Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye olarak, Ege ve Akdeniz’in, ne insan kanıyla ne gözyaşıyla ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Biz tüm kalbimizle barış istiyoruz, huzur istiyoruz, kendi vatanımızla birlikte bölgemizde istikrar ve güven istiyoruz. Anlaşmazlıklarımızı, uluslararası hukuk temelinde, hakkaniyete uygun biçimde diyalogla çözmek istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Preveze Deniz Zaferi’nin 484. yıl dönümüne kavuşmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasının, Haçlı donanmasını darmadağın ettiğini, bu zaferin, Türk denizcilik tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz’i bir Türk gölü hâline getiren bu şanlı zafer sonrasında, Akdeniz’in tam anlamıyla bir barış denizine dönüştüğünü anlattı.
Osmanlı’nın gerilemesiyle, ecdadın hâkimiyet kurduğu diğer bölgeler gibi Akdeniz’in de kargaşaya, çatışmaya ve emperyalist işgale teslim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapan Akdeniz’in bugün gerilimle, enerji rekabetiyle, son dönemde de göçmen ölümleri ile anılmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Suriye’deki savaş ve katliamlardan kaçan çoğu çocuk ve kadın binlerce mazlum, son nefesini Akdeniz’in azgın sularında verdi. Batılı ülkeler tam 11 yıldır bu ölümlerin önüne geçmek yerine, yaşanan trajediler karşısında üç maymunu oynamayı tercih etti. Bölgesel krizleri engelleyecek, çatışmaları sonlandıracak, insanları göçe zorlayan sebepleri ortadan kaldıracak hiçbir adım atılmadı. Dahası mültecilere kapanan kapılar, insanımızı katleden PKK’lı teröristler ile FETÖ’cü alçaklara sonuna kadar açıldı. Yunanistan’ın Lavrion Kampı başta olmak üzere Avrupa’nın hemen her ülkesinde, vatandaşımızın kanını dökmüş caniler himaye görüyor. Ellerini kollarını sallayarak özgürce gezebiliyor. Suriye’deki ve Kuzey Irak’taki terör yuvaları başlarına yıkıldıkça terör örgütü mensupları kimi ülkelerde kendilerine alenen yeni kamplar kuruyor. Bize komşuluk hakkından bahsedenlerin her şeyden önce bu insanlık ve demokrasi düşmanlarına göz yummaması gerekir.”
“YILAN ENİNDE SONUNDA KENDİSİNE UZANAN ELİ DE SOKAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin’de dün polisevine yönelik terör saldırısına ilişkin de konuştu. “Dün gece, Mersin’de PKK’lı alçaklar bir polisimizi şehit etti, bir polisimizi yaraladı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit polise Allah’tan rahmet, ailesine ve emniyet camiasına başsağlığı, yaralı polise de acil şifa dileğinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hamdolsun teröristler anında hak ettikleri karşılığı bularak ila cehenneme zümera kavuştular. Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin ucu ya HDP’ye ya CHP’nin ‘gazeteci, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi’ diyerek sahip çıktığı kesimlere ya da batı ülkelerine çıkar. HDP’yi allayıp pullayarak, meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde yapılan her terör saldırısında dökülen kanların izi vardır, olacaktır. Aynı durum batılı ülkeler için de geçerlidir. Kandil’i ve Suriye’yi başlarına yıktığımız teröristlerin batı ülkelerinden giderek daha fazla himaye görmesi, her şeyden önce bu devletlerin kendi huzurlarına ve güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Unutmayın, yılan eninde sonunda kendisine uzanan eli de sokar. Teröristin yeri sokaklar değil, döktükleri kanların hesabını verecekleri mahkemeler ve hapishanelerdir.”
