiğini söyledi.
Mardin’de, TOKİ vasıtasıyla 10 bin 361 konutu tamamlayıp teslim ettiklerini, 716 konutun yapımını sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şehrimizde planladığımız yedi millet bahçesinden dördünü tamamladık. Nusaybin Millet Bahçesi’nin yapımı, diğer ikisinin ise yer seçimi ve proje çalışması devam ediyor. 29 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesine 257 kilometre daha ilave yaparak toplamda 286 kilometreye çıkardık. Mardin-Midyat Yolu’nu, Ceylanpınar-Kızıltepe Yolu’yla, Diyarbakır, Bismil, Batman güzergâhı, Silvan yolundaki şehir geçişi ve üst geçit köprüsüyle Savur Köprüsü’nü 2025 yılında, Mardin Kuzeydoğu Çevreyolu’nu ise 2026’da hizmete alıyoruz. Şanlıurfa-Mardin hızlı tren etüt projesinde sona geldik. Bir diğer projemiz, çift hatlı elektrikli ve sinyalli olarak planladığımız Nusaybin, Cizre, Silopi, Ovaköy yeni demir yolu projemizdir. Kalkınma Yolu Projemizin önemli bir kesimi olan bu yeni demir yolu projemizin ihalesi için inşallah seneye harekete geçiyoruz. Mardin lojistik merkezimizin birinci etabını tamamlayıp faal hâle getirdik. İkinci etabı için çalışmalarımız sürüyor. Mardin Havalimanı’na yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası inşa ettik. Veysel Eroğlu Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali sadece Mardin’in değil bölgenin kaderini değiştirecek nitelikte bir proje oldu. Ayrıca içme suyu ve sulama tesisleri, dere ıslahları, gölet gibi çeşitli alanlarda toplam 56 adet tesisi şehrimize kazandırdık. Toplam 23 yatırımımıza dair çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bundan sonra da aşkla Mardin’e hizmet edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mardin’deki programı kapsamında Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun’u ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı.
Türk Hava Yolları, en yakın rakibine 30 ülkelik bir fark atarak kırılması güç bir başarıya imza attı.
Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu olma unvanını 2012 yılından beri elinde bulunduran Türk Hava Yolları, bu başarısını şimdi de Guinness Dünya Rekoru ile tescilledi. Milli bayrak taşıyıcı “En Çok Ülkeye Uçan Havayolu (Most Countries Flown to by an Airline)” unvanı ile Guinness Rekorlar Kitabına adını yazdırdı.
Rekor sertifikası, bugün, Türk Hava Yolları’nın Şili’ye yaptığı ilk uçuşun ardından Santiago Arturo Merino Benítez Uluslararası Havalimanı’nda takdim edildi. Törene, Türk Hava Yolları yöneticileri ve Guinness Dünya Rekorları yetkilileri katıldı.
Guinness Dünya Rekorları’nın değerlendirme kriterlerine göre Türk Hava Yolları, yalnızca son 12 ayın aktif rotalarını yansıtan 120 ülkeye uçuşla rekor kırdı. Bununla birlikte, geçici olarak askıya alınan rotalar ve bugün Şili’ye yapılan ilk uçuş dahil olmak üzere, Türk Hava Yolları’nın uçuş ağı artık 131 ülkeyi kapsıyor.
Rekor hakkında açıklamada bulunan Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Bugün başlattığımız en yeni rotamız olan Şili, Santiago’da olmaktan ve “En Çok Ülkeye Uçan Havayolu” unvanını burada almaktan mutluluk duyuyoruz. Bu ayrıcalığa on yıldan fazla süredir sahip olan tek havayolu olarak, uçuş ağımızın gücünü gururla sergiliyor ve dünyanın dört bir yanındaki insanları, kültürleri ve destinasyonları birbirine bağlama misyonumuzu güçlendiriyoruz.” dedi.
Guinness Dünya Rekorları™ MENA ve Türkiye Başkan Yardımcısı Talal Omar ise “Bugün, dünyayı birbirine bağlamaya olan kararlılığı ile havacılıkta vizyon ve mükemmelliği örnekleyen Türk Hava Yolları için seçkin bir dönüm noktasına imza atıyoruz. Bu olağanüstü başarı, diğer tüm havayollarından daha fazla uluslararası destinasyona ulaşarak küresel havacılık ortamındaki hayati rolünü teyit ediyor. Türk Hava Yolları’nı bu olağanüstü başarısından dolayı tebrik ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu rekor, Türk Hava Yolları’nın küresel havacılık sektöründeki liderliğini bir kez daha pekiştirirken; yeni rotalarla uçuş ağını genişletmeyi sürdüren bayrak taşıyıcı, dünyayı Türkiye üzerinden buluşturmaya devam ediyor.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.