“TÜM KALBİMİZLE BARIŞ İSTİYORUZ, HUZUR İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin komşularından başlayarak tüm ülkelerden, hiçbir ayrım yapmadan terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almalarını beklediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Türkiye olarak, Ege ve Akdeniz’in ne insan kanıyla ne gözyaşıyla ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Biz tüm kalbimizle barış istiyoruz, huzur istiyoruz, kendi vatanımızla birlikte bölgemizde istikrar ve güven istiyoruz. Anlaşmazlıklarımızı uluslararası hukuk temelinde, hakkaniyete uygun biçimde, diyalogla çözmek istiyoruz. Şimdiye kadar hep şunu savunduk, biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Milletimizin ve Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin Mavi Vatan’daki çıkarlarını sonuna kadar savunmaktan asla çekinmeyiz. Bu anlayışla bir taraftan diplomasiyi öne çıkartırken, diğer taraftan da ‘denizlere hâkim olan cihana hâkim olur’ diyen Barbaros Hayrettin Paşa’nın izinden giderek savunma sanayimizi güçlendiriyoruz.”
“YÜZDE 70’E VARAN YERLİLİK ORANINA ULAŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, denizciliğin, savunma sanayinde en çok projeye sahip oldukları ve mesafe kat ettikleri alanların başında geldiğini söyledi.
Türkiye’nin dünyada, bir savaş gemisini millî olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî savaş gemilerimizi, amfibi gemilerimizi, sismik araştırma gemilerimizi, istihbarat gemilerimizi, sahil güvenlik gemilerimizi, lojistik gemilerimizi ve botlarımızı biz kendimiz üretebiliyoruz. Hamdolsun bu projelerde, yüzde 70’e varan yerlilik oranına ulaştık” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde havadan incelediği, çok maksatlı amfibi hücum gemisi Anadolu’nun inşasının süratle devam ettiğini de belirterek, Türk donanmasının caydırıcılığını katbekat artıracak Anadolu’nun hizmete girmesiyle Türkiye’nin bu alanda farklı bir lige çıkacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Birileri İzmir’in Yunan’dan kurtuluş gününü, Osmanlı’ya hakaret günü hâline getirirken, biz işte bu tür vizyoner projelerle ecdadımıza layık olmaya çalışıyoruz. Birileri, Sultan Abdülhamid Han’a aleni düşmanlıkla siyasi prim peşinde koşarken, biz atalarımızın tamamına hürmet gösteriyor, hepsini bağrımıza basıyoruz. Birileri, batıya öykünüp kendi ecdadına küfür ederken, biz hiçbir komplekse kapılmadan tüm değerlerimize sahip çıkıyoruz. Bundan sonra da aynı hassasiyetle yolumuza devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi sevmeyecek, gelenin keyfi için geçmişimize sövenlerden olmayacağız. Hele hele üç buçuk soysuzun ardında asla zağarlık yapmayacağız. Zağarlık nedir biliyorsunuz değil mi? Zağarlık, köpeklik yapmayacağız.”
Yunanistan’ı kışkırtarak üzerlerine salanların niyetlerini gayet iyi bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karası, denizi ve havasıyla ülkemiz savunmasından taviz vermeyecek, ama vaktimizi, enerjimizi ve dikkatimizi dağıtmaya yönelik kirli senaryolara da pabuç bırakmayacağız. Bir yandan hadsizlere haddini bildirirken, hedeflerimizden kesinlikle sapmayacak, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Batı Trakya’ya ve adalara yığılan silahlar, bizim için bir anlam ifade etmez. Çünkü bizim gücümüz ve imkânlarımız bunların çok ötesindedir ama bu durumun söz konusu ülke için gizli bir işgal anlamına geldiğini de hatırlatmak isteriz. Netice itibarıyla o topraklarda yüzlerce yıllık emeğimiz ve hâlâ yaşayan çok sayıda soydaşımız, dindaşımız var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlar adına yaşanan gelişmelerden üzüntü duyulmasının da vazifeleri olduğunu söyledi.
“BÜTÜN DÜNYA ÇOK CİDDİ KRİZLERLE BOĞUŞUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı Trakya’da herhangi bir derneğin veya okulun adında Türk ifadesinin geçmesinin rahatsızlık duyan Yunanistan’a, Başbakan’ına, Cumhurbaşkanı’na hatırlatmak isteriz, kendinize gelin. Amerika’dan, Avrupa’dan gelen destekler zannediyor musunuz sizi kurtarır? Kurtarmaz. Sadece patinaj yaparsınız, başka bir işe yaramaz” uyarısında bulundu.
Preveze Deniz Zaferi’nin 484’üncü seneidevriyesinde Kaptanıderya Barbaros Hayrettin Paşa başta olmak üzere, tüm kahramanları rahmetle tazimle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mavi Vatan’da ve dünyanın farklı bölgelerinde fedakârca görev yapan Deniz Kuvvetlerinin tüm mensuplarını tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizi, kahraman ecdadımızın ve aziz şehitlerimizin yolundan ayırmasın” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyanın sancılı günler yaşadığına işaret ederek şöyle devam etti: “Sadece bölgemiz değil bütün dünya terörden çatışmalara, gıdadan kuraklığa, yükselen İslam ve yabancı düşmanlığından, iklim değişikliğine kadar çok ciddi krizlerle boğuşuyor. Nereye baksak, yüzümüzü nereye çevirsek adeta bir ateş çemberiyle karşılaşıyoruz. Salgının sağlıkla ilgili boyutu geride kalırken, küresel ekonomide yol açtığı tahribat giderek daha fazla gün yüzüne çıkıyor. Daha salgının ekonomik bilançosu tam ortaya çıkmadan, Rusya-Ukrayna kriziyle her şey daha girift bir hâl almıştır. Nitekim Amerika’dan Avrupa’ya pek çok ülke, son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu ülkelerde yaşayan herkes, yüzde 8-9 oranında açıklanan rakamlarla gerçek enflasyon oranları arasındaki devasa farkı gayet iyi biliyor.”
“TÜRKİYE, SAVAŞI SONA ERDİRMEK İÇİN ÇABA HARCAYAN YEGÂNE ÜLKE DURUMUNDADIR”
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın olumsuz etkilerinin gıdadan enerjiye kadar farklı alanlarda hissedilmeye başladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimilerinin artık rafları boşalttığını, kimilerinin personelini işten çıkardığını ve bu sürecin böyle devam ettiğini söyledi.
Kış yaklaştıkça özellikle Batı dünyasını büyük bir endişe ve korku sardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hatta birileri de ‘Eğer turizm olarak bir yere gidecekseniz, Antalya’ya gidin’ diye tavsiyelerde bulunuyor. Batılı liderler, hemen her gün yaptıkları açıklamalarla halklarını oldukça zorlu geçeceği anlaşılan kış şartlarına hazırlamaya çalışıyor. Tüm bu can yakıcı hakikatlere rağmen, jeopolitik hesaplar nedeniyle barışa giden yol maalesef bir türlü açılmıyor. Türkiye, savaşı sona erdirmek için samimiyetle çalışan, gayret gösteren bu uğurda çaba harcayan yegâne ülke durumundadır. Gerek savaşan ülkelerin görüşme masasında bir araya getirilmesi gerek tahıl koridorunun açılması gerekse esir takasında sergilediğimiz diplomatik başarı, bunun en açık örneğidir. Kimsenin dolduruşuna gelmeden kendi önceliklerimiz ve milletimizin çıkarları çerçevesinde adımlarımızı belirliyoruz. Savaşın ilk günlerinde bu politikamız sebebiyle bizi hata yapmakla suçlayanlar, şimdi haklılığımızı teyit ediyor. Dışarıdan aldıkları talimatlarla bizim dengeli tavrımızı eleştirenler, şimdi bizi takdir ve taltif etmek mecburiyetinde kalıyor. ‘Türkiye yalnızlaşıyor, Türkiye dışlanıyor, dünyadan kopuyor’ diyerek, o günlerde feveran edenler, şimdi kuyruklarını kıstırıp kös kös oturuyor. Yaşanan her hadiseyle birlikte muhalefetin karşı çıkmasına rağmen aldığımız kararların doğruluğu ve isabeti daha iyi anlaşılıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun ekonomide de geçerli olduğunu anlatarak, Türkiye’nin salgının sağlık krizi boyutunu alnının akıyla atlattığını, küresel ekonomik krizin menfi yansımalarını da başarıyla yönettiğini ifade etti.
Diğer ülkelerin enflasyonun yanında durgunluk ve beraberinde gelecek işsizlik tehdidiyle cebelleştiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim hem iş gücüne katılım hem de istihdam oranlarımız giderek artıyor. Yılbaşından sonra ekonomideki rakamları, ekonomideki istikrarı, ekonomideki güçlenerek yürümeyi de hep birlikte göreceğiz. Sanayi üretiminde, tarımda turizmde, salgın öncesi dönemleri yakaladık, hatta kimi alanlarda geçtik. İhracatta her ay rekor kırıyoruz. Avrupa’da havalimanları, kriz üstüne kriz yaşarken, havacılık sektörümüz tarihinin en başarılı günlerini yaşıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enerjide, zamanında attığımız stratejik adımların meyvelerini topluyoruz. Hiçbir alanda yatırımlara ara vermediğimiz gibi vatandaşlarımızı da enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmıyoruz. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek, üreticilerimize yüksek alım fiyatları vererek, asgari ücretli çalışanlardan, memur ve emeklilere kadar tüm kesimlere destek olarak, işverenlerimizin yükünü hafifleterek, gençlerimize sağladığımız imkânları artırarak, hasılı devletimizin elindeki tüm araçları kullanarak, milletimize sahip çıkıyoruz” dedi.
Dünkü Kabine Toplantısı’nın ardından çiftçilerden üniversite öğrencilerine, sanayi kesiminden emekçilere kadar pek çok kesimle ilgili müjdeleri, destek paketlerini kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 20 yıldır bu sıkıntılı süreçte de vatandaşımızı enflasyona ezdirmemekte kararlıyız” dedi.
Hizmetler kadar bunların millete anlatılmasının da önemli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu sizlerle yapacağız. Benden dinledikleriniz sizde kalmasın, bunu gittiğiniz her yerde anlatmalısınız, anlatacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette ihmale, gevşemeye ve rehavete yer olmadığını belirterek “Bizim bıraktığımız her boşluğun, karşımızdakiler tarafından yalan, iftira, çarpıtma ve hezeyanla doldurulması mukadderdir. Bunun için atalarımız, ‘Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşır’ demiştir” ifadelerini kullandı.
“İLK EVİM, İLK İŞ YERİM PROJEMİZLE MİLLETİMİZİN KARŞISINA ÇIKTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset arenasında iş yapanların, eser ve hizmet üretenlerin, kalbi ülkesi ve milleti için çarpanların, herkesten daha cesur ve daha gayretli olması gerektiğini anlattı.
“2023’e yaklaştıkça, tek sermayeleri yalan ve iftira olan muhalefet kanadının farklı yollara tevessül edeceği anlaşılıyor. Bizimle hizmette, eserde, projede yarışamayanlar, çareyi projelerimize kara çalmakta arıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun en son örneğini, sosyal konut kampanyasında gördüklerini söyledi.
Artan kira ve konut fiyatlarını dengelemek, milletin konut ihtiyacını gidermek için tarihî nitelikte bir adım attıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş bir hükûmet olarak ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ Projemizle milletimizin karşısına çıktık. Muhalefet ne diyor? Bizim 1 milyon 170 bin konutumuzu görmemezlikten gelerek, şimdi de inşa edeceğimiz bu yeni konutlara çamur atıyor. Biz olmayan bir şeyi yapmıyoruz. 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş, sahiplerine de teslim etmişiz” diye konuştu.
Gençlere, emeklilere, engellilere, şehit yakını ve gazilere özel kontenjan ayırdıkları bu kampanyanın rekor başvuruyla büyük bir teveccüh gördüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Peki daha düne kadar konut kıtlığından, kiraların yüksekliğinden dem vuranlar siz ne yaptınız? Ne yaptığınızı bir söyleyin. 14 tane büyükşehir belediye başkanınız var, ne yaptınız? Ben de büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’da KİPTAŞ’ı kurarak, süratle konutlar inşa etmek suretiyle vatandaşlarımızı konut sahibi yaptım. Siz ne yaptınız? Yapamazsınız. Yapacağınız bir şey de yok. Sadece iftira, yalan, dolan, talan. Önüne arkasına bakmadan kampanyayı kötüleme yarışına girdiler. Türlü bahanelerle projeye çamur atmaya kalktılar. Basiretsizliklerini, çapsızlıklarını, millete ve memlekete dair hiçbir dertleri olmadığını ikrar eden pek çok skandal beyana imza attılar. CHP ve şürekâsı ne hizmet eder ne de hizmet edene izin verir. Sadece son iki haftada yaşananlar bile bizimle ‘altılı masa’ denilen hilkat garibesi arasındaki vizyon ve ufuk farkını göstermeye yeterlidir. Bu dönemde, Türkiye’nin en büyük şansı, AK Parti ve Cumhur İttifakı varken, en büyük talihsizliği de bu takoz muhalefetidir. İnşallah 2023 seçimleri, ülkemizdeki pek çok dönüm noktasıyla birlikte takoz siyasetinin de çöp sepetine atıldığı bir milat olacaktır.”
“REKOR OYLA SEÇİMLERİ GÖĞÜSLEYEBİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için AK Parti’nin il başkanlarına önemli görevler düştüğünü anlatarak şöyle konuştu: “Şu üç şeyi yapmaktan asla bıkmayacak, asla geri durmayacağız. Birincisi, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımlarıdır. İkincisi, gencinden yaşlısına her kesimden insanımızın hayatına dokunan eser ve hizmetlerimizdir. Üçüncüsü, muhalefet sadece lafla vakit öldürürken, 2053 vizyonuyla ülkemizin geleceğine dair hayali, programı ve projesi olan tek siyasi hareket olduğumuzu anlatmamızdır. Bunları milletimize her fırsatta anlattığımızda ve onların gönül dünyalarına girdiğimizde, 2023’te müjdeyi vereyim, rekor bir oyla cumhurbaşkanı ve Meclis seçimlerini Allah’ın izniyle göğüsleyebiliriz. Ben inanıyorum. İnandığıma göre bu işi Allah’ın izniyle başaracağız.”
Bu kadronun bu işi başaracağına inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, inandıkları bu yolda, kararlı şekilde devam edeceklerini bildirdi.
“GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMANIZI İSTİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletten kopuk siyaset, siyasetçi, yönetici olamayacağına dikkati çekerek şunları kaydetti: “Hep söylediğim gibi, AK Parti’yi kuran da iktidara getiren de yaşadığı onca badireye rağmen ayakta tutan da 2023’te tekrar iktidar sorumluluğunu verecek olan da milletimizdir. Bizim Allah’tan başka dayanağımız, milletten başka desteğimiz yoktur. Sizlerden seçim gününe kadar, ana kademesiyle kadın ve gençlik kollarıyla, mahalle ve sandık temsilcileriyle tüm AK Parti camiası olarak gece gündüz çalışmanızı istiyorum. Bu gayreti kendimizden ziyade evlatlarımız, gençlerimiz ve umudunu bize bağlamış mazlumlar için göstermeniz gerekiyor. Teşkilatlarımızın en üst düzey sorumluları olarak sizler bu yolu açtığınızda, milletimizin akın akın takip ettiğini göreceksiniz. Çünkü milletimiz dün olduğu gibi bugün de dertlerine çarenin AK Parti’de olduğunu, Cumhur İttifakı’nda olduğunu, geleceğini ancak AK Parti’ye emanet edebileceğini gayet iyi biliyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.